Tanrı neden meleklere ihtiyaç duyar?

Konumuz bu olsaydı bol bol yazardım hocam, yine de teşekkür ederim. Sadece belirtmek istedim. 👍
Rica ederim. Aslında atıflarım sana değil. Arada konu açılmışken birilerine bunları duyurmak için bu çabam. Günümüzde 15-16 yaşındaki çocukların evrim ile kandırılması ve bunun halka empoze edilecek seviyeye ulaşması büyük bir kaos. İnsanların kitap okumamışlığı yüzünden, Youtube'tan kendi ideolojilerini yalanlarla aktaran kanallardan 4-5 video izleyip "Sorguladık ve dinden çıktık" diyen, kendini "araştıran ve sorgulayan" diye nitelendiren cahil güruhları oluşuyor. Gerçekten cahillik artıyor ve insanlar cahil olduklarını kabullenmiyor. Bu da dinimize yansıyor. Görüyorum ki sizde bir Abdülhamit sevdalısısınız. Tarihimizi zaten baltaladılar ve kurtarmanın tek yolu din müdafaası. Abdülhamit döneminde yapılan teknolojik icraatlardan habersiz bir nesli aynı şekilde din konusunda da yetiştiriyorlar. Bilim çağındayız ve umuma yayılan bir metaryalist kafayı ancak bilim ile fethedebiliriz. Zamanın felsefelerine artık göz kapayan bu nesli ancak bilim ile Din-i Mübin-i İslam'a tecelli ettirebiliriz. Sizden ricam Altay Cem Meriç kanalını izlemeniz ve gerçek İslam farkındalığı yaşamanız. Müslümanlar olarak "Bilim" diye önümüze sunulan argümanları tam aksine bizim onlara sunmamız gerektiğini öğrenmeniz gerekmekte, selametle.
 
Son düzenleme:
Öncelikle ateistim onu belirteyim. İkinci olarak, varlık boyutuna çekmek diye bir anlatım olamaz. Mükemmel dediğimiz varlık eksiksiz ve kusursuzdur. İnsana ait sıfatlardan uzaktır çünkü mükemmeldir.

Kendinle çelişiyorsun, her şeye kadir olan varlığın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.

Varlık demeyeyim de, ne diyeyim? Bir inançlı tarafından var olduğuna inanılıyor. Varolduğuna inanmak, bir düşüncedir. Düşüncede var olma veya fiziksel olarak var olma durumudur, varlık.

Sen okuduğunu anlamamışsın ki. Anlasaydın, çelişmediğimi anlardın. Gerçi anlamaman da normal. Bazı şeyleri kelime ile anlatamazsın. O yüzden karşı tarafı da anlamak gerekir. Şöyle anlatayım...
Bir varlık düşün. Bu varlığın ne olduğu fark etmez. Bu varlık, bir şeyler yapabiliyor, yaratabiliyor, yokedebiliyor, zamanı bükebiliyor, ışınlanabiliyor. "TANRI OLGUSU". Şimdi ortada sadece o varken, neden durduk yere bir şeyler yaratsın? Yaratma sebebi nedir?

Bu duruma cahil biri gibi soru sorduğumuzu farz et.
-Canımı sıkıldı da mı yarattı? +Dini inanca göre, o her şeye kadir canı sıkılmaz.
-Buna ihtiyaç mı duydu peki? +Dini inanca göre, o her şeye kadir ihtiyaç duymaz.
-Neden yarattı peki? +İstediği için.
-İstemenin bir nedeni olmaz mı peki?

Benim dediğimde şu, eğer ortada bir güç sahibi bir varlık varsa, o gücünü göstermek için yaratır, yokeder, eğer, büker...vb...vb...
E bu da takdir edilme istencini doğuruyor. Anlatabildiysem ne mutlu bana.
Tanrı'nın ihtiyacı varsa nasıl Tanrı oluyor acaba? Her şeye kadirse ihtiyacı olmaz, ihtiyacı varsa her şeye kadir değildir.

Allah'ın her şeye gücü yeter, ihtiyacı olduğu için Melekleri yaratmadı. Kendisine kulluk etsinler diye yarattı. Melekler de, biz de, cinler de.
Sen Tanrı'nın nasıl biri olduğunu, nasıl bir şey olduğunu, neye benzediğini biliyor musun?
Cevap bilmiyorsun. Bende bilmiyorum. Neden bir şeye ihtiyaç duymadığını sanıyorsun? Can sıkıntısı bir sorun değil mi?
 
Son düzenleme:
Sen Tanrı'nın nasıl biri olduğunu, nasıl bir şey olduğunu, neye benzediğini biliyor musun?
Cevap bilmiyorsun. Bende bilmiyorum. Neden bir şeye ihtiyaç duymadığını sanıyorsun? Can sıkıntısı bir sorun değil mi?
Bilmiyorsun fakat dolaylı yoldan kabul ediyorsun. Kuran'da bir çok ayette hatta halk arasında ezbere bilinen Ayet'el Kürsi'de de buna vurgu yapılır. “O onların önlerindekini ve arkalarındakini bilir, onlar ise onu ilmen ihata edemezler”. Bir ilah kavramında "ihtiyaç" gerekliliği olamaz. Sonsuz kudretin içinde ihtiyaç barındırılmaz, benliğine zıttır. Yani kudret ilah olmanın gereğidir. İhtiyaç ise varlık alemin bir gereğidir. (Allah'ı bundan münezzeh tutarız.) Yapılan hata evrendeki argümanları, İlah sıfatına sığdırmak. İhtiyacın varlığı zaten ilahtan gelir. Yaratılan varlıkta ihtiyaç olgusu olur. Tekrarlıyorum her şeyi yaratana İlah diyoruz. Eğer hiç bir şey yaratılmasaydı bir hiçlik var iken hiçliğe mi ihtiyaç duyacaktı? Zaten ihtiyacı iktiza eden bir unsur olmayacağı için İlah'ta hiçbir şeye ihtiyaç duymaz. Bu mevzuyu çok tanrılı dinlerin girdiği çıkmazlarda daha net anlayabilirsin. İki ilahın sonsuzluk içindeki sınırlarının belirsizliği gibi argümanlarda da bu çok net ve 2x2=4 derecesinde ispatlanmıştır. Allah’ın kudretinde bir parçalanma, bir mertebe, bir sınırlanma, bir bölünme, büyüğe çok küçüğe az kudret sarf etme gibi şeyler ve keyfiyetler olmaz. Yani cümlenin bir kısmı doğru bir kısmı yanlış. Zat'ını bilmiyorsun lakin ihtiyacı olmadığını kavrayabilirsin. İhtiyaç kavramının çıkış noktasını İlah'tan ayırıp ardından geri İlah'a döndürmek mantık hatasıdır. Nasıl anlatabilirim bilmiyorum; Bir evin içindeki eşyayı evden çıkarıp ardından da evin buna muhtaç olduğunu iddia etmeye benziyor. Bizim insan beynimizde bunun muvazenesi sınırlıdır.
 
Son düzenleme:
İhtiyacından yaratmadı kudretini göstermek için yani insanları yaratmasına benzer bir sebep.
Ayrıca melekler aracılığıyla peygamberlerle onlarla ile de toplumlarla iletişim kurdu. Doğrudan bir iletişim olsaydı çok somut olurdu dini bir boyutu kalmazdı.
 
@Orion Nebula çok düşündüğün bir çıkmaz var. Her zaman günde 2-3 kere düşünürüm. 😄

Paran var, zamanın var. Kısacası her şeyin var. Diyorsun ki, ben mükemmel bir dağ evi veya deniz manzaralı veya istediğin bir yere insansız rahat bir ev yaptıracağım ve orada ölümüne kadar kalacağım. Yaptırdın. Yerleştin. Bir iş, uğraş buldun kendine. Ve bu uğraşta mükemmel olacağım dedin. Resim, müzik, felsefe, psikoloji vb... vb.. vb.. Yaptın da.. Mükemmel tablolar, mükmmel derecede elektro gitar solosu atıyorsun. *"Hep AC/DC-TNT'deki solo bölümünü atmak istemişimdir. 😁"* veya Nietzsche'yi ve Descartes'i öyle bir yorumladın ki, felsefe tarihinde çığır açacak seviyede. Tamam da... Bunların ne yararı var? Evden çımayacaksın ölümüne kadar. Bir zaman sonra kendin zaten tatmin olacaksın değil mi? Düşünmeye başlamayacak mısın bunları birisi görsün diye? TANRI'yı kendi yerine koy....
 
İhtiyacından yaratmadı kudretini göstermek için yani insanları yaratmasına benzer bir sebep.
Ayrıca melekler aracılığıyla peygamberlerle onlarla ile de toplumlarla iletişim kurdu. Doğrudan bir iletişim olsaydı çok somut olurdu dini bir boyutu kalmazdı.
Bak cevap da bu. Kudretini göstermek. Takdir edilmek istemek kötü bir şey değil. Buna Tanrı bile ihtayaç duyabilir demi?
 
Varlık demeyeyim de, ne diyeyim? Bir inançlı tarafından var olduğuna inanılıyor. Varolduğuna inanmak, bir düşüncedir. Düşüncede var olma veya fiziksel olarak var olma durumudur, varlık.

Sen okuduğunu anlamamışsın ki. Anlasaydın, çelişmediğimi anlardın. Gerçi anlamaman da normal. Bazı şeyleri kelime ile anlatamazsın. O yüzden karşı tarafı da anlamak gerekir. Şöyle anlatayım...
Bir varlık düşün. Bu varlığın ne olduğu fark etmez. Bu varlık, bir şeyler yapabiliyor, yaratabiliyor, yokedebiliyor, zamanı bükebiliyor, ışınlanabiliyor. "TANRI OLGUSU". Şimdi ortada sadece o varken, neden durduk yere bir şeyler yaratsın? Yaratma sebebi nedir?

Bu duruma cahil biri gibi soru sorduğumuzu farz et.
-Canımı sıkıldı da mı yarattı? +Dini inanca göre, o her şeye kadir canı sıkılmaz.
-Buna ihtiyaç mı duydu peki? +Dini inanca göre, o her şeye kadir ihtiyaç duymaz.
-Neden yarattı peki? +İstediği için.
-İstemenin bir nedeni olmaz mı peki?

Benim dediğimde şu, eğer ortada bir güç sahibi bir varlık varsa, o gücünü göstermek için yaratır, yokeder, eğer, büker...vb...vb...
E bu da takdir edilme istencini doğuruyor. Anlatabildiysem ne mutlu bana.
Sen burada bir Tanrının evreni yarattığını söylüyorsun ve anlatıyorsun. Ben buna inanmıyorum ki? Mükemmel bir varlık diye bahsettiğimiz Tanrı, mantıken hiçbir şey yapmaz. Sen okuduğunu anladığını iddia ediyorsan önce bunu kabul etmen lazım. Anladığını da sanmıyorum. Bahsettiğimiz tanrı taktir edilmeye ihtiyacı yoktur. Ben bunun mantıksız olduğunu düşündüğüm için inanmıyorum zaten? Sen ikimizin de kabul ettiği bir şeyi bana anlatmaya çalışıyorsun.
@Orion Nebula çok düşündüğün bir çıkmaz var. Her zaman günde 2-3 kere düşünürüm. 😄

Paran var, zamanın var. Kısacası her şeyin var. Diyorsun ki, ben mükemmel bir dağ evi veya deniz manzaralı veya istediğin bir yere insansız rahat bir ev yaptıracağım ve orada ölümüne kadar kalacağım. Yaptırdın. Yerleştin. Bir iş, uğraş buldun kendine. Ve bu uğraşta mükemmel olacağım dedin. Resim, müzik, felsefe, psikoloji vb... vb.. vb.. Yaptın da.. Mükemmel tablolar, mükmmel derecede elektro gitar solosu atıyorsun. *"Hep AC/DC-TNT'deki solo bölümünü atmak istemişimdir. 😁"* veya Nietzsche'yi ve Descartes'i öyle bir yorumladın ki, felsefe tarihinde çığır açacak seviyede. Tamam da... Bunların ne yararı var? Evden çımayacaksın ölümüne kadar. Bir zaman sonra kendin zaten tatmin olacaksın değil mi? Düşünmeye başlamayacak mısın bunları birisi görsün diye? TANRI'yı kendi yerine koy....
Bahsettiğin şey mükemmel tanrı tanımına uymuyor. Taktir edilmeye sadece egosu olan canlılar ihtiyaç duyar. Tanrı olarak neyi kabul ediyorsun bilmiyorum fakat genel olarak kabul edilen varlık bahsettiğin şeye ihtiyaç duymaz.
 
Sen Tanrı'nın nasıl biri olduğunu, nasıl bir şey olduğunu, neye benzediğini biliyor musun?
Cevap bilmiyorsun. Bende bilmiyorum. Neden bir şeye ihtiyaç duymadığını sanıyorsun? Can sıkıntısı bir sorun değil mi?

Tanrı bir şeye ihtiyaç duyuyorsa Tanrılık vasfı ortadan kalkmaz mı? Çünkü Tanrı'nın gücü her şeye yetmeli, ondan güçlü kimse olmamalı, herkes ona itaat etmeli. E başka bir varlığa ihtiyacı varsa her şeye gücü yetmiyordur. Çünkü yetseydi ihtiyacı olmazdı. Her şeye gücü yetmeyen varlığa da Tanrı denmeyeceğine göre?
 
Bende senin mantığın ile ilerlemeye çalıştım fakat paradoxa girdim. Bir an sorguladım tanrının bizi neden yarattığını. Kaynaklarda ve kitaplarda bizim ona kulluk etmemiz için yaratıldığımız söyleniyor. Sonra bizim ona kulluk etmemize ihtiyacı var mı? Diye soruyorum bu sefer yok diyorlar. Sonra o zaman neden yarattı diyorum gene kulluk etmemiz için diyorlar. Yani bildiğin sonsuz bir Paradox.
 
Bende senin mantığın ile ilerlemeye çalıştım fakat paradoxa girdim. Bir an sorguladım tanrının bizi neden yarattığını. Kaynaklarda ve kitaplarda bizim ona kulluk etmemiz için yaratıldığımız söyleniyor. Sonra bizim ona kulluk etmemize ihtiyacı var mı? Diye soruyorum bu sefer yok diyorlar. Sonra o zaman neden yarattı diyorum gene kulluk etmemiz için diyorlar. Yani bildiğin sonsuz bir Paradox.
Kendinden üst bir varlığın iradesini anlayamazsın. Bir bebek annesinin neden onu emzirdiğini ancak onun yaşlarına doğru ilerledikçe kavrayabilir. İnsanın ilmide Allah'ın ilmine yaklaşamayacağı için irade sorgulanamaz. Eğer her şeyini tam anlamıyla kavrasaydın zaten sana ilah derdik. Allah'ın zatı hakkında bir insanın yorum yapması, bir sineğin güneş sisteminin formülünü bulmaya çalışması gibidir.
Çünkü bu soruyu sadece sen sormadın, tek varlık insan değil. Aynısını meleklerde merak etti;
Bu konular hakkında biraz daha araştırma yapmam gerektiği için çok fazla bir cevap vermek istemiyorum, ama Bakara Suresi 30. Ayet'te şöyle buyuruluyor:

"" Rabbin meleklere, "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" dediği vakit melekler, "Biz seni överek anarken ve yüceltip dururken, orada fesat çıkaracak, kan dökecek birini mi yaratacaksın?" dediler. Allah, "Ben sizin bilmediğinizi bilirim" diye cevap verdi. ""

Konu hakkında siz de biraz daha araştırma yaparsanız daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz.
 

Geri
Yukarı