Tanrı nasıl ezelidir?

  • Konuyu başlatan 299712
  • Başlangıç Tarihi
  • Mesaj 362
  • Görüntüleme 17.865
Peki neden savaş durumunda adam öldürmek günah değil?
Tanrı'nın verdiği canı almıyor musun sen işte?
Yok, savaş dışında öldürürsem Tanrı'nın verdiği canı alıyorum, ama savaşta öldürürsem bir şey olmuyor.
Bu nasıl bir mantıktır ya.
O zaman savaşta oturalım da öldürsünler bizi.
 
Masum insan ? Savaşta masum insan olursa bağışlanmalıdır diyor zaten.
Eğer iman ederse bağışlanmalıdır diyor.
Tamam kaynak kısmını bulabilmişsiniz sonunda. Şimdi okuyun bana orada 1. el olan kaynakları. Nesnel ve yorumlanmamış olan kaynakları.
Neredeyse hepsinin ilam alimi olması dışında sorun yok. İşine gelen alimi kabul et, işine geleni reddet. Güzel.
 
Konu ile ilgili özet fikirlerim;

Tanrıdan bahsedilirken yaratıcı özelliğini konuşursak biraz daha anlaşılır bazı üyeler için.

Şimdi biz X evrenin madde ve parçalarından oluştuğumuz için, baş bir evreni veya mekanı deneyimleyemiyoruz. Sadece X evrenin oluşumuna ve yapısına bağlı düşünme şekline göre fikir yürütebiliyoruz.

Daha açıklayıcı bir cevap gerekirse farklı evrenlerin, farklı düşünme ve kendini değerlendirme teknikleri var biz bunun ötesini düşünüyoruz yani zamanın başlangıcı ve diyoruz ki zamandan öncesi var mıdır?

Buna benim verebileceğim cevap zamandan öncesi maddenin parçanın olmadığını, veya bu kozmik yapıyı üretecek araçların olmadığını mekanı düşünürsek zaman orada yoktur.

Kozmik yapıyı üreten ve bu parçacıklar ile çoklu evrenleri oluşturan bir mekan olduğunu düşürsek hep başlangıç ve sonu olan bir zaman var evet ve bazı mekanlarda aşırı hızlı bazı mekanlarda aşırı yavaştır.

İnsanların aklına takılan asıl sorun şu, yaratıcı özelliğini taşıyan bir varlığın zamana ve mekana hükmetmesi ve bunun dışında kalması ve bunu bir fikir olarak diğer insanlara sunup yaratıcı özelliği taşıyan bir varlığın yüceliğini daha fazla akıllarda yükseltmek.

Bence buna ihtiyacı yok çünkü yaratıp geçmiştir başka işlerle projelerle meşguldür ve yeni şeyler yaratıyordur.

Asıl konuya gelirsek zaman hep vardı çünkü zamanı yaratabilmen için ilk önce onu deneyimlemen ve tasarlaman lazım. Paralellik ilkesine dayanırsak zaman için zamanı deneyimlemek gerekir denemek için ise zamanın içinde olmak gerekir.

Ben size kendi fikrimi söylemek isterim siz düşünün nasıl olduğunu bakalım size mantıklı gelecek midir?

Şimdi bir mekan düşünün zaman yok madde yok ama sadece yaratıcının mutlak gücü ve onun etrafa yaydığı etkisi var.

Şimdi ben ruh haldeyim konuşmuyorum, yemek yemiyorum ve uyumuyorum sadece yaratıcıyı izliyorum ve ondan gözümü almıyorum ve benim gibi tüm yaratılmış varlıkların ruhları aynı davranıyor.

Bu yukarıda anlattığım zamandan öncesi ve zaman ile mekanın olmadığı sadece yaratıcının bölgesi olduğunu düşün ve bütün varlıkların orada olduğunu düşün.

Şimdi yaratıcıyı izliyorum evrenleri yaratıyor sonra mekanı yaratıyor, sonra ruh olarak olan varlıkları sırası ile özellikler verip onu o mekana göre adapte ediyor ve kendisinden uzaklaştırıp tek başına bırakıyor.

Ben sıra geldiğinde bende onlar gibi mekana gidip benim gibi olanların akıbeti ile yüzleşiyorum.

Sana soru zamandan önce yaratıcının yanında rahat ve hiçbir ihtiyacın olmadan onun bölgesinde güven içinde bekliyordun.

Şimdi dünyadasın zayıf ve sürekli ihtiyaçların için kendini tehlikeye atıyorsun, ve yaratıcıdan sürekli yardım bekliyorsun ve onunla konuşmaya çalışıyorsun fikir bekliyorsun, ama istediğin gibi hayatını rahat yaşayamıyorsun.

Söyle bakalım insanlar neden kötülüğe bulaşır ve kendine zarar verecek yiyecek ve içecek belki maddelere bulaşır ve diğer varlıklara kötü davranır?

Aslında cevap basit çünkü yaratıcının yanında rahattık güvendeydik hiçbir ihtiyacımız yoktu ve onun kendi gücü ile yarattıklarını izliyor ve onun etkisi altındaydık.

Ruh olduğun ve önceden yaratıldığın görüş mü? Neden mi tehlikeye atmak istemiyorsun aileni?

Bakın tekrar söylüyorum ölümde bir algıdır tehlikede yaşamda peki bunu özellik olarak bize ve bütün canlılara kim ekledi ve çalıştırdı?

Neden önceden yoktu yaratıcının katındayken benim paşa gönlüm rahattı ama beni zorla dünyaya gönderdi ve bana tehlike ve yaşam ile ölüm özelliklerini ekledi.

Tamam yaratıcının gücü mutlakta mantık da mutlaktır benim de bir konuşma hakkım yok mu mantıkla?

Ben seni seviyorum beni detaylı özene bezene yarattın teşekkür ederim ama lütfen beni farklı mekanlara gönderip beni tehlikeyle yüzleştirmeni istemiyorum.

Hayır söylediklerimin hepsinin benim görüşüm olduğunu böyle bir olguların olmadığını belirttiniz önceki yazınızda ben cevap olarak size detaylı anlattım siz ilk önce yaratıcıyı bir tanıyın ve düşünün.

Neden bu kadar şey yaratıyor ve ne beklentisi var bu hikaye sonunda ne gibi şeyler yaratacak sonradan çünkü kıyamet sonrası her şey bitip mahşer günü hesaplaşmadan sonra herkes kendi yerine gidecek.

Peki yaratıcı zaten sıkıldığı için yaratmadı mı ileride gene her şeyi sonlandırıp herkese ceza ve ödüllerini dağıttıktan sonra ilerleyen zamanlarda bizden bile sıkılıp başka şeylerle meşgul olup yeni projeler geliştirmeyecek mi bunun garantisi var mı?

Herkese teşekkürler fazlasını anlatsam bile pek ilgi görmeyecek ve beni anlamayacak insanlar çok olacaktır.

Herkesin dini kendine deyimi ile iyi günler dilerim.

Boşuna kutsal kitaplardan ayetler söylemenize gerek yok çünkü burada insanın yapısı ve imkanları ile olgusal bir soruyu cevaplıyoruz.

Ezel ve mekan nedir nasıl dışına çıkılır?
 
Güllük gülistanlık, hiçbir sorunu olmayan bir düzen. benim anlattığım düzen ise "zorunlu" düzen.
Sorun da düzenin bir parçasıdır. Sorun düzensizliğin olduğu anlamına gelmez. Yaratıcı düzenine sorununu da eklemişse bu düzensizlik demek olmuyor. Artık ben gülüyorum.
Birini öldürmemenin tek şartı "iman" etmesi. Bu mu en 'münasibi'?
Uydurduklarınızla susmanız en "münasibi".
Mantıklı bir cevap değil bu işte.
Çok basit bir soru benim sorduğum.
Savaş ölümsüz bitiyor demedim zaten, dikkat edersen her ikisinde de Tanrı'nın verdiği canı alıyorsun, hiçbir fark yok aralarında.
Tamam savaş olmadığı durumlarda kimseyi öldürmeyin denmiş can güvenliği için. Savaş olduğu zamanlarda yapabileceğin bir şey yok zaten sen söyledin.
Savaşta Müslüman olmayan masum insanlara ne olacak?
Masumları öldürmemek İslam'ın emridir. Eğer senin karşına çıkan biri masum olsa savaşmazdı seninle. Savaşta masum kavramı yaşlılar, eli silah tutmayan kadınlar ve çocuklar için geçerlidir.
 
Deizm denilen şey ateistliğin laciverdi. İman bir bütündür bir kısmına inanıp diğerine inanmazsan kafir olursun. Deizme göre yaratıcı vardır ama yarattıkan sonra herşeyi kendi haline bırakmıştır. Kuranda Tevbe Suresi 16. ayette yaratan açıkça "Sizi kendi halinize bırakacamızı mı sandınız" buyuruyor. Kısaca deizm denilen şey bir aldatmaca bir kendini kandırma ve rahatlatmadır.
Deizm tanri vardir ama kendi haline birakmistir demez.
Tanri vardir ama bu islam tanrisi El-Ilah ya da Yunan tanrisi Zeus degildir der.
Islam kurallarini tanimayan birine karsi argumani yine Islam kutsal kitabindan vermen sacma.
Kendi kendine kaynak olarak kendi kendini ileri suruyorsun.
Ayrica bugun Islamci pek cok kimsenin iddiasi ozunde deizm iddiasi. Bu mukemmel duzen X olmadan kendiliginden olusabilir mi? sorusunda X yerine Zeus da, Allah da koysan fark etmiyor, cunku bir deizm argumani.
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Geri
Yukarı