Mutsuz bir ailede büyümek

Hayat kadınının kaza kurşunu olarak doğdum. Yıllarca fiziksel işkence ve şiddet gördüm. 3 farklı ailede 3 soyisimle yaşadım ve hepsinde "elin şeyi" olarak aşağılandım. Kalite kontrolüyle aileden aileye satıldım sonra da istedikleri kariyere hayır dediğimde 16 yaşında kapı önüne konuldum.

Toplamda 3 anne ve 3 baba gördüm, son ailedeki annem hariç (ki onun da günahları büyük) hiçbirine gram sevgim ya da saygım yok. Zor bir hayata gelmiş olan masum bir çocuğu bile sevemeyecek kadar aşağılıklardı. Anne baba unvanı olup da ebeveynlik vasfını gösteremeyenlere sevgi ya da saygı duymak zorunda değil çocuklar.
"Sen Küçügsün çocugum aiğlen İyileğinö istiyor" Diyenlere yürüyen kanıtsınız hocam.
 
Türk ailelerinin en büyük problemi bosanamamak. Boşanmak için her sebebe sahipken "ya elalem ne der, çocuk var zaten o ne olacak" gibi bahanelerin altına sığınmaktir.

Yapılan kavgalardan, fütursuzca tartışmalardan sonra bir kere sevişiriz geçer, bir çocuk daha yaparız barışırız inancı vardır bir de. Kendi hayatlarını mahvettikleri gibi bir de doğmamış çocuğa çözüm yolu olarak bakarak geri dönüşü olmayan bir yola başvururlar.

Anlaşamıyorsaniz, aynı evde yaşamaya ve yüzlerinizi görmeye tahammül edemiyorsanız, sevgi ve saygı tukendiyse bosanin ve hayatınıza devam edin.

Ne ekstra bir çocuk, ne de bir kere daha sevişme o ilişkiyi kurtarmayayacak.
 

Geri
Yukarı