Bedava çünkü. Önüne gelen çingene, varoş oynuyor.
İstanbul sunucusunun zeka seviyesi bu hocam. CS'nin Rusları neyse Valorant'ın da Türkleri odur. Şu an prem gittiği için başka bir arkadaşımla Valorant oynuyorum ve size tavsiyem Londra-Frankfurt gibi sunuculara geçmeniz. Bu sunuculara geçtikten sonra oyunun tadını almaya başlıyorsunuz.
Aslında oyunun kendisinde bir şey yok aslında çoğu oyunda bu böyle. Çoğu oyun kitlesi yüzünden arada kaynıyor aslında kendisi güzelken.
Ping olmasa hiç düşünmem hocam. Aslında İstanbul 1, İstanbul 2 diye ayırmalılar ve 1. sunucuda sadece uzun zamandır ihtar almamış oyuncular olmalı. Belki bu şekilde az da olsa toxiclerden ve gereksizlerden kurtulabiliriz en azından toxic oyuncular belki 1. serverda oynamak için kendilerini düzeltirler bir de öyle düşünmek lazım ama bunu Londra, Frankfurt, Paris gibi serverlara yapmadıkları için bize de ayrıcalık tanımayacakları aşikar.Prem ile CS oynadığımız zamanlarda arada sırada Valorant'ta rekabetçi maçı girerdim. Her el toxic oyuncularla karşılaşıp kaybederdim. Hatta bir maçta adam klavye delikanlılığını o kadar arşa çıkarmış ki yaptığı trollüklere laf ettiğimde "Sana konuşma izni verdim mi?" diyor ve yanlarındaki kız prelerinin köleliğini yapıyorlar. Save alıyorum diyorum Save'i Türkçe okuyup dalga geçiyorlar
