Türk tanklarının yetersizliği

Arkadaşlar maalesef sınır ötesi harekatlarda tanklarımız gerçekten bir teneke gibi çok eski ve yavaşlar zırhları ince ve bombaları etkisiz zırhı tek katmanı olan M-60 tanklarının RPG ile patladığına dair birçok video var bunları görünce gerçekten içim acıyor askerlerimizin canı bu kadar mı değersiz? Bu durumda devreye medya giriyor ve bu başarısızlıktan çok İHA SİHA'ları paylaşıyorlar halk ta orduyu güçlü sanıyor. Bu durumdan acilen çıkmak için derhal m-60ların hurdaya ayrılması ve yüksek teknolojili tankların ithal edilmesi gerek her ne kadar m-60'lara güçlendirmeler yapılsa da bu son derece yetersiz ve tankın ağırlaşmasına neden oluyor aksi taktirde her gün şehit verilmeye devam edilecek gibi görülüyor.

Ordu zaten öyle bir anda güçlü olmuyor bu hükümet koskoca bir moloz yığını devraldı, nuri killigilin fabrikalarını patlatan biz bir şey uretemeyiz diyen bir zihniyetyen devraldı. Ordu anlamında hükümet buna dağlar kadar para akıtıyor ordu için yavaş yavaş SİHA bakımında dünyadaki en etkili ülke olma yolundayız tabii sadece SİHA'yla bitmiyor denizde de TCG Anadolu amfibi hücum gemisi ve yerli fırkateynler ile başladık inşaallah daha iyilerini yapacağız karaya gelince obüslerimizi tüfeklerimizi büyük oranda yerli yapmaya başladık Altay tankı da sadece bir başlangıç daha nicelerini yapacağız inşaallah.

Ülkeye ordu konusunda başarısız demişsiniz ama bundan bir 30 yıl önceki Türkiye'yle şimdiki Türkiye'yi bir kıyaslayın bakalım kardakı koruyamayan bir Türkiye'den Suriye'de, Irak'ta, karabağda, Libya'da, Kosova'da etkili olan bir Türkiye var tabii ki yetmez dünyanın en büyük gücü olana kadar çalışıp üretip büyük güç olacağız.
 
Asıl sizin başta söylediğinizin konuyla ne alakası var? Sanki eskiden savunma sanayiinde daha iler noktalardaymisiz gibi bir yorum yapmışsınız.

Nerede yapmışım?

@Ali İhsan İnce ince hocam beğenmemek yerine cevap versen daha iyi olmaz mı bende yanlışımı anlamış olurum.:) :)

Adam orada Atatürk savunma sanayini ne güzel yapmıştı bunlar bozdu demedi ki Atatürk aldı elinden geleni yaptı o zamanın şartlarına göre ithalat ihracat bakımından. Bunlar şu anın şartlarında yapamıyorlar demiş
 
Nerede yapmışım?

Adam orada Atatürk savunma sanayini ne güzel yapmıştı bunlar bozdu demedi ki Atatürk aldı elinden geleni yaptı o zamanın şartlarına göre ithalat ihracat bakımından. Bunlar şu anın şartlarında yapamıyorlar demiş.

İhracat? Ne demek olduğunu biliyorsunuz değil mi hocam.
 
Hocam savunma açısından o zamanlar hiçbir üretimimizin olmadığını biliyorsunuzdur herhalde.

Kara Harp Sanayii ile İlgili Tesisler:
  1. Ankara Silâh Fabrikası: Top ve Tüfek İşletmelerinden meydana gelen bu fabrika, millî mücadele sırasında İstanbul Zeytinburnu ve Tophane'deki fabrikalardan getirilen Top İşletmesi ile ilgili tezgâhlarla, yine millî mücadele sırasında Tophane Fabrikasındaki Tüfek İşletmesi tezgâhlarının Ankara'ya nakli ile 1923 yılında işletmeye açılmıştır.[7] Bu fabrika bugün, Makine Sanayii Müessesesi adını taşımaktadır.[8]
  2. Kırıkkale Tüfek Fabrikası: Bu tesis için lüzumlu olan 334 adet tezgâh, 13 Nisan 1935 tarihli mukavele ile Alman Fritz Werner firmasına sipariş verilmiş ve tezgâhlar gelince Kırıkkale'de inşa edilmiş olan binalara monte edilmiştir.[9] Fabrika, Aralık 1939 tarihinden itibaren yeni tüfek teslimine başlamıştır.[10] bugün Silâh ve Tüfek Fabrikası adını taşımaktadır.[11]
  3. Kırıkkale Top Fabrikası: Fabrika, Şubat 1937 tarihinde Alman Gutte Hoffmangs Hutte- Rheinmetal firmalar grubuna ihaleye verilmiş,[12] 1939 yılının sonlarına doğru işletmeye açılmıştır.[13] bugün Top ve Otomotiv Sanayii Müessesesi adını taşımaktadır.[14]
  4. Ankara Fişek Fabrikası: Millî Mücadele sırasında Zeytinburnu Fişek Fabrikası'ndan kaçırılan tezgâhlarla Ankara'da tesis edilen bu fabrikada,[15] 1926 yılında Alman Fritz Werner firmasından satın alınan tezgâhlarla modern bir hale getirilerek,[16] 1928 yılından itibaren yeni fişek imâline başlanmıştır.[17] bugün Gazi Fişek Fabrikası adını taşımaktadır.[18]
  5. Silâhtarağa Fişek Fabrikası: Melinit isimli bir Fransız şirketi tarafından Maliye Bakanlığı adına sivil amaçlarla kurulmuş olan bu fabrika,[19] 27 Mayıs 1934 tarih ve 2441 sayılı Barut ve Patlayıcı Maddelerle Av Malzemesi İnhisarı adlı kanunla, Askerî Fabrikalar Genel Müdürlüğü'ne bağlanmış olup;[20] 1968 yılında Kayaş Kapsül Fabrikası ile birleştirilmiştir.[21]
  6. Kırıkkale Topçu Mühimmatı Fabrikası: Mermi, Tapa ve İmlâ İşletmelerinden meydana gelen fabrika, 1925 yılında Alman Nielsen Winther firmasına ihale edilmiş ve 26 Nisan 1929 tarihinden itibaren deneme üretimine başlamıştır.[22] bugün Mühimmat Fabrikası adını taşımaktadır.[23]
  7. Kayaş Kapsül Fabrikası: Fişek ve tapa kapsüllerinin ülke içerisinde yapılmasını temin etmek için elde edilen tezgâhlarla 1 Mart 1930 tarihinde tesis edilmiştir.[24] bugün, Kayaş Kapsül ve İmlâ Fabrikası adını taşımaktadır.[25]
  8. Elmadağ Barut ve Patlayıcı Maddeler Fabrikası: Fransız Melinit firması tarafından Maliye Bakanlığı adına tesis edilen fabrika, 27 Mayıs 1934 tarih ve 2441 sayılı kanunla Askerî Fabrikalar Genel Müdürlüğü'ne devredilmiştir.[26]
Bu arada 14 Mart 1934 tarihli bir mukavele ile Budapeşte Nitro Kimya müessesine ihaleye verilen Trotil İşletmesi,[27] 1 Ağustos 1935 tarihinde Alman Ziren firmasına ihaleye verilen Oleum İşletmesi,[28] 18 Nisan 1936'da Alman Ziren firmasına ihaleye verilen Nitrogliserinli Barut İşletmesi,[29] 18 Şubat 1935 tarihinde Buşing firmasına ihaleye verilen Sülfürik Asit ve Nitrik Asit Teksifhaneleri ile Fitil, Karabarut ve Dinamit İmalâthanelerinin ilâvesiyle fabrika, geniş bir üretim kapasitesine kavuşmuştur.[30]

Hava Harp Sanayii ile İlgili Tesisler:
  1. Kırıkkale Nitroselülozlu Barut Fabrikası: 1 Aralık 1936 tarihinde Millî Savunma Bakanlığı ile Köln-Ruttweil A. G. Firması arasında yapılan mukavele ile inşasına başlanan fabrika, 1 Kasım 1938'de üretime başlamıştır. Bugün Kırıkkale Barut Fabrikası adını taşımaktadır.[31]
  2. Ankara Marangoz Fabrikası: Top arabalarının ahşap tekerleklerini ve cephane sandıklarını imâl etmek amacıyle 1921 yılında Ankara'da tesis edilen fabrika[32] bugün Ağaç Sanayii Ürünleri Fabrikası adını taşımaktadır.[33]
  3. Kırıkkale Çelik Döküm ve Haddehanesi: 12 Haziran 1926 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile Alman Gutte Hoffnungs Hutte-Demag firmalar grubuna ihaleye verilerek,[34] inşaatın tamamlanmasından sonra 29 Mart 1933 tarihinde üretime geçmiştir.[35] bugün Çelik Fabrikası adını taşımaktadır.[36]
  4. Kırıkkale Pirinç Döküm ve Haddehanesi: 12 Temmuz 1926 tarihinde imzalanan bir mukavele ile fabrikanın tesisi, İsveç Landes Krona firmasına ihaleye verilmiştir.[37] 15 Mayıs 1929 tarihinde faaliyete geçmiş olup,[38] bugün Pirinç Fabrikası adını taşımaktadır.[39]
  5. Mamak Gazmaske Fabrikası: 22 Temmuz 1933 tarihinde işletmeye açılmıştır,[40] AUER firması tarafından 1935 yılında Kızılay adına tesis edilen[41] diğer bir fabrika da 1944 yılından itibaren Askerî Fabrikalar Genel Müdürlüğü'ne devredilmiştir.[42] Bu iki tesis birlikte Mamak Gazmaske Fabrikası'nı meydana getirmiştir.

  1. Kayseri Uçak Fabrikası: 7 Eylül 1925 tarihinde Millî Savunma Bakanlığı ile Alman Junkers firması arasında imzalanan anlaşma gereğince Türkiye'de uçak, uçak motoru ve otomobil üretmek üzere Kayseri'de bir fabrika kurulması kararlaştırılmış ve fabrika 6 Ekim 1926 tarihinde hizmete girmiştir.[43] ancak bu fabrikada ilk uçak üretimi 1933 yılında mümkün olabilmiştir.[44] bugün bu fabrikada pervaneli askerî uçaklarla ziraî mücadele uçaklarının bakım ve onarımları yapılmaktadır.[45]
  2. Eskişehir Uçak Tamir Fabrikası: Kayseri'de faaliyete geçen fabrika ile birlikte Eskişehir'de de onarım ve montaj işlerini yürütecek bir ünite kurulmasına karar verilerek,[46] 1925 yılında tesis edilmiştir.[47] 1932 yılında uçak üretimi de gerçekleştiren bu fabrikada bugün Türk Hava Kuvvetleri'ne ait jet uçaklarının revizyonu yapılmaktadır.[48]
  3. Etimesgut Uçak Fabrikası: Türk Hava Kurumu tarafından 1939-1941 yılları arasında tesis edilen bu fabrikada,[49] 1959 yılına kadar çeşitli tipte askerî eğitim, sağlık ve ziraî ilâçlama amaçlı 318 uçak ve plânör üretimi gerçekleştirilmiştir.[50]
  4. Orman Çiftliği Motor Fabrikası: Etimesgut Uçak Fabrikasında üretilen uçaklara monte edilecek motorları imâl etmek üzere Türk Hava Kurumu tarafından kurulan bu fabrika,[51] 1948 yılında hizmete girmiştir.[52]
  5. Nuri Demirağ Uçak Fabrikası: Türkiye'de özel sektör eliyle kurulan ilk uçak fabrikasıdır. 1935 yılında İstanbul'da açılmıştır.[53] Bir müddet çalışmalarını devam ettiren fabrika, ürettiği uçaklara müşteri bulamayınca, sahibi Nuri Demirağ'ın iflâs etmesi üzerine 1952 yılında faaliyetine son vermek zorunda kalmıştır.[54]
 
Ülkeye ordu konusunda başarısız demişsiniz
Keşke her şey ordudan ibaret olsaydı. Pakistan'ın ordusu da çok güçlü, eee? Bu Pakistan'ı yaşanılası bir ülke haline mi getirdi? Türkiye'nin dünyadaki en büyük güç olması için en başta halkın zihniyetinin değişmesi ve her şeyin ordudan ibaret olmadığını anlaması gerekiyor.

Örnek vermek gerekirse II. Dünya Savaşı'nda büyük bir rol oynayan ve savaş kahramanı ilan edilen Alan Turing bir asker değildi, silah bile tutmadı fakat Alman kriptolu haberleşme makinesi olan Enigma'nın şifresini çözerek savaşa en çok katkı yapanlardan biri oldu. Alan Turing eğitim görmüş bir beyindi.

Öte yandan o SİHA'ların üretiminde görev alan mühendislerin çoğu eğitimini yurt dışında tamamlamış, nefreti kazanılan Batı ülkelerinin ortaya çıkardığı araçlar ve yazılımlarla bunları tasarlıyorlar. Keşke ben de bu gerçeği göz ardı edip göğüsümü kabartabilseydim.
 
Keşke her şey ordudan ibaret olsaydı. Pakistan'ın ordusu da çok güçlü, eee? Bu Pakistan'ı yaşanılası bir ülke haline mi getirdi? Türkiye'nin dünyadaki en büyük güç olması için en başta halkın zihniyetinin değişmesi ve her şeyin ordudan ibaret olmadığını anlaması gerekiyor.

Örnek vermek gerekirse II. Dünya Savaşı'nda büyük bir rol oynayan ve savaş kahramanı ilan edilen Alan Turing bir asker değildi, silah bile tutmadı fakat alman kriptolu haberleşme makinesi olan Enigma'nın şifresini çözerek savaşa en çok katkı yapanlardan biri oldu. Alan Turing eğitim görmüş bir beyindi.

Öte yandan o SİHA'ların üretiminde görev alan mühendislerin çoğu eğitimini yurt dışında tamamlamış, nefreti kazanılan batı ülkelerinin ortaya çıkardığı araçlar ve yazılımlarla bunları tasarlıyorlar. Keşke ben de bu gerçeği göz ardı edip göğsümü kabartabilseydim.

Her şey ordudan ibaret kim dedi.
 
Hocam savunma açısından o zamanlar hiçbir üretimimizin olmadığını biliyorsunuzdur herhalde.

Komiksin. Benim anlattığım o değil. Atamız o zaman fabrikalar açıyordu ve ülkemizi geliştiriyordu ve emin ol ki daha uzun yaşasaydı askeri teknolojilerde ileride olurduk. 100 yıl geçti fakat biz hala askeri teknolojilerde gelişemedik.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Komiksin. Benim anlattığım o değil. Atamız o zaman fabrikalar açıyordu ve ülkemizi geliştiriyordu ve emin ol ki daha uzun yaşasaydı askeri teknolojilerde ileride olurduk. 100 yıl geçti fakat biz hala askeri teknolojilerde gelişemedik.

Günaydin hocam 10 gün oldu.
 

Geri
Yukarı