Lisedeki yalnızlık için neler yapılabilir?

gulenadam79423

Centipat
Katılım
24 Temmuz 2022
Mesajlar
31
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Arkadaşlar ben lise 9. sınıfım. Zamanında yalnızlığı seviyordum, bana çok şey kattı ama artık yalnızlık bir engel olmaya başladı. Arkadaş bulamıyorum: Okulumda çok fazla aptal var, hatta açık konuşmak gerekirse benim dengimde kimse görmedim. Şu an da dahil tüm okul hayatım boyunca zorbalığa uğradım. Şu an bu zorbalık meselesini çözmeye çalışıyorum. En kötülerinden biri ise sınıfımdaki bir kızdan hoşlandım ve beynimin baskısı yüzünden hayallerimde onu kukla gibi oynatıp beni anlayan biri yaptım. Sonuç: Hayallerimde kukla gibi oynattığım versiyonuna aşık olmak. Çözümü teoride basit ama uygulaması zor: Konuşup onu tanımak.

Büyük ihtimalle beynimin kurduğu hayaller suya düşecek ve ona olan yalan aşkım sona erecek. Yalnız olduğum için fazlaca felsefe yaptım. Tabii ki sorgulanmaması gereken şeyleri sorguladım ve varoluşsal sancı ile tanıştım. Merak etmeyin varoluşsal sancıyı kısa süre içinde çözdüm ya da çözdüğümü sanıyorum belki geri gelir.

Öğretmenlerle arkadaşlık yapmayı denedim ama tahmin edebileceğiniz gibi olmadı. Beni seven bir tek annem var. Ama onun sevgisi nedense yalnızlığımı ve sevilme ihtiyacımı azaltmıyor. Okulda 8 saat çoğunluğu işime yaramayacak, ezber olduğu için unutacağım bilgiler veriliyor ve bunun farkındayım. Kendimi geliştirirken bir yandan da bu saçma eğitim sisteminden kalmamaya çalışıyorum. Ailesel problemler de bir yandan vuruyor.

Peki ya bunları bize neden anlatıyorsun diyorsanız: Yalnız olduğum için yaşadıklarımı bir tek anneme anlatıyorum ve sadece annemin fikrini almak bana yetmiyor.

Size soruyorum: Yaşadıklarım ve her şeyin şuurunda olmam normal mi? Normal ise neden benim gibilerini göremiyorum? Erken olgunlaşma mı yaşıyorum? Yoksa deliriyor muyum? Annemin bana verdiği sevgi neden yetmiyor? Beynim, yaşadığım olayları çalışmamak için abartıyor mu? Yardım edin.
 
Arkadaşlar ben lise 9. sınıfım. Zamanında yalnızlığı seviyordum, bana çok şey kattı ama artık yalnızlık bir engel olmaya başladı. Arkadaş bulamıyorum: Okulumda çok fazla aptal var, hatta açık konuşmak gerekirse benim dengimde kimse görmedim. Şu an da dahil tüm okul hayatım boyunca zorbalığa uğradım. Şu an bu zorbalık meselesini çözmeye çalışıyorum. En kötülerinden biri ise sınıfımdaki bir kızdan hoşlandım ve beynimin baskısı yüzünden hayallerimde onu kukla gibi oynatıp beni anlayan biri yaptım. Sonuç: Hayallerimde kukla gibi oynattığım versiyonuna aşık olmak. Çözümü teoride basit ama uygulaması zor: Konuşup onu tanımak.

Büyük ihtimalle beynimin kurduğu hayaller suya düşecek ve ona olan yalan aşkım sona erecek. Yalnız olduğum için fazlaca felsefe yaptım. Tabii ki sorgulanmaması gereken şeyleri sorguladım ve varoluşsal sancı ile tanıştım. Merak etmeyin varoluşsal sancıyı kısa süre içinde çözdüm ya da çözdüğümü sanıyorum belki geri gelir.

Öğretmenlerle arkadaşlık yapmayı denedim ama tahmin edebileceğiniz gibi olmadı. Beni seven bir tek annem var. Ama onun sevgisi nedense yalnızlığımı ve sevilme ihtiyacımı azaltmıyor. Okulda 8 saat çoğunluğu işime yaramayacak, ezber olduğu için unutacağım bilgiler veriliyor ve bunun farkındayım. Kendimi geliştirirken bir yandan da bu saçma eğitim sisteminden kalmamaya çalışıyorum. Ailesel problemler de bir yandan vuruyor.

Peki ya bunları bize neden anlatıyorsun diyorsanız: Yalnız olduğum için yaşadıklarımı bir tek anneme anlatıyorum ve sadece annemin fikrini almak bana yetmiyor.

Size soruyorum: Yaşadıklarım ve her şeyin şuurunda olmam normal mi? Normal ise neden benim gibilerini göremiyorum? Erken olgunlaşma mı yaşıyorum? Yoksa deliriyor muyum? Annemin bana verdiği sevgi neden yetmiyor? Beynim, yaşadığım olayları çalışmamak için abartıyor mu? Yardım edin.

Sokaktan arkadaşların varsa konuş, ortaokuldakilerden varsa konuş, internetten bir arkadaşın varsa konuş. Sonuç olarak 1 2 kişi bile sana yeter bende öyleyim bir kuzenim 1 ilkokul arkadaşım 1 tanede dershaneden arkadaşım var bana yetiyor. (bende 9.sınıfım)
 
Arkadaşlar ben lise 9. sınıfım. Zamanında yalnızlığı seviyordum, bana çok şey kattı ama artık yalnızlık bir engel olmaya başladı. Arkadaş bulamıyorum: Okulumda çok fazla aptal var, hatta açık konuşmak gerekirse benim dengimde kimse görmedim. Şu an da dahil tüm okul hayatım boyunca zorbalığa uğradım. Şu an bu zorbalık meselesini çözmeye çalışıyorum. En kötülerinden biri ise sınıfımdaki bir kızdan hoşlandım ve beynimin baskısı yüzünden hayallerimde onu kukla gibi oynatıp beni anlayan biri yaptım. Sonuç: Hayallerimde kukla gibi oynattığım versiyonuna aşık olmak. Çözümü teoride basit ama uygulaması zor: Konuşup onu tanımak.

Büyük ihtimalle beynimin kurduğu hayaller suya düşecek ve ona olan yalan aşkım sona erecek. Yalnız olduğum için fazlaca felsefe yaptım. Tabii ki sorgulanmaması gereken şeyleri sorguladım ve varoluşsal sancı ile tanıştım. Merak etmeyin varoluşsal sancıyı kısa süre içinde çözdüm ya da çözdüğümü sanıyorum belki geri gelir.

Öğretmenlerle arkadaşlık yapmayı denedim ama tahmin edebileceğiniz gibi olmadı. Beni seven bir tek annem var. Ama onun sevgisi nedense yalnızlığımı ve sevilme ihtiyacımı azaltmıyor. Okulda 8 saat çoğunluğu işime yaramayacak, ezber olduğu için unutacağım bilgiler veriliyor ve bunun farkındayım. Kendimi geliştirirken bir yandan da bu saçma eğitim sisteminden kalmamaya çalışıyorum. Ailesel problemler de bir yandan vuruyor.

Peki ya bunları bize neden anlatıyorsun diyorsanız: Yalnız olduğum için yaşadıklarımı bir tek anneme anlatıyorum ve sadece annemin fikrini almak bana yetmiyor.

Size soruyorum: Yaşadıklarım ve her şeyin şuurunda olmam normal mi? Normal ise neden benim gibilerini göremiyorum? Erken olgunlaşma mı yaşıyorum? Yoksa deliriyor muyum? Annemin bana verdiği sevgi neden yetmiyor? Beynim, yaşadığım olayları çalışmamak için abartıyor mu? Yardım edin.
Bak evlat liseyi bitireli 6-7 sene oldu. Maalesef acı bir gerçeği aktarmak isterim ilk gittiğim lise anadolu devlet lisesiydi puanım iyi olmasına rağmen yanlış tercihimden dolayı hak etmediğim bir liseye gitmiştim. Okul o kadar kötüydü ki ne öğretim vardı ne ortam ne vizyon ama bir şekilde ayak uydurmaya çalıştım ama gel gelelim çalışsam da bir süre sonra başka okullardan gelen diğer öğrencilerle okul serserilerle ve eğitim görmek istemeyen dersi sabote edenlerle doluşmuştu. Müdür canı sıkıldığı için sıra dayağı bile atardı. Şansıma dershaneler temel liseye dönüşmüştü o yıllar. 1.5 senelik leş gibi ortamdan sonra resmen Hindistan'dan ABD'ye okumaya gitmiş gibi oldum. Kolej gibiydi ama daha çok dershane gibi, beden dersi yoktu ama şehir içindeydi herkes özgürce parmağını bile kaldırmadan kendini ifade ediyordu saygısızlık yapmadan. Özgüvenli bir şekilde öğretmenlerle şakalaşıyor samimi oluyordu. İlk başta çok yadırgasam da meğersem eğitim buymuş dedim. Çok araştırmayı öğrenmeyi sevdiğim için sınıfa geldiğimde ben kendimi bazı konulardan geri sanarken bir zaman sonra sınıfta bilgilerimle öne çıktım özgüven kazandım herkes sevdi beni. Tiyatroya katıldım bütün okulda sevildim. Kendimi bulmuştum. Dönem ortasında değişmeme rağmen resmen hayat bulmuştum hayatım değişmişti. Bunları sana niye anlatıyorum dersen bazen bulunduğun ortam kötüyse ne kadar iyi olursan ol geriye çekiliyorsun. Kendi mizacında zeka seviyesinde birisini bulmakta zorlanıyorsun hele şu an ki eğitim sistemi daha da geriye gittiğini farz ediyorum. Şansıma o zamanlar özel eğitim almak çok pahalı değildi. Yani etrafında olan insanlar seni yanıltmasın sen kendini bil dişini sık derslerine çalış iyi bir üniversiteye gitmeye bak. Eğitim her şeydir. İyi bir eğitim almak istiyorsan iyi bir üniversite ve kaliteli ortam şart. Keşke biraz daha aklım olsaydı da hiç zaman kaybetmeden temel liseye geçseydim diyorum.
 
Arkadaşlar ben lise 9. sınıfım. Zamanında yalnızlığı seviyordum, bana çok şey kattı ama artık yalnızlık bir engel olmaya başladı. Arkadaş bulamıyorum: Okulumda çok fazla aptal var, hatta açık konuşmak gerekirse benim dengimde kimse görmedim. Şu an da dahil tüm okul hayatım boyunca zorbalığa uğradım. Şu an bu zorbalık meselesini çözmeye çalışıyorum. En kötülerinden biri ise sınıfımdaki bir kızdan hoşlandım ve beynimin baskısı yüzünden hayallerimde onu kukla gibi oynatıp beni anlayan biri yaptım. Sonuç: Hayallerimde kukla gibi oynattığım versiyonuna aşık olmak. Çözümü teoride basit ama uygulaması zor: Konuşup onu tanımak.

Büyük ihtimalle beynimin kurduğu hayaller suya düşecek ve ona olan yalan aşkım sona erecek. Yalnız olduğum için fazlaca felsefe yaptım. Tabii ki sorgulanmaması gereken şeyleri sorguladım ve varoluşsal sancı ile tanıştım. Merak etmeyin varoluşsal sancıyı kısa süre içinde çözdüm ya da çözdüğümü sanıyorum belki geri gelir.

Öğretmenlerle arkadaşlık yapmayı denedim ama tahmin edebileceğiniz gibi olmadı. Beni seven bir tek annem var. Ama onun sevgisi nedense yalnızlığımı ve sevilme ihtiyacımı azaltmıyor. Okulda 8 saat çoğunluğu işime yaramayacak, ezber olduğu için unutacağım bilgiler veriliyor ve bunun farkındayım. Kendimi geliştirirken bir yandan da bu saçma eğitim sisteminden kalmamaya çalışıyorum. Ailesel problemler de bir yandan vuruyor.

Peki ya bunları bize neden anlatıyorsun diyorsanız: Yalnız olduğum için yaşadıklarımı bir tek anneme anlatıyorum ve sadece annemin fikrini almak bana yetmiyor.

Size soruyorum: Yaşadıklarım ve her şeyin şuurunda olmam normal mi? Normal ise neden benim gibilerini göremiyorum? Erken olgunlaşma mı yaşıyorum? Yoksa deliriyor muyum? Annemin bana verdiği sevgi neden yetmiyor? Beynim, yaşadığım olayları çalışmamak için abartıyor mu? Yardım edin.
Ya ne anlatıyorsun, git konuş işte. Yok varoluş sancısı, yok bilmem ne.
 

Technopat Haberler

Geri
Yukarı