Pırlanta gökcisimleri: Yıldızlar ve evrimleri

Atakan D.

Kilopat
Katılım
6 Temmuz 2013
Mesajlar
1.742
Makaleler
1
Çözümler
3
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Hepinize merhabalar. Bu yazımda sizlere yıldızlardan bahsedeceğim.

Bildiğiniz gibi yıldızlar, bizler gibi yaşamlarını sürdürdükten sonra ölen varlıklardır. Tahmin edebileceğimizden kat ve kat daha büyükler. Evrende neredeyse yer kaplamıyoruz denilecek kadar az büyüklükteyiz. Şu video belki aklınızda fikirler oluşturabilir:

Ne Kadar Küçük Olduğumuzun Kanıtı - YouTube

Peki yıldızlar nasıl yaşar? Yaşamın kaynağı enerjidir. Her canlının buna ihtiyacı vardır. Yıldız bir canlı değildir. Ama ona yıldız denilmesi için çekirdeğinde birtakım nükleer reaksiyonlar gerçekleşmesi gerek. Az sonra bu nükleer reaksiyonlardan bahsedeceğim.

Yıldız enerjinin yanında, iç basınca da sahip olmalıdır. İç basınç zaten çekirdekte gerçekleşen tepkimelerden meydana gelir. Dış basınç ve iç basınç dengede olmalıdır. İç basıncın dışa uyguladığı kuvvet, dış basınçtan yüksek olursa, yıldızın çapı ve hacmi genişler, bunun tam tersi olursa yıldız küçülür (hatta kara deliğe bile dönüşebilir).

Bizim için gereken en temel enerji kaynağı glikoz olduğu gibi, yıldızın ki de hidrojendir (H). Yıldız çekirdeğinde hidrojeni yakar. Milyonlarca yıl sonra yakıtı tükenmek üzeredir. Yıldızın yaşamını sürdürmesi için bir B planı vardır: Hidrojeni helyuma dönüştürmek. Buna füzyon (iki hafif elementi birleştirerek ağır bir element oluşturma) diyoruz.






Yıldızın Ölümü

Yıldız ilk yakıtı olan hidrojeni bitirdi. Sonra da helyumu.

Bir yıldızın en büyük düşmanı demirdir. Yıldız demire kadar olan elementleri yakar ve sıra demire gelir. Bundan sonra kaçış yoktur, yıldız sonunda başka gökcisimlerini oluşturmak üzere ölür.


Yıldızın ölüm çeşitleri

Beyaz cüce:
Küçük kütleli yıldızlar merkezindeki karbon ve oksijeni yakamazlar. Helyum tabakası yanar ve gaz bulutu olmak üzere uzaya dağıtılır. Merkezde ise beyaz cüce kalır.




Nötron yıldızı:
Yıldız elementleri demire dönüştürür. Merkezde füzyon gerçekleşmediği için çekirdek sıkışmaya başlar (basınç olayını hatırlayın). Çekirdek o kadar çok sıkışır ki, atomdaki elektronlar ve protonlar birleşerek nötronları oluşturur. Nötron çok küçük bir hacime sahip olduğu için kütle dışarı atılır. Buna süpernova denir.
Evrendeki en şiddetli patlamalardır.



Kara delik: Çekirdek o kadar çok sıkışır ki, süpernovadan daha şiddetli bir olay gerçekleşir. Çekirdek sıkışarak içinde yeni katmanlar oluşturur. Bu katmanlar da sıkışarak bir bebek kara delik oluşturur. Bebek kara delik yıldızı yer ve dış uzayla tanışır. Diğer gökcisimleri yenmek üzere kara deliği beklerler.

Kara delikler ışığı bile tutsak altına aldıklarından, onları görmemiz mümkün değil. Ama yıldızların yörüngelerini değiştirdiklerinden dolayı, evrende var olduklarını biliyoruz.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Yıllardır kara deliği düşünmüşümdür. Fotonu bile yutabilen bir olay . Şimdi soracaksınız eğer fotonu yutuluyorsa varlığını nasıl sapladınız ? çevreye yaydığı elektromanyetik kuvvet ile . Acaba öldükten sonra cennete ve cehenneme acılan yol orasımıdır ? yoksa başka bir paralel evrene açılan geçitmidir.
 
Yıllardır kara deliği düşünmüşümdür. Fotonu bile yutabilen bir olay . Şimdi soracaksınız eğer fotonu yutuluyorsa varlığını nasıl sapladınız ? çevreye yaydığı elektromanyetik kuvvet ile . Acaba öldükten sonra cennete ve cehenneme acılan yol orasımıdır ? yoksa başka bir paralel evrene açılan geçitmidir.

Öldükten sonra yol orası mı, bilmem ama dediğiniz elektromanyetik kuvvet, Hawking Işıması olarak adlandırılıyor. Buna göre evrende hiçbir bilgi yok edilemez, sadece formu değişebilir: Bir ekmek düşünün. Birde parçalanmış halini. Ekmeği oluşturan şey atomlar ve dizilişleridir. Parçalanmış haldeki ekmekteki atomlar dağınık haldedir, ama yine ekmektekir.
 
Uyarı! Bu konu 11 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı