Stalker 2'yi sevmedim

Arkadaşlar Stalker 2 oyununu biraz oynayayım dedim gerçekten hiç sevmedim. Ruhsuz, vuruş hissiyatı yok. Bakın kötü demiyorum vuruş hissiyatı yok. Çevre hiç güzel değil, iğrenç bir oyun var karşımda. Anında iade ettim. Bu oyunu kendi isteği ile sevebilen oldu mu aranızda? İnanılmaz kötü çünkü.
Bu gözler Metro Exodus’u gördü evet, aynı tarzda oyunlar değil, onda hikaye ön planda ama hatırı sayılır bir açık dünyası da var. Ya da Fallout: New Vegas gibi post-apokaliptik efsaneler… Ben normalde gerçekçi oyunlara bayılırım, Escape From Tarkov’u yıllarca oynadım, ama Stalker 2 resmen aşırı amaçsız. Sürekli birileri beni bir yerlere gönderiyor, ama motivasyonlar o kadar zayıf ki. Örnek bir senaryo yazacağım;

(Uydurulmuş bir senaryodur, spoiler olmaması için içerikleri değiştirdim ancak anlatmak istediğim amaçsızlık tamamen bu seviyededir)
Doktora gidiyorsun, "Acil ağrı kesici lazım" diyorsun, adam 'Tabii, ama önce yerin 7 kat altında unuttuğum nükleer sığınaktan gözlüğümü getir, dikkat et radyasyonlu golyat var" diyor. Binbir zorlukla gidip getiriyorsun, ödülün ne? Ağrı kesici, canını ortaya koyduğun şey gözlük gibi değersiz bir şey.

Oyunun mantığı tamamen bu. Para birimi adeta birilerinin elemanı olmak. Gereksiz ve motivasyonsuz görevlerle hayatımızı riske atıyoruz, resmen birilerinin "mayın eşeği" olduğumuz bir oyun. Atmosfere çok güvenerek senaryo kastıklarını düşünmüyorum ancak senaryo güzel olmadıktan sonra kim çeker böyle bir oyunu, oynanmaya değmez.
The Last of Us Part 2'den sonra oynamaya başladım. Dedim acaba ondan sonra bunu oynamak mı zor geldi.
The Last of Us Part II (TLOU2), hikâye anlatımında bazı eleştiriler alsa da teknik anlamda gerçek bir başyapıt. Evet, hikâyesi zaman zaman bir Türk dizisi gibi uzatılmış hissedilebilir ve Joel’u öne çıkarmak için flashback sahneleri abartılmış olabilir. Ancak bu unsurlar olmasaydı, TLOU2 kolaylıkla 10/10’luk bir oyun olabilirdi. Grafikler, ses tasarımı ve oynanış mekaniği gibi teknik yönleriyle zaten kusursuza yakın bir deneyim sunuyor.

Öte yandan, Stalker 2 bu seviyeden çok uzak. Oyun, ciddi teknik sorunlarla gölgeleniyor: optimizasyon problemleri, hatalar ve performans düşüşleri oyuncuyu hayal kırıklığına uğratıyor. TLOU2 ile Stalker 2’yi kıyaslamak pek adil değil; zira biri teknik mükemmeliyetin zirvesiyken, diğeri temel sorunlarla boğuşuyor. TLOU2 gibi bir oyundan sonra Stalker 2’ye geçmek, beklentileri karşılamada zorluk yaratmış olabilir, ama sorun sadece bu değil. Stalker 2, genel olarak tatmin edici bir deneyim sunmaktan uzak.

Benim gibi simülasyon seviyesinde sert gerçekçilikten hoşlanan bir oyuncu bile bu oyunu beğenmedi. Eğer bu tarzı seven biri için bile cazip değilse, Stalker 2’nin genel kalitesi hakkında ciddi soru işaretleri oluşuyor. Kısacası, bu oyun vakit kaybı olabilir; oynamaya değeceğini sanmıyorum.
 
Bu gözler Metro Exodus’u gördü evet, aynı tarzda oyunlar değil, onda hikaye ön planda ama hatırı sayılır bir açık dünyası da var. Ya da Fallout: New Vegas gibi post-apokaliptik efsaneler… Ben normalde gerçekçi oyunlara bayılırım, Escape From Tarkov’u yıllarca oynadım, ama Stalker 2 resmen aşırı amaçsız. Sürekli birileri beni bir yerlere gönderiyor, ama motivasyonlar o kadar zayıf ki. Örnek bir senaryo yazacağım;

(Uydurulmuş bir senaryodur, spoiler olmaması için içerikleri değiştirdim ancak anlatmak istediğim amaçsızlık tamamen bu seviyededir)
Doktora gidiyorsun, "Acil ağrı kesici lazım" diyorsun, adam 'Tabii, ama önce yerin 7 kat altında unuttuğum nükleer sığınaktan gözlüğümü getir, dikkat et radyasyonlu golyat var" diyor. Binbir zorlukla gidip getiriyorsun, ödülün ne? Ağrı kesici, canını ortaya koyduğun şey gözlük gibi değersiz bir şey.

Oyunun mantığı tamamen bu. Para birimi adeta birilerinin elemanı olmak. Gereksiz ve motivasyonsuz görevlerle hayatımızı riske atıyoruz, resmen birilerinin "mayın eşeği" olduğumuz bir oyun. Atmosfere çok güvenerek senaryo kastıklarını düşünmüyorum ancak senaryo güzel olmadıktan sonra kim çeker böyle bir oyunu, oynanmaya değmez.

The Last of Us Part II (TLOU2), hikâye anlatımında bazı eleştiriler alsa da teknik anlamda gerçek bir başyapıt. Evet, hikâyesi zaman zaman bir Türk dizisi gibi uzatılmış hissedilebilir ve Joel’u öne çıkarmak için flashback sahneleri abartılmış olabilir. Ancak bu unsurlar olmasaydı, TLOU2 kolaylıkla 10/10’luk bir oyun olabilirdi. Grafikler, ses tasarımı ve oynanış mekaniği gibi teknik yönleriyle zaten kusursuza yakın bir deneyim sunuyor.

Öte yandan, Stalker 2 bu seviyeden çok uzak. Oyun, ciddi teknik sorunlarla gölgeleniyor: optimizasyon problemleri, hatalar ve performans düşüşleri oyuncuyu hayal kırıklığına uğratıyor. TLOU2 ile Stalker 2’yi kıyaslamak pek adil değil; zira biri teknik mükemmeliyetin zirvesiyken, diğeri temel sorunlarla boğuşuyor. TLOU2 gibi bir oyundan sonra Stalker 2’ye geçmek, beklentileri karşılamada zorluk yaratmış olabilir, ama sorun sadece bu değil. Stalker 2, genel olarak tatmin edici bir deneyim sunmaktan uzak.

Benim gibi simülasyon seviyesinde sert gerçekçilikten hoşlanan bir oyuncu bile bu oyunu beğenmedi. Eğer bu tarzı seven biri için bile cazip değilse, Stalker 2’nin genel kalitesi hakkında ciddi soru işaretleri oluşuyor. Kısacası, bu oyun vakit kaybı olabilir; oynamaya değeceğini sanmıyorum.
Yorumunuz için çok teşekkürler. Sanırım hemen hemen aynı düşünüyoruz. Hayran kitlesi istediği kadar oynasın, ben bu oyunu asla sevemeyeceğim. Yani ilk giriş sekansları bile çok basit. Çok alt düzey. Metro ile ister istemez kıyaslıyor insan çünkü otomatikman akla o geliyor.

TLOU 2 konusunda da, ben Red Dead Redemption 2 oynadığımda da benzer şeyler yaşamıştım. Sonraki oynadığım oyunlar oyun değilmiş gibi gelmeye başlamıştı. Hepsi birbirinden beterdi. Sanırım TLOU 2'den sonra da aynı şeyleri uzun süre düşüneceğim.
 
TLOU 2 konusunda da, ben Red Dead Redemption 2 oynadığımda da benzer şeyler yaşamıştım. Sonraki oynadığım oyunlar oyun değilmiş gibi gelmeye başlamıştı. Hepsi birbirinden beterdi. Sanırım TLOU 2'den sonra da aynı şeyleri uzun süre düşüneceğim.
Eğer bu işten para kazanan ve kendinin profesyonel incelemeci olduğunu iddia eden birisi değilseniz, o zaman oyunları eleştirirken günlük hayatta yaşadıklarınızın ya da daha önceden oynadığınız oyunların, o an oynadığınız oyunlara bakış açınızı değiştirmesi normal ve herkesin başına gelebilecek bir şey. Ülkenin sözde "profesyonel" incelemecileri bile ya oynadığı oyunun türünden bir haber rastgele konuşuyor ya da oyunda hile yaptığı için amacını yitiren mekaniğin amaçsız olduğunu iddia edebiliyor.
Metro ile ister istemez kıyaslıyor insan çünkü otomatikman akla o geliyor.
İnsanlar gidip GTA ile Last of Us'ı da kıyaslıyor. Ya da Nintendo oyunları ile Sony oyunlarını da kıyaslıyor. Birisi bu duruma benzer farklı türlerin oyunlarını karşılaştırdığında "Ama, ama bunlar farklı türde oyunlar karşılaştırmamalısınız bunları." demiyorsanız o zaman Metro ve Stalker gibi amaçları farklı, temaları benzer(Malum Stalker evreninde sadece oyunun geçtiği Çernobil bölgesi öyle, geri kalan dünya bizim bildiğimiz bu dünya, Metro'da ise tüm dünya WW3 yüzünden öyle bozulmuş durumda) oyunları kıyaslamanızda da yine problem var ama o kadar da büyük değil.
 
Öncelikle TLOU Part 2 ile S.T.A.L.K.E.R serisinin herhangi bir oyununu kıyaslamak büyük bir hata. Oyun hayli hayli hayal kırıklığı. Orası ayrı bir mevzu fakat TLOU serisi sinematik deneyim sunan bir oyun. Belli başlı çizelge üzerinde statik anlatım sunuyor. S.T.A.L.K.E.R 2 ise çok da bu düzleme ve anlatıma uymayan bir oyun. Asıl beklentisinin bu olmaması ve zaten sunumda başarısız olması dolasıyla bunları beklemek hata olur.

Serinin sadece ilk oyununu ve ikinci oyununun yarısına kadar oynamış birisi olarak S.T.A.L.K.E.R 2'nin onların temel yapısını kopyalayarak ilerlediğini görebiliyorum. S.T.A.L.K.E.R serisinin oyun dünyasında bazı ön atılımları yapması haricinde sunum ve anlatım olarak oldukça sığ ve başarısız olduğunu da kabul etmek gerekiyor. Başlıca nedeni olay örgüsünü oluşturup oyuncu gözünden nasıl anlaşılacağına bakmıyorlar. Oldukça dağınık bir anlatım söz konusu olduğu gibi sizi buna teşvik edip içine çekmede de son derece başarısız. Serinin temel ilkesi atmosfer ve hayatta kalma. Eğer bu duyguları oyuncuya sezdirebiliyor ve hissettirebiliyorsa gerisinin önemsiz olduğunu düşünüyor. Önceki oyunlarının üzerine birşey koyma gereği duymuyor. Yenilik vs. barındırması gerektiğini de düşünmüyor. İyi yaptığı şeylerin tekrarı bir yapım ortaya koymuşlar. Bunun nedeni onların gözünde S.T.A.L.K.E.R serisi bir GOW veya Uncharted gibi serüven değil. Ortaya şaşalı, ihtişamlı bir hikâye çıkamaz veya sizin aklınıza kazınacak dramatik sahneler barındırmaz. Onların gözünde sizin varlığınız Bölge'deki başıboş bir Stalker'dan ibaret ve hikâyeniz de bu Bölge'deki oldukça minimal bir değişken. Sizi olabildiğince yarattıkları gerçekliğin içinde tutmaya çalışıyorlar fakat az önce de söz ettiğim genel ilkelerinin bu oyunda bozulmasından kaynaklı bunu da başaramamışlar.

Atmosfer ve hayatta kalmanın temel yapısı üzerinde önceki yapımlardan kopya çekmişler. Var olan kendi kitlesini elinde tutmak ama aynı zaman yeni oyuncular kazanmak amacıyla bazı şeyleri sıfırdan oluşturmaya çalışıyorlarmış gibi göstermişler. Bu iki şeyi de öldüren bu yaptıkları hata.

Grafiğin iyi olması atmosferin iyi olduğu anlamına geleceğini düşünmeleri başlıca bir hata. Hayatta kalma içgüdüsünü ise bozuk yapay zekası öldürmüş. Hem kendi ilklerine ihanet etmiş hem de oyuna yeni düzen, sistem kazandıramamışlar. Serinin tamamına hakim bir hayranı ne bekler bilemiyorum fakat benim karşılaşmayı beklediğim oyun bu değildi. Sağlam bir senaryoya gerek olmayan bir seri. İyi bir atmosfer ve aşıraya kaçılmamış güzel grafikler ile standart mekaniklerinin irdelenip cilalanması ile her iki tarafı da memnun edebilirdi fakat kendileri yenilikçi ve gelenekselci tutum arasında sıkışıp kalmışlar. Araya sinematik anlatımı sokmaya çalışmaları fakat anlatımın düzenli ve içine çeken bir yapıda olmaması kaynaklı fena çuvallamışlar. Zannımca hikâye anlatma referanslarının ve geçmişlerinin olmaması yapımının bu kadar uzamasına ve başarısız olmasına sebep olmuş.

Son olarak oyunun bozuk olması beni hayli delirtti fakat savaşta yapılan bir oyun olması ve destekleyeceklerinin, düzelteceklerinin sözünü vermelerinden dolayı çok fazla üstlerine gitmek istemiyorum. Xbox ile anlaşmaları olmasa ve yapım, prodüksiyon masrafından dolayı sorumlu olmasalar belki de daha da geliştirilebilirdi. Benim sorun olarak gördüğüm oyunun geneli. Hayal ettikleri ve sunmak istedikleri şey. Dikkat ederseniz sunulan demiyorum. Oynamış olduğum oyun zaten eksik ve kusurluydu. Benim bahsetmek istediğim yapmak istedikleri ve hayal dünyalarında tasarladıkları oyunun dahi yeterince iyi olamaması. Fikirler üzerine biraz daha göz gezdirmeleri gerekiyordu. Ayrıca S.T.A.L.K.E.R serisinin daha doğrusu Bölge'nin bize daha fazla anlatabileceği bir hikâyenin olmaması. Eninde sonunda döngüye girip duruyorlar çünkü.

Ülkenin sözde "profesyonel" incelemecileri bile ya oynadığı oyunun türünden bir haber rastgele konuşuyor ya da oyunda hile yaptığı için amacını yitiren mekaniğin amaçsız olduğunu iddia edebiliyor.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Son düzenleme:
Öncelikle TLOU Part 2 ile S.T.A.L.K.E.R serisinin herhangi bir oyununu kıyaslamak büyük bir hata. Oyun hayli hayli hayal kırıklığı. Orası ayrı bir mevzu fakat TLOU serisi sinematik deneyim sunan bir oyun. Belli başlı çizelge üzerinde statik anlatım sunuyor. S.T.A.L.K.E.R 2 ise çok da bu düzleme ve anlatıma uymayan bir oyun. Asıl beklentisinin bu olmaması ve zaten sunumda başarısız olması dolasıyla bunları beklemek hata olur.

Serinin sadece ilk oyununu ve ikinci oyununun yarısına kadar oynamış birisi olarak S.T.A.L.K.E.R 2'nin onların temel yapısını kopyalayarak ilerlediğini görebiliyorum. S.T.A.L.K.E.R serisinin oyun dünyasında bazı ön atılımları yapması haricinde sunum ve anlatım olarak oldukça sığ ve başarısız olduğunu da kabul etmek gerekiyor. Başlıca nedeni olay örgüsünü oluşturup oyuncu gözünden nasıl anlaşılacağına bakmıyorlar. Oldukça dağınık bir anlatım söz konusu olduğu gibi sizi buna teşvik edip içine çekmede de son derece başarısız. Serinin temel ilkesi atmosfer ve hayatta kalma. Eğer bu duyguları oyuncuya sezdirebiliyor ve hissettirebiliyorsa gerisinin önemsiz olduğunu düşünüyor. Önceki oyunlarının üzerine birşey koyma gereği duymuyor. Yenilik vs. barındırması gerektiğini de düşünmüyor. İyi yaptığı şeylerin tekrarı bir yapım ortaya koymuşlar. Bunun nedeni onların gözünde S.T.A.L.K.E.R serisi bir GOW veya Uncharted gibi serüven değil. Ortaya şaşalı, ihtişamlı bir hikâye çıkamaz veya sizin aklınıza kazınacak dramatik sahneler barındırmaz. Onların gözünde sizin varlığınız Bölge'deki başıboş bir Stalker'dan ibaret ve hikâyeniz de bu Bölge'deki oldukça minimal bir değişken. Sizi olabildiğince yarattıkları gerçekliğin içinde tutmaya çalışıyorlar fakat az önce de söz ettiğim genel ilkelerinin bu oyunda bozulmasından kaynaklı bunu da başaramamışlar.

Atmosfer ve hayatta kalmanın temel yapısı üzerinde önceki yapımlardan kopya çekmişler. Var olan kendi kitlesini elinde tutmak ama aynı zaman yeni oyuncular kazanmak amacıyla bazı şeyleri sıfırdan oluşturmaya çalışıyorlarmış gibi göstermişler. Bu iki şeyi de öldüren bu yaptıkları hata.

Grafiğin iyi olması atmosferin iyi olduğu anlamına geleceğini düşünmeleri başlıca bir hata. Hayatta kalma içgüdüsünü ise bozuk yapay zekası öldürmüş. Hem kendi ilklerine ihanet etmiş hem de oyuna yeni düzen, sistem kazandıramamışlar. Serinin tamamına hakim bir fanı ne bekler bilemiyorum fakat benim karşılaşmayı beklediğim oyun bu değildi. Sağlam bir senaryoya gerek olmayan bir seri. İyi bir atmosfer ve aşıra kaçılmamış güzel grafikler ile standart mekaniklerinin irdelenip cilalanması ile her iki tarafı da memnun edebilirdi fakat kendileri yenilikçi ve gelenekselci tutum arasında sıkışıp kalmışlar. Araya sinematik anlatımı sokmaya çalışmaları fakat anlatımın düzenli ve içine çeken bir yapıda olmaması kaynaklı fena çuvallamışlar. Zannımca hikâye anlatma referanslarının ve geçmişlerinin olmaması yapımının bu kadar uzamasına ve başarısız olmasına sebep olmuş.

Son olarak oyunun bozuk olması beni hayli delirtti fakat savaşta yapılan bir oyun olması ve destekleyeceklerinin, düzelteceklerinin sözünü vermelerinden dolayı çok fazla üstlerine gitmek istemiyorum. Xbox ile anlaşmaları olmasa ve yapım, prodüksiyon masrafından dolayı sorumlu olmasalar belki de daha da geliştirilebilirdi. Benim sorun olarak gördüğüm oyunun geneli. Hayal ettikleri ve sunmak istedikleri şey. Dikkat ederseniz sunulan demiyorum. Oynamış olduğum oyun zaten eksik ve kusurluydu. Benim bahsetmek istediğim yapmak istedikleri ve hayal dünyalarında tasarladıkları oyunun dahi yeterince iyi olamaması. Fikirler üzerine biraz daha göz gezdirmeleri gerekiyorlardı. Ayrıca S.T.A.L.K.E.R serisinin daha doğrusu Bölge'nin bize daha fazla anlatabileceği bir hikâyenin olmaması. Eninde sonunda döngüye girip duruyorlar çünkü.



Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Yorum için teşekkür ederim. Ancak ben TLOU 2 ile kıyaslamadım. Sadece oyunu oynadığım dönem TLOU 2'yi oynadıktan hemen sonrasına denk geldi yani TLOU 2'nin mekaniklerinden, grafiklerinden bu oyuna geçiş zordu onu ifade etmek istemiştim.

Yani bence bu oyun üzerine daha fazla çalışılıp sunulmalıydı.

Ülkenin sözde "profesyonel" incelemecileri bile ya oynadığı oyunun türünden bir haber rastgele konuşuyor ya da oyunda hile yaptığı için amacını yitiren mekaniğin amaçsız olduğunu iddia edebiliyor.
Maalesef ben artık her sektörde olduğu gibi oyun sektöründe de tekelleşmenin olduğunu görüyorum. İnsanlar aynı şeyleri övüyor, aynı şeyleri gömüyor. Tek tipe doğru gidiyoruz her sektörde.
 
Yorum için teşekkür ederim. Ancak ben TLOU 2 ile kıyaslamadım. Sadece oyunu oynadığım dönem TLOU 2'yi oynadıktan hemen sonrasına denk geldi yani TLOU 2'nin mekaniklerinden, grafiklerinden bu oyuna geçiş zordu onu ifade etmek istemiştim.
Benim hatam. Yanlış anlamışım kusura bakmayın.
Yani bence bu oyun üzerine daha fazla çalışılıp sunulmalıydı.
Bazı içeriklerin devamının gelmemesi lazım. Çünkü size gösterebileceklerinin sonu gelmiştir. Eğer zorlarsanız da diriltilmeye çalışan serilerde olduğu gibi sonu hüsran olur. Bunun bir nedeni de bence üzerinden geçen zaman ile yaratıcının dahi eserini unutması. GSC Game World tarihi hakkında çok da bilgi sahibi değilim fakat stüdyonun kapanıp aynı isimle tekrar açıldığını biliyorum. Kusurlu bir yapım süreci faktörünü de ekleyince çıkan sonuç pek de kaçınılmaz.
 
Arkadaşlar Stalker 2 oyununu biraz oynayayım dedim gerçekten hiç sevmedim. Ruhsuz, vuruş hissiyatı yok. Bakın kötü demiyorum vuruş hissiyatı yok. Çevre hiç güzel değil, iğrenç bir oyun var karşımda. Anında iade ettim. Bu oyunu kendi isteği ile sevebilen oldu mu aranızda? İnanılmaz kötü çünkü.

Bende sevmedin atmosfer ve vuruş hissiyatı bana göre değil.
 
Ortaya şaşalı, ihtişamlı bir hikâye çıkamaz veya sizin aklınıza kazınacak dramatik sahneler barındırmaz. Onların gözünde sizin varlığınız Bölge'deki başıboş bir Stalker'dan ibaret
İlk iki oyun için tam anlamıyla katılmıyorum buna. Evet, ilk iki oyun da öyle üst düzey senaryo veya sunum barındırmıyor fakat iki oyunda sana başıboş bir Stalker'dan fazlasısın diye önemli bir amaç veriyor. İlk oyun bunu sonlara doğru yaparken 2. oyun en başından yapıyor bunu. Ki ilk oyunun finalinde oyunu ne tipte oynadığına göre(Açgözlü, cimri, bonkör, keşif yapmış ya da yapmamış gibi gibi) 5-6 farklı ve kişiliğine bağlı son var. İlk Stalker oyunu gerçekten tutkuyla bir araya gelmiş insanların projesi olduğunu hissettiriyor. Muhtemelen bu yüzden zaten Stalker 2 çıkarken bile insanlar hâla daha sadece serinin ilk oyunu olan Shadow of Chernobyl'den bahsediyordu.
Zaten yanlış hatırlamıyorsam Stalker 2'yi yapan ekipteki çoğu kişi, orijinal üçlemeyi yapan insanlardan farklı.
Serinin sadece ilk oyununu ve ikinci oyununun yarısına kadar oynamış birisi olarak...
Birçok insan için muhtemelen geçerli bu. İlk oyunun tutkuyla yapıldı izleniminin yanında 2. oyun o kadar da özel gelmiyor insana. Bir de ilk oyun affetmeye, hele ki yarısında sonra affetmeye o kadar meyilli ki orta zorlukta çok kolay geliyor. 2. oyunda ise rastgele bir yerdeki rastgele bir hareketin tüm kayıt dosyasının yalan olmasına sebep oluyor. Bir de 2. oyun direkt bozuk. Oyun aşırı hatalarla dolu bir yapım. Stalker oyunları hep hatalarla dolu olmasıyla biliniyordu, ilk üçlemenin 3 oyunu için de bir sürü, oyunun kendi boyutu kadar hayran modları var zaten fakat ilk oyun yine vanilla durumda oynanıyordu. Clear Sky'da oynanıyor ama hep bir kayıt dosyasının uçma ihtimali var.
Bazı içeriklerin devamının gelmemesi lazım. Çünkü size gösterebileceklerinin sonu gelmiştir. Eğer zorlarsanız da diriltilmeye çalışan serilerde olduğu gibi sonu hüsran olur. Bunun bir nedeni de bence üzerinden geçen zaman ile yaratıcının dahi eserini unutması. GSC Game World tarihi hakkında çok da bilgi sahibi değilim fakat stüdyonun kapanıp aynı isimle tekrar açıldığını biliyorum. Kusurlu bir yapım süreci faktörünü de ekleyince çıkan sonuç pek de kaçınılmaz.
Stalker 2, 2010'lu yılların başından beri planlanmıştı da imkan bulunamamıştı diye hatırlıyorum. O zamanlar bile bir uzatma çabası varmış yani. Halbuki Shadow of Chernobyl, Clear Sky(Prologue) ve Call of Pripyat(Epilogue) olarak üçleme olsa yetermiş.
Maalesef ben artık her sektörde olduğu gibi oyun sektöründe de tekelleşmenin olduğunu görüyorum. İnsanlar aynı şeyleri övüyor, aynı şeyleri gömüyor. Tek tipe doğru gidiyoruz her sektörde.
Tektipleşme her sektörde kaçınılmaz bir şey. Bu sadece insanın yenilikçilikten ve farklılıktan korkması ya da fanboyluk yapması yüzünden değil, neredeyse her eğlence sektörünün şirketler tarafından yönetilmesiyle de ilgili bir durum. Baktığınız zaman tüm Sony oyunları da tek tip oyunlar. Hepsi sinematik anlatım sunan, arada derede orkestral müzik ya da tüyleri diken diken edecek tonlarda aksiyon müziği ile sinematik aksiyon sekansı, arada derede soluklanıp yürüyerek karakterleri dinleyip onlara bağlanma anı, arada derede duygusal sahne ve bitti. Bir Sony oyunu yaptınız bile. Ya da Ubisoft formüllü oyunlar. İnsanların ölüp bittiği Ghost of Tsushima bir Ubisoft formülü oyunu(Gerçi Sucker Punch'ın tüm oyunları Ubisoft formülüyle yapılıyor da neyse). Ama insanlar Sony'nin altındakilerin hep aynı formulü farklı makyajlarla sunmasına ya da Sucker Punch'ın Ubisoft formülü kullanmasına lafı yok. Bunda elbette ki oyunların kalitesi de var ama sektör şu an 2'ye ayrıldı ve bunlardan biri Sony formüllü içerikler. Call of Duty'nin senelik 2 milyar dolar kazanmasını kıskanıp onlinedan parayı kırmak isteyenler ve sinematik deneyim içeren hikâyeli oyun yapanlar.
 
İlk iki oyun için tam anlamıyla katılmıyorum buna. Evet, ilk iki oyun da öyle üst düzey senaryo veya sunum barındırmıyor fakat iki oyunda sana başıboş bir Stalker'dan fazlasısın diye önemli bir amaç veriyor. İlk oyun bunu sonlara doğru yaparken 2. oyun en başından yapıyor bunu. Ki ilk oyunun finalinde oyunu ne tipte oynadığına göre(Açgözlü, cimri, bonkör, keşif yapmış ya da yapmamış gibi gibi) 5-6 farklı ve kişiliğine bağlı son var. İlk Stalker oyunu gerçekten tutkuyla bir araya gelmiş insanların projesi olduğunu hissettiriyor. Muhtemelen bu yüzden zaten Stalker 2 çıkarken bile insanlar hâla daha sadece serinin ilk oyunu olan Shadow of Chernobyl'den bahsediyordu.
Zaten yanlış hatırlamıyorsam Stalker 2'yi yapan ekipteki çoğu kişi, orijinal üçlemeyi yapan insanlardan farklı.
Oyunun bir amaç vermesini tam olarak hikaye olarak saymıyorum. Bunu belirmek amacıyla yok demiştim. Serinin hangi oyununda tam olarak düzgün giriş, gelişme ve sonuç bölümleri var mesela. Çoğunluka Bölge'nin ortasına bırakıyor ve sohbet, konuşmalar ile varmak istediğiniz noktanın amacını anlatıyorsunuz veya anlıyorsunuz. Burada amacı kavramınızı istiyor. Sürekli keşfe dayalı anlatım sunuyor. Sizin de belirttiğiniz sonlara göre bir ilerleyiş, tavır takınmanızı istiyor. Ben buna hikayesi var demem doğrusu. Bunun kötü olduğunu varsayıyorum demek de değil bu arada. Kendi çapında yenilikçi anlatım fakat aynı zamanda da 2. oyundaki gibi düzgün ele alınmazsa riskli bir tercih.

Stalker 2, 2010'lu yılların başından beri planlanmıştı da imkan bulunamamıştı diye hatırlıyorum. O zamanlar bile bir uzatma çabası varmış yani. Halbuki Shadow of Chernobyl, Clear Sky(Prologue) ve Call of Pripyat(Epilogue) olarak üçleme olsa yetermiş.
Dediğim gibi stüdyonun tarihi hakkında o kadar bilgim yok. Mesela bunu ilk defa sizden duydum.

Bence 2010'lu yıllarda planlamış olsalar bile süregelen zaman içinde aksaklığa ve zamanaşımına uğramasına sebep olmuş. Stüdyo içindeki değişkenlikleri de hesaba katarsak o zamanki hayal edilenin zerresinin şu zamana ulaştığını düşünmüyorum.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı