Sırf bir yanlış yaptı diye o insana direkt bağnaz demekte cahilliktir. İfade özgürlüğü iyi bir şey fakat her konuda olduğu gibi ifade özgürlüğü konusunda da insanlara fazla esneklik tanındığı zaman böyle saçma sapan sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Tabii ifade özgürlüğünü yanlış anladı diye bir insana direkt bağnaz deme cesaretini bulmak yine cehaletin göstergesidir.
Bağnaz kelimesinin anlamına tekrar bakalım isterseniz.
Kendi düşüncesinden başka düşünenleri düşünceleri yüzünden hastalık getiriyor demek fanatikliğin ifadesidir. Buradan bu anlam çıkar.
Şu yazdıklarımı lütfen biraz objektif düşünün Akil Bey, bir insan sizi sinirlendirdi diye üzerine çok fazla gidip onu direkt bağnazlıkla suçlamanız da sizin cehaletiniz.
İnsanlar bazı şeyleri bilmiyor olabilirler zaten benim bununla ilgili bir sorunum yok. Bazı şeyleri bilmeyenler çevresinden göre göre öğrenir hayatı.
Bu konudaki ilk mesajımdı ve kimseyle bir tartışma içine girmediğim için sinirlenmedim.
Saygı hakedilir. 21. YY'da modern dünyada senin dinin saygıyı haketmiyor.
O halde sen benim dinime saygı duymuyorsan ben sana hiç saygı duymam. Hoşgörü karşılıklıdır. Ortaçağ kilise ideolojisi gibi kendinizin düşüncesini iyi görüp diğer insanları cahil ve öteki görmeniz bunun örneğidir.
Yok ben direkt Kur'an'dan öğreniyorum, misal Nisa 34;
"Allah’ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılmasına bağlı olarak ve mallarından harcama yapmaları sebebiyle erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar. Sâliha kadınlar Allah’a itaatkârdırlar. Allah’ın korumasına uygun olarak, kimsenin görmediği durumlarda da kendilerini korurlar. (Evlilik hukukuna) baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür. "
Oturup verirsiniz Nisa 34. ayeti. İnsanların aklını bulandırın. Tefsirini niye vermezsiniz? Tefsirini okuyan oradaki manayı zaten görecektir.
Nisâ Suresi 34. Ayet Tefsiri
kuran.diyanet.gov.tr
Bütün bunları madem biliyorsunuz Nisa 19. ayeti de paylaşın.
"
Ey iman edenler! Kadınlara zorla vâris olmanız size helâl değildir. Apaçık bir edepsizlik yapmadıkça, onlara verdiğinizin bir kısmını ele geçirmek için -evlenme ve boşanma konusunda- engel çıkarmayın. Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız, Allah’ın hakkınızda çok hayırlı kılacağı bir şeyden de hoşlanmamış olabilirsiniz."
(Nisa Suresi 19. ayet - Diyanet İşleri Başkanlığı Kur'an Yolu Meali)
Bütün bunları gizlemek ve çarpıtmak huyunuz olmuş. Aşağıdaki hadislere ne demeli?
"Birçok kadın Muhammed ailesine gelerek kocalarını şikâyet ediyorlar. Kadınlarını döven o kimseler, sizin hayırlınız değildir." (Ebû Dâvûd, Nikâh 42. Ayrıca bk. İbni Mâce, Nikâh 51)
"Mü'minlerin îmân bakımından en mükemmeli, huyu en iyi olanıdır. Hayırlınız, kadınlarına karşı hayırlı olanlardır." (Tirmizî, Radâ` 11; Ebû Dâvûd, Sünnet, 15; İbni Mâce, Nikâh 50)
"Bir kimse karısına kin beslemesin. Onun bir huyunu beğenmezse, bir başka huyunu beğenir." (Müslim, Radâ` 61)
İnsanların akıllarını kendine göre tasvir edip bozmak kolay.
Sana kitabı indiren O’dur. Onun (Kur’an) bir kısım âyetleri muhkemdir, ki bunlar kitabın esasıdır; diğerleri ise müteşâbihtir. Kalplerinde eğrilik bulunanlar, fitne çıkarmak ve onu (kişisel arzularına göre) te’vil etmek için ondaki müteşâbihlerin peşine düşerler. Halbuki onun te’vilini ancak Allah bilir; bir de ilimde yüksek pâyeye erişenler. Derler ki: Ona inandık, hepsi rabbimiz katındandır. (Bu inceliği) yalnız aklıselim sahipleri düşünüp anlar.
(Al-i İmran suresi 7. ayet - D.İ.B Kur'an Yolu Meali)