İnceleme Red Dead Redemption

RED DEAD REDEMPTION İNCELEME​

İnceleme sürprizbozan içeriyor.



Unutulan efsane.​



Red Dead Redemption Kapak Fotoğrafı.jpg



Giriş Kısmı ve Hikâye:​



Ben de dahil birçok kişi Red Dead Redemption serisiyle ikinci oyun sayesinde tanıştı. İlk oyunun ikinci oyun kadar tanınmamasının en büyük sebebi 2010'da Xbox 360 ve PS3 için piyasaya çıktıktan sonra bilgisayar platformuna çıkış yapmamasıydı. Hâl böyle olunca birçok oyuncu zaten ilk oyunun öncesini anlatması sebebiyle seriye ikinci oyundan giriş yaptı ve ilk oyunu oynayamadı. Ben de seriye ikinci oyunla giriş yapanlardan biriyim. İkinci oyunu oynadıktan sonra çok beğenmiş ve hikâyenin devamını merak etmiştim, bu yüzden geç de olsa ilk oyunu oynadım ve bitirdim. Oyunun hikâyesini ilk oyun kadar derin bulmasam da Red Dead Redemption'ın zamanının ötesinde bir oyun olduğunu ve günümüzde dahi bana kendini oynattırabildiğini rahatlıkla söyleyebilirim.


Oyun ikinci oyunun bittiği tarihten 4 sene sonra, yani 1911'de (büyük bir kısmı 1911'de geçiyor demek daha doğru olur) geçiyor. Oyun ikinci oyunda da bulunan New Austin'de ve Meksika'nın bir kısmını harita olarak kullanıyor. Oynanış olarak oyunun doğal olarak eskidiğini ve oynanış konusunda birtakım şeylerin fazlasıyla göze battığını söyleyebilirim ancak oyunun kötü yaşlanmadığını düşünüyorum. Özellikle vuruş hissi gibi birkaç konuda oyun bana beklediğimden fazlasını verdi diyebilirim. Onun dışında her ne kadar ana karakter John Marston'ı sevsem de hikâyedeki diğer karakterlerin ilgi çekici olmadığı oyuna getirebileceğim eleştirilerin başında geliyor. Daha fazla uzatmadan hikâyeyi anlatmaya başlamak istiyorum, anlatırken kilit noktalara da değineceğimin uyarısını da son bir kez yapıyorum.


Red Dead Redemption_2022.12.06-21.10_3-min.png



Eski bir kanun kaçağı olan John Marston eskiden mensup olduğu çetenin dağılmasıyla yasa dışı faaliyetlerine son vermiştir ve New Austin'de bulunan Beecher's Hope bölgesinde kendisine bir çiftlik inşa edip bir süre sessiz sakin yaşamıştır ancak bu sessizlik uzun sürmez. John'un eşi Abigail ve oğlu Jack, Pinkerton ajanı Edgar Ross tarafından kaçırılmıştır ve Ross, ailesi karşılığında John'dan eski çetesinden arkadaşları olan Bill Williamson ve Javier Escuella'yı yakalayıp kendisine teslim etmesini istemiştir. John bu teklifi kabul etmek zorunda kalır ve Ross'un direktifiyle Blackwater'dan Armadillo kasabasına doğru yola çıkar. Armadillo kasabasında ajanlar tarafından John'a Bill'in kaldığı yerin yolunu göstermesi için bir kasaba sakini görevlendirilmiştir. John kasaba sakininin yardımıyla Bill'in saklandığı Fort Mercer'a gelir, John buradan sonra yalnız devam eder.


Atından inen John, Fort Mercer'ın kapısına gelir ve Bill'e seslenir. Bill üst kattan adamlarıyla birlikte John'a silah doğrultur, van der Linde çetesi dağıldıktan sonra Bill kendi çetesini kurmuştur. John ile Bill biraz eski çeteden bahsederler, Bill artık ne Dutch'ı ne de John'u dinleyeceğini ve patronun artık kendisi olduğunu söyler. John ise başta tatlı bir dille Bill'e teslim olmasını, kendisinden Bill'i yakalamasını isteyen kişilerin çok güçlü olduğunu söyler. Bill söylenenleri dikkate almaz ve John ile dalga geçer. John bunun üzerine silahına davranmak ister ancak bunu yapamadan Bill tarafından vurulur. John vurulduktan sonra Bill onu öylece bırakır ve gider.


Red Dead Redemption_2022.12.06-21.19_2-min.png



John vurulduktan sonra yoldan at arabasıyla geçen bir kadın ile bir adam onu yaralı hâlde bulurlar ve at arabasına bindirip götürürler. John uyandığında kendini yatakta bandajlı bir hâlde bulur. Yolda onu yaralı hâlde bulup tedavi ettiren kişinin Bonnie MacFarlane isimli çiftlik sahibi bir kadın olduğu öğrenilir. Bonnie, John'a kendisini yol kenarında yaralı olarak bulduğunu ve tedavisi için doktora 15 dolar ödediğini söyler. Bonnie, John'a bölgedeki en tehlikeli haydutlardan birinin bölgesinde ne aradığını sorar, John ise Bill'in peşinde olduğunu ve Bill'in eski bir dostu olduğunu söyler.


