Yaşlı insanlara saygı duymuyorum

Vardır değil, vardı. Sebebi çok basit çünkü bilgiye erişim çok kısıtlıydı ve tarım gibi deneyimin teknik bilgiden daha önemli olduğu bir uğraş vardı. Atalar kültü olayı bundan ibaret. Bakın aslında gençlerin yaşlıları eleştirirken sundukları argümanlardan bunu da anlayabilirsiniz. Mesela telefonunu çıkar göster olayı, teknolojinin lüks olduğu dönemlerden bir yansıma. Bizim zamanımızda kuyruk vardı olayı kıtlık zamanlarından kalan bir deneyim. Hatta açık giyinme vs olayının da bir deneyim silsilesini anlatmakta aslında. Fakat şu var ki biz gençlerin bu deneyimlere ihtiyacı yok artık. Yaşadığımız dünya her şeye rağmen insanlık tarihinin en rahat ve en gelişmiş zamanları. İş ve politika dünyasından X kuşağı çekildikçe de bu durum daha da ortaya çıkacak. Hatta bizden sonra gelenler için tek aktarılması gereken bilgi gücü öğrenmeyi öğrenmek olacak. Ki Z kuşağında bunu da görüyoruz zaten. Bu gençler bir şey bilmiyorlar ama o bilgiye nasıl ulaşılırı biliyorlar. Oksimoron ya da baskı yaratan ailelerinin bunu bilmeyip çocuğu etkilemesi. 1-2 senelik bir çabayla dünyada öğrenilemeyecek meslek yok. Ha neyi öğrenemezler, ülkelere özel birtakım alışkanlıklar var. Bizdeki ticareti ya da neopotizmin olağan olduğunu öğrenemezler. Zaten bunu bilmeyenler direkt diplomalı işsiz oluyor. :D bunu da öğrenip de içselleştirmesinler de zaten. Bakın çok yakın zamanda olan bir olay silsilesinden bahsedeyim. Jahrein ve Erlik'in Twitter'da tartışmaları. Olay tam olarak "kuşak çatışması" çünkü. Gidip bakın isterseniz. Ama çok özetle şunu söyleyeyim, Jahrein ve erlik genç kuşak kafasında. Bu adamların üslup kaygısı vs olmaz(ha hak edene olur, eski yayınlarını falan da açın izleyin.) Ama bir fikir söylerler ya da bilgi aktarırlar. Bu isimlerin takipçisi gençler de bu bilgileri nasıl aktardığına falan bakmaz. Dedim ya öğrenmeyi öğrenmek. Bunu bilenler işte 10 satır küfrün içinden bilgiyi kapar. Ki öyle de oldu zaten. Fakat tartıştıkları yaşlı kesimin bilgiyi elde etme yönteminden kaynaklı(deneyim) bu üslup yanlış geldi mesela ya da adamın genel olarak hayatını bilgiden daha önceye koyar. Jahrein'ya da erlik tweet attıklarını biraz sakince kitaplaştırsaydı tam bir gazetecilik cart curt diye övgülerden övgü alacaktı. Neyse, bunun haricinde bilgiye erişim kolaylaştığı için birinci ağıza ya da birinci ağıza ulaşmış olana da ulaşabiliyoruz artık. Bunun nasıl bir güç olduğunu deneyimlemeniz gerekiyor. En başta empati geliştiriyor zaten. Mesela bu yaşlılık meselesi bundan 2-3 yıl önceki videolarda pek yoktu. Neden, çünkü bizler tanımadığımız bir şeye ön yargılı değildik(yaşlılık ve yaşlı insanlara). Ne zaman ki hakkınızdaki bilgileri öğrendik, o zaman fikirlerimiz ortaya çıktı(dediğim gibi biz bilgiyi öğrenmeyi biliyoruz. Yaşlı kesim gibi deneyim sahibi olmamız gerekmiyor. Bir konuda uzmanlaşması o konuda yeterliliğin ya da diğer konudaki bilgisinin önemli olduğunu aktarmıyor bize. Sadece bir işle fazla meşgul olup çoğu kez diğer şeylere kendini kapattığını gösteriyor ki bu diğer şeylerin içinde kendi uzmanlık alanının gelişimi de dahildir). Yani umarım anlatabilmişimdir. Mesela tamamen kendi deneyimimden bahsedeyim, internet alabildiğine PDF kütüphanesi. Korsan içerik tüketirim. Hırsızsın sen diyecek de umurumda değil. Ben parasızım diye neden