Herkes daha elitist , halkın aklına ilk gelen ve karmaşık cümleler kurmayı üstünlük zanneden "entellektüel" tayfayı (evet evet, çift l ile, bu tarz insanların yüzeysel olarak doğru ama temelden yanlış ve boş olduğunu temsilen bir metafor) tanımlamış.
Hayır abicim, ne olay kitap okumak ne de yazanın bile ikinci okuyuşta anlamlandıramayacağı cümleler kurmaktır. İşin aslı merak etmek ve araştırmaktır. Zaten kelime , köken olarak "anlamak" tan türemiştir. Teknik olarak işinin her ayrıntısını ( hepsi işine yaramasa bile) sırf merak ettiği için araştıran ve anlayan ; bu konu hakkında konuşurken gözünün içi parlayan sanayideki usta da entelektüeldir, çayın tarihinden tut farklı kültürlerdeki kullanılış biçimine kadar araştıran çaycı da entelektüeldir.
Bu işin doğuştan geldiğini söyleyen arkadaşlar var ve haklılar. Merak sonradan geliştirebileceğin bir itki değil. Bir ihtimal ilgini çekecek bir konuya denk gelmemiş olabilirsin. Bunun için de alışveriş sitelerinden rastgele kitaplara bakıp ilgini çekenlerin açıklama kısmında genellikle kitabın arka tarafında yazan ufak inceleme tarzı yazıları okuyabilirsin. İnternette zaten dolanıyorsun , insanların genelinin yaptığı bir boşvermişlik var, önüne gelen 10-20 saniyelik tanıtım reelsini izliyor. Beğeniyor da içeriği ama tanıtımı yapılan asıl videoyu açıp da izlemiyor. Merak ettiğin an tak diye kapatıp geç youtube'a , video da sardı (eğer düzgün bir kanalsa) açıklamada ya da videoda bahsedilen kaynak kitap veya kişiyle ilgili biraz daha araştırma, belki kitap alımı/ belki başka bir video. Bu döngü seni alır götürür zaten.
İllaki kitap okumak gerek demiyorum. Maddi olarak kitap okumak da yavaş yavaş lüks haline geliyor. İnternet , yaşamış bütün entelektüellerin imreneceği bir kaynak. Videosundan filmine, bloglardan forumlara, makalelerden vs. Dibine kadar sıyır bilgiyi.
Okuma yapmak soyut düşünmeyi geliştireceğinden önerilir. Bilgi kaynağın kitap olsun video olsun. Bilgiyi bilmek değil kavramak mesele. "Entellektüel" biri bir konu hakkında sürekli tanık göstererek (şu filozof şöyle dedi, şu yazar şöyle yazdı) konuşuyorsa "sen ne düşünüyorsun?" sorusunda patlar. Ya dediğini anlamazlıktan gelip tanık göstermeye devam eder ya tanığının prestijinden faydalanıp " sen mi daha iyisini bileceksin ondan" gibisinden küçümseyici bir üslup takınıp eski hitabına geri döner. Bu tarz insanlar bilgiyi biliyor sadece. Kavrayamamış, mantığını diğer konulara yaymaktan , bilgiyi kullanmaktan acizler.
Birkaç farklı konu üzerinde derinlemeye araştırmaya girdiğinde temelinde insan psikolojisinin ve ana motivasyonların yattığını farkedeceksin. Konudan konuya değişmek üzere konunun ta kendisi olabilir insana temas eden kısmı / konunun araştırılış nedeni olabilir / eğer konu bir ürünse yapılış nedeni olabilir . Temeldeki ortak paydayı idrak ettiğinde önüne gelen herhangi bir konuda birkaç bilgi parçasıyla tutarlı çıkarımlar yapmaya başlayacaksın. İşte bu noktada genel olarak entelektüel olunduğunu söyleyebiliriz.
( Araştıracağın konunun ilk başta anahtar kelimesinin etimolojisine bakarsan işin özüne çok daha hızlı varacağını ve tarihiyle çok daha rahat ilişkilendireceğini düşünüyorum, önerebileceğim güzel bir başlangıç)