Kuran'ın kendisi apaçık bir delildir. Görmesini bilen görür. Şimdi gelip 2+2=4 niteliğinde delil göstermedikçe inanmam diyenlere delil: Mülk3-4 ayet meali: "*Yedi göğü* birbiriyle tam bir uygunluk içinde yaratan O’dur. Rahmânın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun? - Sonra gözünü tekrar tekrar çevir de bak; (kusur arayan) göz aradığını bulamadan bitkin olarak sana dönecektir."
Dünyanın atmosferinin yedi katmanı vardır. Atmosfer, Strotosfer, Ozonosfer, Mezosfer, Termosfer, İyonosfer, Egzosfer. Hepsi Allahin verdiği emirlerini yerine getirip insanları korurlar. Bir başka ayette göğün korunmuş tavan olduğunu, semadaki gök taşlarından güneş rüzgarlarından ve daha nice hayatı yok edecek materyalden korunduğunu gösterir: Enbiya 32 "Gökyüzünü, korunmakta olan bir tavan yaptık, onlarsa hala delillerinden yüz çevirmedeler."
Başka bir delil daha: Nebe 6-7: "Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da (yeri tutan) kazıklar yapmadık mı?" Evet, yer yüzü döşek gibi magma üzerinde kayıp gider, ve ayette Alemlerin Rabbinin anlattığı gibi dağlar yer yüzünde kazık gibidir, dağların kökleri görünen yüksekliğinin 10-15 katıdır ve "kazık" tabiri çok doğrudur.
Bir delil daha: Kıyamet 37: "O akıtılan meniden bir damlacık değil miydi?" Ayette damlacık, küçük parça zerre olarak meal edebileceğimiz anlamda kullanılmıştır. O dönemde bir insanın bu bilgiye (insanın menideki bir sprem tanesinden bir zerresinden meydana gelmesi) sahip olması mümkün değildir.
Ha şöyle Kuran'ın kendisiyle gelin bize ya. Saçma saçma akıl yürütmelerle değil. Oh be!
İslamiyet'i savunuyorsan bana Kuran'la gelmen münazara kurallarına aykırı. Zira bir şey kendi içinde delil olamaz. Kuran dışında bir delil göstermen gerekiyordu ama olsun. Böyle daha iyi.
"Evren/dünya bir düzen içindedir." argümanı çürümüş bir argüman. Evrende kaos hakimdir ve kaosla oluşmuştur. Biz burada bunları yazarken kim bilir hangi meteor başka bir cisme çarptı? Kim bilir. İçinde yaşadığımız dünya da pek düzenli değil ki besin zinciri diye bildiğimiz bir piramit var. Gücü olan gücü yettiğini öldürüyor/yiyor. Hangi merhametli tanrı buna izin verir?
Rahman 33'te atmosferin dışına çıkılamayacağı söyleniyor ancak çıktık. 1969'lara gitmemiz lazım bunun için. Çıkılıyor yani.
Siz ne derseniz deyin "gökyüzünü ve yeryüzünü döşek gibi döşedik" ibaresi dünyanın Tevrat'tan da alışageldiği gibi düz olduğunu söylüyor. (Naziat 30, Şems 6, Gâşiye 20, Hicr 15 ve dahası...)
Tarık 7'de spermin kaburgadan geldiğini öne sürüyor. Bunu bugün bir bilim camiasında dile getirirseniz sizi bilime dair ne varsa bütün platformlardan uzaklaştıracaklardır.
Bunlar sizin görüşlerinize binaen söylediklerim. Buradan sonrası için ben küçük bir ekleme yapacağım. Kuran'ın kusurlarını anlatmaya burası yetmez. Yine de 2-3 tane daha ekleyeyim:
Köleliği yasaklamıyor. (Bakara 177-221, Nisa 24,25, Maide 89, Tevbe 60, Ahzab 26,50 ve dahası...)
Kadın dövmeyi emrediyor. (Nisa 34)
Her canlıyı çift yarattık diyor ancak bakterilerden haberi yok. (Zariyat 49)
Güneşin çamura battığını iddia ediyor. (Kehf 86)
El-ayak kesme gibi sıra dışı ceza yöntemleri öneriyor. (Maide 33,38)
Şahitlikte kadın ve erkek bir tutulmuyor. (Bakara 228,282)
Ve daha fazlası... Dünya bu ve bu tarz hikayeleri aşalı çok oldu. Pozitivizm ve rasyonalizm ilkeleri doğrultusunda etrafımızdaki olay ve olgulara cevap arıyoruz. Masallarla değil.