Daha sonra Bonnie, John'a çiftliği gezdirir ve çiftlikle ilgili şeylerden bahseder. Ardından Bonnie, dinlenmesi için John'u eve davet eder. John biraz uyuduktan sonra Bonnie gelir ve John ile çiftlikte akşam nöbeti tutmak için silahlarını alıp dışarı çıkarlar. İkili çiftliğe dadanan birkaç tavşan ve çakalı avladıktan sonra John, kulübesine geri döner ve uyur. Bir süre sonra Bonnie, vagon ile birkaç malzemeyi Armadillo'ya taşıması gerektiğini söyler ve ikili yola çıkar. Yolda John, Bonnie'ye Great Plains bölgesinde bir çiftliğinin olduğunu ve kendisi yokken çiftliğe Uncle'ın baktığını söyler. İkili kasabaya vardıktan sonra John; doktora gidip yarası için ilaç alır, ardından Bonnie çiftliğe döner, John ise kasabada kalır.


Red Dead Redemption_2022.12.06-21.20_5-min.png



John bir süre Bonnie'ye çiftlik işlerinde yardım eder, bir yandan da Armadillo kasabasının şerifi Johnson ile tanışır. John, Johnson'a Bill'i aradığını söyler ve yardım ister. Johnson ise John'un kendisine yardım etmesi durumunda bu teklifi kabul edebileceğini söyler. Bunun üzerine John, Johnson'a civardaki suçluları yakalama ve öldürme konusunda yardım etmeye başlar. Bu sıralarda John, kendini sağlıkçı olarak tanıtan bir dolandırıcı olan Nigel West Dickens ile de tanışır ve Bill konusunu ona da anlatarak Nigel'dan bu konuda yardım isteyip elini güçlendirmeye çalışır. Nigel eğer Fort Mercer'a baskın yapılıp Bill yakalanacaksa gerekli malzemeleri karşılamak için paraya ihtiyaçlarının olacağını söyler ve bunu bahane ederek John'u dolandırıcılık işlerinde kullanmaya başlar.


John bir süre Dickens ile dolandırıcılık işleri yapar, ardından Dickens, John'a Seth isminde bir arkadaşının daha önceden Bill'in çetesinde yer aldığını ve Seth'in de Bill konusunda onlara yardımcı olabileceğini söyler. Bunun ardından John, Seth'in yanına gider ve Seth'in mezarları açıp tabutların içinde hazine haritası arayan bir deli olduğunu görür. John ne olup bittiğini sorduğunda Seth, önceden Moses Forth adında bir ortağıyla hazine aradığını fakat Forth'un hazine haritasını alarak kayıplara karıştığını söyler. Seth, hazine olayıyla kafayı bozmuştur ve sabah akşam harita aramaktadır. John, Bill konusunda kendisine yardım etmesi şartıyla Seth'e harita konusunda yardım etmeye başlar. İkili öncelikle haritayı çalan Forth'un yerini belirler ve haritayı ondan zorla alırlar. Daha sonra haritadan hazinenin terk edilmiş Tumbleweed kasabasında olduğunu görürler ve yola çıkarlar. İkili kasabaya vardıklarında hazineyi başka bir çetenin de aradığını görür ve onlarla çatışırlar. Çeteyi hallettikten sonra hazine kutusunu bulup açarlar ancak kutudan çıkan şeyin cam bir göz olduğunu görürler, Seth hayal kırıklığına uğrar fakat sözünü tutar ve John'a Bill konusunda yardım etmeyi kabul eder.


Red Dead Redemption_2022.12.07-01.37-min.png



John, Seth'i ikna ettikten sonra West Dickens, Fort Mercer'a yapacakları saldırı için makineli tüfeğe ihtiyaç duyacaklarını belirterek bu konuda Irish lakaplı bir arkadaşını önerir. John, Irish'i bulur ve durumu anlatır. Irish de John'u etrafı çete üyeleriyle çevrilmiş bir kulübenin yakınına götürüp makineli tüfeğin kulübede olduğunu, çete üyelerini halledip silahı almasını söyler ve bölgeden uzaklaşır. John çete üyelerini halleder ancak kulübede makineli tüfek olmadığını görür ve Irish'in kendisini kandırdığını anlar. John tekrar Irish'i bulur ve ondan makineli tüfeğin gerçek yerini söylemesini, aksi takdirde onu öldüreceğini söyler. Irish bu sefer John'u silahın gerçekten bulunduğu yere götürür. Makineli tüfek maden bölgesinde bir çetenin elinde bulunmaktadır. John bölgeye geldikten sonra uzun bir süre çatışır ve silahı madenden çıkarıp Irish'e teslim eder. Irish ve John silahı ele geçirdikten sonra saldırıda silahın ihtiyaç duyacağı cephaneyi de karşılamak için Thieves' Landing'de buluşur. Irish, cephaneyi ele geçirmek için Shakes adında bir arkadaşından yardım alacaklarını söyler ancak çok geçmeden Shakes'in Thieves' Landing'de kanun kaçakları tarafından alıkonulduğu öğrenilir. John, Shakes'in tutulduğu yere girip onu kurtarır, daha sonra makineli tüfek cephanesini elinde bulunduran haydutların olduğu yere gidip cephaneyi onlardan alırlar. Artık Fort Mercer'a yapılacak saldırı için her şey hazırdır.


Makineli tüfeği ve cephaneyi aldıktan sonra John, topladığı adamlarla Fort Mercer'ın yakınında buluşur. Bir süre mekân gözetlendikten sonra plan yapılır. Plana göre Seth gizlice içeri girip kapıyı açacak, makineli tüfek West Dickens'in dolandırıcılık yaptığı vagona gizlenecek ve Dickens tanıtım yapacağını söyleyerek vagonla içeri girecektir, daha sonra da tüfek ortaya çıkarılıp Şerif Johnson ve adamlarının yardımıyla Fort Mercer temizlenip Bill teslim alınacaktır. Dickens vagonla birlikte Fort Mercer'a girer, tanıtım yapmaya başladığı sırada John vagonun kapaklarını açar ve makineli tüfekle ateş etmeye başlar. Büyük bir çatışmadan sonra Fort Mercer, Bill'in çetesinden temizlenir ancak Bill orada değildir. Bill'in yerini öğrenmek için hayatta kalan bir çete üyesi sorgulanır ve sorgulanan çete üyesi Bill'in Javier'in yardımını almak için Meksika'da bulunan Chuparosa'ya gittiğini söyler. Irish bunun üzerine Meksika'da arkadaşlarının bulunduğunu söyleyerek John'u oraya götürebileceğini ve kendisiyle Meksika sınırındaki nehrin önünde buluşmasını söyler.


John ve Irish, Meksika sınırından karşıya geçmek için nehrin önünde buluşurlar ve bir sala binerek karşıya geçmeye çalışırlar. Çok geçmeden birçok Meksikalı çete üyesi John ve Irish'e saldırmaya başlar, Irish'in "Meksikada arkadaşlarım var." derken kastettiği şeyin bu olduğu öğrenilir. Irish daha önceden Meksika'daki çeteleri soyarak kendine birçok düşman edinmiştir. Çete üyelerini hallettikten sonra ikili sınırı geçer ve Meksika'ya ayak basar. John, Bill konusunda buralarda kimin kendisine yardımcı olabileceğini Irish'e sorsa da Irish, Meksika'ya en son geldiğinde çok sarhoş olduğunu ve pek bir şey hatırlamadığını, yalnızca İspanyolca ismi olan bir albayı hatırladığını ve belki onun John'a yardımcı olabileceğini söyler ve ata binerek oradan uzaklaşır, John bir kez daha tek başına kalmıştır.


Red Dead Redemption_2022.12.08-22.22-min.png



John, Irish'in söyledikleri üzerine albayı bulmak için Escalera kasabasına gider. John, kasabada albayın yaşadığı evin önüne geldiğinde Vicente de Santa adında bir yüzbaşıyla karşılaşır. Yüzbaşı, Meksika'da savaş olduğunu ve isyancıların saldırı yaptığını söyleyip John'a burada ne aradığını sorar. Başta John ile sert bir şekilde konuşan de Santa sonradan şaka yaptığını söyleyerek John'a ülkede olup bitenleri anlatır ve Albay Allende adındaki kişinin ülkeyi kurtarmaya ve Meksika'yı ayakata tutmaya çalıştığını söyler. John ise Meksika'ya Bill Williamson'ı ve Javier Escuella'yı bulmak için geldiğini belirtir, de Santa ise John'un bahsettiği kanun kaçaklarının isyancıların lideri Abraham Reyes ile saklanma ihtimallerinin olduğunu söyler ve eğer John isyancıları püskürtme konusunda kendilerine yardımcı olursa Albay Allende'nin de John'a bu konuda yardım edebileceğini söyler. John da de Santa ile çalışmayı kabul eder.


Bir süre sonra John, Chuparosa kasabasında Amerika'dan Meksika'ya gelen efsanevi silahşor Landon Ricketts ile tanışır. 1899'da Dutch'ın çetesinin Blackwater'da yaptığı soygun sırasında bölgede bulunup hayatta kalmayı başaran nadir kişilerden biri de Ricketts olmuştur. John, Ricketts ile birkaç iş yapar ve Ricketts, John'a bildiklerini öğreterek onun nişan yeteneğini de geliştirir. Ricketts, John'u Louisa adında kasabadan bir kızla tanıştırır. Louisa, John'a Albay Allende ve adamlarının insanlara acımasızca şeyler yaptığını anlatır, Ricketts ve John da Louisa'ya bazı konularda yardım eder. Ayrıca John, Ricketts'a Bill ve Javier konusundan da bahseder, eskiden Bill ile Javier'le dost olduğunu ancak bulundukları çete dağılmak üzereyken onların kendisini ölüme terk ettiğini Ricketts'a anlatır ve eğer onlarla ilgili bir şey duyarsa kendisine haber vermesini ister. Daha sonra Louisa, Ricketts ve John'un yanına gelerek Albay Allende'nin birkaç kişiyi suçsuz oldukları hâlde tutuklattırdığını ve onları öldüreceğini söyleyerek ikiliden yardım ister. John ile Ricketts yola koyulur ve mahkûmları kurtarır, daha sonra mahkûmları Amerika'ya kaçırmak için sınıra gelirler, Ricketts da mahkûmlar ile Amerika'ya döner ve bir daha görülmez.


John bir yandan de Santa ve Albay Allende ile çalışmaktadır ancak onlar bir türlü Bill ve Javier'i John'a vermez ve onu sürekli oyalar. Ayrıca John birlikte yaptıkları birkaç işten sonra Allende ve de Santa'nın silahsız insanları da kurşuna dizdiğini görür ve bu durum hoşuna gitmez. Kısa bir süre sonra Louisa, eşi olduğunu söylediği isyancıların lideri Abraham Reyes'in yakalandığını söyleyip John'dan bu konuda yardım ister. John, Reyes'in tutulduğu yeri öğrendikten sonra gidip onu Allende'nin adamlarının elinden kurtarır. Geri döndükleri sırada John, Reyes'e onu kurtarması için kendisini eşi Louisa'nın gönderdiğini söyler. Reyes ise Louisa'nın adını bile hatırlayamaz çünkü Louisa'yı umursamamakta ve onu kullanmaktadır. Yine de Reyes, John'a hayatını kurtardığı için Bill ve Javier konusunda yardım etme sözü verir.


Red Dead Redemption_2022.12.09-21.24_2-min.png



Kısa bir süre sonra Allende, John'a aradığı kişileri bulduğunu ve Chuparosa'da olduklarını söyler, John ve de Santa yola koyulur. Chuparosa'ya vardıklarında bunun bir tuzak olduğu anlaşılır. Allende, Reyes'i kurtaran kişinin John olduğunu anlamıştır ve bu yüzden onu öldürmek istemektedir. John'un de Santa tarafından silahları alınır fakat tam bu sırada Reyes ve adamları John'u kurtarmaya gelir ve çatışma çıkar. John gidip silahlarını alır ve bir süre çatıştıktan sonra Allende'nin adamlarını geri püskürtürler, de Santa da kaçar. Kısa bir süre sonra Reyes'in adamları ve John zaman kaybetmeden de Santa ve Allende'nin diğer adamlarının olduğu bir mezarlığa baskın yaparlar, çıkan çatışmadan sonra Allende'nin adamları öldürülür ve de Santa yakalanır. John, de Santa'yı yakaladıktan sonra elini kolunu bağlar. Burada John ile de Santa'yı öldürmek veya de Santa'yı Reyes'in adamlarına öldürtmek oyuncunun seçimine bırakılmıştır.


Reyes, de Santa'nın ölümünden sonra John'a bir sürprizinin olduğundan bahsederek Javier Escuella'yı bulduğunu söyler. Javier, Allende'nin adamlarının bulunduğu bir bölgededir. Reyes ve adamları ile John bölgeye baskın yapar ve Allende'nin adamlarıyla çatışırlar. Çatışma sırasında John da bir yandan bölgede bulunan odaları arayarak Javier'i bulmaya çalışır. John sonunda Javier'i odalardan birinde bulur. Javier başta önceden aile gibi olduklarını söyleyerek John'u sakinleştirmeye çalışır, John ise bir zamanlar öyle olduklarını ancak Dutch delirince ortada aile diye bir şeyin kalmadığını belirtir. Ardından Javier, John'a Bill'i verebileceğini ve Dutch'ın da Kolombiya'da olduğunu, isterse onu Dutch'a da götürebileceğini söyler. John, Javier'in söylediklerine kulak asmaz ve Javier de bunun üzerine odada bulunan kutulardan birini John'un üzerine atarak kaçar. John da onun peşine düşer ve kovalamaca başlar. Burada Javier'i öldürmek veya onu canlı yakalamak oyuncunun seçimine bırakılmıştır. Eğer John, Javier'i öldürürse ağlayarak onun cesedine tükürecektir. Eğer John, Javier'i canlı yakalarsa Javier, John'a kötü sözler söyleyecektir.


Bölgedeki çatışma bittikten sonra John, Javier'i alır ve (oyuncunun seçimine bağlı olarak ölü veya diri hâlde) kendilerini bir arabada bekleyen Pinkerton ajanları Archer Fordham ve Edgar Ross'a teslim eder. Archer, John'a Bill'i bulup Meksikada'ki işini bitirdikten sonra Blackwater kasabasına gelmesini, Dutch'ın oralarda olabileceği konusunda bilgi aldığını söyler. Edgar Ross da alaycı bir şekilde eşi Abigail'ın John'a selamı olduğunu söyler ve arabayla oradan uzaklaşırlar.


Red Dead Redemption_2022.12.11-22.04_2-min.png



Javier'i teslim ettikten sonra John, Reyes ve adamları tarafından basılan Escalera kasabasına gider. Abraham Reyes, Allende'nin adamları tarafından yakalanmıştır ve üç kişi dövülmektedir. John, Reyes'in bulunduğu yere gidip Allende'nin adamlarına silah doğrultur. Tam bu sırada Louisa elinde bıçakla Allende'nin adamlarına doğru koşar ancak vurularak öldürülür. Bunun üzerine John da orada bulunan üç kişiden ikisini öldürür ve son kişiyle düelloya girer. Düelloda kazanan John olur ve Reyes'i kurtarır. Ardından Allende'nin adamlarıyla çatışıp evini basarlar. Allende'nin yanında Bill'in de olduğu ve ikisinin at arabasıyla kaçmaya çalıştığı görülür, John ve Reyes de peşlerine düşer. Bir süre sonra Reyes ve John, at arabasını durdurur. Allende, Bill'i almalarını, kendisini öldürmemelerini söyler. Daha sonrasında Bill, John'a Dutch'ın ve hepsinin John'un ölmesini istediğini dile getirir. John da Dutch'ın delirmesine sebep olanlardan birinin de Bill olduğunu ve onun işini bitirdikten sonra Dutch'ın peşine düşeceğini söyleyerek Bill'i öldürür. Reyes de Allende'yi öldürür ve hem John hem Reyes istediğini almış olur.


John, Bill'i öldürdükten sonra Amerika'ya döner ve Blackwater'a giderek Edgar Ross ile Archer Fordham'la buluşur. Ross ve Fordham, Dutch'ın çetesindeki köstebeklerinin yakalandığını ve alıkonulduğunu söyler. Tam bölgeye doğru yola çıkacakları sırada John, West Dickens'in yakalandığını görür, bunun üzerine Ross'a Dickens'in Bill konusunda kendisine yardımcı olduğunu söyleyip onu serbest bıraktırır ve yola çıkarlar. Archer ve John, Dutch'ın adamlarıyla bir süre çatıştıktan sonra Dutch'ın çetesindeki köstebek olan Nastas'ı kurtarıp Blackwater'a dönerler ve yaralarını tedavi etmesi için Nastas'ı Profesör MacDougal'a verirler. Kısa bir süre sonra ise Pinkerton ajanları Dutch'ın Blackwater'daki bankayı soyacağı ile ilgili bir bilgi alırlar. Alınan bilgi doğru çıkar ve banka Dutch ve adamları tarafından soyulur. John ve kanun adamları bankanın dışında bir süre çatıştıktan sonra içeri girerler ve Dutch'ı bulurlar. Dutch adamlarıyla birlikte bir kadını ve birkaç kişiyi daha rehin almıştır. Dutch, John'a Abigail'ın ve Jack'in nasıl olduğunu sorar, daha sonra ikili bir süre eskilerden bahseder. John, Dutch'a kendisini ölüme terk ettiğini hatırlatır. Daha sonra John, Dutch'a teslim olmasını fakat Dutch rehin aldığı kadını başından vurup kaçar.


Red Dead Redemption_2022.12.14-00.41_2-min.png



Dutch kaçtıktan sonra Ross önderliğindeki Pinkertonlar Dutch ve çetesine bir baskın planlar, John'a da baskın sırasında kamyonetin arkasına yerleştirilen makineli tüfeği kullanma görevi verilir. Bir süre her şey yolunda gider ve Dutch'ın çetesi ağır kayıplar verir ancak daha sonra çetedekiler kurdukları dinamit düzeneğini patlatır ve kamyonet kullanılamaz hâle gelir, John, Archer ve Ross patlamadan hafif yaralanarak kurtulur. Kamyonet kullanılamaz hâle gelse de John, Dutch'ı takip etmeye devam eder ve yanındakilerle birlikte Dutch'ın kurduğu kampa baskın düzenler. Dutch kampın yakınında bulunan mağarayı kullanarak kaçmaya çalışır fakat John onu dağın tepesinde kıstırır. Dutch, John'a bu şekilde karşılaşmayı bırakmaları gerektiğini (ikili 1907'deki olaylarda da aynı bu şekilde karlı bir dağın tepesinde karşılaşmıştı) söyler. Ardından Dutch bir planının olduğunu söyleyerek silahını dağdan aşağı atar. Dutch kısa bir konuşma yaptıktan sonra, John'a kendisinden sonra Pinkertonların başka bir canavar bulacağını ve kendi zamanlarının artık geçtiğini söyleyip kendini dağın tepesinden aşağı bırakarak intihar eder.


John aşağı indiğinde Archer ve Edgar Ross da gelir. Ardından Ross, John'un silahını ister ve Dutch'ın cesedine ateş edip olayın raporunu bu şekilde yazmanın daha iyi olacağını söyler. John ailesinin nerede olduğunu sorduğunda Ross, eşinin bir hafta önce hapishane isyanında öldüğünü söyler fakat John'un ona silahını doğrultmasıyla şaka yaptığını ve eşiyle çocuğunun John'un Beecher's Hope'taki çiftliğine gönderildiğini söyler. John hemen çiftliğe döner ve Abigail onu karşılar. Ancak beklediğinin aksine Abigail, John'a kızmıştır ve ona bunca zamandır nerede olduğunu sorar. John olayları anlattıktan sonra ikili sarılır. Ardından John'un oğlu Jack de gelir ve John ailesine kavuşmuş olur. Ardından Uncle da gelir ve John, çiftliği emanet ettiği Uncle'ı tembelliğinden dolayı azarlar. Daha sonra John, Jack ile birlikte çiftliğin geçimini sağlamak için MacFarlane çiftliğine gidip onlardan hayvan sürüsü alır ve kendi çiftliklerine getirirler.


Red Dead Redemption_2022.12.14-19.52_2-min.png



Bir süre sonra Abigail, John'a Bonnie MacFarlane isimli birinden mektup geldiğini kıskanç bir tavırla söyler. John ise zannettiği gibi bir şeyin olmadığını ve Bonnie'nin önceden hayatını kurtardığını anlatır. Mektupta böceklerin çiftlikteki erzakı mahvettiğini söyleyen Bonnie, John'dan yardım istemektedir. Bunun üzerine John at arabasına yeteri kadar erzak yükleyip Abigail ile birlikte yola koyulur. John, Bonnie ile Abigail'ı tanıştırır ve erzakları teslim eder, üçü bir süre konuştuktan sonra John ile Abigail tekrardan yola koyulur. Abigail ile John'un oradan ayrılmasıyla Bonnie'nin ikilinin arkasından baktığı ve hüzünlü bir şekilde yere bakıp ayağını yere sürttüğü görülür. Bonnie aslında başından beri John'a karşı birtakım duygular beslemektedir fakat John'un evli olduğunu bildiği için hiçbir zaman bunu dile getirememiştir.


John bir süre oğluyla ve ailesiyle huzur içinde yaşar ancak huzuru uzun sürmez. Bir gün Uncle gelerek çiftliğe doğru bir sürü silahlı Amerikan askerinin yaklaştığını söyler ve çok geçmeden çiftlik basılır. John, Jack ve Uncle bir süre çatışır ancak Uncle vurularak öldürülür. John, Jack ile birlikte bir süre çatıştıktan sonra Jack ve Abigail'ı alarak ahıra götürür. Burada John, Abigail ve Jack'e ata binip arkalarına bakmadan kaçmalarını söyleyip onları gönderir. Ahırdaki kapı aralığından dışarı bakan John, Edgar Ross önderliğinde kendisini bekleyen bir sürü silahlı adam olduğunu görür. Ross, vahşi batıdan kimseyi sağ bırakmamak istemektedir. John kapıyı açıp karşılarına çıkar, birkaç kişiyi vursa da onca kişinin yağdırdığı mermilere dayanamaz ve kurşuna dizilerek öldürülür. Edgar Ross ise mutlu bir yüz ifadesiyle adamlarını alarak oradan ayrılır.


Red Dead Redemption_2022.12.14-21.47_1-min.png



Buradan itibaren kontrol John'un oğlu Jack Marston'a geçer. Jack ve Abigail silah seslerini duyup çiftliğe dönerler ve John'un cansız bedeniyle karşılaşırlar, Abigail, Jack'e sarılarak ağlamaya başlar. Ardından John'a çiftlikte bir mezar yapıp onu oraya gömerler. Bundan sonra zaman 3 sene ileriye, 1914 yılına sarar. Bilinmeyen bir sebeple Abigail da ölmüş ve Jack tarafından John'un yanına gömülmüş, Jack ise babasının silahlarını alıp şapkasını giyerek bir silahşor olmuştur. Jack, Blackwater kasabasına giderek bir görevliye Edgar Ross için bir mektubunun olduğunu söyleyerek ona Ross'un yerini sorar. Görevli ise Edgar Ross'un bir sene önce emekli olduğunu ve Don Julio Gölü'nün yakınlarında bir kulübede yaşadığını söyler. Bunun üzerine Jack yola koyulur.


Jack, Ross'un kulübesine geldiğinde onun eşiyle karşılaşır. Eşine de görevliye söylediklerinin aynısını söyleyerek ona Ross'u sorar. Eşi ise Ross'un Meksika tarafındaki San Luis Nehri'nde ava çıktığını söyler. Bunun üzerine Jack, San Luis Nehri'ne gider ve Ross'u bulur. Jack, Ross'u bulduğunda ona John Marston'ın oğlu olduğunu ve babasını öldürdüğü için buraya geldiğini söyler. Ross, John'u kendisinin değil yaşadığı hayatın öldürdüğünü söylese de Jack bunu kabul etmez ve Ross'u babasına kendi pis işlerini yaptırıp sonra da onu öldürmekle suçlar. Bunun üzerine Ross sinirlenir ve eğer gitmezse babası gibi kendisini de öldüreceğini söyler. Bunun üzerine ikili arasında bir düello yaşanır. Düelloyu kazanan Jack Marston olur ve Edgar Ross'u vurarak öldürür, oyunun hikâyesi bu şekilde son bulur.


Red Dead Redemption_2022.12.15-00.13-min.png



Oyunun hikâyesini genel olarak beğendiğimi söyleyebilirim. Özellikle serinin ikinci oyununu ilk oyundan önce oynayıp Dutch'ın ve John'un akıbetini merak edenlerin bu oyunu kesinlikle oynaması gerektiğini düşünüyorum. John her ne kadar ikinci oyundaki Arthur kadar derin hissettirmese de benim sevdiğim bir ana karakter. Hikâyedeki eski bir kanun kaçağının ailesini kurtarmak için için eski dostlarını avlaması konseptini de beğendiğimi söyleyebilirim. Onun dışında hikâyenin karakterler bazında zayıf olduğunu düşünüyorum. Oyunda John ve Dutch dışında ilgi çekici (hatta eğer ikinci oyunu oynamadıysanız Dutch da ilgi çekici değil) bir karakter yok. Karakterlerin çoğu fazla abartılı ve gereğinden fazla cıvık yazılmış. Oyundaki ana düşmanlarımızı neredeyse hiç görmüyoruz. Bill'i ilk defa oyunun başında görüyoruz ve oyunun sonlarına doğru onu Meksika'da öldürene kadar bir daha hiç görmüyoruz. Bill zaten toplamda iki kere görünüyor, ikinci görüşümüzde onu öldürüyoruz. Dutch da yanlış hatırlamıyorsam oyunun bitimine 15 civarı görev kaldığında ilk kez görülüyordu, o da bu şekilde birkaç kere görülüp öldürülüyor. Oyun asıl düşmanları öldürene kadar oyuncuyu Albay Allende ve de Santa gibi ikinci planda kalan düşmanlarla uğraştırıyor ki bu da benim sevdiğim bir konsept değil. Ana düşmanları yalnızca 2-3 kere görüp onları daha doğru dürüst tanımadan öldürünce iyi veya kötü bir duygu hissedemiyorum. Edgar Ross, Dutch ve Bill'e göre nispeten daha çok görünüyor diyebilirim, ancak onu da oyunun başında gördükten sonra Javier'i teslim edene kadar tekrar göremiyoruz. Bunların hikâyede kopukluğa neden olduğunu düşünüyorum.


Ana karakter John'u ise sevdiğimi söyleyebilirim. İkinci oyunu ilk oyundan önce oynayan biri olarak John ile oynamak bana keyif verdi. John'un ailesi için eski dostlarını öldürmek zorunda kalması, yaptığı ince espriler ve sert de olsa aslında iyi biri oluşu benim hoşuma gidiyor. Oyunun sonunda ihanete uğrayıp öldürülmesi onu unutulmaz yapan en büyük etken diyebilirim. Bunlar dışında her ne kadar asıl düşmanların hikâyede doğru dürüst yer edinememesi kopukluğa neden olsa da genel olarak hikâye işleyişini başarılı buldum. John'un eski dostlarını bulup bir bir avlaması bir anda olan bir şey değil, bu süreçte John birçok dost ve düşman ediniyor, birçok maceraya atılıyor ve hatta ülkesini terk edip hiç bilmediği bir ülkeye gitmek zorunda kalıyor. Bunların hikâye işlenişini güçlendirdiğini düşünüyorum. Ayrıca Dutch'ı öldürüldükten sonra John'un bir süre eşi ve çocuğuyla zaman geçirmesi ve oyuncunun az da olsa John'un ailesini tanıma fırsatı bulmasının da işlenişe katkı sağladığını düşünüyorum. Sunum konusunda da oyun gayet başarılı. Seslendirmeleri her ne kadar ikinci oyundaki kadar kaliteli bulmasam da ara sahnelerdeki animasyonlar, diyolagolar ve müziklerin sunumu güçlendirdiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Özellikle ara sahnelerdeki animasyonlar 2010 yılında çıkmış bir oyun için oldukça iyi.


Red Dead Redemption_2022.12.11-23.45-min.png



Oynanış:​



Oynanış konusunda oyunun doğal olarak günümüz için eskidiği bir gerçek, yine de bazı noktalarda oyun benim beklentilerimi fazlasıyla karşıladı. Öncelikle at sürüşünden bahsetmek istiyorum, günümüzde bile çoğu oyunun at sürüşü konusundaki beceriksizliğini göz önünde bulundurursak Red Dead Redemption'ın bu konuda iyi bir iş çıkardığını söylemek mümkün. At kontroller çok rahat ve sürüş de gayet keyifli, zaman zaman ıslıkla at çağrıldığında at alakasız yerlere takılabilse de genel olarak at sürüşü ve kontrolleri gayet iyi. Oyunda doğadaki atlar evcilleştirilerek, başkalarından çalarak veya mağazadan satın alarak at sahibi olunabilir. Birçok at türü oyunda bulunuyor (Meksika'da eşek de kullanılabilir) ve atların hızı ile dayanıklılığı türden türe değişiyor. Aynı zamanda at arabaları da oyuncu tarafından kullanılabilmekte. At eğer ölürse oyuncu ıslık çalarak rastgele bir at çağırabiliyor, doğada bulunup evcilleştirilen veya çalınan atlar direğe bağlandığı anda oyuncuya ait oluyor.


Vuruş hissini gerçekten iyi bulduğumu söylemem gerek. 12 senelik bir oyuna göre vuruş hissi gerçekten çok iyi, düşmanlar vuruldukları bölgelere göre farklı tepkiler veriyor ve düşmanlar ellerinden vurulduğu takdirde silahsızlandırılabiliyor. Ayrıca çatışma esnasında yaralı düşmanların yerde süründüğünü veya topallayarak kaçmaya çalıştıklarını görmek mümkün. Ancak bazı oyun içi karakter animasyonları çok eski görünüyor ve göze batıyor. Onun dışında silah çeşitliliği de gayet iyi seviyede. Oyunda birçok farklı altıpatlar, tabanca, av tüfeği, seri atış tüfeği çeşidinin yanı sıra dürbünlü tüfek, fırlatma bıçağı, fırlatma baltası, dinamit ve molotof gibi silahlar oyuncu tarafından kullanılabiliyor. Ayrıca silah kullanımındaki farklılık da hissediliyor, yarı otomatik tabancayla çok seri atış yapabilirken altıpatlarlarla yavaş ama daha oturaklı atışların yapılması buna bir örnek. Zamanı yavaşlatıp işaretli düşmanları vurmaya yarayan "Dead Eye" özelliği de oyunda bulunuyor ve zamanla geliştirilebiliyor. Başta Dead Eye ile otomatik işaretleme yapılırken oyunda ilerledikçe düşmanlar oyuncu tarafından işaretlenebiliyor.


Oyunun haritasının ne çok büyük ne de çok küçük olduğunu düşünüyorum. Oyunun haritası ikinci oyunda da bulunan New Austin bölgesinin tamamını ve Meksika'nın bir kısmını kapsıyor. Haritada birçok farklı kasaba ve bölge var, her bölgede yaşayan birçok farklı hayvan çeşidi oyunda bulunuyor ve bu hayvanlar oyuncu tarafından avlanabiliyor. Boz ayılardan pumalara ve hatta kokarcalara kadar birçok hayvan çeşidi haritada görülüyor. Ayrıca John'un (veya Jack'in) haritada olduğu bölgeye göre konuşma biçimi de değişiyor. Örneğin John New Austin'deyken oyuncu bir yabancıyı selamladığında İngilizce konuşurken aynı şey Meksika'da yapıldığında John dili döndüğünce "Hola señor." gibi İspanyolca cümleler kuruyor. Aynı şekilde John'un çatışırken kullandığı sözler de bölgeden bölgeye değişiyor, New Austin'de çatıştığı sırada John İngilizce kelimeler kullanırken Meksika'da olduğu zaman "You must be the pendejos I keep hearing about!" gibi cümleler kuruyor.


Red Dead Redemption_2022.12.11-21.42_1-min.png



Oyunda onur ve ün sistemi bulunuyor. John'un onuru oyuncunun oyun içinde yaptığı hareketlere bağlı olarak değişiyor. Masum insanları öldürmek, soygun yapmak gibi şeyler John'un onurunun düşmesine sebep olurken yardım isteyenlere yardım etmek gibi şeyler ise John'un onurunu yükseltmeye yarıyor. John'un oyun içerisindeki onur seviyesine bağlı olarak diğer insanlarla kurduğu diyaloglar değişiyor. Düşük onursa sahip olduğunda John (veya Jack), konuştuğu insanları aşağılayıp kışkırtırken yüksek onursa sahip ise daha dost canlısı ve kibar konuşuyor. John'un (veya Jack'in) oyundaki mücadeleleri tamamladıkça, düşmanlarını ortadan kaldırdıkça ve düelloları kazandıkça ünü artıyor. Oyunun başında kimse ana karakter ile ilgili konuşmazken ünü arttıkça kasabadakilerin ana karakteri konuştuğunu ve onunla ilgili şeyler anlattığını duyabiliyorsunuz. Yine ün arttıkça kasabalardaki insanlar sorunlarını çözmek için ana karakterden daha fazla yardım istiyor, hatta bazen ana karakterin ününü duyan kişiler onu düelloya davet ediyor.


Oyundaki yan görevleri genel olarak çok beğendim. Bazı hikâyeli yan görevlerin ana görevleri aratmayacak kalitede olduğunu söyleyebilirim. New Austin'de ve Meksika'da birçok yan görev bulunuyor ve hepsi de birbirinden farklı deneyimler sunuyor. Bu yan görevler sırasında kendi yaptığı planör ile ilk uçuş denemesini gerçekleştiren bir kişi görebilir, belli bir bölgede kaybolan birçok insana ne olduğunun gizemini çözebilir ve John'un geçmişi ile 1899'daki olayları bilen garip bir adamla karşılaşabilirsiniz. Bunlar dışında oyunda birçok farklı ödül avcılığı görevi de bulunuyor, ödül avcılığı görevlerinin çoğu birbirinin aynısı olsa da bir noktadan sonra verilen ödül oldukça yüksek olduğu için bu görevleri yapmak kazançlı oluyor. Benim oyundaki en sevdiğim etkinliklerden biri çete bölgelerini temizleme görevleriydi. Meksika'da ve New Austin'de birkaç farklı çete bölgesi bulunuyor ve oyuncu çatışarak bu bölgeleri çetelerden temizleyip belli bir miktar ödül alıyor, ben bunları yaparken oldukça keyif aldım. Bunlar haricinde at nalı fırlatma ve "Liar's Dice" gibi mini oyunlar da oynanabiliyor.


Oyunda maalesef karakterin saçını veya sakalını değiştirme veya kıyafet satın alma gibi özellikler bulunmuyor. Belirli kıyafetlerin parçaları terzilerden alınabiliyor fakat kıyafetleri açabilmek için belirli gereklilikleri yerine getirmek gerekiyor. Oyunda bu şekilde kilidi açılabilen 17 farklı kıyafet var, ben çoğunun kilidini açtım fakat bu şekilde uğraşmak yerine oyuncu istediği giysiyi mağazadan alabilseydi daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Son olarak oyunun yapay zekâsını zayıf bulduğumdan da bahsedeyim, özellikle çatışma esnasında yapay zekânın yaptığı garip hareketler göze oldukça batıyor.


Red Dead Redemption_2022.12.13-20.04_1-min.png



Grafikler ve Performans:​



Oyunun grafikleri ne yazık ki günümüz için yeterli değil. Renk paleti oldukça canlı olsa da ve gün doğumu ile gün batımı hiç fena gözükmese de özellikle kenar yumuşatmadaki eskimişlik ve genel grafik kalitesinin artık yetersiz olduğu rahatlıkla fark edilebiliyor. John ve Dutch gibi karakterlerin model kalitesi ve yüzleri hiç fena değil ancak geriye kalan çoğu karakter modeli çok eski görünüyor. Oyunu oynarken bir karakterin sandalyenin altına oturması, ara sahnede atın karakterlerin içinden geçmesi ve John'un atını çalan bir karakterin atta değil havada durması ve onu vurduğumda havaya uçması gibi garip hatalarla karşılaştım. Bunlar çok sık yaşanmadı ancak oyun deneyimini baltaladığı da bir gerçek.


Son Söz:​



Red Dead Redemption'ın her ne kadar hikâyedeki bazı noktalarda eksiklikleri olsa ve oynanıştaki bazı konularda eskidiği görülse de bu iyi yaşlanmış bir oyun ve vahşi batı temasının en iyi oyun uyarlamalarından biri.


93/100

 
Ne zaman hikayeyi okusam keyfim kaçıyor şu aralar RDR2 oynuyorum ve Arthur'un kendini feda edip ölecek olmasına rağmen (daha oraya gelmedim) çetedeki neredeyse herkesin ölmesi çok sinirimi bozuyor oyunu boşa oynuyormuşum gibi geliyor sonuçta etrafımdaki kişilerin çoğu ölecek anlamsız geliyor hikaye.
Spoiler verecekseniz sürprizbozan içine alsaydınız ya?
 
GTA Trilogy Definitive Edition yerine bunu cilalayıp bilgisayara ve yeni konsollara getirmeleri lazımdı.

Sızıntılara göre GTA Trilogy olumlu geri dönüşler alsaydı bunun da yeni sürümünü yapma niyetleri varmış ama Trilogy tepki çekince RDR'nin yeni sürümünü rafa kaldırmışlar.
 

Geri
Yukarı