Z kuşağına laf eden Y kuşağının çoğunun bir şey yapmamış olması

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Baksana, 5 sayfa mesaj var. Ve neredeyse hepsi 1 satır, birçoğu konu içeriği ile alakasız siyaset. Geri kalanı da sağdan soldan duyulan sosyal medya terimleriyle oluşturulmuş cümleler. Bazı şeyleri değiştirmek istiyorsanız, önce kendimizi değiştirmeliyiz. Sen, ben, öbürü, öteki, beriki. Herkes...

Kuşak farkının insan üzerindeki etkisi şüphesiz vardı. Onların sizi, sizlerin de onları anlamasını zaten bekleyemezsiniz. Düşünün, insanlar gözlerini açtığı vakit dünyada şu anda sizin en temel ihtiyacınız olarak gördüğünüz hiçbir şey neredeyse yoktu. Cep telefonları, akıllı saatler, bilgisayarlar, oyunlar, iPod'lar ve dahası. Beğenmeyip küçümsediğiniz önceki nesil, her şeye belirli zorlukları aşarak hayallerine ulaşmaya çalıştı. Birçoğu sizlerin yaşadığı şu anki dünyayı, teknolojiyi ve rahatlığı oluşturabilmek adına çok daha fazla çabaladı. Fakat onlar da başaramadı.

Yeni nesil cidden güzel bir dönemde yaşıyor. Fakat birçok kimsenin anlayamadığı şey aslında bu kuşak farklarının olmadığı. Hepimiz birer içerik canavarıyız, sirk maymunuyuz, hayvanat bahçesinde beslenen mahluklarız. Telefonu açtığımızda önümüze ne gelirse onu izliyoruz, haberlerde bize neler söylenirse onu söylüyoruz, gözümüze ne sokarlarsa onunla yaşamaya çalışıyoruz. Farkında mıyız bunun?

İnanın Z kuşağı yani bizler, genç kesim. Sizlerin de, bizlerin de, öncekilerin de diğer nesillerden hiçbir farkı yok. Sadece insanları kontrol etmenin daha güzel bir yönünü buldular. Eskiden bana hep komplo teorisi gibi gelirdi. Ruhsuz bir insaniyet ve dünya...

Fark etmiyor musunuz kitlelerin yönlendirilmesini? En temiz çağında bilgiyle haşir neşir olması gerekirken bilerek ortaokul çağında, lise çağında siyasete çekilen gençleri? Görmüyor musunuz, gençlere önem veriyormuş gibi yapıp aklınızı fikrinizi sizin gelişmenizi engelleyecek kadar bulandıranları? Gittiğin sinemada sana o mısırı aldıranı, sanat toplum içindir diyip de o bileti sattıranı? Gecenin bu yarısı boş boş bize bilgisayara baktıranı?

Ya da kuşak farkını ortaya atıp insanlığın geçmişiyle geleceğinin arasına görünmeyen kalın çizgiyi attıranı görmüyor musun? İster kabul et, ister etme. Hepimiz geçmişin bir sonucuyuz. Bırakın, insanlar geçmişini kendi geleceğine anlatsın. Geçmişten elde edecekleriniz geleceğinizi inşa etsin. Bağlarınızı koparmayın, size ne uzattılarsa onu koparıp almayın.

Sadece düşün, düşün, düşün.
 
Ben en çok bu Z kuşağındakilerin yaşlılıklarını merak ediyorum. Acaba eski kuşaktakiler gibi cahil mi olacak yoksa gerçekten de bilgili insanlar mı olacak? Bana kalırsa hiçbir kuşağın birbirinden farkı yok. Z kuşağı Dünya'yı şöyle değiştirecek, yok Türkiye böyle gelişecek gibi saçmalıklara inanmıyorsunuzdur umarım. Teknoloji çağında doğması dışında hiçbir özelliği yok Z kuşağının, boş hayaller kurmayın.
 
"Z kuşağı hiçbir şey yapmıyor, dünyanın sonu olacak!" diyen Y kuşağının çoğunluğu ciddi manada hiçbir şey yapmamış ve bunu Z kuşağından kimse fark etmedi. Şakam yok, cidden hiçbir şey yapmamışlar ülkenin haline bakın. Gelişmiş teknoloji-uçak-motor-helikopter vs. bunların hiçbiri yok bizde. Bunu daha okulunu yeni bitirmiş -bitirmemiş de olabilir- Z kuşağı yapamayacağına göre sorun Y kuşağında. Hepsi değil, çoğu böyle.
Eğer çoğu böyle kısmını görmeseydim düzeltecektim ama haklısınız.
 
Bir de din ile artık kör olmuşla. Osmanlı'yı sevmemem bu yüzden. Piyanoya "gavur icadı" diyorlardı %60 ihtimal ile linç yiyeceğim ama buna değer.
İlk lincini ben atayım o zaman. Osmanlı'yı sevmeme gibi bir lüksün yok, sevmek zorundasın veya en azından saygı duymak zorundasın. Onlar senin atan doğrusuyla yanlışıyla. Osmanlı, İslam ile yönetilen bir devlet olduğu için ve dinin iç işlerine çok fazla dahil edilmesinden dolayı sanatta, bilimde, edebiyatta ''belli bir dönem'' hiçbir ilerleme kaydedemedi. Her şeye rağmen sevmek zorundasın. Avrupalı devletler geçmişteki kendi imparatorluklarına, kendi tarihlerine bu kadar sahip çıkarken senin gibilerin ''Osmanlı çok kötü abi ya, dinle devletin yönetilmesi kadar saçma bir şey var mı?'' demesi oldukça üzücü. Müslüman olmak zorunda değilsin ama Müslüman diye kendi atanı atma.
 
Baksana, 5 sayfa mesaj var. Ve neredeyse hepsi 1 satır, birçoğu konu içeriği ile alakasız siyaset. Geri kalanı da sağdan soldan duyulan sosyal medya terimleriyle oluşturulmuş cümleler. Bazı şeyleri değiştirmek istiyorsanız, önce kendimizi değiştirmeliyiz. Sen, ben, öbürü, öteki, beriki. Herkes...

Kuşak farkının insan üzerindeki etkisi şüphesiz vardı. Onların sizi, sizlerin de onları anlamasını zaten bekleyemezsiniz. Düşünün, insanlar gözlerini açtığı vakit dünyada şu anda sizin en temel ihtiyacınız olarak gördüğünüz hiçbir şey neredeyse yoktu. Cep telefonları, akıllı saatler, bilgisayarlar, oyunlar, iPod'lar ve dahası. Beğenmeyip küçümsediğiniz önceki nesil, her şeye belirli zorlukları aşarak hayallerine ulaşmaya çalıştı. Birçoğu sizlerin yaşadığı şu anki dünyayı, teknolojiyi ve rahatlığı oluşturabilmek adına çok daha fazla çabaladı. Fakat onlar da başaramadı.

Yeni nesil cidden güzel bir dönemde yaşıyor. Fakat birçok kimsenin anlayamadığı şey aslında bu kuşak farklarının olmadığı. Hepimiz birer içerik canavarıyız, sirk maymunuyuz, hayvanat bahçesinde beslenen mahluklarız. Telefonu açtığımızda önümüze ne gelirse onu izliyoruz, haberlerde bize neler söylenirse onu söylüyoruz, gözümüze ne sokarlarsa onunla yaşamaya çalışıyoruz. Farkında mıyız bunun?

İnanın Z kuşağı yani genç kesim. Sizlerin de, bizlerin de diğer nesillerden hiçbir farkı yok. Sadece insanları kontrol etmenin daha güzel bir yönünü buldular. Eskiden bana hep komplo teorisi gibi gelirdi. Ruhsuz bir insaniyet ve dünyaya doğru gidiyoruz.

Fark etmiyor musunuz kitlelerin yönlendirilmesini? En temiz çağında bilgiyle haşir neşir olması gerekirken bilerek ortaokul çağında, lise çağında siyasete çekilen gençleri? Görmüyor musunuz, gençlere önem veriyormuş gibi yapıp aklınızı fikrinizi sizin gelişmenizi engelleyecek kadar bulandıranları? Gittiğin sinemada sana o mısırı aldıranı, sanat toplum içindir diyip de o bileti sattıranı? Gecenin bu yarısı boş boş bize bilgisayara baktıranı?

Ya da kuşak farkını ortaya atıp insanlığın geçmişiyle geleceğinin arasına görünmeyen kalın çizgiyi attıranı görmüyor musun? İster kabul et, ister etme. Hepimiz geçmişin bir sonucuyuz. Bırakın, insanlar geçmişini kendi geleceğine anlatsın. Geçmişten elde edecekleriniz geleceğinizi inşa etsin. Bağlarınızı koparmayın, size ne uzattılarsa onu koparıp almayın.

Sadece düşün, düşün, düşün.
Amerika'da adamın birinin yan eyaletinde meydana gelen okula düzenlenen silahlı saldırıdan o adamın haberi olmazken bizim burada oluyor ve içimiz sızlıyor. O adam ülkesini zerre umursamayıp sadece kendisini düşünürken biz burada ülkemizi kim yönetsin diye düşünüyoruz. Bunları belki 15-16 yaşındaki bir çocuk düşünmemeli ama en nihayetinde 2023'te o da oy kullanacak. Ve millet olarak bir şeyi fazla umursama ve bel bağlama gibi bir huyumuz var.

Bence ülkemizde 15'inden 85'ine herkesin siyasetin içinde olması, neler döndüğünü az veya çok biliyor olması (bunu desteklemiyorum ama belki fanatik olması) bizim bilinçli, bilgili olduğumuz anlamına gelir. Ayrıca siyaseti yorumlarda tek cümleyle yapan arkadaşlar siyasetin içindeki fanatikler oldukları için değil başlığı o yöne çekip o yöndeki düşüncelerini söylemek için yapıyorlar.

Ben açıkçası önceden Amerika'daki bir insanın kendi hayatı dışında hiçbir şeyi önemsemek zorunda olmamasını kıskanırdım. "Oh, ne güzel. Adam sadece kendi hayatını yaşıyor. Sinir yok stres yok." derdim. Sinir stresin olmaması iyi tabii ki. Ancak sadece kendi hayatını at gözlüğüyle yaşamak iyi bir şey değil.

Ve bizim gençlerimiz emin ol bu şekilde yaşamıyorlar. Sana bu ülkenin bir genci olarak bunu söyleyebilirim.
 
Almanya battı, Avrupa'da ekmek yok diyen dayılarla yaşanılan boyut farkı bundan dolayı oluyor. Haberleri yok Dünya'nın geri kalanından.
Buna cahillik diyoruz işte bilmem kaç sene önce olan şeylerin hala günümüzde devam ettiğini düşünmeleri üstüne bunun %100 doğru olduğunu savunmalarına çok acıyorum ve üzülüyorum.
 
İkisi kuşakta hazırcı, tabucu, tembel, zeka olarak geriler genel olarak. Y kuşağı zeka olarak ağır geri olarak görüyorum geçmişteki hatalardan ders çıkarmamıştır.
 
Ve bizim gençlerimiz emin ol bu şekilde yaşamıyorlar. Sana bu ülkenin bir genci olarak bunu söyleyebilirim.
Ben de diyorum ki hocam, akışına bırakalım. Siyaset kimsenin işi değil. Emin olun çok sevilen gelişmiş ülkelerin hiçbirinde bizde konuşulduğu kadar siyaset konuşulmuyor. Vatandaşın tek siyasi sorumluluğu oy kullanmak veya kendisine güveniyorsa aday olmak. Bu kadar. Millet olarak enerjimizi ve zamanımızı boşa harcıyoruz.

Gençlere gelecek olursam şu anda lisede okuyan bir gencin devleti ve milleti için oy kullanmak dışında yapabileceği herhangi bir vazifesi bulunuyor mu? Bulunmuyor, o halde neden kendi elinde olmayan ve kontrol edemediği şeyleri kafaya takıyor, hayatını zehir ediyor? Kendini geliştirmek için, ailesiyle ve arkadaşlarıyla vakit geçirmek için kullanacağı vakitte kendisine fuzuli meşguliyet çıkarıyor? Psikolojik olarak kendisini yıkık birine dönüştürüyor? Elinde olan bir şey değil, kafaya taksa da takmasa da düzelmeyecek.

Herkesin tek yapması gereken vakti gelince oyunu kullanmak, o kadar. X, Y, Z ne derseniz diyin normalde bütün kuşaklar için bu böyle.

Bu sadece işin insanların kafayı siyasetle kırmış olmaları kısmı. Bunu siyaset bakımından değil daha birçok bakımdan ele alabiliriz.
 
Gençlere gelecek olursam şu anda lisede okuyan bir gencin devleti ve milleti için oy kullanmak dışında yapabileceği herhangi bir vazifesi bulunuyor mu? Bulunmuyor, o halde neden kendi elinde olmayan ve kontrol edemediği şeyleri kafaya takıyor, hayatını zehir ediyor? Kendini geliştirmek için, ailesiyle ve arkadaşlarıyla vakit geçirmek için kullanacağı vakitte kendisine fuzuli meşguliyet çıkarıyor? Psikolojik olarak kendisini yıkık birine dönüştürüyor? Elinde olan bir şey değil, kafaya taksa da takmasa da düzelmeyecek. Tek yapması gereken vakti gelince oyunu kullanmak, o kadar.
Hayatta herkes mantıklı olan şeyleri yapabilseydi zaten bu konu hiç açılmamış olurdu ve siz bu yorumu hiç yazmamış olurdunuz. Hayatta bazen sorunlar olur ve bunları kafaya takarız hatta bazı insanlar artık psikolojik olarak yıkılacak derecede kafaya takarlar ellerinden bir şey gelmeyeceğini bilseler bile onu kafaya takarlar. Bu normal bir şey. Hayatta her zaman mantıklı hamleleri yapamıyoruz hele ki burada konu olan olay gençlerin ömrünün geri kalanını etkileyecek şeyler, ufak tefek şeylere kafa takmıyorlar yani. Ayrıca bahse varım ki siz okul hayatınızda yarın önemli bir sınava acaba nasıl geçecek diye zamanında çok fazla düşünmüşsünüzdür. Bunu söylemekten nefret ediyorum fakat bu konuları kafaya takmaları hoşuma gidiyor. Onların kafaya takması sayesinde istemsizce insanlar biraz daha gerçekleri görebiliyor artık.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
İlk lincini ben atayım o zaman. Osmanlı'yı sevmeme gibi bir lüksün yok, sevmek zorundasın veya en azından saygı duymak zorundasın. Onlar senin atan doğrusuyla yanlışıyla. Osmanlı, İslam ile yönetilen bir devlet olduğu için ve dinin iç işlerine çok fazla dahil edilmesinden dolayı sanatta, bilimde, edebiyatta "belli bir dönem" hiçbir ilerleme kaydedemedi. Her şeye rağmen sevmek zorundasın. Avrupa'lı devletler geçmişteki kendi imparatorluklarına, kendi tarihlerine bu kadar sahip çıkarken senin gibilerin "osmanlı çok kötü abi ya, dinle devletin yönetilmesi kadar saçma bir şey var mı?" demesi oldukça üzücü. Müslüman olmak zorunda değilsin ama Müslüman diye kendi atanı atma.

Osmanlı İslam ile mi yönetildi? Eğer gerçek şeriat ile yönetilseydi Osmanlı 300 yıl zor yaşardı. Ben de Müslüman'ım ama şeriat gelmesini kesinlikle istemiyorum. Osmanlı'yı sevmeme nedenim gerici olması, bir piyanoyu gavur icadı olarak görüyordu Osmanlı ve neden sevmek zorundayım? Sana ne kardeşim, sana ne? Sevmiyorum gerici Osmanlı'yı fakat Osmanlı'nın tek sevdiğim yönü yobaz bir imparatorluk olmamasıydı. Şeriat Osmanlı'da olsa da herkes kendi dinini özgürce yaşayabiliyordu ve evet, din siyasete karıştırılmamalı.

Dini siyasete karıştıran insanlardan nefret ederim. Ben imparatorları mı diyorum? Osmanlının sadece birkaç tane sevdiğim imparatoru var, bu kadar. Onlar da Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Selim. Osmanlı'nın son dönemlerinde zaten 1936'da ki SSCB gibi hain subaylar vardı. Osmanlı'nın zaten 19. yüzyıl ve 20. yüzyılı berbattı, silahları modern değildi. Nasıl şu anda FETÖ var ise o zaman da tarikatlar vardı ki şu anda bile var mı tarihi temiz? Hayır, Bulgarlara ne kadar eziyet etti biliyor musun?

Kaynak: Kategori:Osmanlı İmparatorluğu'nun işlediği katliamlar - Vikipedi
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı