Sürprizbozan The Last of Us Part II hakkında düşündüklerim

Bu konuda spoiler olduğundan sürprizbozan olarak işaretlenmiştir. Spoiler olmadığını düşünüyorsanız konuyu rapor edebilirsiniz.
Öncelikle bu oyunun bir şaheser olduğunu belirtmeliyim. Böylesi belki 10 yılda 1 falan gelir. Bu bir inceleme olmayacak, bu sadece oyun için düşündüklerimi, hissettiğim şeyleri tercüme edecek bir konu olacak. Öncelikle çoğu kişinin beğenmediği hikayeye bir girmek istiyorum.

İlk oyunda oyunun ana teması biraz daha sevgiye bağlıyken büyük bir değişime uğrayıp nefrete dönmüş. Bu değişim benim aşırı hoşuma gitti diyebilirim. Oyunun ilk 2 saatini bitirmeden, her şey normal ilerlerken bir anda Joel vahşi bir biçimde öldürülüyor ve Ellie buna canlı canlı şahit oluyor. Zaten burayı anlatmaya gerek yok, o sahne tamamıyla parçaladı beni.

Hatta o sahne yüzünden oyundan kopmaktan falan korktum diyebilirim. Kızımız Ellie, Joel'in intikamını almak için uzun ve nefret dolu bir yola baş koyuyor. Bu intikam yolunda Joel'in katili olan Abby'i ararken Abby'nin tüm arkadaşlarını biçe biçe ilerliyoruz. Bu arada olan tüm olaylar gerçekten çok güzel anlatılıyor. Ellie ile beraber gülüp beraber ağlıyorsunuz desem yalan olmaz.

Oyun bize bir noktadan sonra Joel'in katili olan Abby'i oynatıp, tüm hayat hikayesini gösteriyor. Abby'i ilk kontrole aldığım zaman ne kadar sinir krizi geçirsem bile hikayesini gördükçe ve dinledikçe intikam duygusu yerini bambaşka duygulara bıraktı. Bunlar bayağı tarifi olmayan duygulardı. En sonunda Abby ve Ellie birbirine girdi ve Ellie bayağı dayak manyağı oldu, ölecek duruma geldi derken Abby bıraktı ve gitti.

Abby'nin bu hareketinden sonra çok daha değişik duygulara kapıldım fakat hala içimde deli gibi bir intikam hissi vardı. Ellie o saatten sonra her ne kadar Joel hakkında kabuslar görse de peşini bırakmıştı. Ben bu işin peşini hala asla bırakmak istemiyordum. Dina ve Dina'nın çocuğu ile birlikte mutlu bir aile tablosu kurmuşken bir anda Tommy çıktı geldi.

Gelmesine şaşırdım, Sonuç olarak adam beynine mermi yemiş ama yaşıyor. Abby'nin yerini saptadığını söyledi ve bu işin yarım bırakılmaması gerektiğini söyledi, bana kalırsa çok doğru söyledi. Dina her ne kadar gitmemizi istemese de, bu aile tablosunu bozmamızı istemese de mecbur bir şekilde gitme ihtiyacı hissettik. Dina bir daha Ellie'yi kaybetmek istemiyordu, öte yandan Ellie'de yarım kalan işi bitirmek istiyor, ve rahata ermek istiyordu.

Yani her iki tarafta kendince haklıydı. Abby'i aramaya yola koyulduk. Abby her ne kadar eski ateş böceklerinin olduğu yeri saptasa bile oraya ulaşamadan esir ve tutsak alındı. Bu süreç içinde Abby tutsak olduğu yerden kaçıp bir sahile sığınmış.

Bu tutsaklık süreci içinde eski Abby'den eser kalmamış, erimiş bitmiş. Şöyle göstereyim:

pbmzw48r3h651.jpg


Bu halde bitik bir şekilde gördüm. Açıkçası acıma duygusuyla beraber karışık duygular hissettim. Bu karışık diye ifade ettiğim duyguyu oyunun neredeyse her bölümünde hissediyorsunuz. Bu sefer biz hırpaladık ve öldürecekken gözümüzün önüne Joel'in ölü hali geldi, aniden bıraktık.

Abby'nin gitmesine izin verdik ve bundan sonra çok daha fazla karmaşık duygular içine girdim. Hüzünlü bir şekilde Dina ile yaşadığımız eve geri dönerken evin tamamen bomboş olduğunu fark ettik. Hüzünlü bir şekilde eve girip son gitar çalışımızı yaptık. Sonrasında bir flashback sahnesinde Joel ile konuştuk.

Duygusal bir konuşma sonrası Joel ağladı, bizi de ağlattı doğal olarak. Oyun bu şekilde bitti. Çok uzun süre sonra ilk defa bir oyunun hikayesine bu kadar duygusal bağlandım diyebilirim. Kim ne derse desin, şu an benim için oyun dünyasının zirvesi bu oyundur.

Uzun bir süre düşününce Joel'in ölümüne bile anlam yüklemeyi başardım. Yapımcının Joel'i öldürme sebebi oyuncularda hem akılda kalıcılık yaratmak, hem oyuncularda çok derin bir iz bırakmak olduğunu söyleyebilirim. Başka bir yöntem denenebilir miydi? Denebilirdi fakat hiçbir şekilde oyuncularda bu kadar derin bir iz bırakamazdı.

İlk defa böyle bir şey yaptım. Yazdığım yazı özetin özeti olmuş diyebilirim. Elimden geldiğince yine spoiler vermemeye çalıştım. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
 
Son düzenleme:
Hocam tamamen kişisel fikirler. Herkes gibi Joel'e çok bağlanmışsınız ve genel olarak hikayeyi sevmemişsiniz. İlk oyun sevgiden beslenirken ikinci oyun nefretten besleniyor ve bu değişiklik gerçek yerinde oldu bence. İlk oyun tamamen klişe bir hikayeye sahipken ve onu sadece anlatım şekli şaha kaldırıyorken, ikinci oyunu hem hikayenin farklılığı, hem daha da kendini geliştirmiş hikaye anlatımı şaha kaldırıyor bence.

Joel'in ölüm şekli konusunda haklısınız fakat Neil Druckmann oyuncunun içinde derin bir iz ve acı bırakabilmek için bu yolu seçti ve bunu başardı, bence. Hocam Ellie aslında Abby'nin peşini bırakmıştı. Abby hem Dina'ya merhamet gösterirken Ellie'yi de salıyor. Ellie babası gibi bir adamı, bizim gözümüzde çok değerli bir insanı kaybederken.

Öte yandan Abby tüm ailesini, arkadaşlarını kaybediyor ve bu iki tarafa da yeteri kadar acı çektiriyor. Ellie bu olayları tam olarak unutamamış olsa bile unutma yolunda ilerlerken Tommy gelip ortalığı karıştırıyor ve oyunun sonundaki kavga meydana geliyor. Er ya da geç kavga sırasında anlıyor ki Abby'nin ölümü Joel'i geri getirmeyecek ve Ellie'nin daha çok acı çekmesine sebep olacaktı, kabusları geçirmeyecekti. Uzun lafın kısası eğer bu hikayeden TLOU1 gibi günlük gülistanlık, Joel ile Ellie'nin el ele tutuştuğu bir hikaye bekliyorsanız istediğinizi vermez.
Joel'e çok fazla bağlandığımdan değil, normal bir NPC gibi öldürülmesinden dolayı kızgınım. Yoksa ölmesinde bir sorun görmüyorum.

Nefret unsurlarının işlenmesi benim de hoşuma gitti, katılıyorum. Ama dediğim gibi işlenme tarzı doğru değil. Leblebi gibi adam öldüren bir kızın gidipte babası sayılan adamın intikamını almaması çok mantıksız geliyor. Hiç kimseye merhamet göstermezken gidipte Abby'ye mi merhamet göstereceği tuttu? Yani bu açıdan final büyük rahatsızlık veriyor. Abby'i öldürmesinin Joel'i geri getirmeyeceği ile pek bir alakası bulunmuyor. Oynayanlara bunu hissettirmek istiyorlar ama predatöre dönüşen bir kızın en değer verdiği kişinin elinden alınmasına karşılık merhamet duygularının olması garip kaçıyor.

Abby karakteri yine bahsettiğim gibi acısına hüzünlenebileceğimiz bir giriş yapamıyor. Çünkü bu karakteri tanımıyoruz. Birdenbire ortaya çıkıyor, gelip Joel'i öldürüyor ve Ellie'yi yasa boğuyor. Üstüne gidip onu oynuyoruz. Böyle bir karaktere nasıl ısınabiliriz veya acısına üzülebiliriz? Daha etkili bir konu anlatımı veya senaryo olsa, o zaman hiçbir sıkıntı olmaz kabullenirdik.

Kısaca hikaye ve senaryo daha güzel harmanlansa bütün bu olanları çoğu kişi kabullenebilirdi. Ama konunun bu şekilde işlenmesi mantık dışına çıkmasına sebep oluyor.

Dediğim gibi sevenleri oldu, sevmeyenleri oldu. Ama başarılı bir oyun olduğu gerçeği değişmez. Zaten benim gibi sevmeyenler konu işlenişinden dolayı sevmemiştir. Kimsenin oynanışa ve kalitesine laf ettiğini görmedim. Bütün oyunlar keşke bu şekilde tartışılsa. İçi boş saçma sapan oyunların çoğu zaman hikayesinin tartışılmasına bile gerek kalmıyor.
 
Açık dünyası yok diye oynamadan laf eden arkadaşlarım var. Siz bu açıdan şanslısınız, böyleleriyle karşılaşmak can sıkıyor.
O tür kişiler ile muhattap olmadığım içindir :)

İlk oyunu açık dünya oyunu değildi ki bundan öyle olması beklensin :) Eleştirmeyi bilmeyen çok kişi var. Hele ki hiç oynamadan bir oyun hakkında yorum yapanlara ayar oluyorum. İlla bir yerden atıp tutmaları gerekiyor. İlk oyunun fanıydım ama ikinci oyununu sevemedim. Ben sevmedim diyorum fakat hakkını teslim ediyorum. Masterpiece olan bir oyun. Bu inkar edilemez. Ama bazı insanlar sevmediği bir şeyi takdir etmeyi bilmiyor.
 
Joel'e çok fazla bağlandığımdan değil, normal bir NPC gibi öldürülmesinden dolayı kızgınım. Yoksa ölmesinde bir sorun görmüyorum.

Nefret unsurlarının işlenmesi benim de hoşuma gitti, katılıyorum. Ama dediğim gibi işlenme tarzı doğru değil. Leblebi gibi adam öldüren bir kızın gidipte babası sayılan adamın intikamını almaması çok mantıksız geliyor. Hiç kimseye merhamet göstermezken gidipte Abby'ye mi merhamet göstereceği tuttu? Yani bu açıdan final büyük rahatsızlık veriyor. Abby'i öldürmesinin Joel'i geri getirmeyeceği ile pek bir alakası bulunmuyor. Oynayanlara bunu hissettirmek istiyorlar ama predatöre dönüşen bir kızın en değer verdiği kişinin elinden alınmasına karşılık merhamet duygularının olması garip kaçıyor.

Abby karakteri yine bahsettiğim gibi acısına hüzünlenebileceğimiz bir giriş yapamıyor. Çünkü bu karakteri tanımıyoruz. Birdenbire ortaya çıkıyor, gelip Joel'i öldürüyor ve Ellie'yi yasa boğuyor. Üstüne gidip onu oynuyoruz. Böyle bir karaktere nasıl ısınabiliriz veya acısına üzülebiliriz? Daha etkili bir konu anlatımı veya senaryo olsa, o zaman hiçbir sıkıntı olmaz kabullenirdik.

Kısaca hikaye ve senaryo daha güzel harmanlansa bütün bu olanları çoğu kişi kabullenebilirdi. Ama konunun bu şekilde işlenmesi mantık dışına çıkmasına sebep oluyor.

Dediğim gibi sevenleri oldu, sevmeyenleri oldu. Ama başarılı bir oyun olduğu gerçeği değişmez. Zaten benim gibi sevmeyenler konu işlenişinden dolayı sevmemiştir. Kimsenin oynanışa ve kalitesine laf ettiğini görmedim. Bütün oyunlar keşke bu şekilde tartışılsa. İçi boş saçma sapan oyunların çoğu zaman hikayesinin tartışılmasına bile gerek kalmıyor.
Hocam intikam neye göre kime göre diyeyim ben iyisi. Şimdi objektif olarak bakarsak bir değer verdiğimiz kişiye karşılık, 5-6 kişi katlettik öldürdük. Özünde hepsi normal insan, oyun bize bunu empoze etmeye çalıştı. Böyle konuştum diye Abby gibi iğrenç bir karaktere ısındığımı falan düşünmeyin fakat zaten yeterince kan gövdeyi götürürken en son yine bir katliam olması bence olmazdı.

Ellie'nin hayatı mahvolduktan sonra Abby'nin hayatı mahvoluyor. Abby'nin son halini görüyoruz zaten. Böylesine acınası, zavallı, saçma salak bir haldeki karakter olan Abby'i son kısımda öldürmek acıya acı katacaktı bence. Abby yürüyen ölüye dönüşmüştü, yani neredeyse yaşamak ona daha fazla acı verir gibi olmuştu.

Ellie kendi davasında haklıydı, Abby kendi davasında, objektif olarak bakarsak. Ha son olarak dediğiniz gibi size katılıyorum. Ölüm şeklini hiç sevmedim, acı içinde öldürüldü.
 
O tür kişiler ile muhattap olmadığım içindir :)
Bazen, bir kişiyi kullanmak için ona biraz katlanmanız gerekebiliyor.

İlk oyunu açık dünya oyunu değildi ki bundan öyle olması beklensin :) Eleştirmeyi bilmeyen çok kişi var. Hele ki hiç oynamadan bir oyun hakkında yorum yapanlara ayar oluyorum. İlla bir yerden atıp tutmaları gerekiyor. İlk oyunun fanıydım ama ikinci oyununu sevemedim. Ben sevmedim diyorum fakat hakkını teslim ediyorum. Masterpiece olan bir oyun. Bu inkar edilemez. Ama bazı insanlar sevmediği bir şeyi takdir etmeyi bilmiyor.
Maalesef durum böyle. Keşke sadece Türkiye'de böyle olsa. Dünya geneli böyle. :(
 
Hocam intikam neye göre kime göre diyeyim ben iyisi. Şimdi objektif olarak bakarsak bir değer verdiğimiz kişiye karşılık, 5-6 kişi katlettik öldürdük. Özünde hepsi normal insan, oyun bize bunu empoze etmeye çalıştı. Böyle konuştum diye Abby gibi iğrenç bir karaktere ısındığımı falan düşünmeyin fakat zaten yeterince kan gövdeyi götürürken en son yine bir katliam olması bence olmazdı.

Ellie'nin hayatı mahvolduktan sonra Abby'nin hayatı mahvoluyor. Abby'nin son halini görüyoruz zaten. Böylesine acınası, zavallı, saçma salak bir haldeki karakter olan Abby'i son kısımda öldürmek acıya acı katacaktı bence. Abby yürüyen ölüye dönüşmüştü, yani neredeyse yaşamak ona daha fazla acı verir gibi olmuştu.

Ellie kendi davasında haklıydı, Abby kendi davasında, objektif olarak bakarsak. Ha son olarak dediğiniz gibi size katılıyorum. Ölüm şeklini hiç sevmedim, acı içinde öldürüldü.
Bakış açılarımız farklı. Bu da olayı güzel kılıyor. Sizin düşünceniz de gayet mantıklı. İki tarafın da kayıplarını göz önünde bulunduruyorsunuz. Geçmiş oyunu oynamayan biri taraflara objektif olarak bakabilir. Sizi kastetmiyorum. Oynamışsınız çünkü. Objektif bakabilmeniz başarı. Beni ise ilk oyundan ötürü sadece Joel ve Ellie ilgilendiriyor. Yani objektif olarak bakmak zor. Çünkü Abby'i tanımıyoruz fakat Joel ile Ellie eski bir tanıdık gibi düşünün. İster istemez ilk oyundan ötürü bu karakterlere bağlanmak normal. Eğer bağlanmasak zaten oyun ruhsuz olurdu. Bu tür güçlü karakterler bağlarımızdan dolayı unutulmuyorlar. Yani karakterlere bağlanmamayı pek doğru bulmuyorum. Yoksa birçok oyunu keyif ile oynayamazdık. Aynı şey dizi ve filmler için de geçerli. Karakterlere bağlanmadığımız dizileri izlemeyiz mesela.

Her şeyi bir kenara bırakırsak, Abby Ellie'nin parmaklarını koparıyor ve Ellie o anda gitmesine izin veriyor. Bu bile benim için büyük saçmalık :) Bundan da ötesi Joel'den hatıra kalan gitar çalması da elinden alınmış olunuyor. Malum 2 veya 3 parmak ile gitar çalınmaz. Kaç parmağını kopardığı aklıma gelmedi şimdi.

Dram ve acımasızlığın çok yoğun olduğu bir oyun oldu TLOU 2. Başka bu tür ağır bir konu işleyen oyun aklıma gelmiyor. Bu yönden bile başarı sayılır.
Bazen, bir kişiyi kullanmak için ona biraz katlanmanız gerekebiliyor.


Maalesef durum böyle. Keşke sadece Türkiye'de böyle olsa. Dünya geneli böyle. :(
Maalesef güzel şeyleri takdir etmeyi, kötü şeyleri ise eleştirmeyi bilmiyor çoğu kişi. Kısaca objektif olunamıyor. Bütün dünyanın sorunu bu. Hep bir şeylerin fanlığı yapılmak zorunda.
 
Bakış açılarımız farklı. Bu da olayı güzel kılıyor. Sizin düşünceniz de gayet mantıklı. İki tarafın da kayıplarını göz önünde bulunduruyorsunuz. Geçmiş oyunu oynamayan biri taraflara objektif olarak bakabilir. Sizi kastetmiyorum. Oynamışsınız çünkü. Objektif bakabilmeniz başarı. Beni ise ilk oyundan ötürü sadece Joel ve Ellie ilgilendiriyor. Yani objektif olarak bakmak zor. Çünkü Abby'i tanımıyoruz fakat Joel ile Ellie eski bir tanıdık gibi düşünün. İster istemez ilk oyundan ötürü bu karakterlere bağlanmak normal. Eğer bağlanmasak zaten oyun ruhsuz olurdu. Bu tür güçlü karakterler bağlarımızdan dolayı unutulmuyorlar. Yani karakterlere bağlanmamayı pek doğru bulmuyorum. Yoksa birçok oyunu keyif ile oynayamazdık. Aynı şey dizi ve filmler için de geçerli. Karakterlere bağlanmadığımız dizileri izlemeyiz mesela.

Her şeyi bir kenara bırakırsak, Abby Ellie'nin parmaklarını koparıyor ve Ellie o anda gitmesine izin veriyor. Bu bile benim için büyük saçmalık :) Bundan da ötesi Joel'den hatıra kalan gitar çalması da elinden alınmış olunuyor. Malum 2 veya 3 parmak ile gitar çalınmaz. Kaç parmağını kopardığı aklıma gelmedi şimdi.

Dram ve acımasızlığın çok yoğun olduğu bir oyun oldu TLOU 2. Başka bu tür ağır bir konu işleyen oyun aklıma gelmiyor. Bu yönden bile başarı sayılır.

Maalesef güzel şeyleri takdir etmeyi, kötü şeyleri ise eleştirmeyi bilmiyor çoğu kişi. Kısaca objektif olunamıyor. Bütün dünyanın sorunu bu. Hep bir şeylerin fanlığı yapılmak zorunda.
Hocam oyunu bitirdikten sonra 1.5 ay falan ben objektif bakamadım. Sonra zorladım kendimi ve inceleme videoları falan izledim. Oyuna hissettiğim hiçbir duygu değişmedi. Sadece ekstra olarak bir bakış açısı eklemiş oldum diyeyim.

Yani hala oyunun sonundaki Joel'in söylediği şeyleri gördükçe, duydukça içim paramparça olur, gözler hala hafiften dolar öyle diyeyim. O parmak koparma mevzusunda anlık olarak gözüne malum görüntüler geliyor hocam. Ya şimdi objektif olarak ele alacak olursak Abby'nin orada parmak koparması boğulmamak, yaşamak içindi. Yani böyle tamamen objektif olmaya zorlarsak temelde Ellie'nin o Tommy yüzünden gelen hırsı yüzünden o parmaklar Ellie'den gidiyor.

Yani her ne kadar o parmak gitme sahnesinde aynı şekilde Abby'nin ölmesini istesem bile o anlık gelen Joel'in görüntüsü beni mahvetti. O saatten sonra ne Ellie kendinde o cesareti bulabildi, yıkıldı. Ne de ben bulabildim o cesareti. Öznel olarak bakarsam durum budur.
 
Son düzenleme:
Hocam oyunu bitirdikten sonra 1.5 ay falan ben objektif bakamadım. Sonra zorladım kendimi ve inceleme videoları falan izledim. Oyuna hissettiğim hiçbir duygu değişmedi. Sadece ekstra olarak bir bakış açısı eklemiş oldum diyeyim.

Yani hala oyunun sonundaki Joel'in söylediği şeyleri gördükçe, duydukça içim paramparça olur, gözler hala hafiften dolar öyle diyeyim. O parmak koparma mevzusunda anlık olarak gözüne malum görüntüler geliyor hocam. Ya şimdi objektif olarak ele alacak olursak Abby'nin orada parmak koparması boğulmamak, yaşamak içindi. Yani böyle tamamen objektif olmaya zorlarsak temelde Ellie'nin o Tommy yüzünden gelen hırsı yüzünden o parmaklar Ellie'den gidiyor.

Yani her ne kadar o parmak gitme sahnesinde aynı şekilde Abby'nin ölmesini istesem bile o anlık gelen Joel'in görüntüsü beni mahvetti. O saatten sonra ne Ellie kendinde o cesareti bulabildi, yıkıldı. Ne de ben bulabildim o cesareti. Objektif olarak bakarsam durum budur.
Aradan zaman geçtikten sonra ben de aynı şekilde olaylara objektif baktım. Hakta verdim. İki tarafında kayıpları oldu, iki tarafında babası öldü dedim. Ama dediğim gibi Abby benim için bağ kurmadığım, tanımadığım bir NPC'ydi ve ne olursa olsun finalinde ölmesi gerektiği düşüncesinden çıkamadım. O yüzden oyunu sevemedim. Joel için öldürmese de, bari parmaklarını kopardı diye öldürseydi yine de rahatlamış olurduk :) Abby karakterinin de oyun sonunda acınası bir hali olduğunu inkar etmemek lazım tabii.

Biraz fazla bakış açısı katmak istemişsiniz, bu da sizin de durumu kabullenemediğiniz anlamına geliyor aslında :) Başka bakış açıları katarak içinizdeki ateşi söndürmeye çalışıyorsunuz. Ama o sinir maalesef geçmiyor 🤷‍♂️

Hani böyle bazı dizilerde yapımcılar oyuncular ile anlaşamazlar, diziden çıkarmak isterler. Ve giderler inadına kötü sonlu biten roller yazarlar. TLOU 2'de de biraz öyle bir durum oldu gibi hissettirdi bana. Joel ile anlaşamamışlar ve böyle bir sonu layık görmüşler :)

Not: Bu arada Joel'i sevsekte o da tekin bir adam değildi. Bunu da belirtmek lazım.

Üçüncü oyunun geleceğini sanmıyorum. Ama böyle bir son ile bitmesini de kabullenemiyorum. İçimizde bir burukluk bıraktılar. Buradan her hikaye mutlu son ile bitmez, gerçekler acıdır dersini çıkarıyoruz :)
 
aradan zaman geçtikten sonra ben de aynı şekilde olaylara objektif baktım. Hakta verdim. İki tarafında kayıpları oldu, iki tarafında babası öldü dedim. Ama dediğim gibi abby benim için bağ kurmadığım, tanımadığım bir NPC'ydi ve ne olursa olsun finalinde ölmesi gerektiği düşüncesinden çıkamadım. O yüzden oyunu sevemedim. Joel için öldürmese de, bari parmaklarını kopardı diye öldürseydi yine de rahatlamış olurduk :) abby karakterinin de oyun sonunda acınası bir hali olduğunu inkar etmemek lazım tabii.

Biraz fazla bakış açısı katmak istemişsiniz, bu da sizin de durumu kabullenemediğiniz anlamına geliyor aslında :) başka bakış açıları katarak içinizdeki ateşi söndürmeye çalışıyorsunuz. Ama o sinir maalesef geçmiyor 🤷‍♂️

Hani böyle bazı dizilerde yapımcılar oyuncular ile anlaşamazlar, diziden çıkarmak isterler. Ve giderler inadına kötü sonlu biten roller yazarlar. TLOU 2'de de biraz öyle bir durum oldu gibi hissettirdi bana. Joel ile anlaşamamışlar ve böyle bir sonu layık görmüşler :)

Not: Bu arada Joel'i sevsekte o da tekin bir adam değildi. Bunu da belirtmek lazım.

Üçüncü oyunun geleceğini sanmıyorum. Ama böyle bir son ile bitmesini de kabullenemiyorum. İçimizde bir burukluk bıraktılar. Buradan her hikaye mutlu son ile bitmez, gerçekler acıdır dersini çıkarıyoruz :)

Hocam bence abby mutlu son ile bitirdi oyunu. Ellie'ye ne oldu?

Joel öldü.

Gitar çalamaz hale geldi (joel'den kalan tek şey)

Jesse öldü.

Dina gitti.

Burada en kötü olay Ellie'ye oldu.
Bu arada daha fazlası var tabii oyunun sonunda abby ölmeliydi.
 

Geri
Yukarı