bilgiye erişimimi kısıtlayım? Tam tersi para kazanacak yetkinliği kazanmam gerekiyor ki kitaba da para verebileyim(gamerlar bilir Half-Life'ı korsan oynamasaydık. Dünyanın en iyi oyun serisi haline gelir miydi adamlar? Hatta Steam pazarı bu kadar domine edebilir miydi? Valve bu kadar büyür müydü :D). Oyun teorisi denilen bir şey var. Karını her zaman maksimize etmeye çalışma ki uzun vadede ayakta kalabil. Beğendiğim kitap olursa da fiziki olarak kütüphaneme eklerim ama. Hatta yeri gelir internette paylaşır, gerilla reklam yapmasını sağlarım. Ama mesela hiç almadığım kitaplar, PDF paylaşan sitelerden link kaldırtan kitaplar oluyor. Bunu bilinçli de yapmıyorum. Kendiliğinden oluyor. Çünkü PDF'i önceden okuduysam kitap ve yazarı hakkında aklımda bir şeyler kalıyor. Kitabı beğendiysem falan zaten alıyorum, satın almasam dahi tanımış oluyorum. Denk gelirse diğer çalışmalarına da bakıyorum vs. ama okumadığım kitabı siliyor kafam. Onun içinde hayatın anlamı da olsa yok. Ne yazarı hatırlıyorum ne kitabın baskısını fellik fellik arıyorum. Hatta yayınevi PDF'ten de para da kazanır. Üstelik şunu söyleyeyim, kitap okunmayan Türkiye'de bile ciddi para kazanırlar. Beni finanse etsinler, tam yetki versinler 1 senede batık sektörü kurtarırım :D öyle iktisatçı ya da 40 sene tecrübem de yok. Sadece yeni çağın iş modellerini biliyorum. Fakat işte yaşlı kesim de bunun tam tersini yapıyor, sonra da gençler okumuyor vs muhabbetine giriyor. Arkadaş gençler de gayet okuyor. Hatta okumayı geçtim yazıyor da. İnternette yazılan şeyleri birileri yazıyor. Şu forumda bile binlerce mesaj atan insan çokça. Birisi yapacak da ileride bunu, sadece kitap okuma rakamları vs yüzünden risk alamıyorlar. Ha mesela bir örnek daha vereceğim. Zafer Partisi'nin teşkilatlanmadır, il binalarıdır falan eksikliklerinin olduğunu ve seçime girip girmeme konusunun netleşemediğini biliyoruz. Bunun karşısına da dinöm'ü koyacağım. Şimdi Jahrein'in aktarmasına dayanarak, diyor ki ben her ilçeden ilden insanları bulup onların evlerini parti binası olarak göstereceğim. Kampanyayı da internetten daha yoğun yapacağım. İşte yaşlı versus genç kafası tam olarak bu. Dinöm kurulur kurulmaz bilmiyorum fakat zafer partisi gibi ya da herhangi bir parti gibi şaşalı binalar, milyonlarca lira yakılan seçim kampanyaları düşünmüyor adam. Üstelik bunu yaparken de seçime girip giremeyecekleri bile kesin değil. Sizin bana ya da gençlere saygı duyup duymamanızın da kendi adıma zerre önemi yok. Dediğim gibi iş ve politikayı gençlere devrettiğinizde yepyeni bir çağ başlayacak. Ha bizde tam olarak bu dediğimi göremiyor olabilirsiniz çünkü ifade özgürlüğü yok ülkede. Politikayla ilgilenen insanlar bunu talep ediyor çünkü. Sadece hareket alanları kısıtlı şimdilik. 1 nesil sonrasına bakıyor iş. Aslında bu değişim olayı çoğu yerde olacak. Politika kitleleri etkileme meselesi olduğundan politik genç figürler daha ön planda görünüyor. Şu anki çatışma ortamından sıyrılırlarsa ileride daha etkili olacaklardır(ki aşacaklarını düşünüyorum. Politikanın olayı da bu zaten). Yoksa ben kendi sektörümde de bu "dip dalga"yı görüyorum, sadece daha geri planda kaldıkları için fark edilmiyor bu değişim. Öyle ki öncü isimlerin içinde Forbes'ın listelerinde bile yer buldu herifçioğulları, işin ciddiyetini umarım anlatabiliyorumdur.

Benim saygı duyacağım 3 şey var. İlki ailemdir. Çünkü içinde yer aldığım ve hayatımı etkileyen şey için deneyimi önemserim. İkincisi yapmak istediğim mesleğin gerçekten büyük aktörleridir(buna özellikle yaşlı kesimden saygı duyan şöyle iyi böyle süper denilenler de öyle değilse saygı duyamıyorum açıkçası). Üçüncüsü ise rakiplerim başta olmak üzere bir şeyleri başarmış ya da başarma potansiyeli olan yaşıtlarımdır. Ha benden göreceğiniz saygıdan da sizi etkiler mi, evet muhtemelen çok da önemi olmayan bir konu bu. Tutup saygı duymuyorum diye de negatif olduğumu düşünmeyin(negatiflik yaparsanız karşınızda negatiflik görürsünüz ama) nötrüm sadece. Düşman olmaya gerek de yok. Emekliliğinizi bizler finanse edeceğiz, sizler de bunun karşılığı olarak bize iyi kötü birbaşlangıç çizgisi bıraktınız.

Kuyruk vardı dedikleri Kıbrıs savaşı dönemi ABD ambargosu şu an ABD ambargo yapsa yiyecek bir şey bulamayiz.
 
Saygi duyulmaz, kazanilir.
Yasli olmak saygiyi hak eden bir sey degil cogunlukla.
Insanlarda sacma bir sekilde "saygi duymak zorundasiniz" tripleri oluyor.
Hayir, kimse hicbir seye saygi duymak zorunda falan degil.
Birilerinin mitolojisine ya da milli kahramanlarina otomatik olarak saygi duymak zorunda degilsiniz.
Bir seye saygi duymamak saygisizlik yapmak ile esdeger de degil.
Birisine iltifat etmediginizde hakaret etmis olmuyorsunuz. Spektrumdan bahsediyoruz, 1 ve 0'dan degil.
 
Kimse kimseyle uğraşmıyor burada yaşlıların gereksiz egosundan bahsetmisler.
Sokağa çıktığımda yaşlılardan çok, gençlerin ego sahibi olduğunu görüyorum. Genelleme yapmayalım elbette istisnalar vardır. Gençlerin hiçbir şeye tahammülü yok. Tahammülü olmayan insanla bir şey yapılmaz.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bu konu birini hedef göstermek, kışkırtma, nefret vs. gibi amaçlardan oluşturulmamıştır. Konudaki düşüncelerin hepsi öznel düşüncelerdir, tartışma konusudur. Kimseyi kin ve nefrete itme gibi bir amacım yok.

Konu başlığında da okuduğunuz üzere yaşlı insanlara saygı duymuyorum, şimdi düşüncelerim yüzünden linçleyen de çıkacaktır. Çok da umurumda değil, şimdi neden böyle düşündüğümü birkaç cümleyle açıklamak isterim:

Yaşlı bireyler karşısındaki kişiden yaşça büyük olduğu için ne yaparsam yapayım bana saygı duymak zorunda kafasında baktığı için karşısındaki kişinin fikrine saygı duymaz, düşüncesini de önemsemez. İstisnalar olabilir ama geneli böyle ve tüm dünya onun etrafında dönüyormuş gibi davranır. Her istediğini bir şekilde yaptırmaya çalışır, her şeye burnunu sokarlar. Toplu taşımada falan örneğini çokça görebilirsiniz, ben yaşça büyüğüm senden. Yerini bana ver ya da kız bireylere karşı böyle kıyafet mi giyilir falan falan şekilde karşı çıkıyorlar. Unuttukları bir şey var ki T.C. laik bir devlettir.

Bir de bir yaşlı bireyle tartışmaya girdiğinizi düşünün, girince de ben senden yaşça büyüğüm. Benden daha iyi mi bileceksin şeklinde söylemleri oluyor ve düşüncelerinizi de doğrudan bu şekilde çürütmeye çalışıyorlar. Tartışma denilen şey karşılıklı olur ve yaşın da önemi olmaz. Ben nice insanlar gördüm, 13-14 yaşında ama düşünce yönünden çok gelişmiş bir birey. Kendileri çok iyi bildiği için karşısındaki insana konuşma fırsatı vermiyorlar :D Bir de işin ekonomik boyutunu düşünecek olursak da yaşlı bireyler ekonomi için her zaman sıkıntıdır ve yüktür ekonomiye. Sizler ne düşünüyorsunuz?

Şunu da eklemek isterim ki saygı karşılıklı olan bir şeydir, birinden saygı görmek isteniyorsa o kişiye karşı da saygı gösterilmesi gerekir. Bu işler karşılıklı olur, saygı gösterene saygı gösterilir. Göstermeyene de neden gösterilsin ki sırf yaşından dolayı?
İnsanların sadece dünyada daha uzun süre bulunmalarının üstünlük sağlayacak bir durum olmadığına inanıyorum. Fakat bu yaşlılar aynıdır saygı duymuyorum demek değildir.
Daha tecrübeli, daha bilgili, daha kültürlü, daha çok yaşanmışlığı olan insanlara saygı duyarım.

Bir de işin ekonomik boyutunu düşünecek olursak da yaşlı bireyler ekonomi için her zaman sıkıntıdır ve yüktür ekonomiye. Sizler ne düşünüyorsunuz?
Mesela bu kısım için ise sadece komik diyebilirim. Eşitlikten, saygıdan, laiklikten vs. bahsederken de ekonomi için sıkıntı olduğunu düşünüp sokak köpekleri gibi zehirlenmeli midir yaşlılar? Bu söz dünyanın kendi etrafında döndüğüne inanan ve karşısındakine saygısı olmayan insanın sözüdür.
 
Öncelikle yaşına saygı duyulur ülkemizde, ama insan olamamıştır o ayrı. O insanla o yaşta muhatap bile alınmayacak durumlar olur. Çünkü odun gelmiştir, odun kalmıştır. İnsanlığa geçiş yapamamıştır.
 
Kuyruk vardı dedikleri Kıbrıs savaşı dönemi ABD ambargosu şu an ABD ambargo yapsa yiyecek bir şey bulamayiz.
Abd neden ambargo koysun? Adamlar bize bizim yüzümüz suyumuz hürmetimize bir şeyler satmıyor ya. :D Parasıyla ticaret yapıyoruz. Adamlar Rusya'ya bile doğru düzgün yaptırım uygulayamadı. Devletçi ekonominin daha yoğun olduğu Ecevit dönemiyle bugünleri kıyaslamayın ayrıca. Abd ambargo koyarsa alternatiflerini de buluruz. Türk pazarından çekilerek yaşadıkları kayıpla kalırlar. Ki onu da geçtim dünya politikası da zaten yaşlıların elinde. Bir şeyler olacaksa yine yaşlılar yüzünden olacak yani.
 
Sokağa çıktığımda yaşlılardan çok, gençlerin ego sahibi olduğunu görüyorum. Genelleme yapmayalım elbette istisnalar vardır. Gençlerin hiçbir şeye tahammülü yok. Tahammülü olmayan insanla bir şey yapılmaz.

Sadece gençlerin değil artık hiçbir insanın birbirine tahammülü kalmadı, bunu ise ülkenin durumuna bağlayabiliriz.

ABD neden ambargo koysun? Adamlar bize bizim yüzümüz suyumuz hürmetimize bir şeyler satmıyor ya. :D Parasıyla ticaret yapıyoruz. Adamlar Rusya'ya bile doğru düzgün yaptırım uygulayamadı. Devletçi ekonominin daha yoğun olduğu Ecevit dönemiyle bugünleri kıyaslamayın ayrıca. ABD ambargo koyarsa alternatiflerini de buluruz. Türk pazarından çekilerek yaşadıkları kayıpla kalırlar. Ki onu da geçtim dünya politikası da zaten yaşlıların elinde. Bir şeyler olacaksa yine yaşlılar yüzünden olacak yani.

Türk pazarından çekilerek kayıp mı yaşarlar? Yok daha neler, parası bu kadar değersiz bir ülkeden çekildiklerinde emin ol büyük kayıplar yaşamazlar.
 
Türk pazarından çekilerek kayıp mı yaşarlar? Yok daha neler, parası bu kadar değersiz bir ülkeden çekildiklerinde emin ol büyük kayıplar yaşamazlar.
Siz öyle zannedin.

edit: ticaret paranın değerli olup olmamasıyla alakalı değil. Yüzde olayı daha önemlidir. 1 liraya ürettin malı 2 liraya satarsan 100 liraya ürettin malı 150 liraya satmandan daha karlı bir iş yapmış olursunuz. Ayrıca dediğim gibi alternatifler de var zaten. Bulup getirebilecekseniz çok da önemi yok.
 
ABD neden ambargo koysun?

Türkiye Kıbrıs savaşında Türklere yardım etmek için adaya asker gönderiyordu, ambargoyu da bu yüzden koydular. Para kazanıyorlar neden koysunlar falan bunlar mantıksız düşünceler. Apple gibi devasa firmalar bile Rusya'dan çekildi sırf savaş olduğu için, burada ki olay rakip ülkeyi asker göndermeden güçsüz duruma düşürme. Tabii şu da var bir Rusya gibi bir ülke değiliz bizi ambargo ile batırmaları daha kolay olur.
 
@odunq sonradan yorumumu güncelledim, biraz altlarda kaldı.

Konunun başında da belirttiğim gibi öznel düşünceli bir tartışma konusu, benimle aynı düşünmek zorunda değilsiniz. Benimle aynı düşünmüyorsunuz diye düşman da kesilecek değilim. 21. yüzyıl Türkiye'sinde yaşıyoruz, herkesin farklı fikirleri olabilir. Konu içerisinde en çok gelen sorulara toplu cevap vermek isterim:

Kıyafet konusunda laikliğin ne alakası var diye soranlar olmuş da bunlar dinimiz şu kıyafeti giymeyi yasaklıyor, şu kıyafeti giymemelisin falan falan diye baskılayıp karşısındaki insanı küçük düşürmeye çalışmıyor mu? Bunun birçok örneği mevcut. Bir tane örneğini de @Recep Baltaş'ın konusundan görebilirsiniz. Unuttukları bir şey var ki herkes Müslüman da olmak zorunda değil. Kendim adıma konuşacak olursam milletin giyimine karışma hakkını kendimde görmüyorum.



Bir de bu düşünceme kızan olmuş, evet biraz ağır olmuş. Zamanında da çalışan grupta rol alarak ekonomide de etkin rol oynamış olabilirler ancak bu adamlarda seçme hakkının olmasını da doğru bulmuyorum. Sebebi de hayata bakış açıları kısıtlı, çoğu insanımızın hayata bakış açısı kısıtlı. En basitinden bir genç şunu yapmak istiyorum, bunu yapmak istiyorum diyor. Yaşlı ve hayata bakış açısı kısıtlı bir birey de onları yapıp ne yapacaksın şeklinde kısıtlıyor çocuğu.

Belki çocuğa imkan tanınsa gerçekten en iyisini yapacak ama bu adamın öncelikle hayata bakış açısı kısıtlı. Buna ne dersen de kendi bildiğini okumaya devam edecektir. Bu insanlarımız için hayattaki en büyük şey 1 araba ve 1 ev olmasıdır. Gelişmemiş ülkelerin genel bir sorunu olarak insanlarının bakış açısı kısıtlı aslında. Hayatı sadece bir ev ve bir arabadan ibaret sananlar var, çevresine de bunu aşılamaya çalışıyorlar.

Uzaktan bakınca saygısız bir insan gibi gözüküyor olabilirim, benim bu konuyu açmamdaki amaç saygının hak edilen bir şey olduğunu belirtmek istemiştim. Karşımdaki kişiye sırf yaşından dolayı o ne yaparsa yapsın saygı duymayı yanlış buluyorum. Yani benim diyeceklerim bunlar, aklıma da farklı bir şey gelmiyor. Saygı hak edilen bir şeydir, karşındaki insana saygı gösteresin ki saygı görebilesin. Şunu da tekrar belirtiyorum, benimle aynı düşünmek zorunda da değilsiniz. Farklı düşünceler varsa dinlemek isterim.
 

Geri
Yukarı