Tanrı hakkında

Katılım
13 Eylül 2020
Mesajlar
8.124
Makaleler
3
Çözümler
61
Konumun başlığını değiştirmeyin rica ediyorum. Basit bir soru soracağım. İnanan inanmayan herkesin görüşünü teker teker okuyacağım merak ediyorum.

Neden inanan, inanmayan fark etmeden kimse: "neden ben Tanrı değilim de "o" Tanrı oldu?" diye sormuyor? Neden insanların hepsi ezik bir kul olarak doğmuş olmayı kabul ediyor da Tanrı olamadığı için üzülmüyor? Şirk koşmuyorum sadece soruyorum.

İyimser bir soru olarak görün. Neden ben Allah veya Yehova olmadım da, ezik bir kul olarak doğdum?

Kavga çıkarmaya çalışmıyorum. Sadece merak. Bana çok sevdiğim bir dostum "Sen insansın, tanrı insanın bir üstü" diyordu. Neden ben o "Bir üst" olmadım da insan oldum? diyorum, cevap veremiyor. Sizin fikirlerinizi merak ediyorum.
 
Şans. O kadar yüksek sayılı bir zarda, bulunduğumuz evrenin tanrı olma olasılığı sana denk gelmemiş gibi düşün. Bu evrenin tanrısı olmasan da, yine de yaratma eylemini gerçekleştirebilirsin.
 
Şans. O kadar yüksek sayılı bir zarda, bulunduğumuz evrenin tanrı olma olasılığı sana denk gelmemiş gibi düşün. Bu evrenin tanrısı olmasan da, yine de yaratma eylemini gerçekleştirebilirsin.

Güzel ve barışçıl bir bakış açısı, sevdim. Mantıklı aslında. Şanssız olabiliriz muhtemelen.
 
Bu kadar şey kendi kendiliğine mi oluştu. Büyük Patlama'dan önce de illa bir şey olması lazım. O da Tanrı'dır.

O kadar şey kendi kendine oluşmadıysa Tanrı nasıl oluştu sonuçta enerji de dahil hiçbir şey yoktan var olamaz e Tanrı nasıl yoktan var oldu kendi kendine mi oluştu onu bundan ayıran nedir?
 
Tanrı dediğimiz şeyin öncelikle nasıl bir varlık olduğunu düşünmemiz gerekiyor. İnsan gibi kafaya, ellere, kollara, ayaklara, bacaklara sahip bir varlık mı? Çok keskin, evrenin dışında süzülen bir beyaz ışık mı? Korkutucu görünüme sahip bir varlık mı? Neden Tanrı olmadığımızı düşünmek için bence Tanrının yapısal-fiziksel-psikolojik özelliklerini bilmeliyiz; ki bu imkansız. Dolayısıyla sorunun cevabı olarak:

Tam olarak nasıl/ne biçimde olduğunu bilmediğimiz bir varlık hakkında neden o olmadığımızı da bilemeyiz diyorum.
 
Aynı şeyi küçükken hayvanlar hakkında düşünürdüm. Sorunun sıkıntısı şurada; her canlının bir ruhu var ve o ruhlar rastgele bedenlere dağıtıldı mantığından ilerliyor, halbuki bir kişi böyle meydana gelmez. Ruh diye birşey yoktur, canlılar biyolojik ve çevresel faktörler sayesinde kişilik kazanırlar.

Yani ben tanrı, allah, karınca, fil, köpek vs. olsaydım ben olmazdım, benim ben olabileceğim tek yer kendi bedenim.
 
Bence Tanrı olamama meselesi bir eksiklik değil, bilincin sınırıdır. Tanrı her şeyi bilir ama deneyimlemez; insan ise az bilir ama yaşar. Tanrı olmak mükemmelliktir, insan olmak ise anlam arayışıdır. Belki de değerli olan zaten o arayıştır.
 
Tanrı hiç değilsin diye bir kaide yok, o sana ruhundan üflemiş 99 isminin anlamlarından, insanlığın ilk gününden bu yana düşünürsen, sende bayağı bir şeyler yaratmış gelişmişsin, sanki hiçbiriniz ölmemiş gibi, hep bayrağı birileri devralmış, neden yaratmamışsın ki, ha canlı değiller diyeceksin, oda aradaki fark. O zaman niye olmasın ki. Mesela tanrının tanrı yok diyenlerle hiç bir sorunu yok, hep inananlarla uğraşıyor orası da ibretlik. Yarattıklarının içinde iş tam tersine...
İnanmayanlar tanrıyla, inananlar inanmalayanlarla 😔
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı