Zeki olup olmamak derslere mi bağlı?

Özellikle Türkiye'deki eğitim sistemi ile kendinizi ölçemezsiniz. Direkt üniversite sınavına hazırlanan birisi olarak söylüyorum sistem tam anlamıyla büyük bir saçmalık üzerine kurulu. Ölçtüğü şeyler ne kadar hızlı soru çözebiliyorsun, ne kadar iyi ezber yapmışsın, formülleri ne kadar iyi ezberleyip soruda kullanabiliyorsun, aklından saçma büyüklükteki ya da küçüklükteki sayıları hesaplayabiliyorsun gibi şeyler. Gerçek manada o derse yatkınlığın ya da isteğin var mı diye kimse bakmıyor.
 
Bunu anlamanız için size kısaca zekayı tanımlayacağım aslında bu kadar çok kullanılan bir terim olmasına rağmen zekayı tanımlamak bir hayli güç. Hayatla başa çıkma yeteneği mi? Bilime yatkınlık mı? Yoksa yaratıcılık mı? Psikologlar aralarında bazı fikir ayrılıkları olsa da zekayı şu şekilde tanımlamaktadırlar Zekâ: Deneyimlerden ders almayı, problem çözmeyi ve bilgileri kullanarak yeni durumlara uyum sağlayabilmeyi mümkün kılan zihinsel niteliktir. Zekâ farklı yatkınlıklara bağlı olduğuna göre birden çok mu zekâ vardır yoksa tek bir tane midir? Hayır zekâ tek değildir tam tersine birden çok zekâ vardır Robert Sternberg zekayı üçe ayırmıştır bunlar; Analitik zekâ, yaratıcı zekâ, pratik zekâ. Biri size aslında IQ’sünü söylediğinde sadece analitik zekasını söylemiş oluyor. Analitik zekâsı yüksek kişiler tabi ki de okulda daha başarılı olma eğilimindedir ama önceden de dediğim gibi bu kişinin analitik zekâsı yüksek diye bütün hayatı boyunca başarılı olacak diye bir şey yok. Sonuç olarak hayatın tek bir sınava bağlı değil ve sınavdan düşük not alsan bile takma çünkü hayat tek bir sınavdan ibaret değildir!
 
Zeki olmak ile onu kullanabilmenin arasında çok küçük bir çizgi var. Zeki olup derslerinde başarısız olan da var, kafası çalışmayıp emek verip didinip derslerinde başarılı olanlar da. Altyapı ile ilgili. Anne baba ve çevre çok önemli.
 
Size destan yazmayacağım ama şunları göz önünde bulundurmanızı tavsiye ederim.
Yetenek sonradan elde edilen bir şeydir. Küçükken, bebekken yaptığınız/yapmadığınız her şey, ailenizin size sağladığı imkanlar sizin zekanıza katkıda bulunabilir ve aynı zamanda köreltir. Misal, tek başınıza yetişmişseniz bireysel oyunlarda/derslerde daha başarılı olma olasılığınız artar. Ama buna karşılık olarak, takım oyunlarında/derslerinde başarısız olma olasılığınız yüksektir. Çünkü "ben" düşüncesi yüksektir.
Buna karşılık ise, kardeşi ile, akranları ile yetişen çocuk ise bunun tam tersi olabilir. Çünkü yapılanlar tam tersidir.
Zeki olmak kısmen doğuştan gelen bir durumdur. Kafanızın yapısı, büyüklüğü buna katkıda bulunabilir (bkz : Einstein'ın kafatasının normalden büyük olması). Aynı zamanda ailenizin size sağladığı imkanlar da buna destek olur. Misal, aileniz siz çocukken saçma sorularınıza sıkılmaksızın cevap verirse ve sorgulamaya, cevap aramaya teşvik ederse ileride bu akıl yapısına sahip olmanız mümkündür.
Bunun aksi yapılırsa, çocuk aşağılanırsa, gelişimine köstek olunursa çocuk sorgulamayı bırakıp her şeyi olduğu gibi kabul eder ve çok da parlak bir zekaya sahip olamaz.
Çalışan, düşünen, sivrilen akıl daha parlak olur. Eğer mümkünse yabancı dile, müzik enstrümanlarına, farklı bakış açısına sahip kitaplara/makalelere yönelmenizi tavsiye ederim. İnsan gördükçe ufku açılır. Atalarımız, işleyen demir parıldar demiş.
Bu demek oluyor ki, zeka tamamen doğuştan gelen bir şey değildir.
 
Zaman yolculuğuna merak duyman bilime merak duyduğun anlamına gelmiyor, teorilerin içinde boğulmayı seven adam bilime merak duyuyordur, sen hayalperest aşamasındasın. Tabi ki bu ilerleyen zamanlarda illa ki böyle olacağı anlamına gelmiyor. Tıpkı saatlerini bilgisayar oyunuyla geçiren kişinin ben bilgisayar mühendisliğini seviyorum, bu bölümü okurum demesi gibi.
(Üniversitede dayağı hak eden tek tip insan profili)

Dersler ile zekiliğin de alakası da yok bu arada.
Okullar başarılı öğrenci yetiştirmez, sisteme eleman yetiştirir.

Seni zeki olarak benimsettirecek tek şey çaba ve tevekküldür. Çünkü bir şeyi bilmen, onu kolay yolldan halledebilmen bir yana nefsine hakim olup çaba göstermek bir yanadır.

(Dini altyapısı olmayan insan 60 yıllık ömür gerçeğini, sonsuza dek yaşayacakmış gibi kendini kandırıp tevekkülü atlayabilir lakin olası bir afallama da depresyon kaçınılmazdır. Zaten yıkılacak bir duvara en pahalı boyaları sürmezsiniz fakat zaten öleceğin bir dünyada tüm vaktini kariyere harcayabilen deve kuşları var.
*Bknz. Koca bir hayat gerçeğini kafasını kuma gömüp görmezden gelen hayvan*)

Zeka doğuştan gelir lafını, bazıları zekiler doğuştan torpilli geliyor diye anlıyor. Zeka zamanla azalan bir olgudur ve herkes yüksek kapasiteli doğar. Yaşadığın ortam ve öğrenme metodun çocuklukta kötü ise zamanla azalır. IQ düşüşüne sebep olur. Okullarda okuyan birisi için bu IQ düşüşü kaçınılmazdır. Beyin problem çözme yeteneği yerine hazır çözümlere alışmıştır.

İnşaallah daha liseye geçmemişsindir, lütfen açıktan okuyup evde kendini geliştir. Bu ülkeye adam lazım, eleman değil.

Kiminin düşüncesine uyar uymaz bilmem lakin bu bir gerçek ki ilmi veren Allah'tır. İster dinsiz ol ister bir numara müslüman ol. Herkes zeka ile imtihan olmaz.
 
Son düzenleme:
Zeka doğuştan gelir. Ve zekayı dersler değil IQ testleri belirler.
IQ testi insanların zeka düzeyini "matematiksel" olarak ölçebileceklerini sandıkları saçma sapan bir şeydir.Zeka yöneldiği alana göre kendini gösterir. Matematik,fizik,sanat,astronomi hatta görsel sözel olarak bulunabilir.Yapılması gereken kendini keşfetmektir. Sitelerde bulunan ne kadar zekisin adı altında bulunan zaman israfı sitelere girip testi yüksek çıkarıp ben çok zekiyim diye etrafta dolaşmak değildir.
 
Son düzenleme:

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı