Objektif bir yorum yapmaya çalışacağım.
İlk olarak, oyun bir RPG oyunu. RPG türündeki oyunları sevmiyorsan bu oyuna hiç bulaşma.
Witcher 3 fantastik bir evrende geçen, bolca yaratıkların bulunduğu, insan ve insan olmayanların birlikte yaşadığı şehirlerin olduğu, gezilecek ve keşfedilecek ucu olmayan bir evrene sahip olan oyundur. Oyunda siyah ile beyaz kavramı yok. Gri var. Oyunu oynarken göreceğin canlılar ne iyidir, ne de kötüdür. Diyalog seçeneklerin ne iyi, ne de kötüdür. Oyunun atmosferi de, bu griliği güzel yansıtacak nitelikte.
Şunu söylemeliyim ki oyunun ilk görevleri, ki bu ortalama 5 saate tekabül ediyor, sıkıcı. Git şu adamı bul, bulduğun adamın bilgilerini almak için şu işi hallet, işi hallederken bir sıkıntı ve şuraya git gibi. Aslında oyunun çoğunluğu yukarıda anlattığım olaydan oluşuyor. Ama ilk görevlerin arkasındaki hikayeden mi, atmosferden mi, yoksa gerçekten sıkıcı oluşundan mı bilmem ama ilk görevler gerçekten sıkıcı. Oyuna 3. kez başlayacağım zaman sırf ilk görevleri yapmamak için hikayenin biraz ilerisinde olan bir save dosyası oluşturdum.
Ama bu ilk görevlerin sıkıcı olması tüm oyunun sıkıcı olduğu anlamına gelmiyor. İlerledikçe oyunun hikayesindeki saçmalık kayboluyor, şahane tasarlanmış görevler ortaya çıkıyor. Her 1 saatin sonunda oyuna daha da bağlandığını fark edeceksin.
Sadece ana görevler değil, yan görevler de harika tasarlanmış ve gayet iyi bir hikayeye sahip. Kendi aralarında konuşan insanların yanına gittiğinizde aldığınız görevler, yolda sakin bir şekilde ilerlerken yolunuza çıkan haydutlar veya gerçekten yardıma ihtiyacı olan sıradan insanlar bile merak duygunuzu gıdıklıyor. Ki oyunun bana göre başardığı en iyi şeylerden birisi merak duygusudur.
Açık Dünya konusunda da iyi olduğunu söylememe gerek yok herhalde. Bir görevi yapmak için yola koyulduğunuz zaman bak şurada bir hazine var, burada bir adam ölmüş, orada tekne batmış, ileride eski bir yapıt var derken bir bakıyorsunuz ki 10 saati devirmişsiniz.
Oyunun içinde gizli saklı görevler de var mesela. Denk geldiğim birkaç şeyi anlatacağım.
Bir köyün içerisinde dolaşırken, 2 adamın X ormanında (adını hatırlamıyorum) garip bir ses ve hemen ardından çığlık atan bir kadının sesini duymuşlar. O ormanın içine gittiğimde hem o yaratık ile, hem de ölen kadın ile karşılaştım ve etrafı araştırdığım zaman bulduğum not ile birlikte de olayın hikayesini anlamış oldum.
Bir diğeri ise, Blood and Wine ek paketinde başıma geldi. Bir ırmağın yakınında yüzüğümü düşürdüm diye ağlayan bir kadın vardı. Irmağın aşağısını biraz araştırdığım zaman düşen yüzüğü buldum ve kadına geri verdim. Kadın da sadece teşekkür etmekle yetindi ama, neyse
Bahsettiklerim gizli görevler bu arada. Daha onlarca vardır büyük ihtimalle.
Kısacası, oynaman gerekiyor. Ama 3. oyunu değil, 2. oyunu. 3. oyundan başladığın zaman şehirlerin neden böyle olduğunu, çoğu kesimin neden pislik içinde yaşadığını, karakterleri bilemeyeceksin. Ve 2. oyunu oynadığın taktirde çoğunu öğreneceksin. 2. oyunu oynaman gerekli değil, özetini de okuyabilirsin.