Okula gitmiyorum ve çok yalnızım

mree

Hectopat
Katılım
17 Kasım 2020
Mesajlar
92
Çözümler
2
Daha fazla  
Sistem Özellikleri
Ryzen 7 5700G - RX 6500 XT
Cinsiyet
Erkek
8. sınıfı sırada uyuyarak geçirdim. Dersleri dinleyerek öğreniyordum ve ortalamanın üstünde sayılabilecek bir öğrenciydim. LGS geldiğinde ailem fen lisesi yazmamı istedi. İlçeye yatılı bir okula gittim ve fen lisesinin yurdunda değil, sosyal bilimlerin yurdunda kalıyordum. Oda arkadaşlarım mizah ve kültürden yoksun kaba insanlardı. Çok rahatsız olmama rağmen bir ay kadar orada okula gittim. Sınıfta köşede oturuyordum ve ortaokuldaki gibi sıraya yatmama asla izin vermediler. Hocalar okulun ilk günlerinden notlarımın düşük olacağını söylüyordu. Sıralar zaten tek kişilikti ve hayatım boyunca derslerden nefret etmişimdir. Arka sırada yatıp hayal kurmak, bazı şeyler hakkında düşünmek daha zevkli ve işe yarar geliyordu. Dersi dinlemem gerektiğinde katlanamıyordum, esniyordum, uykum geliyordu. Dayanılmaz bir şeydi. 8. sınıfa kadar böyle sürdürdüm. Neyse, fen lisesinden ve yurt arkadaşlarımdan bıkmıştım. Ağlayarak kendimi başka bir okula aldırdım. Sosyal bilimler lisesine geçmiştim. Okula ikinci kez gittiğimde sınıfa girdiğimde eski ortaokul arkadaşımdan birini görmek beni sevindirdi. Beden dersine girdik. Ben ders programını bilmediğim için pantolonla gitmiştim. Tüm sahayı 3 kere turladım o pantolonlarla. Sonra beden hocası yoklama alırken listede ismimin olmadığını söyledi. Ben bir yanlışlık olduğunu söyledim, müdüre gittim konuştum. Yanlış şubeye gitmişim, aptal gibi rezil olmamak için sistemde hata olduğunu, yanlış şubeye gitmişim dedim. Kendi şubeme gittiğimde sınıf tamamen kızlarla doluydu. Sevindim, ama ilk gittiğim sınıftaki gibi kimse benimle ilgilenmiyor ya da tanışmak istemiyordu. Önümde 2 tane keko oturuyordu. Sınıfta engelli bir çocuk vardı, onunla sürekli dalga geçiyorlardı. Bayağı sinir olmuştum. Neyse, eve dönerken sınıfın en popüler kızıyla aynı otobüse bindiğimizi öğrendim. Her şey ortalama gidiyordu. Birkaç hafta daha gitmeye devam ettim, biraz daha arkadaş edindim. Bir gün gene otobüse binmek üzere evden çıktım. Otobüs yaklaşık 40-50 dakika gecikti. Hazır zaten yok yazılmışken hiç gitmek istemedim. Annemi aradım, gitmem gerektiğini söyledi. Sinirlerim bozulmuştu, zaten yok yazılmışım. Bir de o kekoların arasına gidip tüm gün hiç ilgimi çekmeyen konuları dinleyip aklımda tutmaya çalışacağım. Bunun yerine kimseye söylemeden yakında bir park vardı, oraya gidip öğleye kadar orada durdum. Sonra eve dönüp öğle arası olduğumu söyledim, kendimi hasta hissettim. Sonraki 3-4 gün okula gitmeye devam ettikten sonra buna katlanamayacağımı düşünüp gene okulu aksatmaya başladım. Sabahları direk çok uzaktaki parklara gidip salıncakta gitmeden önce indirmiş olduğum videoları izliyordum. Böyle güzel gidiyordu. 2 hafta sonra okul ailemi arayıp neden gelmediğimi sormuş. Babam bayağı kızmıştı, birkaç gün konuşmadık. Gitmemekte ısrar edince "senin gibi evlada yazıklar olsun" demişti. Çok koymuştu. Babamla küs geçen 1 haftadan sonra bir gün annem psikiyatriste gitmek ister misin diye sordu, bende olur dedim. 1-2 ay terapi gördüm, en son dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu teşhisi konuldu (adhd). Zaten okuldan atılacağımı bildiğim için açık liseyi araştırdım. Bir şekilde açığa geçtim, her şey mükemmeldi. Babam Dehb'li olduğumu öğrendiğinde benden özür diledi, benim suçum olmadığını söyledi. Tüm gün evde bilgisayara bakıyordum (hala bakıyorum, 4 ay kadar oldu), ama hayatımdan nefret etmeye başladım. 2-3 arkadaşım var, onlarla da Instagram'dan birbirimize Reels atıyoruz. Gerçek hayatta çok aktivite yapmıyorum. Babamla tartıştım. Ama çok stresli hissediyorum. Bundan uzaklaşmak için bana göre boş işler olan gerçek hayatta sosyalleşmem gerekiyor sanırım. Ama nasıl yapacağımı bilmiyorum. Herhangi bir tavsiyeniz var mı?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Hocam öncelikle geçmiş olsun.
Bar, kafe gibi yerlerde takılarak arkadaş edinebilirsiniz fakat bunun için ne yaşınız uygun ne de fazla sosyal birisi değilsiniz sanırım.
Sizin yerinizde olsam bir yerde işe girerdim. Zaten yaz, Burger King gibi yerlerde gençler de çalışıyordur hem para kazanırsınız hem de ortam yaparsınız.
Başka türlü bilemiyorum, ben de pek sosyal biri değilim bu yüzden şimdiye kadar arkadaşlarımı hep okuldan ve iş ortamından buldum.

