Rehber Türkiye'de oyun geliştiricisi olmak

Kullanıcı nasıl edineceksin? Kafandaki ilk soru bu olmalı.
 
Ben bir oyun yapmıştım, güney Kore'de 50 cent gibi bir fiyata kişi başına indirme alıyordu Google ads, bir reklam göstermede 1,5 cent falandı, bir oyuncu 40 reklam izlemesi lazım ki kâra geç, bana biraz zor gibi geldi, acaba hyper cusual oyun yapıp reklam verip, reklamdan para kazanmak mümkün mü,
 
Çok detayını bilmem ancak sağlam bir game design veya mekanik implementasyon şart, Türkiye'de yüksek prodüksiyonlu iş yapmanın pek mümkünatı yok o yüzden prodüksiyona değil game design tarafına yoğunlaşmalı oyun geliştirecek olan arkadaşlar. Zaten şimdiye kadar yoğunlaşan pek olmadığı için Türkiye'den pek iyi oyun çıkmıyor.

Piyasadaki AAA oyunlarının prodüksiyon olarak vaat ettikleri şeyler çok fazla diye ağzımızı açmıyoruz ama nispeten daha düşük bütçeli oyunları hep game design taşıyor ve sizin oyununuzu da bu taşımalı diye düşünüyorum.

Gidip 3D; yüksek poligonlara sahip bir korku oyunu yapacağınıza çok daha detaylı bir ruleset'e ve game design'a sahip pixel art bir iş çıkartın ortaya çok daha takdir edilesi bence.
 
Hypercasual'dan para kazanmak artık imkansız gibi. Kullanıcı edinme maliyetleri çok yüksek. Ve oynanış süreleri inanılmaz düşük. Tekrar oynanış (retention) da aynı şekilde. O yüzden kullanıcı kazanması nispeten daha ucuz olan ve oynanış süresi daha uzun olan midcore - puzzle oyunlar çok fazla popüler şu an. Ya da reklama tamamen güvenmek yerine uygulama içi satın alma yapabilirseniz en temizi o olur. Tabi insanların cebinden para alıp bir şey satmaya ikna etmek gerçekten zor iş.

Katılıyorum. High poly ve üst düzey texture'a sahip modeller yapmak zaten çok çok zor ve ülkede bunu yapabilen insan sayısı çok az. Dışarıdan modeller aldığınız zamanda oyunun temasına asla uymuyor.
Örnek vermek gerekirse ben işten arta kalan zamanlarda multiplayer bir 1v1 platformer oyun üzerinde çalışıyorum. Low poly asset setleri tercih ediyorum çünkü çok fazla alternatif var ve hepsi birbiri ile uyumlu tema olarak. Asıl odaklandığım kısım ise eğlenceli ve sürükleyici olması. Bu şekil oyunlar yapıp ürün kalitesini arttırıp pazarlamak, üst düzey grafikli olmaya çalışan ama olamayan oyunlara göre çok daha kolay.
 
Reklam para kazanmak için doğru bir yöntem değil, uygulama içi satın almalar bu konuda daha karlı. Hatta reklamı bile uygulama içi satın almaya yönelten bir araç olarak kullanmak daha mantıklı no ads gibi bir şey satabilirsin. Yine de reklam demek ek gelir demek.
Berbat grafiklere sahip olsa da mekanikten veya oyun dizaynından kurtaran çok fazla oyun gördüm. Tüketici kitlesi çok çeşitli, herkes mükemmel grafik ya da inanılmaz farklı mekanikler aramıyor, bazıları için sadece birkaç dakikayı oyunda öldürmek bile yeterli oluyor, yani top sektirme oyunu koysan onun bile alıcısı var aslında.

İlk level, kaldı 24 ve birkaç skill eklemek lazım tabii.
 
Son düzenleme:
Bu rehberi yazışımın üstünden 1 seneden fazla zaman geçmiş. Ve bu 1 senede oyun sektöründe de oldukça fazla şey değişti. Aynı zamanda yazılım sektörünün pandemi dönemindeki o gereksiz ve doğal olmayan büyümesi de birçok işten çıkartma ile geri dönüşünü verip biraz daha normale döndü. Bende çok fazla değişen bir şey yok. Mezun oldum ve yine oyun geliştirici olarak yurt dışı merkezli bir firmada çalışıyorum. Sanırım içeriğe birkaç ekleme yapmak iyi olacak.

Geçtiğimiz son 1 sene maalesef Türkiye oyun sektörü açısından sarsıcı oldu. Türkiye'nin dünyada 1 numara olduğu hypercasual oyun türü tamamıyla yok oldu. Birçok stüdyo kapandı. Belli oyun türleri popülerliğini arttırdı. Sektör büyüdü, firma sayısı azaldı. Kısa bir özet geçebiliriz.

Hypercasual'e ne oldu ?
Hypercasual oyunların mekaniğinde ya da gelişiminde bir farklılık oluşmadı aslında. Ancak eskiden Apple cihazlarda kullanıcı verilerini doğrudan takip edebiliyor, dolayısıyla kullanıcılar hakkında çok kolayca bilgi sahibi olup oyununuzu güncelleyebiliyordunuz. Ancak yeni alınan bir kararla Apple, kullanıcılara verilerinin takip edilmesine müsaade etmeme iznini verdi. Kullanıcı açısından baktığınızda çok doğal ve güzel bir gelişme. Ancak bu hypercasual oyunların kullanıcı davranışlarını analiz edebilme yeteneğini önemli ölçüde azalttı. Bu azalma yüzünden kullanıcı edinme ve bu kullanıcıyı oyunda tutabilme maliyeti oldukça yükseldi. Hypercasual oyunlar hiçbir zaman iyi oyunlar değillerdi. Sadece oynaması eğlenceliydi ve sizlere reklam göstererek kısa süre içerisinde para kazanır hale gelebilirlerdi. Ancak kullanıcı edinme maliyeti, kullanıcı başına elde edilen gelir maliyetini aşınca hypercasual çarkı bir anda aksamaya başladı. Aynı zamanda verilen reklamların bir kısmının da oyun reklamları olması, gün geçtikçe bu oyunların reklamlarının da azalması reklam gelirlerini daha da aşağı çekti. Ve günün sonunda hypercasual tamamen kar edemeyen bir yapıya dönüştü. Ardından yerini uygulama içi satın almalarla desteklenen puzzle-casual oyunlara ve daha uzun oynanış süresini sağlayabilen hybrid-casual / idle oyunlara bıraktı. Onlarca hypercasual yapan 5-20 kişilik stüdyo kapandı ve çalışanları yeni işler bulmak ya da işsiz kalmakla karşı karşıya geldi.

Peki şimdi ne olacak ?
Aslında oyun sektörü de mobil oyunlar da her geçen gün büyümeye devam ediyor. Hypercasual'in bir sabun köpüğü - balon olduğunu sektördeki herkes biliyordu. Günün birinde patlayacağı da çok barizdi. Ama ben bu kadar hızlı beklemiyordum. Ancak bu firmaları artık gerçekten "oyun" diyebileceğimiz oyunlar yapmaya da zorladı. Gün geçtikçe bilgisayar oyunlarının geliştirilme sayısı artmaya başladı. Oyun yapan insanlar bunu "1 haftada reklamı basarız parayı kırarız" olarak gördüğünden çok dandik ve kötü oyunlar yapıyordu. Artık ürünler daha kaliteli ve daha güzel geliştirilmeye zorlanıyor. Çünkü oyuncuların o eski açlığı yok. Ve daha seçici davranıyorlar.
Geliştiriciler açısından da bu durum önemli değişikliklere sebep oldu. Hypercasual geliştiren insanların %50'si neredeyse hiçbir şey bilmiyordu aslında geliştirici olarak. Tek bir mekanikten oluşan 1 haftada yazılan oyunları yapmak zor değildi. Hissiyatı güzel geliştirebilmelerinin yanı sıra hiçbir ek özellikleri yoktu. Biraz olsun temiz kod yazabilen, birlikte çalışınca projede neyi nerde yaptığını anlayabilen insan sayısı oldukça azdı. Haliyle o insanlar hypercasual oyun türü bitince yeni bir iş bulmakta çok zorlandılar. Ancak daha kaliteli oyunlar yapabilmek için bu gerekli bir geçiş. Artık sıyrılmak daha zor. Artık iş bulmak eskisine göre daha zor ama yapılan işlerin kalitesi daha düzgün.

Hala oyun geliştirici olunur mu?
Evet olunabilir. Ama o eski iş bolluğu olmadığı için LinkedIn'de alakasız bir ilana bile 500-1000+ başvuru geldiğini görünce moral bozmamak gerekiyor. O insanların arasından sıyrılabilmek için daha kalifiye olmak gerekiyor. Daha fazla şey öğrenmek, daha fazla kendini geliştirmek gerekiyor eskiye göre. Bu arada gözünüzü korkutmasın bu. Seviyorsanız gayet yapılabilir. Her sektörde olduğu kadar gelişmek gerekiyor aslında. Garip olan önceden buna hiç ihtiyaç olmamasıydı. 1-2 oyun geliştirdiğiniz anda iş bulabiliyordunuz. Çünkü talep arzdan çok daha fazlaydı. Şimdi seçici olabilme şansı firmalarda. Dolayısıyla seçeneklerin en iyisine şans vermek istiyorlar. Ancak bir oyun geliştiricinin çalışma alanının oyun ile sınırlı olduğunu unutmamak gerekir. Örnek vermek gerekirse bir "Data science" çalışanı ya da bir "back end" çalışanı hemen her firmada iş bulabilir. Çünkü hemen her firmanın ihtiyacı vardır. Hangi alana ne kadar talep olduğunu görmek için LinkedIn'de iş ilanlarında ilgili alanı yazıp ilan sayısını görüntüleyebilirsiniz. Bu doğrudan talep hakkında bilgi almanıza olanak verir. Ve mobil uygulama geliştirme ya da diğer bahsettiğim alanların şu anda çok daha fazla talep gördüğü ve muhtemelen çok daha fazla eleman ihtiyacı olacağını söylemek zor değil. Ancak o alana yönelen insan sayısının da oyuna yönelen insan sayısından fazla olduğunu unutmamak gerek.

Uzun lafın kısası ilgi duyduğunuz alana yönelmeye ve kendinizi geliştirmeye devam ettikçe endişe edecek bir şey hiçbir alanda yok (en azından yazılım adına). Yeter ki uğraşmaya devam edin. İlk işiniz istediğiniz gibi olmasa da birazcık sürünüyorsunuz en fazla. Sonra nispeten düzeliyor. Umarım herkesin gönlündeki gibi olur her şey.
 
İşte ben de sektörde olmasam da bunları duyduğumdan acaba back-end yönelmeli miyim tarzı sorular sormaya başladım kendime fakat yine de devam etme kararı aldım. Kendimi geliştirirsem işsiz kalacağımı düşünmüyorum.

Peki mobil sektör hyper-casual patladı, masaüstü ve konsol kısmı Türkiye'de nasıl sektör olarak?
 
En son ne zaman iyi bir Türk PC veya konsol oyunu duyduk?
 
Mobil platform neden hyper casual odaklı değerlendiriliyor ki? Bunun mid core tarafı da var. İyi bir mid core oyun geliştirip bundan birkaç yıl gelir elde edilebilir diye düşünüyorum, uzun vadede kullanıcı başı maliyette düşük olur, kendi topluluğunu oluşturur, organik hit oranları da yüksek olur.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…