En sevdiğiniz Osmanlı padişahları kimler?

  • Konuyu başlatan 521071
  • Başlangıç Tarihi
  • Mesaj 91
  • Görüntüleme 9.566
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Benim sevdiklerim:
Osman Gazi, Orhan Gazi, Yıldırım Bayezid,
  • 1, 2. ve 4. Murat, 1. Mehmed, 2. Mehmed, 1. Selim
  • 1. Ahmed, 1. Mahmut, 3. Selim.
  • 1. ve 2. Abdülhamid ve Abdülaziz.

Hepsini saydın.
 
Yok tam tersine @prex yazdığının altına bende destekler nitelikte yazdım. Dediğim gibi çok feci karışıklık oldu orada tamamı ile benim hatam.
Son 2 mesajdır döngüye girdik.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Son 2 mesajdır döngüye girdik.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Ara bozar derler aman hocam. 😁 😁 😅
 
Ben yaşamak istesem herhalde kanuni ya da 2. beyazıtı seçerdim ikisi de görece rahat dönemler.
 
Yıldırım Bayezid, Fatih Sultan Mehmed, Yavuz Sultan Selim, IV. Murad.
 
Şu konuya açıklık getirelim. İttihat ve Terakki yönetimi aslında 1909 yılından sonra etkin faaliyete girdi. Aslında hürriyet kahramanlarında biri olan Mahmud şevket paşa idaresindeki ordu gerici meşrutiyet karşıtı ayaklanmayı bastırdı. Tabii bu ayaklanmanın baş karakteri Abdülhamitti. Ardından balkan savaşında Nazım paşa hükümetine yönelik darbe olunca yerine HİTF dediğimiz Hürriyet ve itilaf grubu yerine alıyor. Mahmud şevket paşa ise suikaste kurban gittikten sonra üç paşalar rejimi başa geçiyor. Yani İttihad ve terakki. İttihat ve terakki hemen hemen hükümete gelmedi gizliden hükümet işlerine karışıyordu ki o zaman zaten abdülhamit devrileli tam 1 yıl olmuştu. Ama yukarıdaki cahil bunu bilmiyor yapacak bir şey yok.
Balkan savaşından önce İttihat ve Terakki hükümeti kaptırıyor zaten, balkan topraklarını İttihat ve Terakki kaybetti dememeli kimse. Azcık düşünebilen biri zaten
''İttihat ve Terakki baştaysa neden kendilerine darbe (Bab-ı Ali baskını) yaptı?'' derdi.
İttihat ve Terakki hükümete karışmak istediği doğru ama Mahmut Şevket Paşa çok büyük bir engeldi önlerinde. Hatta Enver Paşa'ya Alman hayranı, Almanlara hayran olduğu için savaşa girdik diyenler Mahmut Şevket Paşa'nın ordunun en başına Alman birini geçirme kararına İttihat ve Terakki baskısı yüzünden vazgeçtiğini bilmiyor. Evet Almanlar tarafından modernize edildik ama Genelkurmaya Alman birini atamadılar sonuçta.

Zaten bakarsan o dönemde de kaybedilen topraklar 2. Abdülhamit yüzünden. İtalya Trablusgarp'ı böldüğü antlaşma (Fransa ve İngiltere ile beraber) 2. Abdülhamit döneminde imzalanıyor. Avrupalı devletler Balkan savaşını çok rahat engelleyebilirlerdi ama 2. Abdülhamit'in bizi 93 harbinde aptalca emirleri ile kaybettirmesi sonrası politika değişikliğine gidiyorlar. Bu politika artık devletin bütünlülüğünü koruma değil bölüşmedir ve hızla toprak kaybetmeye devam eder Osmanlı. 1. Dünya savaşının zorunluluk olduğunu zaten yardım istemeye giden Rus çarının aynı anda Sevr anlaşmasının ilk versiyonunu imzaladığından biliyoruz. Teşkîlât-ı Mahsûsa boş değildi, orada olanları ve hemen sonrasında hâlâ tarafsız olmamıza rağmen işgal kuvvetlerini Kuveyt'e yolladığını biliyordu.
 
Balkan savaşından önce İttihat ve Terakki hükümeti kaptırıyor zaten, balkan topraklarını İttihat ve Terakki kaybetti dememeli kimse. Azıcık düşünebilen biri zaten

Tamam ile Nazım paşa hükümetinin beceriksizliğinden kaynaklı bir durum, hatta balkan savaşından tam 1 hafta önce ordunun yerleri değiştiriliyor. Balkanlardaki deneyimli askeri birlikler başka yerlere nakledildi, bu da savaş esnasında ordu içinde ve harbiyeli subaylar arasında bir kaos ortamı oluşturdu. Ama trablusgarp savaşının başlıca kaybetme nedeni haliçde çürüyen donanma idi. Çünkü asker bile gönderemedik. Çürüme nedeninin de sebebi direkt Abdülhamit. Abdülhamit Bahriye'nin bir gün mutlaka ona darbe yapacağını korkusunu yaşadığı için donanmayı tamamı ile kilitledi. Yazık çok yazık. dediklerinize katılıyorum.
 
