Yıllar Geçse De Üstünden - Kısa Hikaye

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Katılım
14 Ağustos 2010
Mesajlar
79.057
Makaleler
289
Çözümler
2.268
Yer
İstanbul
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Profil Kapağı
1522743131
Yıllar Geçse De Üstünden


Uyandığında saat baya ilerlemişti. Aslında erken kalkmak için saati de kurmuştu ama… Duymamıştı herhalde. Yine de gün için planlarına geç kalmış sayılmazdı. Önce bir duş aldı ocakta çay kaynarken. Kendine muhteşem bir kahvaltı hazırlamıştı. Sanki bütün kaybolan yıllardan sonra kendini ödüllendiriyordu. Kahvaltısı bittikten sonra çay, sigara keyfi yaparken masadan kalkası gelmedi hiç. Ama mecburdu; kalktı, giyindi ve dışarı çıkıp yıllardır belediği günü yaşamaya hazırdı artık.

Randevu yerine kadar yürümeyi tercih etti. Nasılsa zamanı vardı daha. İçi kıpır kıpırdı ve müthiş bir enerji hissediyordu. Buluşma saatine kadar bu enerjisini harcamalıydı. Onun için yürümek iyi gelecekti. O kadar dalgındı ki tahmininden çok daha kısa sürede buluşma noktasına geldiğinin fakına bile varmadı. Aklında bin bir türlü sorular vardı. Onları ve cevapları düşünürken varmıştı işte.

Fakat daha saatler vardı buluşmaya. Ne yapacaktı? Biraz etrafta dolaşmaya karar verdi. Dolaşırken seyyar bir çiçekçi gördü. Heyecandan hiç aklına bile gelmemişti bir buket çiçek yaptırmak.
“Alıver bir gülcaaz bea güzelim. Sevgiline verirsin. “
“Alıcam teyzecim ama bir gül değil. Sen bana su kır çiçeklerinden bir buket yapsana.”
“Nedicen kır çiçeklerini. Sevgiliye verilmez onlar.”
Parasını öderken haklı mıydı acaba diye düşündü. Ama içinden bunlar gelmişti ve onları almıştı.

Dolaşarak vakti daha fazla geçiremeyeceğini anladı. Geri de dönemezdi. Ne yapmalıydı da vakit harcasın. Çaresiz buluşma noktasına geri geldi. Şehrin en işlek caddesindeki bu en güzel cafede buluşacaklardı. İçeri girdi, şöyle bir göz gezdirdikten sonra köşede sanki bu gün, kendisi için ayrılmış masayı seçti, oturdu ve beklemeye başladı.

Bir sigara yaktı, sipariş ettiği çay tam zamanında gelmişti. Çay sigara ikilisini çok seviyordu. Köşedeki gazeteler gözüne çarptı. Birini alıp okumaya başladı bir yandan sigarasını ve çayını içerken. Arada bir fonda çalan müziğe de eşlik ediyordu. Heyecanını yenmek için her yolu deniyordu ama olmuyordu. Kalbinin çarpıntısını dindiremiyordu. Saatine baktı. Az kalmıştı. İyice sabırsızlanmaya başladı. Ne olurdu sanki vaktinden biraz önce gelseydi. Son dakikalar geçmek bilmiyordu. Sanki dünya o anda durmuş, buluşma saati gelmeyecekmiş gibi hissediyordu. Kapıdan giren herkese acaba bu mu diye bakıyordu. Her giren de heyecanlanıyordu. Ama her seferinde de ümitleri boşa gidiyordu.

Saatine baktı tekrar. Yarım saat geçmişti buluşma saatinden. Olabilir diye düşündü. Trafik olabilirdi. Sonuçta şehrin en işlek caddesindeydi ve en işlek saatti bu saatler. Dakikalar geçtikçe içindeki heyecan korkuya dönüşmeye başlamıştı. Acaba gelmeyecekler mi? Diye düşündü. Bir paket sigara bitmişti ve ikicisinden de beş tane içmişti. Altıncısını söndürürken cafenin kapısı açıldı. Açılırken çıkan ses sanki geldiler diyordu. Ömründe sadece bir kez fotoğraflarını gördüğü, seslerini bile duymadığı, yıllardır izlerini sürdüğü anne ve babası kapıdaydı.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı