Renkler renksiz midir?

Katılım
1 Eylül 2019
Mesajlar
1.868
Makaleler
4
Çözümler
6
Yer
Antalya
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Aklıma takıldı,

Mesela, köpekler kırmızı ve yeşili göremiyormuş, bizim gördüğümüz bir rengi onlar farklı bir renk olarak görüyor yani. Bu durumda bizim kırmızı dediğimiz renk aynı zamanda gri olmuyor mu?

Bizim renkleri görmemizi sağlayan şey ışık ışınları değil mi? Yani bu ışınlar olmasa veya farklı ışınlar olsa bu renklerin her birini farklı türde mi göreceğiz?

Işıksız ortamda renkleri nasıl tanımlarız?
 
Aklıma takıldı,

Mesela, köpekler kırmızı ve yeşili göremiyormuş, bizim gördüğümüz bir rengi onlar farklı bir renk olarak görüyor yani. Bu durumda bizim kırmızı dediğimiz renk aynı zamanda gri olmuyor mu?

Bizim renkleri görmemizi sağlayan şey ışık ışınları değil mi? Yani bu ışınlar olmasa veya farklı ışınlar olsa bu renklerin her birini farklı türde mi göreceğiz?

Işıksız ortamda renkleri nasıl tanımlarız?
Ya renk körleri düzgün görüyorsa, biz renk körü isek?
 
Görünür renkleri ışık sayesinde görebiliriz. Yüzeyden yansıyan renk bizim gözümüze ulaşır ve onu algılarız. Kırmızı ışık altında renk paletine bakarsan içinde kırmızı olmayan renkleri siyah olarak görürsün mesela.

Görünür ışık dışında başka dalga boylu elektromanyetik dalgaları biz göremeyiz ama radyo teleskop, röntgen cihazı gibi şeyler ile bizim için anlamlı hale getirebiliriz.

Işıksız bir ortamda bizim için renklerin bir anlamı yoktur.
 
Cisimlerin renkleri, ışığın ne kadarını soğurup, ne kadarını yansıttıklarıyla alakalıdır. Yani renkler renksiz midir sorusu yanlış bir soru. İlk önce renk nedir? Bunu tanımlaman gerekiyor. Rengin varlığı, ışığın ve maddenin varlığına bağlıdır. Bunlardan birisi yok ise renkte yoktur. Aynı zamanda bunlardaki farklılıklar, senin algıladığın rengi de değiştirir. Örneğin A maddesine A dalgaboyu ışık vurduğunda oluşan renk ile A maddesine B dalgaboyu ışık vurduğunda oluşan renk farklıdır. Bu örnekte maddeyi sabit tutup, ışığı yani enerjiyi değiştirdiğimizde rengin değiştiğini görürüz. Aynı şekilde ışığı sabit tutup maddeyi değiştirdiğimizde yine renkler değişecektir. ( Anlaşılması için oluşan renk diyorum fakat doğrusu şu, A maddesine A dalgaboyu ışık vurduğunda, bu madde ışığı nekadar soğuruyor ve ne kadar yansıtıyor. Yani renk= maddenin ışığa ne şekilde tepki verdiği )

Bizim zihnimizde oluşan renk görüntüleri ise sensör üzerine düşen ışığın dalga boyuna yapılan zihinsel kodlamadan ibarettir. Fotoğraf makinalarında da olay tıpkı bizdeki gibidir. Sensör üzerine düşen ışığın dalga boyu kodlanır ve ekrana yansıtılır. Farklı marka ve model her sensör bu dalga boylarını algılayabilme yetenekleriyle de ilintili olarak, sensöre düşen dalgaboyunu farklı kodlar. Aynı zamanda her ekran da kaabiliyetleri ölçüsünde kodlanmış bu dalgaboyunu farklı şekilde yansıtır. Telefonunun ekranı kırıldığında ve yan sanayi bir ekran taktığında renklerin farklılaştığını görürsün. Halbuki sensörün değişmedi, o halen aynı kodlamayı yapıyor? İşte tıpkı kameralar ve ekranlar gibi, Sensörden yani gözden gelen kodları beyin kimyasal bir sinyale dönüştürür ve bu kimyasallar sayesinde zihnimizde bir renk imgesi oluşur. Her insanın sensör kalitesi yani gözü ve her insanın ekran kalitesi yani zihni farklı olduğundan oluşan bu renk imgeleri de birbirlerinden farklıdır. İnsandan insana değişmekle beraber farklı tür canlılarda da değişir. Aynı yeşil elmaya bakan iki insan düşün. Birisi bu elmayı kırmızı görüyor olsun (senin renk kodlamana göre ) diğeride yeşil görüyor olsun. Ancak her ikiside gördüklerinin yeşil bir elma olduğunu söyleyecektir. Çünkü zihinlerinde oluşan imge her ne olursa olsun, çocukken onlara renkler öğretilirken, o elmanın rengi Yeşil olarak adlandırılmıştır.

Sonuç olarak senin ve diğer insanların ve diğer canlıların, sensörleri ve ekranları, yani gözleri ve gözden gelen kodları kimyasal sinyallere dönüştüren zihinsel faaliyetleri ne kadar farklı olurlarsa olsunlar, o elmanın o frekanstaki ışığı soğurma ve yansıtma şekli sabittir ve değişmez. Sadece herkes, donanımının kalitesi kaabiliyetinde bunu farklı algılar :)
 
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

"Renk" aslında yok. Elektromanyetik Spektrumun insan gözündeki ışığa duyarlı hücreler tarafından algılanabilinen yaklaşık 1%'lik kısmına (380nm-700nm) verdiğimiz bir özel isim.

Radyo dalgaları ile kırmızı rengi bir birinden ayıran en tek şey dalga boyu.

Renkler bizim farklı dalga boylarına verdiğimiz bir anlam olduğu için öncelikle gelen objeden seken fotonların göz/sensöre gelmesi gerekir. Işık olmadan fotoğraf olamayacağı gibi renkler de algılamaz.

Termal kameralara baktığımızda renkleri değil objelerden yayılan ısı enerjisi miktarına göre imajları oluştururlar.
Veya X-ray, objenin içerisinden ne kadar X ışını geçtiğine göre fotoğrafı oluşturur.
 
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

"Renk" aslında yok. Elektromanyetik Spektrumun insan gözündeki ışığa duyarlı hücreler tarafından algılanabilinen yaklaşık 1%'lik kısmına (380nm-700nm) verdiğimiz bir özel isim.

Radyo dalgaları ile kırmızı rengi bir birinden ayıran en tek şey dalga boyu.

Renkler bizim farklı dalga boylarına verdiğimiz bir anlam olduğu için öncelikle gelen objeden seken fotonların göz/sensöre gelmesi gerekir. Işık olmadan fotoğraf olamayacağı gibi renkler de algılamaz.

Termal kameralara baktığımızda renkleri değil objelerden yayılan ısı enerjisi miktarına göre imajları oluştururlar.
Veya X-ray, objenin içerisinden ne kadar X ışını geçtiğine göre fotoğrafı oluşturur.
Renk yoktur demek, maddelerin soğurma/yansıtma katsayıları yoktur, madde yoktur, ışık yoktur demek olur. Renk vardır. Bazı fiziksel etkilerin beyin tarafından kimyasal sinyallere dönüştürülmesi sonucu algılanır. Bizim bu fiziksel fenomeni algılayıp algılamamamız, onun varlığına şüphe düşürmez. Yani bir gitardaki manyetiklerin titreşimi sese dönüştürmesi gibi, bir monitörün transistörlerden gelen 1-0 kodlarını görüntüye dönüştürmesi gibi, beynimizde olan bir fenomeni kimyasal sinyallere dönüştürüyor. Dönüştürmüyor olsaydı yine de bu fenomen var olacaktı.
 
Renk yoktur demek, maddelerin soğurma/yansıtma katsayıları yoktur, madde yoktur, ışık yoktur demek olur. Renk vardır. Bazı fiziksel etkilerin beyin tarafından kimyasal sinyallere dönüştürülmesi sonucu algılanır. Bizim bu fiziksel fenomeni algılayıp algılamamamız, onun varlığına şüphe düşürmez.
Renk, elektromanyetik bir dalgadır.
Yok derken, renk olarak adlandırdığımız dalganın diğer dalgalardan insan gözü ile doğrudan algılanabilmesi dışından özel hiç bir yanının olmaması.

Yazdıklarımı saçma yönlere çekmeniniz lüzumu yok.
 
Son düzenleme:
Renk, elektromanyetik bir dalgadır.
Yok derken, renk olarak adlandırdığımız dalganın diğer dalgalardan insan gözü ile doğrudan algılanabilmesi dışından özel hiç bir yanının olmaması.

Yazdıklarımı saçma yönlere çekmeniniz lüzumu yok.
Önceki mesajımı okuduysanız orada basit bir dil ile rengin ne olduğunu zaten tarif ediyorum. Konu bünyesinde renklerin özel bir yanı ile ilgili herhangi bir şey söyleyeni göremedim. Edepli olmanızı tavsiye ediyorum. "Felsefe" bölümünde tartışmaya tehammül edemeyerek, kendi fikrini hakikat-i fünun kabul edip, aksini saçmalık görüyorsanız bu bölüme uğramamalısınız.
Renk, elektromanyetik bir dalgadır.
Yok derken, renk olarak adlandırdığımız dalganın diğer dalgalardan insan gözü ile doğrudan algılanabilmesi dışından özel hiç bir yanının olmaması.

Yazdıklarımı saçma yönlere çekmeniniz lüzumu yok.
"Renk yoktur" cümlesi ile "Renk, elektromanyetik dalgadır" cümlelerini kuran kişinin aynı kişi olmasının ne tür bir mantık hatası içerdiğini de seyircilerin takdirine bırakalım :)
 
@Mavi Lotus
Konuya cevap yazmak için diğerlerinin yorumlarının "tamamını" okumak zorunda değilim. Cevabı yazdığım kişi konu sahibidir.

Ayrıca mesajıma karşılık vererek tartışma baştan kişi olarak bunu nasıl yazabiliyorsunuz?
Tam olarak nerede "edepsizlik" etmişim bana gösterebilir misiniz acaba?

Sizinle tartışmak gibi gereksiz bir aktiveye ayıracak fazladan vaktim olmadığı için muhtemelen bu konuya yazdığım son mesaj olacak.

Gitmeden önce; aşağıya bıkacağım makaleyi okumanızı öneririm belki birazcık da olsa faydası dokunabilir.


The first thing to remember is that colour does not actually exist… at least not in any literal sense. Apples and fire engines are not red, the sky and sea are not blue, and no person is objectively "black" or "white".

What exists is light. Light is real.
 
@Mavi Lotus
Konuya cevap yazmak için diğerlerinin yorumlarının "tamamını" okumak zorunda değilim. Cevabı yazdığım kişi konu sahibidir.

Ayrıca mesajıma karşılık vererek tartışma baştan kişi olarak bunu nasıl yazabiliyorsunuz?
Tam olarak nerede "edepsizlik" etmişim bana gösterebilir misiniz acaba?

Sizinle tartışmak gibi gereksiz bir aktiveye ayıracak fazladan vaktim olmadığı için muhtemelen bu konuya yazdığım son mesaj olacak.

Okumanızı öneririm belki birazcık da olsa faydası dokunabilir.

1. Önerme: Renk yoktur.
2. Önerme: Renk, elektromanyetik dalgadır.

Renk yok ise ve aynı zamanda renk=elektromanyetik dalga ise, o halde elektromanyetik dalga yoktur.

Attığınız yazı, bizzat benim söylediğim şeyleri söylüyor zaten. Kendimi tekrar etmiş gibi okudum.

Burası bir forum ve forumlarda tartışılır fikir alışverişi yapılır. Dahası burası bir forumun "Felsefe" bölümü. Felsefe ekseriyetle fikir çarpıştırmayı gerektirir. Ortaya atılan fikre cevap vermeyerek, durumu bir saldırı olarak algılamak ve bunu savuşturmak için "Yazdıklarımı saçma yönlere çekmeniniz lüzumu yok." diyerek karşı tarafın yorumunun saçmalık olduğunu söylemek türkçede tam karşılığı olmasada ad Hominem olmak ile tarif edilir.

Mesajın başında belirttiğim kendi iç çelişkiniz nedeniyle zaten benim tartışabileceğim birisi olmadığınıza kanaat getirdim. Aristotales - Organon tavsiye ederim mantık kuramının temeli belki biraz faydası olur.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı