Ramazan Günlüğü 05/30: Misafir

misafir.png


Ayçelen ailesi Ramazan davulcusunun çaldığı sese uyanırlar. Herkes odasından çıkar ve mutfağa doğru yol alırlar. Aslıhan, sahurda yiyecekleri yemekleri ve içecekleri hazırlarken, Ertuğ ve Ayçelen mutfak masasında yer alan sandalyelerde otururlar. Bu aile kendi aralarında havadan sudan konuşuyorlar. Ayçelen yemeği hazırlar ve mutfak masasına koyarken, Ayçelen onu görür görmez annesine yardım etmek için kalkar ve annesine yardım eder. Sonra ailecek yemeklerini yerler ve içeceklerini içerler. Sonra herkes yatar.


O sırada Diyar ailesiyse, Herkesin telefonundaki alarm saatinin sesine kalkarlar. Diyar artık alarm kurmaya başlamıştır. Sevdiği kızın yaptıklarından ilham almak için, böyle yapmaya karar vermiştir. Ailemizin annesi yemeği hazırlamak için mutfağa geçer ve her şeyi hazırlayınca, tüm aileyi mutfağa toplamak için yola koyulur. Evin babası uyanık ama odasında kendine gelmesini bekliyor. Ona "yemeğin hazır olduğunu söyler." ve kalkar. Evin annesi Diyar'ın odasına girdiğinde uyanık olduğunu görür ve yemeğin hazır olduğunu söyler. Daha sonra, o odadan çıkar. Aynı zamanda evin küçük oğlu olan Ertuğrul ise kalkamamıştır. Evin annesi Ertuğrul'u uyandırır ve o da hazırlanıp odadan çıkar. Sonra herkes yemeklerini yer, içeceğini içer. Bilgen sakince "Son zamanlarda bakıyorum da pek erkencisin." der. Diyar bu cümle üzerine "İlk defa kardeşim, uyuyakalmış." diyerek olayı başka yere çeker. Ertuğrul ise yemekte sessizliğini bozarak "Of ağabey ya." diyerek sitem eder. Diyar bu sefer malı götürürken görür Aytaç. Diyar'ın annesi, "Yavaş." der ama gülüşmeye başlarlar. Diyar önce annesi ve sonra babasına bakarak, anne yavaştan misafirleri çağırmaya başlasak mı?" diye bir soru sorar. Aytaç şaşırır. Diyar, bu güne kadar misafir sevmez hatta çoğu kez geleni kapı dışarı edecek kadar da ileri gidecek birisidir. Fakat bu sefer sadece "Tamam" demekten öteye gidemez annesi. Bilgen ise, bu misafirliğini kim olduğunu tam soracakken Ertuğrul daha erken davranarak "Kime gidiyoruz anne?" der. Diyar direktman atlayarak, "Ayçelen Köksal" der. Evde acayip sessizlik hakim olmaya başlar. Herkes yemeğini yemeye devam ediyor halen. Evdeki derin sessizliği Bilgen, "Madem öyle. Gidelim o zaman." diyerek bozar. Sonra herkes yemeğini ve içeceklerini içerek sahuru tamamlar. Arkasından herkes odasına çekilir. Aytaç ve Bilgen odalarına çekilirler. Bilgen, "Bu bizim deli oğlan, dün Zirve Grafik A.Ş. şirketini kapattırdı. Bunu Cuma günü gittiği kız için yaptı. Normalde dünya yansa umurunda olmaz hayatım." diyerek endişesini dile getirir. Aytaç ise, "Asıl olay bugün olacak. Başımıza misafirliği çıkartıp çat diye Ayçelen Köksal demesi beni ürküttü aşkım." der. Bilgen sakince, "Anlaşılan yeni bir hayata hazırlanıyor. Bunlar yakında evlendik diye gelirlerse şaşırma." der ama sesinde şaşkınlığını ve korkusunu gizleyemez. Diyar ise uyuyor.


Ayçelen odasından çıkar ve oturma odasına gelir. Artık evden çalıştığı için, hem boş fazla ve hem de diğer işlerini halledebilecek vakti var. Bu yüzden annesine yardımcı olmaya başlarken, annesinin telefonun çaldığını görür. Arayan Aytaç Çetinkaya ismini okur ve annesini çağırır. Aslıhan odaya gelir ve telefona cevap verir. Aytaç, "bugün size geleceğiz Aslıhan hanım." der. Aslıhan ilk defa uzun zaman sonra, Çetinkaya ailesi telefon açtığı şok olur. Hemen şoku atarak hemen olumlu cevap verir. Zira uzun zamandır bu iki aile bir araya gelmiyordu. Bu sayede hem özlemlerini giderecekler ve hem de Ayçelen'i işsiz kalmasını önleyen Diyar'a teşekkür etmek anlamında misafir olarak kabul etmek için onayladı. Arkasından telefonu kapatır. Evin babasını arar Aslıhan. "Ertuğ hayatım, akşam misafir gelecek. Kim geliyor, biliyor musun?" diye bir soru sorar. Ertuğ sanki bu anı bekliyormuş gibi, "Diyar Çetinkaya geliyor de mi?" diye bir soru sorar. Aslıhan "Bir ben bilmiyorum sanki." diyerek cevap verir. Ertuğ sakinleşerek "Anlaşıldı. Misafirler için bir şeyler al diyorsun." diyerek ucuz konu değiştirme numarasını dener. Aslıhan içinden "Hep başarısız oluyorsun." der ama dışından "Anladığına sevindim." diyerek alttan alır. Telefon kapanır. Ayçelen annesine yardım eder ve o işleri bitirince bilgisayarın başına geçer.


Diyar odasından çıkar ve iş yerine otobüsle gidecekken, Bilgen oğlunu durdurarak, "Sana eski arabamı vereceğim. Gel garaja." der. Diyar sevinerek garaja gelir ve Bilgen ona eski arabanın anahtarını verir ona bakarak "Şımarmak yasak." der. Diyar sevinçle "Tamam." diyerek arabaya biner. Bu araba Zennou M14'tür. Aslında bu araba açık kaynak kodlu bir sisteme göre inşa edilmiştir. Arabanın rengi, mavidir. Diyar işine arabasıyla gider. İşlerini yapmaya başlamak üzereyken Çağatay'ın babası olan Metin kapının yanına gelir ve "Oğlumu içeri attırdın. Şikayetini geri çek." der. Diyar sakince "Metin bey, oğlunuzu yıllar önce uyardım ama beni dinlememekte ısrar etti. Cuma günü de bir masum canı yaktı." der. Metin üzüntülü bir şekilde "Onun yaptığı hiçbir işi anlamam evlat. Seni dinlememesi onun hatası. Bir büyüklük yap, onun cezasını hafiflet." der. Diyar sakince "Ben şikayetimi çekersem, başkalarına karşı güç kazandırır. Üzgünüm." der. Metin elini havaya kaldırır. Diyar sinirlenmeden önce "İndirin o elinizi." diye bağırır. O sırada bir kaç insan geçiyor ve bunu görür. Diğer dükkan sahiplerinden bazıları da öyle. Kimse karışmaz bu meseleye ama artık, Diyar'ı tanıyan başka bir dükkan sahibi oradan geçerek Metin'in elini tutarak, "Olay ne bilmiyorum ama Diyar her zaman adaletten yanadır." diyerek olayı yumuşatmaya çalışır. Metin, resmen Diyar'a seni öldüreceğim gibi bir hareket çeker. Diyar ona karşılık "Seni de bu davaya dahil edeceğim." diyerek bağırır ona. Metin çoktan gider.


Diyar iş yerinden erken çıkar ve önce babasını. Arkasından annesini ve Ertuğrul'u alır. Daha sonra Ayçelen'in evine doğru gider. Aytaç artık kendini tutamaz, "Oğlum, iyi misin?" der. Diyar sakince "İyiyim anne." der ve arabayı sürer. Misafirliğe varırlar.


Ayçelen akşam saat 6 gibi bilgisayarını kapatır. Annesine yemek yapması için ona yardım eder. Aile büyüğü olan Ertuğ ise işten 6:40 gibi saatte eve gelir. Misafirleri de o saatte kapının önüne varırlar. Ayçelen kapıyı açar. Herkesi karşılar ve mutfağa geçmesini ister. Bu arada aile birbirlerine karşı olan güzel anılarından bahseder. Bu iki aile eskiden beri birbirlerini tanıyorlar. Anlayacağınız birbirleri zamanında komşulardı. Fakat hayat işte, hepsi bir yerlere dağıldılar. Sonra ise, Diyar'ın, Ayçelen'e karşı davranışları iki aileyi bir araya getirmiştir. Herkes bir arada günlük konuşmalarını ve son günlerdeki yaşanan olaylar hakkında konuşurlar. Ayçelen sakince "Teşekkür ederim, Diyar. Son günlerde karamsarlığa düşürmeden beni kurtardın." der. Aile akşam ezanın okunmasını bekler ve herkes orucunu açar. Akşam yemeğinden sonra, aile oturma odasında konuşmaya devam eder. Diyar ve ailesi evlerine dönerler.

Yorumlar

Yazılarınızda genel bir dilbilgisi sorunu var ve bu okumayı zorlaştırıyor. Misal;

"Herkes odasından çıkar ve mutfağa doğru yol alırlar."

"Bu aile kendi aralarında havadan sudan konuşuyorlar."

Bu cümlelerde fiilin sonunda çoğul eki olmaz. "Bu aile kendi arasında konuşuyor, herkes mutfağa dogru yol alır" şeklinde olmalıdır ki aynı bu cümlede kullandığınız gibi; "Arkasından herkes odasına çekilir."

Aralara serpiştirilmiş gereksiz isimler fazlaca mevcut;

"Bu araba Zennou M14'tür. Aslında bu araba açık kaynak kodlu bir sisteme göre inşa edilmiştir."

Bu gibi örnekler önceki iki yazınızda da var da bunların hikayeye etkisi nedir?

Bir de şu var;

"Ayçelen yemeği hazırlar ve mutfak masasına koyarken, Ayçelen onu görür görmez annesine yardım etmek için kalkar ve annesine yardım eder."

Ayçelen bipolar mıdır? Ayna ile mi didişmektedir? İkinci Ayçelen kimdir?
 
Yazılarınızda genel bir dilbilgisi sorunu var ve bu okumayı zorlaştırıyor. Misal;

"Herkes odasından çıkar ve mutfağa doğru yol alırlar."

"Bu aile kendi aralarında havadan sudan konuşuyorlar."

Bu cümlelerde fiilin sonunda çoğul eki olmaz. "Bu aile kendi arasında konuşuyor, herkes mutfağa dogru yol alır" şeklinde olmalıdır ki aynı bu cümlede kullandığınız gibi; "Arkasından herkes odasına çekilir."

Aralara serpiştirilmiş gereksiz isimler fazlaca mevcut;

"Bu araba Zennou M14'tür. Aslında bu araba açık kaynak kodlu bir sisteme göre inşa edilmiştir."

Bu gibi örnekler önceki iki yazınızda da var da bunların hikayeye etkisi nedir?

Bir de şu var;

"Ayçelen yemeği hazırlar ve mutfak masasına koyarken, Ayçelen onu görür görmez annesine yardım etmek için kalkar ve annesine yardım eder."

Ayçelen bipolar mıdır? Ayna ile mi didişmektedir? İkinci Ayçelen kimdir?
Bunu bir tek ben farkettim sanmıştım. Okurken gerçekten rahatsız ediyor.
 

Blog girdisi detayları

Ekleyen
147472
Okuma süresi
4 dakika okuma
Görüntüleme
396
Yorumlar
10
Son güncelleme

Hayat kategorisindeki diğer girdiler

147472 adlı kullanıcının diğer girdileri

Bu girdiyi paylaş

Geri
Yukarı