Tamam ile Nazım paşa hükümetinin beceriksizliğinden kaynaklı bir durum, hatta balkan savaşından tam 1 hafta önce ordunun yerleri değiştiriliyor. Balkanlardaki deneyimli askeri birlikler başka yerlere nakledildi, bu da savaş esnasında ordu içinde ve harbiyeli subaylar arasında bir kaos ortamı oluşturdu. Ama trablusgarp savaşının başlıca kaybetme nedeni haliçde çürüyen donanma idi. Çünkü asker bile gönderemedik. Çürüme nedeninin de sebebi direkt Abdülhamit. Abdülhamit Bahriye'nin bir gün mutlaka ona darbe yapacağını korkusunu yaşadığı için donanmayı tamamı ile kilitledi. Yazık çok yazık. dediklerinize katılıyorum.
O donanmanın tek eksisi Trablusgarp savaşı olsa keşke. 2. Abdülhamit döneminde çıkan Yunan savaşında adamlar İstanbul'u abluka altına aldılar da hiçbir şey yapamadık. 2 gemi çıkardık batıracaklardı az kalsın zor kaçırdık gemileri. 2. Abdülhamit döneminde nereden baksan patlıyor gerçekten övecek bir yer yok. Adamın 30 yılda tek düzgün işi yaptırdığı demiryolu. 30 yılda kaybettiklerine baksan o da gidiyor. Okul yaptırdı diyorlar okulda eğitimin sansürünü bilmiyorlar. Kimya formülü bile yasaklanıyor nasıl eğitim görsünler, öğrenciler hapislere atılıyor. Gerçekten yalanlarla öve öve bitiremedikleri döneme o kadar çok kişi inanıyor ki canım yanıyor artık.

Kurmay Yüzbaşısı Mustafa Kemal Efendi, kurmay adayı sınıflarındaki bazı hürriyetçi girişimleri hükümetçe duyularak Yıldız Sarayı’nda sorguya çekilir, hapis edilir ve baskı yapılırken yumruklarını sıkarak, “Saraylarını, azametlerini, taç ve tahtlarını başlarına yıkacağım” demişti.
 
Kurmay Yüzbaşısı Mustafa Kemal Efendi, kurmay adayı sınıflarındaki bazı hürriyetçi girişimleri hükümetçe duyularak Yıldız Sarayı’nda sorguya çekilir, hapis edilir ve baskı yapılırken yumruklarını sıkarak, “Saraylarını, azametlerini, taç ve tahtlarını başlarına yıkacağım” demişti.
Atatürk'ün Şam sürgünü burada başlıyordu yanlış hatırlamıyorsam. Enver paşa da zamanında sürgün edilmişti abdülhamit tarafından.
O donanmanın tek eksisi Trablusgarp savaşı olsa keşke. 2. Abdülhamit döneminde çıkan Yunan savaşında adamlar İstanbul'u abluka altına aldılar da hiçbir şey yapamadık. 2 gemi çıkardık batıracaklardı az kalsın zor kaçırdık gemileri. 2. Abdülhamit döneminde nereden baksan patlıyor gerçekten övecek bir yer yok. Adamın 30 yılda tek düzgün işi yaptırdığı demiryolu. 30 yılda kaybettiklerine baksan o da gidiyor. Okul yaptırdı diyorlar okulda eğitimin sansürünü bilmiyorlar. Kimya formülü bile yasaklanıyor nasıl eğitim görsünler, öğrenciler hapislere atılıyor. Gerçekten yalanlarla öve öve bitiremedikleri döneme o kadar çok kişi inanıyor ki canım yanıyor artık.
O zaten başlı başına fiyasko. Kara hücumu olarak kazandık sadece gerçi kazandık bile denmez masa da kaybettik. Prestijin ne kadar da berbat olduğunun kanıtıdır bu aslında. Duyun-u Umumiye'nin de kuklası olmuşuz her şirkete belli bölgeler ya kiralanıyor ya satılıyordu. Gerçi günümüzde de pek bir şey değişmedi de neyse oraya giremeyelim.

Sansür olayı ise berbat ötesi tevfik fikret gibi özgürlükçü aydınların sansürlenmesi daha ilginci abdülhamitin kitaplardan burun sözcüğünü sansürletmesidir. Kendi burnu büyük olduğu için.

Şimdiki kahvehane dayıları da "Yav işte abdülhamit islamın sultanıydı dinimizi hakkımızı savunuyordu" diyorlar ya hani Ama döneme ilginç bir şekilde damga vuran olay ise çarşafın ve burkanın yasaklatılması her halde tek iyi yaptığı şey bu olabilir. Birde sanırım genelevlerin legalleşmesi.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı