Toplumda erkek ve kadına biçilen roller

Arkadaşlar başlıkta da belirttiğim gibi erkeğe ve kadına ayrı ayrı şekilde temelinde özgürlükçü duygular barındırmayan bir toplum olduğumuz için kısıtlayıcı ve belirleyici, çevreleyici roller biçiliyor. Daha fazla nasıl tanımlayabilirim bilmiyorum. Bu rollerin kişinin karakterinde % olarak daha fazla etkin gözüktüğü bireylerin kurmuş olduğu bir ailede büyüyorsanız ya da büyüdüyseniz demek istediğim şeyi yaşayarak tecrübe etmişsiniz ve sizde bunun etkisinde kalmışsınız demektir ki gözlemlenmesi de çok zor bir şey değil zaten. Ben şahsen bunun çok baskın olduğu bir ailede büyüdüm bir erkek olarak. Kadınlar bu roller konusunda daha bir baskı altında olsa da bilinçsiz anne ve kötü rol model olan babaların etkisinde olan birçok erkek var bu coğrafya da. Öyle ki kadınlara nasıl ne yapmaları konusunda kısıtlayıcı baskı var ise bunların çoğunu da yapan dediğim rollerin içine girmiş erkekler ve bunun dışına çıkamayıp zincirlerinin etkisinde olan kıskanan kadınlardır. Erkekler için her şartta ve koşulda sert olup ta güçlü gözükme asla duygularını ifade etmeme gibi kodlamalar çocukluktan itibaren özellikle kendisi yetişmemiş anneler tarafından duyguları onaylanmayarak kodlanıyor ve babalar tarafından da idol olarak örnek gösteriliyor. Erkeğin karşı cinsinden fiziksel olarak güçlü olmasından dolayı daha sert olması ve güçlü gözükmesi algısı bugün toplumumuzda erkekleri de içinden çıkılması güç ve kısıtlayıcı, özgüven problemlerine itmektedir bence. Özellikle de kadınlar çoğu erkeğe bu gözle baktığı için erkekliğin tanımı böyle zannediliyor. Yani kısacası duygularını ifade eden, alınan, gerilen, rahatsız olan erkeklere aşhağılayıcı gözler ile bakılıyor yargılanıyorlar hatta bazı yakışıksız tanımlamalar kullanılıyor. Bu yüzden de duygularının çoğunu çevresinden karşılık bulamayacağını düşündüğü için bastırmaya alışmış erkekler var özelliklede babalarımızın olduğu nesilde gözlemlediğim kadarı ile yani sadece en sert olabilen saygı görür gibi bir algı var. Bu en temelinden aklın gelişmesini engelleyen hastalıklı bir algıdır ve etraftaki kasıntı bir o kadar da içine kapanık erkeklerin olma sebebidir.

Son sözüm ise (kendime de söylediğim bir söz) duygularınız sizin bir nevi farkındalığınızdır arkadaşlar karşılık bulamıyorsunuz diye içinize atıp ta bastırmayın sakın. Ben şahsen yazmaya çalışıyorum içime atmak yerine ve hiç yoktan iyi bir yöntem kendimi kasmamı engelliyor en azından hatta kadınlarında bazı konularda farkındalığının yüksek olmasının sebebi duygularını bastırmamaları ve yokmuş gibi davranmamalarıdır bence.

Yazıyı okumadan direk başlığa gore yorum yapıyorum. Ne kadar kadına ve erkeğe rol biçilsede bunun bir öneminin olmadığını düşünüyorum. Çünkü günümüzde her iki cinste diger tarafa biçilen görevleri yapabiliyor. Bunu kimse garipsemiyor. Mesela asker, komutan, yönetici (başbakan, bakan, milletvekili, başhekim) gibi mesleklerde kadınları görebiliriz, bunlari normal karşılarız, zaten normal karşılamayan biri yobazdir. Ayni şekilde erkeklerde ev işlerini veya kadına biçilmiş görevleri yapacak kapasitededir. Ben böyle durumlara sıkça rastlıyorum.