SoloKurt
Hectopat
- Katılım
- 6 Ekim 2020
- Mesajlar
- 154
- Çözümler
- 2
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
Çokça garibime giden bir şeydir, düşünsene tüm kainatın yaratıcısısın, her şeye hakim ve kadirsin, kudretinin ve bilginin haddi hesabı yok. İnsanlığı yaratıyorsun ve onlara hayatlarında yol göstermesi için kutsal, tanrı sözü taşıyan kusursuz bir kitap yolluyorsun. Ve kitabın içinde peygamberine "İstediğinle yat koçum, hepsi helal sana" gibi laubali söylemler kullanıyorsun. İnsanlar nasıl ciddiye alsın seni?
Yahu insanlar kainatın sırlarını merak eder, doğru var mıdır gibi soruları düşünür, felsefe oluşturur, en doğru yönetim biçimini tartışır, insan vucüdunun sınırlarını keşfetmek ister. Sen o sırada peygamberin eşiyle yaşadığı tartışmada ne kadar haklı olduğunu yazarsın... Dikkatimi çeken ilgili ayetler şu şekilde arkadaşlar:
Ahzab 50:
Ey peygamber! Mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiği câriyelerini, seninle birlikte hicret eden amca kızlarını, hala kızlarını, dayı kızlarını, teyze kızlarını sana helal kıldık. Ayrıca mümin bir kadın kendini peygambere mehirsiz olarak bağışlar, peygamber de onunla evlenmek isterse, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere, onu da sana helâl kıldık. Müminlere eşleri ve sahip oldukları câriyeleri hakkında hangi kuralları geçerli kıldığımızı biliyoruz. Sana mahsus olanı güçlük çekmeyesin diye meşrû kıldık. Allah çok bağışlayıcı, pek esirgeyicidir. (Tanrı basbaya adam kayırırıyor.)
Azhab 51:
Onlardan dilediğinin beraberliğini erteler, dilediğini yanına alırsın. Uzaklaştırdıklarından birini tekrar istemende senin için bir sakınca yoktur. Bu hüküm onların mutlu olmaları, üzülmemeleri ve hepsinin senin verdiğine razı olmaları için en uygun olanıdır. Allah gönüllerinizdekini bilir, Allah ilim ve hilim sahibidir.
Yahu ben hayatıma yön vermek için okuyacaktım bu kitabı, taa 500 yıl önce ki peygambere tanrının nasıl kıyak geçtiğini neden okudum ki şimdi? Ne anladım yani günün sonunda. Ben bu ayetlerden kutsal kitapların bizzat peygamberler tarafından kendi çıkarları doğrultusunda yazıldığı kanısına vardım arkadaşlar. Sizlerin kıymetli fikirlerini merak ediyorum.
Yahu insanlar kainatın sırlarını merak eder, doğru var mıdır gibi soruları düşünür, felsefe oluşturur, en doğru yönetim biçimini tartışır, insan vucüdunun sınırlarını keşfetmek ister. Sen o sırada peygamberin eşiyle yaşadığı tartışmada ne kadar haklı olduğunu yazarsın... Dikkatimi çeken ilgili ayetler şu şekilde arkadaşlar:
Ahzab 50:
Ey peygamber! Mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiği câriyelerini, seninle birlikte hicret eden amca kızlarını, hala kızlarını, dayı kızlarını, teyze kızlarını sana helal kıldık. Ayrıca mümin bir kadın kendini peygambere mehirsiz olarak bağışlar, peygamber de onunla evlenmek isterse, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere, onu da sana helâl kıldık. Müminlere eşleri ve sahip oldukları câriyeleri hakkında hangi kuralları geçerli kıldığımızı biliyoruz. Sana mahsus olanı güçlük çekmeyesin diye meşrû kıldık. Allah çok bağışlayıcı, pek esirgeyicidir. (Tanrı basbaya adam kayırırıyor.)
Azhab 51:
Onlardan dilediğinin beraberliğini erteler, dilediğini yanına alırsın. Uzaklaştırdıklarından birini tekrar istemende senin için bir sakınca yoktur. Bu hüküm onların mutlu olmaları, üzülmemeleri ve hepsinin senin verdiğine razı olmaları için en uygun olanıdır. Allah gönüllerinizdekini bilir, Allah ilim ve hilim sahibidir.
Yahu ben hayatıma yön vermek için okuyacaktım bu kitabı, taa 500 yıl önce ki peygambere tanrının nasıl kıyak geçtiğini neden okudum ki şimdi? Ne anladım yani günün sonunda. Ben bu ayetlerden kutsal kitapların bizzat peygamberler tarafından kendi çıkarları doğrultusunda yazıldığı kanısına vardım arkadaşlar. Sizlerin kıymetli fikirlerini merak ediyorum.