Bir tarafta 1000 civarı karakteri işleyen, uğrunda diller ve alfabeler yaratılmış, baba-oğul toplamda 100 yıla yakın süre emek verilmiş, temelini mitolojisinden alan ve evrensel mekaniklerini buna göre kurallaştırabilmiş bir külliyatın ufak bir parçası olan LOTR var. Savaşlarla coğrafyanın bile değiştiği, haritaların ve çağların külliyatının tutulduğu bir evrenin en önemli hikayelerinden biri olan LOTR...
Diğer tarafta evrensel hiçbir mekaniğini bir temele oturtamamış, serinin baş kötüsünün bir okulu bile ele geçiremediği, yazarının aklına estikçe yazıp geçtiği ve özensizliği her yerinden akan bir seri var. Gülesim geldi kıyaslamayı yaparken.
Evren yaratımı konusunda, detaylar ve mekanikler konusunda zaten tartışılacak bir şey olduğunu sanmıyorum. Ortada Tolkien külliyatı gibi coğrafi haritaların, mitolojinin, dillerin ve alfabelerin, yüzlerce karakterin olduğu bir evren gerçeği var. Tabii okurken ya da izlerken insanların daha fazla keyif aldığı şeyler değişebilir, özellikle bu tür evrenlerde atmosferin kişiyi ne kadar içine çekebildiği de önemlidir. Benim için seçim net şekilde LOTR ve ardındaki Tolkien eserleri olur.