Dediğiniz gibi 4. sınıfta İngilizce dersi gördüm ben de. 8. sınıfa kadar çok sevdiğim hocalarım oldu. Liseye geçtik Ancak 4. sınıftan lise sona kadar, bu derslerde ne yaptık? Konuşmaktan kaçtık, pratik yapamadık. Ama biz mi kaçtık, sistem mi sorunluydu o da ayrı bir konu. Bakın yabancı ülkelere, adamlar ikinci bir dil olarak gerekli gördükleri yabancı dili öğretiyorlar ve öğrenciler bülbül gibi şakıyor. Üniversitede mesela, bir sürü Arap, İranlı, Suriyeli, Mısırlı, Avrupalı arkadaşlarım oldu hepsi de çok güzel seviyelerde İngilizce konuşuyor. Ancak bizim ülkemizde çok çok sınırlı yerler hariç okullarımızda zamanında pratik/konuşma üzerine dayalı İngilizce eğitimi verilmedi. Sürekli gramer, sürekli bir okumalar vb. sürdü de sürdü bu durum hep aynı şekilde devam etti. E hal böyle olunca, öğretmenler ve müfredat konuşma olarak üstümüze düşmeyince öğrenciler de "yazabilirim, okuyabilirim, anlayabilirim ama konuşamam" moduna döndü. Burada eğitimi alan öğrenci de istemeli, ama küçük yaşlarda öğrenciyi yönlendiren okulu olacaktır, okulu yönlendiren de müfredat ve çeşitli programları diyebiliriz. Tek tük öğretmenler vardır konuştururlar öğrencilerini, işte onlar öğrenmiştir. Verilen eğitimi geçiyorum, bizim insanımız da konuşmak istemiyor İngilizce. Belki de istiyor, ama pratik yapmıyor. İşte küçükken alınamadığı için büyüyünce bir garip geliyor bize konuşmak. Şahsen lisede de pek bir şey görmedim ancak kendime bu konuda güvenirdim hep. Üniversitede yabancılarla birlikte daha da geliştirdim kendimi.
TL;DR: Yani yabancı ülkelerde eğitimle öğrenilen dil bizde maalesef kişinin kendi insiyatifine yani kendini geliştirme isteğine kalıyor.