Dediğim gibi özellikle Burger King, McDonald's gibi zincir restorantlarda arkadaş edinebilirsiniz.
 
Eksiksiz okudum, öncelikle kendimden örnek vererek gideceğim.

Ben şuan 11. Sınıf öğrencisiyim derslerim ortalama üstü fena değil ancak bende senin gibi okuldan nefret ediyordum. (sebebi ortam değil genel olarak sıkıcı) ve benimde arkadaşım yoktu. Daha sonra arkadaş edinebildim ve bunu bir yeteneğimin olmasına borçluyum. İngilizce dersini çok severim (tek sevdiğim ders) ve sınıftakiler bunu fark edince benden not, yardım vs. istemeye başladılar. Öyle çok kişiye yardım ederek arkadaş ortamım oldu kızlarla vs. konuşmaya başladım. Tabi sadece İngilizce yeterli olmadı onlar not isterken ben muhabbeti ilerletecek tarzda şeyler söyledim. Örneğin müzik zevki, yapılan sporlar vs.

Gelelim sana, sen okulu bıraktığını söyledin okul planını senin için eliyoruz. Üniversite hedefin varsa ve bir dershaneye gideceksen dershanelerde de manyak ortam dönüyor. Kısaca demek istediğim bir kurs tarzı bir yere gidip sosyalleşebilirsin ve bunu yaparken de elinde bir yeteneğin olsun ki insanlar sana hayran kalsın. Yetenek dediğim sadece spor yeteneği vs. değil bu arada. Örneğin komik olmakta bir yetenektir veya derslerinin çok iyi olması gibi.

Eğer hala arkadaş bulamıyorum diyorsan biz yanındayız be dostum. Hangi şehirde yaşıyorsan söyle gelelim gezeriz beraber :D.
 
Bırak sosyalleşmeyi falan. Kendine bir hobi bul ve onunla ilgilen, ortak paydada buluştuğun insanlarla ister istemez haşır neşir olacaksın zaten. İstediğin şeyi yap, kendini bir şeyi yapmak için zorunda hissetme böylece streste yapmazsın. Dünyada milyarlarca insan var kimsenin umrunda bile değilsin hepimiz bir gün göçüp gidicez mutlu olmana bak. Kendine bir hedef belirle. Sosyal bir insan olmak zorunda değilsin ama iletişimini geliştirebilirsin. Sana reçete olarak spor yazıyorum birkaç aya bir şeyin kalmaz. Akrabalarınla iletişimini sağlam tut hiç kimse olmasa bile onlar hep yanında oluyor. En iyi arkadaş kuzendir çareyi sokakta arama.
 
Boş boş barlarda veya kafelerde takılarak zamanını geçirmeni önermem. Kafelerde veya barlarda takılıp tüm gününü orada geçiren kişilerle arkadaş olacağına, gidip bir kedi sahiplenip onunla arkadaş olmanı öneririm. Her neyse, tavsiyem şu olacak: Özgüvenini düzeltmen için dış görünüşüne yönelebilirsin. Bunun için en mantıklı seçenek spor yapmak olabilir. Ayrıca, 1. seçenek olan estetik yaptırma konusunu boşver, spora yönel. Neyse, dış görünüşünü düzelttiğinde zaten özgüven kazanacaksın ve sosyalleşmenin de kaçınılmaz olacağını düşünüyorum.
 
Dostum bende senin gibi bir 9.sınıf öğrencisiyim ve çok farklı biri değiliz.2 3 tane dostum vardır diğer geri kalan arkadaşlarım tamamen boş samimiyetsiz insanlardır.Bende okula gitmeyi asla sevmem ve gittiğim zamanlarda da genellikle ilgim olmayan derslerde uyurum.Sırf okula gitmeyi sevmediğim için devamsızlık sınırını bile geçtim ve az daha sınıfta kalıyordum (müdür yardımcısı sağolsun düzeltildi).Genellikle "asosyal" bir insan olduğumdan değil çevremdeki insanların kafası bana uymadığından dolayı pek arkadaşım yoktur ve dışarı çıkmam.Ama senenin başından yeni hobiler ve yeteneklerimi keşfetmek için bir çok şeyi denedim.Gitar çalmayı denedim ki hala devam ediyorum,Spor yapmaya başlamıştım ve 9 aydır yapıyorum,ayrıca yazılım bölümü okuduğumdan dolayı da kendimi bu konuda geliştirmeye çalışıyorum.Açıkçası bu durumdan kurtulmak için yeni hobiler ve yetenekler keşfetmeyi deneyebilirsin,tecrübe olması açısından işe bile girebilirsin.Sanıyorum ki annen "Psikiyatriste gitmek ister misin?" diyebildiğine göre gayet çağdaş bir insan.Dertlerini onunla paylaşabilir onunla da fikir alışverişi yapabilirsin.
 
8. sınıfı sırada uyuyarak geçirdim. Dersleri dinleyerek öğreniyordum ve ortalamanın üstünde sayılabilecek bir öğrenciydim. LGS geldiğinde ailem fen lisesi yazmamı istedi. İlçeye yatılı bir okula gittim ve fen lisesinin yurdunda değil, sosyal bilimlerin yurdunda kalıyordum. Oda arkadaşlarım mizah ve kültürden yoksun kaba insanlardı. Çok rahatsız olmama rağmen bir ay kadar orada okula gittim. Sınıfta köşede oturuyordum ve ortaokuldaki gibi sıraya yatmama asla izin vermediler. Hocalar okulun ilk günlerinden notlarımın düşük olacağını söylüyordu. Sıralar zaten tek kişilikti ve hayatım boyunca derslerden nefret etmişimdir. Arka sırada yatıp hayal kurmak, bazı şeyler hakkında düşünmek daha zevkli ve işe yarar geliyordu. Dersi dinlemem gerektiğinde katlanamıyordum, esniyordum, uykum geliyordu. Dayanılmaz bir şeydi. 8. sınıfa kadar böyle sürdürdüm. Neyse, fen lisesinden ve yurt arkadaşlarımdan bıkmıştım. Ağlayarak kendimi başka bir okula aldırdım. Sosyal bilimler lisesine geçmiştim. Okula ikinci kez gittiğimde sınıfa girdiğimde eski ortaokul arkadaşımdan birini görmek beni sevindirdi. Beden dersine girdik. Ben ders programını bilmediğim için pantolonla gitmiştim. Tüm sahayı 3 kere turladım o pantolonlarla. Sonra beden hocası yoklama alırken listede ismimin olmadığını söyledi. Ben bir yanlışlık olduğunu söyledim, müdüre gittim konuştum. Yanlış şubeye gitmişim, aptal gibi rezil olmamak için sistemde hata olduğunu, yanlış şubeye gitmişim dedim. Kendi şubeme gittiğimde sınıf tamamen kızlarla doluydu. Sevindim, ama ilk gittiğim sınıftaki gibi kimse benimle ilgilenmiyor ya da tanışmak istemiyordu. Önümde 2 tane keko oturuyordu. Sınıfta engelli bir çocuk vardı, onunla sürekli dalga geçiyorlardı. Bayağı sinir olmuştum. Neyse, eve dönerken sınıfın en popüler kızıyla aynı otobüse bindiğimizi öğrendim. Her şey ortalama gidiyordu. Birkaç hafta daha gitmeye devam ettim, biraz daha arkadaş edindim. Bir gün gene otobüse binmek üzere evden çıktım. Otobüs yaklaşık 40-50 dakika gecikti. Hazır zaten yok yazılmışken hiç gitmek istemedim. Annemi aradım, gitmem gerektiğini söyledi. Sinirlerim bozulmuştu, zaten yok yazılmışım. Bir de o kekoların arasına gidip tüm gün hiç ilgimi çekmeyen konuları dinleyip aklımda tutmaya çalışacağım. Bunun yerine kimseye söylemeden yakında bir park vardı, oraya gidip öğleye kadar orada durdum. Sonra eve dönüp öğle arası olduğumu söyledim, kendimi hasta hissettim. Sonraki 3-4 gün okula gitmeye devam ettikten sonra buna katlanamayacağımı düşünüp gene okulu aksatmaya başladım. Sabahları direk çok uzaktaki parklara gidip salıncakta gitmeden önce indirmiş olduğum videoları izliyordum. Böyle güzel gidiyordu. 2 hafta sonra okul ailemi arayıp neden gelmediğimi sormuş. Babam bayağı kızmıştı, birkaç gün konuşmadık. Gitmemekte ısrar edince "senin gibi evlada yazıklar olsun" demişti. Çok koymuştu. Babamla küs geçen 1 haftadan sonra bir gün annem psikiyatriste gitmek ister misin diye sordu, bende olur dedim. 1-2 ay terapi gördüm, en son dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu teşhisi konuldu (adhd). Zaten okuldan atılacağımı bildiğim için açık liseyi araştırdım. Bir şekilde açığa geçtim, her şey mükemmeldi. Babam Dehb'li olduğumu öğrendiğinde benden özür diledi, benim suçum olmadığını söyledi. Tüm gün evde bilgisayara bakıyordum (hala bakıyorum, 4 ay kadar oldu), ama hayatımdan nefret etmeye başladım. 2-3 arkadaşım var, onlarla da Instagram'dan birbirimize Reels atıyoruz. Gerçek hayatta çok aktivite yapmıyorum. Babamla tartıştım. Ama çok stresli hissediyorum. Bundan uzaklaşmak için bana göre boş işler olan gerçek hayatta sosyalleşmem gerekiyor sanırım. Ama nasıl yapacağımı bilmiyorum. Herhangi bir tavsiyeniz var mı?
İyisin genco, belki çok yakın degilsinizdir ama enazından iki üç arkadaşın var iyisin🤙🏻
 
Selam kardeşim. Yazının tamamını okudum. Geçmiş olsun ile başlamak istiyorum. Bazen hayata insanlar senin gibi -'den başlarlar. Mesela ben. 8 yaşımdan beri epilepsi hastasıyım. Lise 2'ye kadar ilaç kullandım sonrasında ise isyan edip ilacı bıraktım (kötü etkiliyordu). Lise bitti üniversite sınavına girmedim. Çalışıp kısa sürede para kazanıp üniversiteyi sonradan okumak istiyordum. Epilepsi hastası olduğum için kimse beni işe almıyordu. Birisine söylememiştim otele girmiştim. Yaklaşık 15 gün çalışmıştım her şey yolunda gidiyordu (deneme süremdi yani sigorta vs yok, sağlık kağıdı vs almadım) 15.gün nöbet geçirdim ve koca otele tek baktığım için adam kabul etmedi. Ondan sonra ise hayatı salladım biraz. 20 yaşıma geldim ve artık hayatın böyle devam etmeyeceğini düşündüm. Kendi kendime yazılım öğrenmeye başladım ve şuan ciddi anlamda ilerleme kaydettim 20 yaşıma göre. Şuan 21'im 22 olacağım. Günümü boş geçirmek yerine yazılım öğreniyorum. 1 yıldır öğreniyorum. İşe girecek seviyeye gelmedim ama 3 tane freelance iş aldım onları yaptım. Yani hayat cidden kötü kimin ne yaşadığını bilmiyoruz. Birisi seni görüp ayy bunları mı yaşadın deyip işe almayacak maalesef. En yakından tanıyan birisi olarak söylüyorum. Senin de bir şekilde bunu idrak edip bir şeylerin elinden tutman gerekiyor. Evet biliyorum senin için şuan zor. Bir süre kafa tatili yap ve sonrasında ne olmak istiyorsan ve sağlığın izin veriyorsa ona uğraş.

Sağlıcakla kal. Bir şekilde yolumuz çizilmiştir. Dalgaya kendini bırak.
 
Son düzenleme:
Keşke tavsiye verebilsem, ben de benzer sorunlardan muzdaribim ancak sen çok daha şiddetli yaşamışsın. Ben çareyi genellikte hep sosyalleşmekte görürüm ama sosyal olmayı asla beceremeyeceğimi bildiğim için hiç ortamlara girmem, eğer mecbur olur da girersem de kendimce diğerlerinden yakın olduğumu düşündüğüm 1-2 arkadaşımla konuşurum ama içimden gelmediği için birkaç cümle sonra konuşma tıkanır ya da direkt bir köşeye çekilir ve suskunca otururum, kötü bir yanı da böyle asosyal olmanın ne zamana kadar devam edeceği. Ortaokuldayken liseye geçince çok dostum olur diye düşünürdüm ama hiç de düşündüğüm gibi bir ortam yok, şimdi de aynı lisedeki gibi asosyal olacağımı bildiğim halde üniversiteyi kafama koydum ancak maalesef büyüdükçe sosyalleşmek, ortamlara girmek çok zorlaşıyor çünkü mantığınla hareket etmeye başlıyorsun, en azından yaptığın şeylerin mantıklı olduğunu düşünerek hareket ediyorsun. Ben bu durumumdan çıkış yolu görmüyorum, ya biriyle tanışacağım ve bana kafayı takıp hayatımı değiştirecek ya da ölene kadar böyle devam. Gelecek kaygısı gibi konulara girmiyorum bile. Bu arada ben biraz içimi döktüm, tavsiye veremem ama kendim için tek çarenin sosyalleşmek olduğunu düşünüyorum.
 

Geri
Yukarı