Yıldızları şeytanlara atılan taşlar olarak tasvir eden bir kitaptan bilime yol göstermesini beklemek saçmalık.
Dostum, böyle bir iddia ile ilk defa karşılaşıyorum. (1) Lütfen Sure ve Âyet numarası bildirebilir misiniz? (2) O kitap, bildiğim kadarıyla zaten bilime yol gösterme iddiası taşımıyor. Bilimin hakkında hiç konuşamayacağı çünkü hiçbir veri elde edemeyeceği bir alan olan fizik ötesi varlık alanı ile ilgili konularda iddialarda bulunuyor. Yâni bilimin işine zaten karışmıyor, bilimi kendi hâline bırakmış durumda. Fakat sizin şikayet ettiğiniz şekilde davranan kişilerin var olması iddianızı desteklemez, sadece bu kişilerin yöntem hatası yaptığını gösterir.
Dostum izninizle cümlenizi yeniden kurmak istiyorum: Hepimizin vücutları, anatomik bedenleri yâni maddî yapıları,
temel yapıtaşları olan atomlardan oluşmuştur ve hepsi Evren'le aynı yaştadır.
Elbette bu doğru bir bilgidir. Bununla birlikte asıl konu dışında gözükse de bireyleri sadece madde formunda canlılar olarak göstermeniz biraz sonra açıklamaya çalışacağım üzere yanıltıcı ve eksik bilgi olduğu için hem size hem de diğer üyelere hitaben parantez içinde şunları belirtmek istiyorum: sizin henüz farkında olmadığınız veya muhtemelen reddettiğiniz temel varoluşsal gerçek, bireylerin sadece vücut yâni anatomik beden denilen maddî yapıdan oluşmaması ve onların muhatap alınan asıl varlıkları olan kişilik, bilinç, özbenlik, ego denilen yâni düşünce ve karar üretip seçim yapan ruhlarının kesinlikle fizik ötesi varlıklar olmalarıdır. Bu belirtilenler yeni bir iddia değil çok eski zamanlardan beri mesela eski Yunan filozoflarından beri bilinen bir iddiadır. Kısacası insan denilen birey, vücut ve ruh denilen iki bileşenden oluşan karmaşık bir canlıdır iddiası bilimin yanlışlayamayacağı bir varsayım olarak ortada durmaktadır. Sebebi de bireylerin yukarıda değişik kelimelerle ifade edilen özbenliklerinin yâni bilinçlerinin, bilimsel araştırma yöntemlerinin geçerli olmadığı bir varlık alanına ait olmasıdır. Burada parantezi kapatıp asıl konuya dönecek olursam, Türkçe'de
uzaylılar denilen ama aslında
Dünya dışı canlılar denilmesi gereken bazı akıllı canlıların elbette var olmaması için bir neden yok, ve elbette var olabilirler de. Bununla birlikte var oldukları şimdilik sadece bir inanç konusudur, çünkü henüz kamuoyuna açıklanmış kesin bir bilgi veya haber yoktur. Spekülasyonlar ve istatistik tahminler kesin bilgi demek değildir ve herkesi değil, inanan kişileri bağlar. Asıl önemli olan ise gerçekten var iseler bunun bize bir yararı veya zararı olup olmadığı sorusudur.
Öncelikle ben oksijenden karbondan vs. oluşmadım. Öyle bir oluşum şekli yok. Tartışma çıkarmaya çalışma. Dediğin şey kim olduğu bilinmeyen birilerinin uydurduğu bir saçmalık. Ben Hz. Adem'e inanıyorum ve o topraktan yaratıldı. Bizim de onun soyundan geldiğimize inanıyorum. Gerisi senin görüşün. Kendi görüşünü benim görüşüm gibi göstermeye de çalışma.
Dostum, inandığınız şey aslında aşırı basite indirgenmiş yoğun ve sembolik bir bilgi özelliği taşıyor, kaynağı Kutsal Kitap olduğu için.
Bununla birlikte bu bilginin bilimsel araştırmalarla elde edilen verilerle çelişmediğini bilmek de gerekiyor. Kaynak:
Görünür evrenin üretim merkezleri. Kaynağın sahibi olan yazar da yazısının sonlarında insan vücudunda % 65 Oksijen ve % 18 Karbon elementi bulunduğunu belirtiyor. Belki itiraz ettiğiniz üye de benzer bir yazıyı temel almış olabilir. Bununla birlikte hem o hem de belirttiğim yazar ve öyle anlaşılıyor ki, siz de, insan denilen canlı bireyin asıl muhatap alınan varlığının ne olduğunu muhtemel olarak bilmemektesiniz. Bu konuda sizin itiraz ettiğiniz üyeye vermiş olduğum cevabı siz de gözden geçirebilirsiniz.