Neden felsefeyle uğraşanların çoğu ateist, deist, agnostik?

1) Sen eğer yola her soruya cevap vereceğim diye çıkarsan ki bu imkansızdır, karşına çıkacak başlıklardaki çözümsüzlük seni zındıklığa götürür.
Dünyanın 6 günde yaratıldığına, kayadan deve çıktığına, gökten koyun indiğine, ayın yarıldığına, denizin ikiye ayrıldığına inanmadığımız için bütün ATAYİZ ZINDIK KAFİRLER adına

ÖZÜR DİLERİM.
Bir daha olmayacak.

Bak şimdi, senin Allah'ının yarattığı fizik yasasına göre;

  • Gerçek, eninde sonunda geçerlilik düzeninin içinde yer alacaktır. Bu tanımdan, asla tekrarlanabilir çelişen gözlem olmaz.

Bak ne diyor? ÇELİŞEN OLMAZ. Bak bunu, senin Allah'ının yarattığı fizik yasası söylüyor. Bunda hemfikir miyiz?

Ama senin dininde çelişkiler var. Bu kadar.
 
Dünyanın 6 günde yaratıldığına, kayadan deve çıktığına, gökten koyun indiğine, ayın yarıldığına, denizin ikiye ayrıldığına inanmadığımız için bütün ATAYİZ ZINDIK KAFİRLER adına

ÖZÜR DİLERİM.
Bir daha olmayacak.


Kur'anda gün kelimesinin tıpkı bilimsel dilde olduğu gibi göreceli bir zaman dilimi olarak kullanıldığı bellidir. Bahsettiğin olağanüstü olayların kendisi bir argumanın doğru ve yanlış olduğunu belirlemez. Bu tartışılması gereken konunun sonunda kabul veya red edilecek bilgilerdir.

1) Tanrı var mı yok mu
2) Tanrı varsa peygamber gönderir mi göndermez mi?
3) İlk iki soruya pozitif cevap verirsen bahsettiğin mucizeleri de olumlamış olursun veya bunun imkansızlığından söz etme durumun olamaz. Yok ilk 2 maddeye negafit cevap verirsen mucize iddialarını reddedersin.

Ancak ilk 2 soru hakkında mucize iddiaları üzerinden direkt bir çözümleme yapamazsın.
 
Kur'anda gün kelimesinin tıpkı bilimsel dilde olduğu gibi göreceli bir zaman dilimi olarak kullanıldığı bellidir. Bahsettiğin olağanüstü olayların kendisi bir argumanın doğru ve yanlış olduğunu belirlemez. Bu tartışılması gereken konunun sonunda kabul veya red edilecek bilgilerdir.

1) Tanrı var mı yok mu
2) Tanrı varsa peygamber gönderir mi göndermez mi?
3) İlk iki soruya pozitif cevap verirsen bahsettiğin mucizeleri de olumlamış olursun veya bunun imkansızlığından söz etme durumun olamaz. Yok ilk 2 maddeye negafit cevap verirsen mucize iddialarını reddedersin.

Ancak ilk 2 soru hakkında mucize iddiaları üzerinden direkt bir çözümleme yapamazsın.
Biriniz kalkıp "Tanrının varlığını ya da yokluğunu bilemeyiz. Bu yüzden sorgulanması mantıksızdır." der. Sen kalkıp, "Önce Tanrının varlığı sorgulanmalı." dersin. Bu iki savunmayı da sunan da dindar. Siz, birazcık anlam karmaşası yaşıyorsunuz herhalde dindarlar olarak.

Mesela ilk 2 soru hakkında "negatif" cevap verdim. Buradan nereye varmak istiyorsun?
 
Bak şimdi, senin Allah'ının yarattığı fizik yasasına göre;

  • Gerçek, eninde sonunda geçerlilik düzeninin içinde yer alacaktır. Bu tanımdan, asla tekrarlanabilir çelişen gözlem olmaz.

Bak ne diyor? ÇELİŞEN OLMAZ. Bak bunu, senin Allah'ının yarattığı fizik yasası söylüyor. Bunda hemfikir miyiz?

Ama senin dininde çelişkiler var. Bu kadar.


Bir kavramın varlığını onun zıttıyla da ispat edebilirsin. Evren tanrının koyduğu fiziksel kurallara göre yürür. Mucize demek " Evrenin her zaman işleyiş kurallarının dışına çıkıldığı an demektir. Yani mucize anı bittiğinde evren tekrar normal yasalarına döner. Yoksa mucizeye mucize denmez.

Burada ateistlerin mucize veya keramet kavramı üzerinde tepinmelerinin sebebi mutezile ve diğer kelamcıların kullandığı methodolojinin ayak izlerini takip etmeleridir. O da bir kavramın tahrif edilmiş versiyonu üzerinde tepinip kavramın kendisini iptal etme taktiğidir.

Mucize ve keramet inançlarının akıllarda insanları rahatsız eden boyutu bu inançların bilimsel düşünme, bilgi ve ilerlemeye mani olduğu inancıdır. Bu arguman hem doğrudur hem yanlıştır. Yanlıştır çünkü ortodoks inancın mucize-keramet kavramına inanan kişi hayatının her anını bilimsel kurallara göre yönetmeye çalışır. Mucize ve keramet sadece kapıyı çalan sürpriz bir misafirdir.
Her kavramda olduğu gibi bu inançta da insanlar tahrif ve iptal yollarını terketmez. Ateistlerin bu kavramı da reddederken zındık tayfası da bu kavramı da tahrif edecektir. Birbirini besleyen iki kutuptur. Mucize veya keramet kavramını bir sömürü aracına, bir palavra mekanizmasının arpası durumuna getirip hayatta atacağı adımları olağanüstülükleri bekleyerek belirlemye çalışan çarpık kafanın gerek islamın medrese ekolünü, gerekse hayatın gerçeklerini ıskalaması doğaldır. Bu sorunda sorumlu din değil sapmaya yol açan dini akılmlardır.
 
Soruları hazırladığına göre sonuçları da vermelisin.

Örn;

IQ puan aralığı
  • 0-24 puan aralığı zihinsel engelli.
  • 25-44 puan aralığı öğretilebilir zihin engelini.
  • 45-75 puan aralığı eğitilebilir zihinsel engeli.
  • 76-89 puan aralığı donuk zeka-sınır zeka.
  • 90-110 puan aralığı normal zekayı
  • 111-129 puan aralığı parlak zekayı
  • 130-160 puan aralığı üstün zekayı
Senin de sorduğun sorulara cetvel hazırlaman gerekiyor ki, kendimin nerede durduğunu görmem lazım.

Bir kavramın varlığını onun zıttıyla da ispat edebilirsin. Evren tanrının koyduğu fiziksel kurallara göre yürür. Mucize demek " Evrenin her zaman işleyiş kurallarının dışına çıkıldığı an demektir. Yani mucize anı bittiğinde evren tekrar normal yasalarına döner. Yoksa mucizeye mucize denmez.
Fizik yasalarının zıttı da, onları delmek mi? 🤣

Ben de şu an ışık hızını geçmek istiyorum. Kimse geçemiyor. Teorik olarak da imkansız. Zıt olarak geçmek istiyorum.

Burada ateistlerin mucize veya keramet kavramı üzerinde tepinmelerinin sebebi mutezile ve diğer kelamcıların kullandığı methodolojinin ayak izlerini takip etmeleridir. O da bir kavramın tahrif edilmiş versiyonu üzerinde tepinip kavramın kendisini iptal etme taktiğidir.
Mutezile gibi toplulukların, İbn-i Sina, İbn-Rüşd gibi alimlerin ne düşündüklerini genel olarak bilmezler, anlamazlar bile. Tepinmelerinin asıl sebebi, yukarıda verilen bilgilerdir.

"MANTIK, FİZİK YASASI"

Artı olarak, "bir kavramın tahrif edilmiş versiyonu" dersen kendini yakarsın. Ben de "Korunmayan bir bilgiye neden inanıyorsun?" derim.
 
Son düzenleme:
"MANTIK, FİZİK YASASI"

Artı olarak, "bir kavramın tahrif edilmiş versiyonu" dersen kendini yakarsın. Ben de "Korunmayan bir bilgiye neden inanıyorsun?" derim.

O zaman şöyle yapalım. Einstein görelilik teorisini anlatsın. Ben de arzın bir yerine gidip onu tam anlamadan insanlara anlatayım. Sonra sana gelip korunamayan görelilik teorisine niye inanıyorsun diyeyim.
 
O zaman şöyle yapalım. Einstein görelilik teorisini anlatsın. Ben de arzın bir yerine gidip onu tam anlamadan insanlara anlatayım. Sonra sana gelip korunamayan görelilik teorisine niye inanıyorsun diyeyim.
HAHAHAHAHAHH 🤣

Hocam, gerçekten sınırları zorluyorsun. Güldüğüm için de kusura bakma ama yoksa ban yedireceğim kendime..

Ben internette ya da bir kütüphane "GÖRELİLİK TEORİSİ" adı altında birçok kaynak bulabilir miyim? -EVET, yani birine anlatmana gerek yok. Çıktısını al ve götür.

Şimdi, ben bu kaynağı aldığımda (ÇIKTISINI GÖTÜRMESEM BİLE, KÖTÜ DE ANLATSAM) anlatsam, görelilik değişiyor mu?

Peki, senin kitabında geçen bir olayı anlatsam, mezhepler farklı anlıyor mu?

Madem kanıtsa, kanıt... Kendi kendini yalanladığın için çok sağ ol burada..
 
HAHAHAHAHAHH 🤣

Hocam, gerçekten sınırları zorluyorsun. Güldüğüm için de kusura bakma ama yoksa ban yedireceğim kendime..

Ben internette ya da bir kütüphane "GÖRELİLİK TEORİSİ" adı altında birçok kaynak bulabilir miyim? -EVET, yani birine anlatmana gerek yok. Çıktısını al ve götür.

Şimdi, ben bu kaynağı aldığımda (ÇIKTISINI GÖTÜRMESEM BİLE, KÖTÜ DE ANLATSAM) anlatsam, görelilik değişiyor mu?

Peki, senin kitabında geçen bir olayı anlatsam, mezhepler farklı anlıyor mu?

Madem kanıtsa, kanıt... Kendi kendini yalanladığın için çok sağ ol burada..
Mensup olmadığın dinin derinleri hakkında konuşman fazla saçma mezhep yorumlarından kavram bilginin bu konuda düşük olduğunu görüyorum. yukarıdaki konuşmalarda fizik evren yasası hakkında tartışmışsınız günümüzdeki bilgilerin doğruluğu zaten mechul değilmi tamamı olmamakla beraber bilim ilerledikçe doğru bildiğimiz birçok şey değişmektedir. mesajlarınızın sonunda kitap bilimle çelişmektedir ,gibi açık uçlu mesajlar bırakarak gerçekten fanboyluk yapmanıza gerek yok. madem bir tartışma var ortada ayrıntıya girmeniz yazdıklarınızın doğruluğunu kanıtlayacak nitelikte olacaktır :)
 
Tanrı, yarattıklarının kusurlarını zaten açıklamış ve bunları bertaraf edebilmesi için gereken yolu da göstermiştir.
Temel konuları bilmeden ne de güzel ahkam kesiliyor.
Evrim konusunda en ufak bir bilgin yok bir kere senin. Tanrı yarattıklarını kusurlarını açıklamış ve bertaraf edermiş. Söyle bakalım yolu da kusurlu olan canlılar bunu kullansın. Ne inandığınız dinden, ne de karşı olduğunuz evrim hakkında en ufak bir bilgi birikiminiz yok. Yeterince bilgiye sahip birinin evrimi reddetme lüksü yoktur, evrim kabul edip de tanrıyı da kabul edemezsiniz yok öyle bir dünya. Güya o rezil bilgi birikiminizle kendinizi akıllı sanıp kıvırmak için evrimi kabul edip ne dinlere, ne de tanrıya alet edemezsiniz. Temel biyoloji ve astronomiden bi haber olan birinin millete ahkam kesiyorsunuz demesi de gülünç. Bir yaratıcı hata yapamaz, evrim hatalar üzerine kurulu bir şeydir ve her şeye gücü yeten bir tanrının bir şeyi geliştire geliştire yani öğrenerek yaptığını savunmak bizatihi tanrı kavramına terstir.
 
Evrim konusunda en ufak bir bilgin yok bir kere senin. Tanrı yarattıklarını kusurlarını açıklamış ve bertaraf edermiş. Söyle bakalım yolu da kusurlu olan canlılar bunu kullansın. Ne inandığınız dinden, ne de karşı olduğunuz evrim hakkında en ufak bir bilgi birikiminiz yok. Yeterince bilgiye sahip birinin evrimi reddetme lüksü yoktur, evrim kabul edip de tanrıyı da kabul edemezsiniz yok öyle bir dünya. Güya o rezil bilgi birikiminizle kendinizi akıllı sanıp kıvırmak için evrimi kabul edip ne dinlere, ne de tanrıya alet edemezsiniz. Temel biyoloji ve astronomiden bi haber olan birinin millete ahkam kesiyorsunuz demesi de gülünç.

Ad hominem argümandan başka bir sey sunmadan tartıştığını zannetmek güzel hareket tabii. 9. veya 10. yüzyildaki yorumlardan bihaber olunca din hakkında ileri geri sallamak da kolay iş. Ahkam hususu Ömer Hayyam hakkındaki zannınız ile de ilgili ama onu görmezden gelip saldırmanız sizin ana uslubunuz. Bunu önceden de tecrübe etmiştik zaten.

Bir yaratıcı hata yapamaz, evrim hatalar üzerine kurulu bir şeydir ve her şeye gücü yeten bir tanrının bir şeyi geliştire geliştire yani öğrenerek yaptığını savunmak bizatihi tanrı kavramına terstir.

Öğrenerek yaptığı iddiasında bulunan yok zaten. Yaratılış sürecinde, yaratığın geçirdiği aşamaların Tanrı'nın mahiyeti ile ilgisi yoktur. İkisi birbirinden farklı değerlendirilir ki "evrim varsa, Tanrı yoktur" mesnetsiz ve dar bir çıkarımdır. Her önünüze gelene, anlamadan kopyala yapıştır cevap yazmaktan vazgeçmeniz durumunda konuşulabilir. Ama zannetmiyorum.

Tanrı, yarattıklarının kusurlarını zaten açıklamış ve bunları bertaraf edebilmesi için gereken yolu da göstermiştir.

Ayrıca bu mesajımı alıntılayıp, evrimden dem vurmanız enteresan ki mevzu irade ve ahlak ile ilgilidir. Eksiklikler ve yapılması gerekenler de yine bu konularla alakalıdır. Yani biraz biyoloji ve ne alakası varsa "astronominin" dışında hususlar.
 
Son düzenleme:

Geri
Yukarı