Yaşadığımız evren bilgisayar ortamı olabilir mi?

Belki de bir bilgisayar oyununun içinde olabiliriz. Herkesin oyundaki karakteri kendi vücudu. Herkes kendi oyununun başrolü. Diğer insanlar da onun hayatındaki NPC'ler. Adminler oyunda uzun süre kalanı banlıyor (yaşlanarak ölme).

Bu imkansız dokular, hisler falan çok başka.
 
Bilgisayar ortamı demek yaratılmış bir ortam demek dine inanıyorsak bu sorunun cevabı ''kısmen olabilir'' olabilir. :D Ama bizim gibi insan oluşturmuş olabilir mi diyorsan kesinlikle hayır.
 
Bu imkansız dokular, hisler falan çok başka.
"Gerçek nedir?"

Şu anda VR üzerinden vücuduna yelek takarak gerçek çatışma simülasyonlarına katılabiliyorsun. Şu andaki teknolojimizle bunları yapabiliyoruz. Dokular, hisler hepsi teoride yapabilecek şeyler yani. Ayrıca "imkansız" denen şey bu konularda yoktur.
 
Neden varım cümlesi çok geliyor aklima.
Dini inancın varmış işte neden düşünüyorsun ki bunu?

Bence egon yüzünden böyle düşünüyor(uz)sun, ego sahibi canlılar olduğumuz için kendimizi "bir şey" olarak görüyoruz. Biz önemliyiz, her şey bizim için yaratıldı, biz şöyle biz böyle. Bizim varlığımız boşuna olmamalı, ben bir hiç için buraya gelmiş olamam. Egomuz yüzünden bunları düşünüyoruz, böyle hissediyoruz. Dini inançlar veya herhangi bir inanç bizim egomuzu besliyor, sorulması gereken soruları "cevaplamış" veya ertelemiş oluyoruz. Dinler sana hazır paket olarak bir hayat sunuyor, tamamen din için yaşıyorsun, sormadığın soruların cevabını sana dinler veriyor. Hayatın bir amacı olmadığını, senin bir önemin olmadığı gerçeğini kabul edemiyorsun o yüzden inanma ihtiyacı duyuyorsun. Var olmanın nedeni olması gerekiyor gibi düşünüyorsun fakat bir nedene ihtiyaç yok. Evren bir bilgisayar ortamı da olabilir, başka bir varlığın içinde de olabiliriz, rüya da görüyor olabiliriz. Olamayız diyebilir misin? Diyemezsin çünkü bilmiyor(uz)sun. Bu tarz soruların cevabı hep aynıdır. Bir önemin olmadığı gerçeğini kabullenirsen daha mutlu yaşarsın. Şans veya kadere ihtiyacın olmaz. Kafanda sorular mı var? Hepsini araştır, insanlara sor. Tarafları dinle ve bir karara var. Ben yaratıldım mı yoksa annem ve babamın üremesi sonucuyla ben mi doğdum diye sorabilirsin. Ha dersen ki, "Tanrı yaratmıştır beni" veya "Tanrı annem ve babamı bir araya getirdi ve ben doğdum" bunlar da doğru olabilir fakat anlarsın ya "olabilir". Sana olmadığını ispatlayamam sende olduğunu ispatlayamazsın. "Bence senin yaratılmış olma olasılığın ile bir bilgisayarın içinde yaşıyor olma olasılığın aynıdır" dersem ne sen aksini ne de ben aksini ispatlayabilirim. Cevaplayamadığımız soruları Tanrı'ya yormak her zaman bir kaçış olacaktır, ta ki bilim yoluyla sorular cevaplanana kadar. Ne kadar araştırır ne kadar sorgularsan o kadar öneminin olmadığını görürsün. Kimse senden farklı veya üstün değil, sende değilsin. Dünyanın en zengin veya sosyal statü sahibi insanları bile bizim gibi basit ailevi sorunları veya canını sıkan bir sürü sorunla ilgileniyor. Ne kadar sosyal statü sahibi olursan ol sonuçta sende benim gibi bir insansın. Önemin olmadığını ölünce belki görürsün, tabii öldüğünün farkında olursan :")
 
Dini inancın varmış işte neden düşünüyorsun ki bunu?

Bence egon yüzünden böyle düşünüyor(uz)sun, ego sahibi canlılar olduğumuz için kendimizi "bir şey" olarak görüyoruz. Biz önemliyiz, her şey bizim için yaratıldı, biz şöyle biz böyle. Bizim varlığımız boşuna olmamalı, ben bir hiç için buraya gelmiş olamam. Egomuz yüzünden bunları düşünüyoruz, böyle hissediyoruz. Dini inançlar veya herhangi bir inanç bizim egomuzu besliyor, sorulması gereken soruları "cevaplamış" veya ertelemiş oluyoruz. Dinler sana hazır paket olarak bir hayat sunuyor, tamamen din için yaşıyorsun, sormadığın soruların cevabını sana dinler veriyor. Hayatın bir amacı olmadığını, senin bir önemin olmadığı gerçeğini kabul edemiyorsun o yüzden inanma ihtiyacı duyuyorsun. Var olmanın nedeni olması gerekiyor gibi düşünüyorsun fakat bir nedene ihtiyaç yok. Evren bir bilgisayar ortamı da olabilir, başka bir varlığın içinde de olabiliriz, rüya da görüyor olabiliriz. Olamayız diyebilir misin? Diyemezsin çünkü bilmiyor(uz)sun. Bu tarz soruların cevabı hep aynıdır. Bir önemin olmadığı gerçeğini kabullenirsen daha mutlu yaşarsın. Şans veya kadere ihtiyacın olmaz. Kafanda sorular mı var? Hepsini araştır, insanlara sor. Tarafları dinle ve bir karara var. Ben yaratıldım mı yoksa annem ve babamın üremesi sonucuyla ben mi doğdum diye sorabilirsin. Ha dersen ki, "Tanrı yaratmıştır beni" veya "Tanrı annem ve babamı bir araya getirdi ve ben doğdum" bunlar da doğru olabilir fakat anlarsın ya "olabilir". Sana olmadığını ispatlayamam sende olduğunu ispatlayamazsın. "Bence senin yaratılmış olma olasılığın ile bir bilgisayarın içinde yaşıyor olma olasılığın aynıdır" dersem ne sen aksini ne de ben aksini ispatlayabilirim. Cevaplayamadığımız soruları Tanrı'ya yormak her zaman bir kaçış olacaktır, ta ki bilim yoluyla sorular cevaplanana kadar. Ne kadar araştırır ne kadar sorgularsan o kadar öneminin olmadığını görürsün. Kimse senden farklı veya üstün değil, sende değilsin. Dünyanın en zengin veya sosyal statü sahibi insanları bile bizim gibi basit ailevi sorunları veya canını sıkan bir sürü sorunla ilgileniyor. Ne kadar sosyal statü sahibi olursan ol sonuçta sende benim gibi bir insansın. Önemin olmadığını ölünce belki görürsün, tabii öldüğünün farkında olursan :")
Hocam ben dusunmesemde kafama geliyor ister istemez.
 
Ben küçükken böyle hayal mayal kurarken şey zannediyordum, biz öldüğümüz zaman bir ekran gelecek oradan yaşamımızın tekrarını izleyeceğiz ondan sonra nasıl doğmak istediğimiz hakkında opsiyonlar gelecek filan spawn yerini seçeceğiz ve doğacağız. Ooo o ooo dur dostum, sen müslümansın ya cehennem ya cennet ikisinden de kovulmuşsan cehennet.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı