Pardus kullanılır mı?

2007-2011 arası en az ubuntu kadar ünlü bir dağıtımdı.

Şehir efsanesi bu, pisi tabanlı Pardus hiç bir zaman çok popüler olmadı. Pisi paket yönetimli Pardus'u DW ilk 5'te gördüğünü iddia edenler bile var, ama hiç biri gerçek değil. Geliştiricilerin kitleden uzak olmasından, çok yetersiz paket deposuna kadar bir çok eksiği vardı, yani Ubuntu'yla kıyaslanması mantık kabilinde değildir. Eski Pardus'un araçları kadar yeni Pardus'ta da bir kaç yerli araç var. Doğrudan anayapı üzerinde geliştirilen araçlar (müdür, pisi gibi) değiller, ama ufak tefek işlere yarıyorlar.
ozamanalr kullananlar iyi bilir taş gibi sağlam ve KDE masaüstünün kralı Pardus'la gelirdi.

Abartı, başka masaüstünü desteklemediği için kullananlar fazlaca abartıyorlardı. Zannedersin KDE'yi Pardus ekibi geliştiriyordu. Derliyorsun, özelleştiriyorsun, paketliyorsun, hepsi bu. Daha fazla ne kattılar bir şey yok yani, belki bir ya da iki tane plasma eklentisi.

Şurada görecegin üzere bir çok yabancı ülkede Pardus toplulukları vardı

3-5 kişiden oluşan fanlar bunlar, diğer ünlü dağıtımlarla kıyaslayınca neredeyse hiç. Ubuntu Türkiye bile, Pardus forumlarından çok daha renkli ve hareketliydi o zamanlar, gerisini sen düşün.




Sizce Pardus kullanılır mı? Son sürümde çok geliştiğini söylediler. Ayrıca yanıt yazarken başlığa odaklanırsanız daha iyi verim alabiliriz.

Debian'ı netinstall olarak kurmakta zorlanıyorsan olabilir, Debian live ortamları çok büyük, bu sebeple olabilir.

Son sürümde bir kaç şey eklemişlerdir muhakkak, ama çok olarak niteleyecek bir içerik olduğunu hiç sanmıyorum. Mesela bir güncelleyici eklemişler yazılım yönetim aracına, ama Linux Mint'in güncelleme aracı ile kıyaslanamaz bile, standart güncelleme işlevi sunuyor sadece.
 
Son düzenleme:
Şehir efsanesi bu, pisi tabanlı Pardus hiç bir zaman çok popüler olmadı. Pisi paket yönetimli Pardus'u DW ilk 5'te gördüğünü iddia edenler bile var, ama hiç biri gerçek değil. Geliştiricilerin kitleden uzak olmasından, çok yetersiz paket deposuna kadar bir çok eksiği vardı, yani Ubuntu'yla kıyaslanması mantık kabilinde değildir. Eski Pardus'un araçları kadar yeni Pardus'ta da bir kaç yerli araç var. Doğrudan anayapı üzerinde geliştirilen araçlar (müdür, pisi gibi) değiller, ama ufak tefek işlere yarıyorlar.
Yaptığın çıkarımlar mantıksız. ubuntu ve diğer dağıtımların şuanki poülerlikleri üzerinden konuşsaydık haklılık payın vardı.
Pardus 2007-2011'de küçümsenecek bir dağıtım değildi. bu zaman aralığında DW ilk 5 değilse bile ilk 50'de mutlaka vardır. şunuda not olarak ekleyeyim. çok değil geçtiğimiz yıllarda distrowatch para karşılı sıralama hilesi yaptığı yıllık değil aylık sıralamalar veya tam tersi hileler döndüğü konuşuluyordu.
Ayrıca bir dağıtımın kendi araçlarına sahip olması herzaman sükse yapar güven verir. şuan pardusun debian deposu kullanmasını bu yüzden eleştiriyoruz mesela.

işin kötü yanı öyle ufak tefek değil tam takır araçlara sahipti (Müdür,Kaptan,Çomar,Yalı,Pisi) o günlerde, bu araçlar sistemi eksiksiz yönetebiliyordu.

Abartı, başka masaüstünü desteklemediği için kullananlar fazlaca abartıyorlardı. Zannedersin KDE'yi Pardus ekibi geliştiriyordu. Derliyorsun, özelleştiriyorsun, paketliyorsun, hepsi bu. Daha fazla ne kattılar bir şey yok yani, belki bir ya da iki tane plasma eklentisi.
Yanlış bir bakış açısı. Başka desteklenecek kaliteli DE olmadığı için KDE seçimi en mantıklı seçenekti ozaman. Ubuntu'nun Unity'si DE bolluğundan dolayı ortaya çıkmadı. Paketleme konusunda da söylediğin gibi düz mantık bakarsak haklısın fakat durum okadar basit değil Fedora, openSUSE, veya diğerleri mantıken aynı kullanıcı deneyimi sunması gerekirken yükledikten sonra görüyorsunki birinde eksiksiz KDE deneyimi varken diğerinde bazı sistem bileşenleri eksik veya farklı. framework / qt sürümü farklı bunlar sadece örnek yani paketlemeyle biten basit bir olay değil. Bunu eksiksiz yaparsan kullanıcı yüklediğinde farkı anlar. Bu yüzden de abartı kelimesi doğru değil.

3-5 kişiden oluşan fanlar bunlar, diğer ünlü dağıtımlarla kıyaslayınca neredeyse hiç. Ubuntu Türkiye bile, Pardus forumlarından çok daha renkli ve hareketliydi o zamanlar, gerisini sen düşün.
Ubuntu türkiyede 3-5 kişiden oluşan fanlarla oluştu birden milyonlaramı ulaştı sanıyorsunuz.
Pardus Başarısını kanıtlamışki UbuntuTR'nin ortaya çıktığı gibi dışarıda toplulukları oluşmuş. eleştirmek ayrı gerçekten başarısız bir dağıtım gibi konuşmak ayrı bunu karıştırmamak lazım.


Merak eden bilgi edinmek isteyen kayıtlarda varsa web.archive'den ozamanki topluluk sayfalarına da distrowatch listesinede ulaşıp bakabilir. Aslında kendim araştırıp kaynak olarak ekleyecektim vaktim olmadığı için uğraşmak istemedim.
 
Merak eden bilgi edinmek isteyen kayıtlarda varsa web.archive'den ozamanki topluluk sayfalarına da distrowatch listesinede ulaşıp bakabilir. Aslında kendim araştırıp kaynak olarak ekleyecektim vaktim olmadığı için uğraşmak istemedim.

2009 mart ayında Pardus 41. sıradaymış.

Screenshot_2023-12-19-22-13-47-418.jpeg
 
Yaptığın çıkarımlar mantıksız. ubuntu ve diğer dağıtımların şuanki poülerlikleri üzerinden konuşsaydık haklılık payın vardı.

Şu an ki popülerlikleri üzerinden konuşmuyorum, o zamanlar Ubuntu bugünkünden daha popülerdi. Pardus'un emaresi okunmuyordu. Ubuntu ile ilgili aylık 15-20 blog yazısı çıkıyorsa, yıllık 2 - 3 blog yazısı yere göğe sığdırılamıyordu. Bugün bile bir şeyleri ispatlama amacıyla bunlar paylaşılıyor. Yani pisili Pardus genel popülerlik açısından bırak Ubuntu'yu, kendi zamanındaki ilk 20 dağıtımın açısından bile çok gerideydi. Ubuntu'nun yerel forumu bile, Pardus'un çifte forumlarından daha hareketliydi diyorum, sen hâlâ mantıksız diyorsun. Ben yaşanmışlıklardan konuşuyorum, çoğunuzun okuduğu tüm süreçleri canlı seyretmiş birisi olarak. Ortada çıkarım filan yok, olanın iz düşümü bu kadar açık.

Yanlış bir bakış açısı. Başka desteklenecek kaliteli DE olmadığı için KDE seçimi en mantıklı seçenekti ozaman.

O dönemdeki en çok kullanılan DE Gnome 2'ydi. Çatalı MATE bile hâlâ popüler. Pardus'un KDE'yi iyi kullanması çok tartışılır, o zamanda Mandriva gibi kendisinden çok daha iyi alternatifleri varken hele. KDE Pardus'un elindeki tek seçenekti, geliştirici ekibin daha fazla seçenek sunacak ne çabası ne de vakti vardı çünkü. Pardus zamanının en küçük depolarından birisine sahip dağıtımlardan birisiydi.

birinde eksiksiz KDE deneyimi varken diğerinde bazı sistem bileşenleri eksik veya farklı. framework / qt sürümü farklı bunlar sadece örnek yani paketlemeyle biten basit bir olay değil. Bunu eksiksiz yaparsan kullanıcı yüklediğinde farkı anlar. Bu yüzden de abartı kelimesi doğru değil.

Abartı kelimesi çok doğru, çünkü bahsettiğim husus sadece çok ünsüz bir yabancı blog yazısında dile getirilmiş bir şehir efsaneseydi. Bundan çok daha olumlu yazıları hemen her KDE'li dağıtım için farklı birileri yazmış çizmiştir.

Ubuntu türkiyede 3-5 kişiden oluşan fanlarla oluştu birden milyonlaramı ulaştı sanıyorsunuz.
Pardus Başarısını kanıtlamışki UbuntuTR'nin ortaya çıktığı gibi dışarıda toplulukları oluşmuş. eleştirmek ayrı gerçekten başarısız bir dağıtım gibi konuşmak ayrı bunu karıştırmamak lazım.

Sadece Ubuntu Türkiye, Pardus'un çifte yerel forumunun toplamından daha aktifti. Pardus'un çifte forumuna üye olanlar zaten genelde aynı kişilerdi. Yani maçı ön sıralardan seyretmiş birisi olarak daha nasıl anlatırım sana bilemiyorum. Pardus popülerlik açısından bırak Ubuntu'yla kıyaslanmayı, yukarıdaki resimdeki DW sıralamasında bulunan Crunchbang kadar dahi popüler değildi global anlamda. Ki Crunchbang'in tek amacı hafif bir out of box dağıtım olmaktı. Ubuntu TR'ye 3-5 kişi dersen, Pardus'un dışarıda gerçek anlamda topluluğu filan olmadığı rahatça söylenebilir, dediğim gibi 3-5 gurbetçimiz ve çevresindeki yerel kişilerdi.

Pardus 2007-2011'de küçümsenecek bir dağıtım değildi. bu zaman aralığında DW ilk 5 değilse bile ilk 50'de mutlaka vardır. şunuda not olarak ekleyeyim. çok değil geçtiğimiz yıllarda distrowatch para karşılı sıralama hilesi yaptığı yıllık değil aylık sıralamalar veya tam tersi hileler döndüğü konuşuluyordu.

Kim para verir DW'ye hile için, olsa olsa fanatikler günlük girip tıklıyorlardır. Tam tersine DW bazı dağıtımlara bağışlarda bulunuyordu zamanında, para için bir şeyler yapsa bağış mı yapar adam.
Paketleme konusunda da söylediğin gibi düz mantık bakarsak haklısın fakat durum okadar basit değil Fedora, openSUSE, veya diğerleri mantıken aynı kullanıcı deneyimi sunması gerekirken yükledikten sonra görüyorsunki birinde eksiksiz KDE deneyimi varken diğerinde bazı sistem bileşenleri eksik veya farklı.

Bahsettiğin dağıtımlardan OpenSUSE ve özelikle Mandriva, Pardus'tan daha kaliteli ortamlar sunuyordu. Mandriva ve KDE bileşimi global anlamda Pardus için söylenenden çok daha iyi bir yakıştırmaydı. OpenSUSE ise o zamanlarda dahi Pardus çok daha iyi bir araç koleksiyonuna sahipti ve hâlâ öyle.
Ayrıca bir dağıtımın kendi araçlarına sahip olması herzaman sükse yapar güven verir. şuan pardusun debian deposu kullanmasını bu yüzden eleştiriyoruz mesela.

Debian tabanlı Pardus'un Debian deposunu kullanması yazılım çeşitliliği açından oldukça olumlu. Dediğim gibi pisili Pardus'ta depo oldukça kıttı, bu açıdan karşılaştırma bile anlamsız.

Ubuntu'nun Unity'si DE bolluğundan dolayı ortaya çıkmadı.

Ubuntu'nun Unity isimli bir DE'si yoktu, Unity Gnome için Compiz tabanlı bir kabuktur sadece. Unity dediğiniz bir Compiz eklentisi. O zaman dahi Gnome en poüler en çok kullanılan masaüstüydü, KDE'ye göre taş gibiydi.

Pardus 2007-2011'de küçümsenecek bir dağıtım değildi.

Zaten küçümsemedim, kirpi yavrusuna pamuk muamelesi yapmaya gerek olmadığından bahsediyorum.

işin kötü yanı öyle ufak tefek değil tam takır araçlara sahipti (Müdür,Kaptan,Çomar,Yalı,Pisi) o günlerde, bu araçlar sistemi eksiksiz yönetebiliyordu.

YALI öyle çok iyi bir kurulum aracı değildi, paket kurarak dağıtım kurmanın ne gibi bir avantajı olabileceğini halen anlayabilmiş değilim. ISO içindeki paketlerden bahsediyorum, netinstall gibi bir kurulumdan değil. Diğerlerinin artık olmamasından kaybedilmiş bir dezavantaja henüz rastlamadım.

Ayrıca bir dağıtımın kendi araçlarına sahip olması herzaman sükse yapar güven verir. şuan pardusun debian deposu kullanmasını bu yüzden eleştiriyoruz mesela.

Debian tabanlı Pardus'un da kendi araçları var. İmaj yazıcı, güç profili yönetim aracı (TLP tabanlı bir Python arayüzü, çok fazla yapılandırma seçeneği yok, sadece hazırlanmış profilleri kullanabiliyorsun), Yazılım kurma aracı (eskiden QT tabanlıydı, değişen ekip GTK'ya geçiş yaptı. Amiral gemisi Gnome olan bir dağıtrımın QT kullanması zaten saçmaydı) , USB biçimlendirici, karşılama ve yapılandırma aracı, 3-5 araç daha var. Yani araç sayısı bakımından şu an daha zengin, tek farkı kullanıcı seviyesine odaklanılmış olması.
 
Son düzenleme:
Şu an ki popülerlikleri üzerinden konuşmuyorum, o zamanlar Ubuntu bugünkünden daha popülerdi. Pardus'un emaresi okunmuyordu. Ubuntu ile ilgili aylık 15-20 blog yazısı çıkıyorsa, yıllık 2 - 3 blog yazısı yere göğe sığdırılamıyordu. Bugün bile bir şeyleri ispatlama amacıyla bunlar paylaşılıyor. Yani pisili Pardus genel popülerlik açısından bırak Ubuntu'yu, kendi zamanındaki ilk 20 dağıtımın açısından bile çok gerideydi. Ubuntu'nun yerel forumu bile, Pardus'un çifte forumlarından daha hareketliydi diyorum, sen hâlâ mantıksız diyorsun. Ben yaşanmışlıklardan konuşuyorum, çoğunuzun okuduğu tüm süreçleri canlı seyretmiş birisi olarak. Ortada çıkarım filan yok, olanın iz düşümü bu kadar açık.

O dönemdeki en çok kullanılan DE GNOME 2'ydi. Çatalı Mate bile hâlâ popüler. Pardus'un KDE'yi iyi kullanması çok tartışılır, o zamanda Mandriva gibi kendisinden çok daha iyi alternatifleri varken hele. KDE Pardus'un elindeki tek seçenekti, geliştirici ekibin daha fazla seçenek sunacak ne çabası ne de vakti vardı çünkü. Pardus zamanının en küçük depolarından birisine sahip dağıtımlardan birisiydi.

Abartı kelimesi çok doğru, çünkü bahsettiğim husus sadece çok ünsüz bir yabancı blog yazısında dile getirilmiş bir şehir efsaneseydi. Bundan çok daha olumlu yazıları hemen her KDE'li dağıtım için farklı birileri yazmış çizmiştir.

Sadece Ubuntu Türkiye, Pardus'un çifte yerel forumunun toplamından daha aktifti. Pardus'un çifte forumuna üye olanlar zaten genelde aynı kişilerdi. Yani maçı ön sıralardan seyretmiş birisi olarak daha nasıl anlatırım sana bilemiyorum. Pardus popülerlik açısından bırak Ubuntu'yla kıyaslanmayı, yukarıdaki resimdeki DW sıralamasında bulunan Crunchbang kadar dahi popüler değildi global anlamda. Ki Crunchbang'in tek amacı hafif bir out of box dağıtım olmaktı. Ubuntu TR'ye 3-5 kişi dersen, Pardus'un dışarıda gerçek anlamda topluluğu filan olmadığı rahatça söylenebilir, dediğim gibi 3-5 gurbetçimiz ve çevresindeki yerel kişilerdi.

Kim para verir DW'ye hile için, olsa olsa fanatikler günlük girip tıklıyorlardır. Tam tersine DW bazı dağıtımlara bağışlarda bulunuyordu zamanında, para için bir şeyler yapsa bağış mı yapar adam.

Bahsettiğin dağıtımlardan OpenSUSE ve özelikle Mandriva, Pardus'tan daha kaliteli ortamlar sunuyordu. Mandriva ve KDE bileşimi global anlamda Pardus için söylenenden çok daha iyi bir yakıştırmaydı. OpenSUSE ise o zamanlarda dahi Pardus çok daha iyi bir araç koleksiyonuna sahipti ve hâlâ öyle.

Debian tabanlı Pardus'un Debian deposunu kullanması yazılım çeşitliliği açından oldukça olumlu. Dediğim gibi pisili Pardus'ta depo oldukça kıttı, bu açıdan karşılaştırma bile anlamsız.

Ubuntu'nun Unity isimli bir DE'si yoktu, Unity GNOME için Compiz tabanlı bir kabuktur sadece. Unity dediğiniz bir Compiz eklentisi. O zaman dahi GNOME en poüler en çok kullanılan masaüstüydü, KDE'ye göre taş gibiydi.

Zaten küçümsemedim, kirpi yavrusuna pamuk muamelesi yapmaya gerek olmadığından bahsediyorum.

YALI öyle çok iyi bir kurulum aracı değildi, paket kurarak dağıtım kurmanın ne gibi bir avantajı olabileceğini halen anlayabilmiş değilim. ISO içindeki paketlerden bahsediyorum, netinstall gibi bir kurulumdan değil. Diğerlerinin artık olmamasından kaybedilmiş bir dezavantaja henüz rastlamadım.

Debian tabanlı Pardus'un da kendi araçları var. İmaj yazıcı, güç profili yönetim aracı (TLP tabanlı bir Python arayüzü, çok fazla yapılandırma seçeneği yok, sadece hazırlanmış profilleri kullanabiliyorsun), Yazılım kurma aracı (eskiden QT tabanlıydı, değişen ekip GTK'ya geçiş yaptı. Amiral gemisi GNOME olan bir dağıtrımın QT kullanması zaten saçmaydı), USB biçimlendirici, karşılama ve yapılandırma aracı, 3-5 araç daha var. Yani araç sayısı bakımından şu an daha zengin, tek farkı kullanıcı seviyesine odaklanılmış olması.

Bırak şimdi sen Pardus topluluğa girdiğinde etkileşim görüyor muydun ondan haber ver hafızam sağlamdır ben etkileşimin kralı olduğunu biliyorum.
Birileri yazdıklarını okuyup gömme üzerine verdiğin bilgileri gerçek sanıp, yanlış bilgi edinmesin diye mecburen, son cevaplıyorum.

Diyorsun ki, şu anki Pardus'unda araçları var okey. peki ISO yazıcı, güç planı değiştiricisi nedir? bunlar terminalden basitçe yapılabilecek şeyler. Madem böyle bir kıyaslama yapacaksın aynı klasmanda bir araçla veya bir paket yöneticisi ile yap kıyaslamanı.

Diyorsun ki KDE yerine en çok kullanılan GTK2 vardı. Linux'la arası iyi herkes GIMP'in araç seti ile oluşturulmuş 3-5 widget dışında UI konusunda yarım çakma bir çatalın KDE'den daha iyi bir seçenek olmayacağını bilir. kendi araç setini 2 den 3 taşımayı 9 yılda tamamlamış Gimp buda eksik ve yarım olduğunun onayı sayılır. bakımının kolay olması özellik içermemesi tercih edilmesinin. kalite ile alakası yok halaa da öyle.

ayrıca kimse daha iyi KDE dağıtımları olmadığını söylemiyor illaki vardır bunun konu ile alakası yok.
Sırf biryerlerden giydirmek için verdiğin alakasız bir örnekler

Diyorsunki (sürekli) paket azdı paket çok olduğunu söyleyen yok zaten paketin azlığı dağıtımın veya kullanılan DE'nin kötü olduğu anlamınamı geliyor. Hayır.

Yalı iyiydi veya değildi geliştirmeye açık elimizde var olan bir araçtı aynı özveri ile geliştirilse şimdi eleştiremiyor bile olabilirdin. hiç olmaması forktan daha iyidir. yapacak birşey yok.

Unity bir kabuk dahi olsa birşeyi değiştirmez. Ubuntu'nun simgesi yükselişininde en büyük katkıcısı. Şuan bile Shell olarak Unity ve Plasma dışında kaliteli Shell yok. Gnome'un tablet görünümlü Shelini konuşarak değerli vaktini harcamazsın.

DW'ye kim para verir kim vermez beni ilğilendirmez. Geçmişte REddit'de okuduğum bir olaydı not olarak ekledim. Antix'in Devamı olan MX linux'un yıllardır 1. sırada olması şuanki Pardus kateğorisinde bir dağıtım olduğu böyle birşeyin zaten yıllardır olduğunu örneği olabilir. ha araştırmadım umrumda da değil.
 
Bırak şimdi sen Pardus topluluğa girdiğinde etkileşim görüyor muydun ondan haber ver hafızam sağlamdır ben etkileşimin kralı olduğunu biliyorum.

Evet, Pardus forumlarında şu paketi ekler misiniz, Xfce neden yok gibi bir çok etkileşim görülüyordu. O zamanlar forumların hemen hepsi canlıydı şimdikine nazaran. Pardus forumlarını etkileşim var diyorsan, mesela örnek olarak verdiğim Ubuntu TR forumunda "şenlik vardı" demek az bile kalır. Yani sadece Ubuntu yerel Türkiye forumu bile Pardus'un kendi forumlarından çok daha canlıydı, Ubuntu'nun diğer yerel forumlarını ve resmi forumunu katmıyorum bile. Bunu neden dile getirmiştik; Pardus'un en az Ubuntu kadar ünlü ve popüler olmadığını anlatmak için. Yani kel ölür sırma saçlı kör ölür badem gözlü olur göndermesinin bir başka yansımasının gerçek olmadığının basit bir ulaşımı bu şekilde ortya konulabilir. Pardus global anlamda hiç bir zaman ünlü bir dağıtım olmadı, sadece yerelde Ubuntu'dan dahi çok daha az popüler bir dağıtımdı.

Birileri yazdıklarını okuyup gömme üzerine verdiğin bilgileri gerçek sanıp, yanlış bilgi edinmesin diye mecburen, son cevaplıyorum.

Benim yazdıklarım gerçek; kele sırma saçlı köre badem gözlü yakıştırması yapamam, sen yazdıklarını gerçek sanmaya devam edebilirsin.

Diyorsun ki, şu anki Pardus'unda araçları var okey.

Madem böyle bir kıyaslama yapacaksın aynı klasmanda bir araçla veya bir paket yöneticisi ile yap kıyaslamanı.

Ahtapot, Engerek, Etap, Lider Ahenk projeleri ile birlikte; bugünk Pardus halefinden çok daha ileride.

Şu an gerekliliği tartışılır eski uygulamaları bırakıp, kalan işgücü ile bunları ürettilerse bile Debian tabanına geçiş isabet olmuş denilebilir.

Bunlar haricindeki diğer ufak tefek araçların tamamını katarsak bile, Debian tabanında daha fazla şey sunulmuş denilebilir. Pardus Uygulamalar

peki ISO yazıcı, güç planı değiştiricisi nedir? bunlar terminalden basitçe yapılabilecek şeyler. Madem böyle bir kıyaslama yapacaksın aynı klasmanda bir araçla veya bir paket yöneticisi ile yap kıyaslamanı.

Pardus güç yöneticisini hazır profil sistemi ile elde ettiklerini komut satırı ile kaznamazsın, daha önce söylediğim gibi TLP'ye dayanan bir araç bu. TLP sana bir yapılandırma sayesinde BAT ve AC kiplerini sunar sadece. Bunlar arasında komut satırı ile geçiş yapabilirsin. Bunun için dahi oldukça ham sayılan yapılandırma dosyasını düzenlemen gerekecektir, böyle bir şey için zaten komut satırı kullanamayacağın ortada. Pardus'un güç yöneticisi 5 adet profil sunuyor, ve sistem çekmesi aracı üzerinden bunlardan dilediğini seçebiliyorsun, bence etkili bir yöntem değil ama son kullanıcı için çok daha ideal. Pardus'un güç yönetimi aracından çok daha etkili bir kaç araç zaten var ve bunların profillerini kendin yapılandırabiliyorsun.

ISO aracı diğer Linux dağıtımları yanında, Windows kalıplarını da yazbiliyor; komut satırı kullanmaktan çok daha iyi, amaç son kullanıcı olduğuna göre ortaya komut satırından da yapılabilir argümanı sunmaya gerek yok.

Pardus Bilgisayarım uygulaması, Gnome Diskler varken bence de gerekli değil, ama yapmışlar bir şeyler. Zaten bir çok paket yönetici varken yeni bir paket yöneticisi icat etmek gibi bir şey yani. Benzer ifade; Pardus Hakkında, Kalem, Yazıtipi Yöneticisi ve diğer bir çok uygulama için de söylenebilir. Kırmızı olsun üç kuruş fazla olsun diyenler için gereksiz çabalar bence, benzerini halefi için de söylüyorum.

Pardus Gnome karşılayıcı ve Xfce ince ayarlar araçları son kullanıcı için bazı işleri kolaylaştırabilir. Bence olması olmamasından iyi, söylenecek daha fazla şey yok. KAPTAN'da benzer işlevleri yapıyordu zaten.

Paket kurucusu, Gdebi'nin hallicesi, aslında Python-apt arayüzü gibi bir şey. Gdebi varken buna ihtiyaç olur mu bilemiyorum, ama kırmızı severler için tavsiye edilebilir. Renk fatişisti değilim, kırmızı yerine sarı da kullanabilirdim, yanlış anlaşılmalara mahal olmasın diye ekledim bunu.

USB biçimlendirici, yine olmasa bir kaybınızın olmayacağı bir araç, Gnome Diskler ile benzer işleri yapabilirsiniz.

Yazıtipi Yöneticisi, bir şey yazmak için yazdım, zaten bu amaçla yapılmış bir araç denilebilir.

Pardus Java kurucu, AKIS vb. araçların Java 8 varsayılanı ayarlamak amacıyla türetilmiş, bir sınıf projesi kabilinden yazılım, olmamasından iyi diyebileceklerimiz arasında.

Son kullanıcı için tasarlanan araçların tamamı şurada mevcut, bu açıdan çok gelişti olarak ifade edilecek bir şey bence yok. Pardus Uygulamalar Ama Debian tabanlı ilk sürüme göre daha iyi durumda olduğu söylenebilir.

Debian tabanlı Pardus'un gereksiz işleri;

1 - Debian depoları için kendi yansılarını oluşturmak. Bunu savunmak için, her hangi bir olumsuz durumda asıl depolara ulaşama ihtimaline karşı olduğunu söyleyenler var. Bu tür olumsuz bir durumda, Türkiye'deki bir kaç Debian yansısına ulaşabileceklerini gözardı etmiş olmalılar. Yapılması gereken; asıl ya da yerel Debian yansılarını kullanıp, kendi paketleri ve yeniden paketlediklerini ayrı bir depoda tutup pin önceliği ayarlamak. Böylece kullanıcılar önemli güvenlik güncellemelerini hiç gecikmeden alabilirler. Ben kendi adıma Pardus kullanmak isteyenlere, Debian güvenlik deposunu ayrıca elle ekletiyorum. Debian tabanlı Pardus geliştiricileri, kendi sunucularını yansı olarak olarak kullanmalarını gereksiz yere Ubuntu ile karşılaştırıyorlar. Ama Ubuntu'nun bir snapshot sistemi üzerinden ilerleyip, kendi bakımlarını kendilerini yaptıklarını depodaki bir elementi çıkarıp (nvidia paketleri gibi) kendi paketlerini ekledikelrini gözardı ediyorlar, sanırım bu eski Pardus'tan miras kalan gereksiz bir izafe etme metodu.

2 - Debian deposunda bazı paketleri gereksiz yere yeniden paketliyorlar, yani bir yapılandırma dosyasını değiştirip yeniden inşa ediyorlar. Mesela Grub yapılandırması için böyle bir şeye gerek yok, /etc/grub.d/ dizinie basit bir yapılandırma dosyası ile bu eziyetten kurtulabileceklerini ya farkıda değiller ya da yeniden paketlediklerimiz listesinin kabarık olmasında hoşlanıyor.

Diyorsun ki KDE yerine en çok kullanılan GTK2 vardı. Linux'la arası iyi herkes GIMP'in araç seti ile oluşturulmuş 3-5 widget dışında UI konusunda yarım çakma bir çatalın KDE'den daha iyi bir seçenek olmayacağını bilir. kendi araç setini 2 den 3 taşımayı 9 yılda tamamlamış Gimp buda eksik ve yarım olduğunun onayı sayılır. bakımının kolay olması özellik içermemesi tercih edilmesinin. kalite ile alakası yok halaa da öyle.

KDE daha iyi yapılandırma sunmaz diye bir şey demedim. Ama KDE hiç bir zaman Gnome 2 kadar kararlı olamadı, bugün de böyledir. Sürüm numarası takıntısı nereden çıktı bilemiyorum, ama senin mantığına göre daha 2020 yılında 1.0 sürüme ulaşmış Blender geliştiricilerine, benzer bir şeyler söylesen sana nasıl gülmeleri konusunda karar vermek oturum yapmaları gerekirdi.

GTK çok uzun süredir Gimp ekibi tarafından geliştirilmiyor, bu ilk sürümlerde böyleydi sadece. Bu evrilme sürecin hemen başlarında oldu zaten. Yazdıklarını ciddiye alıp daha fazla bir şey karalamıyorum.

Yine söylüyorum, KDE'nin tek masaüstü olması pisili Pardus ekibinin iş yapma tarzından ziyade, ekibin daha fazlasına yetişecek zamanı olmamasından dolayı idi. Yani elde olan iş gücünü verimli kullanmak için tek masaüstüne yöneldiler. KDE'nin kralı ya da başka bir kaç kel ve kör severin deyimiyle en Pardus'un KDE'yi en iyi sunan dağıtım olması esprisi sadece yabancı bir blog yazısına dayanıyordu.

Beğenmediğin Gimp ve Gnome'un ağ yöneticisi, pisil Pardus'ta varsayılandı ayrıca. DistroWatch.com: Pardus

Debian tabanlı Pardus'ta olmasını isteyeceğim tek araç PANDA idi, yani sahipli sürücü yönetim aracı. Diğerleri olmamasının herhangi bir kaybı bence yok.

ayrıca kimse daha iyi KDE dağıtımları olmadığını söylemiyor illaki vardır bunun konu ile alakası yok.
Sırf biryerlerden giydirmek için verdiğin alakasız bir örnekler

Hayır söylüyorlar, bir çok renk severden en iyi KDE'li dağıtım sıfatını kullandıklarını duydum ve okudum. KDE masaüstünün kralı ifaden de bunun bir benzeri aslında, yine diyorum Mandriva ve OpenSUSE varken yazdığının gerçekliği olmadığını rahatlıkla ifade edebilirim. Zamanında Gnome deyince akla Fedora ve Ubuntu geldiyse, KDE deyince de akla bunlar geliyordu.

Diyorsunki (sürekli) paket azdı paket çok olduğunu söyleyen yok zaten paketin azlığı dağıtımın veya kullanılan DE'nin kötü olduğu anlamınamı geliyor. Hayır.

Dağıtımın az pakete sahip olması kötü yapmaz, ama kullanışlı değildir, eksiktir. DE ile nasıl bir bağlantı kurdun, anlayan varsa anlatır artık. İsviçre çakışı Ikey bile, pisili Solus için tek başına daha fazla paket üretmiştir. Demek ki işe sadece özgün araçlara sahip olmak değilmiş. Anlamayanlar için; pisili Solus'un popülerliği ve pisili Pardus'un (ya da doğrudan Pisi'nin) popülerliğinden dem vuruyorum.

Yalı iyiydi veya değildi geliştirmeye açık elimizde var olan bir araçtı aynı özveri ile geliştirilse şimdi eleştiremiyor bile olabilirdin. hiç olmaması forktan daha iyidir. yapacak birşey yok.

Kötü temele kat çıkılmaz.

Unity bir kabuk dahi olsa birşeyi değiştirmez. Ubuntu'nun simgesi yükselişininde en büyük katkıcısı. Şuan bile Shell olarak Unity ve Plasma dışında kaliteli Shell yok. Gnome'un tablet görünümlü Shelini konuşarak değerli vaktini harcamazsın.

Bunu yazan birisinin dağıtım geçimişi konusunda bilgisinden şüphe ederim. Ubuntu'nun yükleşi Unity ile olmadı, MIR ve Unity Ubuntu'nun popülerliğinin azalmaya başlamasında sebep oldu. Unity dediğin şeyin bir Compiz eklentisi olduğunu bilmiyor gibisin, Unity kullanışlılık açısından Gnome 3'ten çok daha iyi değildi. Gnome'u bir çok şeye benzetebilirsin, ama Unity öyle değil.
Antix'in Devamı olan MX linux'un yıllardır 1. sırada olması şuanki Pardus kateğorisinde bir dağıtım olduğu böyle birşeyin zaten yıllardır olduğunu örneği olabilir.

MX'i, DW'de popüler yapan Antix değil, Mepis'in eski popülerliğidir, birazda komşudaki kullanıcıların renk fatişizmi. DW'nin buna engel olacak bir sistemi yok.


DW'ye kim para verir kim vermez beni ilğilendirmez. Geçmişte REddit'de okuduğum bir olaydı not olarak ekledim.

Karavana atılmış bir kurusıkı.
 
Son düzenleme:

Yeni konular

Geri
Yukarı