Tıp Fakültesinde Okumak

Gordon Freeman

Kilopat
Katılım
30 Mayıs 2017
Mesajlar
1.310
Hepimiz elbet yaşamımızın bir kısmında doktor olmak istemişizdir. Benim gerçekten doktor olmayı istemem ise üniversitenin ilk yılında oldu. Evet, ilk başta tıp fakültesinde değildim. Üniversite sınavına ilk girdiğim sene sıralamam pek iyi değildi. İlk 25 bin içerisinde makine mühendisliği yazdım. Makine mühendisliğini yazmam üzerinde çevremin etkisi oldu. Makine mühendisliğine başladığımda zaten ilgim yoktu, başlayınca da tamamen soğudum. Ailemle, makine mühendisliği okumayı istemediğimi söyledim. Anlayışla karşıladılar. Sonra üniversite sınavına hazırlanıp çok daha iyi bir derece ile iyi denebilecek tıp fakültesine girdim. O zamana kadar aklım beş karış havadaydı sanırsam.

Bana sorarsanız tıp fakültesini bitirmek zor değil. Evet diğer bölümlere göre daha fazla ders çalışıyoruz ama sosyal hayatımızın olmadığı da hikaye(ilk 3 sene için☺). İlk 3 sene zaten temel bilimleri alıyorsunuz. Sonradan da klinik dersleriniz başlıyor. İlk 3 senenin daha basit olduğunu söyleyebilirim. İleriki sınıflarda stajlarınız başladığı zaman, TUS sonrası hangi bölümde ihtisas yapmak istediğiniz belirginleşiyor. TUS sonrasını genel olarak 3 parçaya ayırabiliriz: Dahiliye, Cerrrahi, Laboratuvar bölümleri. Şahsen en çok cerrahi stajlarını sevmiştim o yüzden de cerrahi bir bölümde ihtisas yapmayı düşünüyorum.

Tıp fakültesi çok ayrı bir olaydır. Derslerinden, nöbet tutmasına kadar seviyorum. Hangi bölüm hangi meslek olursa olsun, seviyorsanız hiçbir şey size zor gelmez.
Tıp fakültesi hakkında soracak sorunuz varsa sorabilirsiniz. Daha 5-10 gün daha buralardayım.

Uçak mühendisimiz @Jira , sizin de rehberinizi heyecanla bekliyorum.
 
Son düzenleme:
Hangi üniversitede okudunuz hocam?
Okuduğum üniversite bana kalsın, Şöyle diyeyim 2. sene sınava girdiğimde sıralamam 4,5k idi.

Bir elektrik elektronik bitirmek daha mı zor ?
Tam olarak öyle de diyemeyiz. Bana sorarsanız her bölümün zorluğu kendine. Tıpın zorluğu; o koskaca kitapları ezberlemek, son sınıflardaki nöbetlerin...
Şahsen ben elektronik mühendisliğinde daha çok zorlanabilirdim. Açıkcası matematikle pek aram yok. Genel olarak tıp çoğu mühendislikten zor.
 
Tıp okumak zor. Kolay değil. Çünkü 15. yüzyıldan gelen bir geleneği vardır ve doktor kusursuz olmalı mentalitesi vardır. Ha benim için normal. Ben disiplin gerektiren bir yerde müzik bölümü bitirdiğim için sıfır sosyal hayat ve günde 3-4 saat çalgı pratiği bana batmıyordu. 5 saat kesintisiz teorik ders de çalışabiliyordum. Bana kalırsa bölümünün ders yoğunluğu az da olsa, hangi bölümde okursan oku günde en az 3 saat ders çalışmalısın ki bir yerlere gelebilesin. Ne yazık ki Türkiye'de üniversite öğrencilerinin %90'ı vizeden vizeye çalışır. Okuldan öğrendiğinin üzerine birşey katmaz. Üniversite hayatını yatarak geçiren bir mühendis arkadaşım CMC'ye girdi, öbürü polis oldu. Ancak iş bulması neredeyse imkansız olduğu söylenen Felsefe bölümü mezunu arkadaşım şu anda bir dergide yazıyor, aynı zamanda yayın evinde editör. Çünkü adam çok okudu. Hani o dönem görsen dersin ki "bu adam öğrenci felan olamaz, öğretim üyesidir bu". Sadece felsefe değil, müzikten, resimden, rönesans sanatından, tarihten, Türk edebiyatına kadar adam doldurmuş beynini. Hani sosyal bilimlerde her şeyi biliyor, bu azimle fen bilimci olsaydı Walter Bishop olurdu. 🙂
 
Son düzenleme:
Umarım mesleğinizi en iyi şartlarda icra edersiniz. Ayrıca şu dönemde doktor arkadaşlarımızın sabırlı olmalarına hayranım. 6 yıl Tıp eğitimi aldıktan sonra TUS' dan aldığı puana bağlı olarak en az 3 yıl uzmanlık yapıp herhangi bir hastanede işini icra ederken tartaklanması ülkemizin geldiği durumu özetliyor. Biraz sakinleşmeli ve sağlıkçıya olan şiddete engel olunmalı.
 
Tıp okumak zor. Kolay değil. Çünkü 15. yüzyıldan gelen bir geleneği vardır ve doktor kusursuz olmalı mentalitesi vardır. Ha benim için normal. Ben disiplin gerektiren bir yerde müzik bölümü bitirdiğim için sıfır sosyal hayat ve günde 3-4 saat çalgı pratiği bana batmıyordu. 5 saat kesintisiz teorik ders de çalışabiliyordum. Bana kalırsa bölümünün ders yoğunluğu az da olsa, hangi bölümde okursan oku günde en az 3 saat ders çalışmalısın ki bir yerlere gelebilesin. Ne yazık ki Türkiye'de üniversite öğrencilerinin %90'ı vizeden vizeye çalışır. Okuldan öğrendiğinin üzerine birşey katmaz. Üniversite hayatını yatarak geçiren bir mühendis arkadaşım CMC'ye girdi, öbürü polis oldu. Ancak iş bulması neredeyse imkansız olduğu söylenen Felsefe bölümü mezunu arkadaşım şu anda bir dergide yazıyor, aynı zamanda yayın evinde editör. Çünkü adam çok okudu. Hani o dönem görsen dersin ki "bu adam öğrenci felan olamaz, öğretim üyesidir bu". Sadece felsefe değil, müzikten, resimden, rönesans sanatından, tarihten, Türk edebiyatına kadar adam doldurmuş beynini. Hani sosyal bilimlerde her şeyi biliyor, bu azimle fen bilimci olsaydı Walter Bishop olurdu. 🙂
Dediklerinizde haklısınız. Üniversitelerde robot gibi eğitim görüyoruz. Hangi bölüm olursa olsun insan kendine bir şeyler ekleyebilmelidir. Bu konuda maalesef ben de pek iyi değilim. Keşke bundan 4 5 yıl önceki boş vakitlerimi daha iyi şeylerle değerlendirseymişim.
 
Ben de bu yıl sınava girdim, sadece son 1 ay çalışıp yılın geri kalanını sadece dersleri dinleyip okuldan sonra gezip tozarak geçirdim. Sadece konuları biliyordum yani. Sınavdan sonra cevaplarımı kontrol ettim. Netlerim fena değildi 18k civarına kötü bir tıp fakültesine yerleşirim diye düşündüm. Lanet olsun galiba kaydırma yapmışım AYT'de. TYT 88 AYT 65 gelmesi gerekiyordu AYT'mde olması gerekenden daha fazla boşum ve yanlışım gözüküyordu. Sanırım AYT'de kaydırma yaptım birkaç soruda. 35K geldi sıralamam. Küçüklüğümden beri hayalim beyin cerrahı olmaktı ve kendime hep o gözle baktım. Bu yıl mezuna kalıp iyi bir çalışma ve dershane takviyesiyle derece yapmak hedefim. Şimdiden 2 haftadır iyi bir şekilde çalışmaya başladım bile. Sizin yazınızı okumak da bana zevk verdi, teşekkürler.
 

Geri
Yukarı