Öz Türkçe

İşte bunun için lingua francalar var. Belirli bir coğrafyanın ve hatta tüm dünyanın müşterek bir dili olabilir. Şu an var ve bunun yanında kendi dilleri var. Bu eskiden Avrupa için Latince, İslam coğrafyası için Arapça ve şu an da İngilizcedir.
Dilin günlük hayattaki işlevi iletişimdir. Bunu sağlayabilecek tek bir dilin yanında ikinci bir dille uğraşma fikri günlük hayatta hiç pratik gelmiyor. Zahmete girmemek için sahip oldukları tek dili bile kurallarına aykırı kullanan yüzbinler var, siz ikinci bir dil öğretmekten bahsediyorsunuz :)
 
Dilin günlük hayattaki işlevi iletişimdir. Bunu sağlayabilecek tek bir dilin yanında ikinci bir dille uğraşma fikri günlük hayatta hiç pratik gelmiyor. Zahmete girmemek için sahip oldukları tek dili bile kurallarına aykırı kullanan yüzbinler var, siz ikinci bir dil öğretmekten bahsediyorsunuz :)

Eğer dediğiniz gibi tek bir lisân daha iyi olsa bile bu imkansız. Bu tek lisân bile 30 yılda 30 parçaya bölünür. Ayrıca binlerce yıldır bu mesele hallediliyor. Mütercimlik ve tercümanlık meslekleri zâten var. Şu an muazzam bir sıkıntı değil. Tarih içerisinde halledilmiş.
 
Screenshot_3.png


Saf Türkçe.

Herhangi bir yere gönderme yapılmamıştır.
 
Bir tâne de ben vereyim. Atatürk'ün Saf Türkçe bir konuşması:


“Altes Ruayâl, Bu gece, yüce konuklarımıza, Türkiye’ye uğur getirdiklerini söylerken duyduğum, tükel özgü bir kıvançtır. Burada kaldığınız uzca, sizi sarmaktan hiç durmayacak ılık sevgi içinde, bu yurtta, yurdunuz için beslenmiş duyguların bir yankısını bulacaksınız.

İsveç-Türk uluslarının kazanmış oldukları utkuların silinmez damgalarını tarih taşımaktadır. Süerdemliği, önü, bu iki ulus, ünlü sanlı sözlerinin derinliğinde sonsuz tutmaktadır.

Ancak, daha başka bir alanda da onlar erdemlerini, o denli yaltırıklı yöntemle göstermişlerdir. Bu yolda kazandıkları utkular, gerçekten daha az özence değer değildir.

Avrupa’nın iki bitim ucunda yerlerini berkiten uluslarımız, ataç özlüklerinin tüm ıssıları olarak baysak, önürme, uygunluk kıldacıları olmuş bulunuyorlar; onlar bugün en güzel utkuyu kazanmaya anıklanıyorlar; baysal utkusu.

Altes Ruayâl, Yetmiş beşinci doğum yılında oğuz babanız, bütün acunda saygılı bir sevginin söyüncü ile çevrelendi. Genlik, baysal içinde erk sürmenin gücü işte bundadır.

Ünlü babanız, yüksek kralınız beşinci Güstav’ın gönenci için en ıssı dileklerimi sunarken, Altes Ruvayâl, sizin Altes Ruvayâl, prenses Louise, sevimli kızınız Altes Prenses Ingrid’in esenliğine, tüzün İsveç ulusunun gönencine, içiyorum.”



Meselâ "sürprizbozan" gâyet güzel. Saf Türkçe değil. Türkçeye giren "sürpriz" kelimesinden üretilmiş. Böylece herkes anlıyor.
 
Eğer dediğiniz gibi tek bir lisân daha iyi olsa bile bu imkansız. Bu tek lisân bile 30 yılda 30 parçaya bölünür. Ayrıca binlerce yıldır bu mesele hallediliyor. Mütercimlik ve tercümanlık meslekleri zâten var. Şu an muazzam bir sıkıntı değil. Tarih içerisinde halledilmiş.
Dilin kendi içinde bölünmesi konusu benim de aklıma takılmıştı. Fakat internetin icadı ve insanların dünyanın neresinden olursa olsun birbiriyle iletişim içinde olabilmesiyle beraber, dilin kolay kolay bölüneceğini sanmıyorum. Coğrafik farklılıklar ortadan kalkmış sayabiliriz diye düşünüyorum.

Dilin kolayca tercüme edilmesi mesele değil. Şu an ben İngilizce ile kendi ana dilim gibi konuşamıyor isem bence bu yeterince büyük bir problemdir.
 
Dilin kendi içinde bölünmesi konusu benim de aklıma takılmıştı. Fakat internetin icadı ve insanların dünyanın neresinden olursa olsun birbiriyle iletişim içinde olabilmesiyle beraber, dilin kolay kolay bölüneceğini sanmıyorum. Coğrafik farklılıklar ortadan kalkmış sayabiliriz diye düşünüyorum.

Dilin kolayca tercüme edilmesi mesele değil. Şu an ben İngilizce ile kendi ana dilim gibi konuşamıyor isem bence bu yeterince büyük bir problemdir.

"Neden ben doğduğumda bisiklet süremiyorum. Bana ya yürümeyi ya da bisiklet sürmeyi öğretin." gibi oldu. Hem Türkçe bil hem İngilizce. Dil öğrenmek güçlü bir irade için hiç zor değil. Sadece kafaya koymanız gerekiyor. İnanın bana her dil bir kültürdür. Arapçanın özellikleri onların kültürünü ve tarihlerini yansıtır. Bunu silersek o kültür ve tarih havzası da gider.
 
Dilin saflaştırılması konusunu görünce aklıma her zaman İbranice gelir. Çok eski ve kadim bir dil olmasına ve bu dili kullananların binlerce yıldır tüm dünyaya dağılmış olmasına rağmen, dillerini çok iyi korumuşlar. Bir örnek vermek istiyorum.

Türkçeye ambulans olarak geçmiş kelime İbranice'de מגן דוד אדום (Davut'un Kırmızı Kalkanı) olarak kullanılır.
Sonra Tank kelimesi İbranice'de ‎מרכבה‎ (Savaş Arabası) olarak kullanılıyor.

Umarım TDK da dilin yabancı kelimelerden temizlenmesine yönelik çalışmalar yapar.
 
Dilin saflaştırılması konusunu görünce aklıma her zaman İbranice gelir. Çok eski ve kadim bir dil olmasına ve bu dili kullananların binlerce yıldır tüm dünyaya dağılmış olmasına rağmen, dillerini çok iyi korumuşlar. Bir örnek vermek istiyorum.

Türkçeye ambulans olarak geçmiş kelime İbranice'de מגן דוד אדום (Davut'un Kırmızı Kalkanı) olarak kullanılır.
Sonra Tank kelimesi İbranice'de ‎מרכבה‎ (Savaş Arabası) olarak kullanılıyor.

Umarım TDK da dilin yabancı kelimelerden temizlenmesine yönelik çalışmalar yapar.

Peki İbranicede bunun yapılmasının sebebi ne? Neden bir dil saf olsun ki? Halkımız 1000 yıldır kitap diyor. Tüm yazılarda öyle geçiyor. Şimdi bunu neden betik yapalım? Ayrıca inanın bana dilimizde o kadar "yabancı" kelime var ki... Asla tamamını saf yapamazsınız.
 
"Neden ben doğduğumda bisiklet süremiyorum. Bana ya yürümeyi ya da bisiklet sürmeyi öğretin." gibi oldu. Hem Türkçe bil hem İngilizce. Dil öğrenmek güçlü bir irade için hiç zor değil. Sadece kafaya koymanız gerekiyor. İnanın bana her dil bir kültürdür. Arapçanın özellikleri onların kültürünü ve tarihlerini yansıtır. Bunu silersek o kültür ve tarih havzası da gider.
Bunu ana dilim gibi öğrenmiş olarak hayata başlayabilecekken neden sonradan öğrenmek için emek verilmesi gerektiğini anlamıyorum. Ben veya siz dil öğrenme sürecini zevkli bulabilirsiniz fakat bu herkes için geçerli değil. Ayrıca dünyada sadece İngilizce varmış gibi konuşmanız doğru değil. İngilizce bilmeyen bir Fransız ile nasıl iletişim kuracaksınız?

Ayrıca verdiğiniz benzetmeyi mantıklı bulmadım. Bisiklet sürmeyi öğrenmiş olarak doğmak mümkün değil. Fakat bu yazıyı okuyan kimsenin Türkçe öğrenmek için kasten bir çaba sarf ettiğini sanmıyorum, ana dilimiz çünkü.
 
Peki İbranicede bunun yapılmasının sebebi ne? Neden bir dil saf olsun ki? Halkımız 1000 yıldır kitap diyor. Tüm yazılarda öyle geçiyor. Şimdi bunu neden betik yapalım? Ayrıca inanın bana dilimizde o kadar "yabancı" kelime var ki... Asla tamamını saf yapamazsınız.
Doğru haklısın benimki de geç kalınmış bir sitem işte... Aslında bu biraz da Türkçe'nin yapısı ile alakalı. Sondan eklemeli bir dil olduğu için yabancı kelimeleri de çok kolay sindirebiliyor.
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı