The Last of Us Part 2 Remastered düşüncelerim

  • Konuyu başlatan LiXR
  • Başlangıç Tarihi
  • Mesaj 10
  • Görüntüleme 479

LiXR

Decapat
Katılım
25 Aralık 2023
Mesajlar
1.490
Çözümler
12
Daha fazla  
Sistem Özellikleri
RX 6600 Ryzen 5500 32 GB Ram
Cinsiyet
Erkek
Meslek
Yazılım Mühendisliği, Oyun Geliştiricisi
Bugün yaklaşık 1 buçuk saat oynadım gayet iyi bir oyun. Optimizasyon sorunları yok. Hikaye çok güzel, oynadıkça oynayasım geliyor. Sorunlara gelirsek bazen yeşil, mor gibi renkler ile bozulmalar olabiliyor ama çok belli olmuyor ve saniyelik oluyor. Onun dışında bir sorun ile karşılaşmadım.

Sistem:

RX 6600.
Ryzen 5 5500.
16 GB RAM.
8 GB VRAM.
 
Oyun çok akıcı, güzel ama ne yalan söyleyeyim Dina denen kangal kırması oyunu çekilemeyecek seviyeye indirgemiş. Ölse de kurtulsak. Ellienin yönelimi de hayal kırıklığı zaten. Joel ağlıyor.
 
Part 1'i oynamış biri olarak, part 2 benim için de büyük bir hayal kırıklığı oldu. PlayStation 5 üzerinden oynuyorum ve oyunun grafikleri ile oynanışı gerçekten güzel. Ancak hikayesi vasatın ötesinde. Özellikle bu oyunu RDR2 ile karşılaştıran kitleyi anlamıyorum; RDR2'nin hikayesi ve oynanışı bence çok daha güçlü.

İkinci oyunda ısrarla eşcinselliğe vurgu yapılması, oyunun bütün hikayesini baltalamış gibi geldi. Joel öldüğünde Ellie'den neredeyse hiçbir tepki göremiyoruz; ne bir intikam çabası ne de duygusal bir reaksiyon var. Bu durum, hikayeyi ciddi şekilde zayıflatıyor. Part 1'in hikayesi ve karakter gelişimi çok daha iyiydi. İkinci oyunda eş cinsellik temasının bu kadar ön plana çıkarılması, karakterlerin doğal tepkilerini gölgeleyerek hikayeyi zayıflatmış.

Bence part 1'in başarısı, karakterlerin ve hikayenin organik ilerleyişindeydi. Joel öldükten sonra Ellie'nin yaşadığı içsel çatışmayı ve intikam duygusunu daha güçlü bir şekilde görmek, oyunun duygusal etkisini çok artırabilirdi.
 
Part 1'i oynamış biri olarak, part 2 benim için de büyük bir hayal kırıklığı oldu. PlayStation 5 üzerinden oynuyorum ve oyunun grafikleri ile oynanışı gerçekten güzel. Ancak hikayesi vasatın ötesinde. Özellikle bu oyunu RDR2 ile karşılaştıran kitleyi anlamıyorum; RDR2'nin hikayesi ve oynanışı bence çok daha güçlü.

İkinci oyunda ısrarla eşcinselliğe vurgu yapılması, oyunun bütün hikayesini baltalamış gibi geldi. Joel öldüğünde Ellie'den neredeyse hiçbir tepki göremiyoruz; ne bir intikam çabası ne de duygusal bir reaksiyon var. Bu durum, hikayeyi ciddi şekilde zayıflatıyor. Part 1'in hikayesi ve karakter gelişimi çok daha iyiydi. İkinci oyunda eş cinsellik temasının bu kadar ön plana çıkarılması, karakterlerin doğal tepkilerini gölgeleyerek hikayeyi zayıflatmış.

Bence part 1'in başarısı, karakterlerin ve hikayenin organik ilerleyişindeydi. Joel öldükten sonra Ellie'nin yaşadığı içsel çatışmayı ve intikam duygusunu daha güçlü bir şekilde görmek, oyunun duygusal etkisini çok artırabilirdi.

Ben açıkçası pek hikayeye bakmıyorum ancak RDR2 ile kıyaslamak saçma olmuş.
 
Part 1'i oynamış biri olarak, part 2 benim için de büyük bir hayal kırıklığı oldu. PlayStation 5 üzerinden oynuyorum ve oyunun grafikleri ile oynanışı gerçekten güzel. Ancak hikayesi vasatın ötesinde. Özellikle bu oyunu RDR2 ile karşılaştıran kitleyi anlamıyorum; RDR2'nin hikayesi ve oynanışı bence çok daha güçlü.

İkinci oyunda ısrarla eşcinselliğe vurgu yapılması, oyunun bütün hikayesini baltalamış gibi geldi. Joel öldüğünde Ellie'den neredeyse hiçbir tepki göremiyoruz; ne bir intikam çabası ne de duygusal bir reaksiyon var. Bu durum, hikayeyi ciddi şekilde zayıflatıyor. Part 1'in hikayesi ve karakter gelişimi çok daha iyiydi. İkinci oyunda eş cinsellik temasının bu kadar ön plana çıkarılması, karakterlerin doğal tepkilerini gölgeleyerek hikayeyi zayıflatmış.

Bence part 1'in başarısı, karakterlerin ve hikayenin organik ilerleyişindeydi. Joel öldükten sonra Ellie'nin yaşadığı içsel çatışmayı ve intikam duygusunu daha güçlü bir şekilde görmek, oyunun duygusal etkisini çok artırabilirdi.

Gerçekten benim içinde hayal kırıklığı olmuştu. Çıktıktan 3 gün sonra oynamıştım. Grafiklerine ve mekaniklerine hiçbir diyeceğim yok ama The Last of Us'ı The Last of Us yapan şey hikayesidir zaten. Bu arada sizin yazdığınıza gelirsem hocam ellieden tepki görüyoruz joel un ölmesine sıkıntı bu değil. Sıkıntı her zaman Ellie intikam almaya çalışıyor Abby onu sağ bırakıyor yine intikam almaya çalışıyor abby bir daha sağ bırakıyor. Sanki burada kötü karakter Ellie, iyi karakter Abby diye göstermeye çalışıyolar. Yok o çocuğu kurtarmış. O Wolf'lara daha yeni tanıştığı bir skar olan çocuk için ihanet etmesi zaten tamamen mantıksız. Abby ile o kadar oynamamız da mantıksız. Yani düşünce olarak güzel ama oyun bize hep Abby nin haklı Ellie nin ve Tommy nin haksız olduğunu göstermeye çalışıyor. Bir de duygu olarak oyun tamamen eş cinsellik üzerine kurulu. Yani belirli sahnelerde olmasını anlarım ama bütün oyunu da bunun üstüne kurma yani. Ellie eş cinsel Dina eş cinsel Levi Trans Abby Trans, gerçekten bayıcı. Sonu zaten başlı başına bir saçmalık. Abbyi öldürmeye gidiyosun kurulu düzenini bırakıp. Hadi gördün çarmıhta insafa geldin. Bırak gitsin. Sonra Joel aklına geliyor öldürmeye çalışıyor. Sonra Joel yine aklına geliyor bu sefer sağ bırakıyor. Rezalet gerçekten oynuyosun oynuyosun ama sonunda tamamen saçmalık. Benim yorumlarım bunlar.
 
Gerçekten benim içinde hayal kırıklığı olmuştu. Çıktıktan 3 gün sonra oynamıştım. Grafiklerine ve mekaniklerine hiçbir diyeceğim yok ama The Last of Us'ı The Last of Us yapan şey hikayesidir zaten. Bu arada sizin yazdığınıza gelirsem hocam ellieden tepki görüyoruz joel un ölmesine sıkıntı bu değil. Sıkıntı her zaman ellie intikam almaya çalışıyor abby onu sağ bırakıyor yine intikam almaya çalışıyor abby bir daha sağ bırakıyor. Sanki burada kötü karakter ellie, iyi karakter abby diye göstermeye çalışıyolar. Yok o çocuğu kurtarmış. O Wolf'lara daha yeni tanıştığı bir skar olan çocuk için ihanet etmesi zaten tamamen mantıksız. Abby ile o kadar oynamamız da mantıksız. Yani düşünce olarak güzel ama oyun bize hep abbynin haklı ellienin ve tommynin haksız olduğunu göstermeye çalışıyor. Bir de duygu olarak oyun tamamen eş cinsellik üzerine kurulu. Yani belirli sahnelerde olmasını anlarım ama bütün oyunu da bunun üstüne kurma yani. Ellie eş cinsel dina eş cinsel levi trans abby trans, gerçekten bayıcı. Sonu zaten başlı başına bir saçmalık. Abbyi öldürmeye gidiyosun kurulu düzenini bırakıp. Hadi gördün çarmıhta insafa geldin. Bırak gitsin. Sonra joel aklına geliyor öldürmeye çalışıyor. Sonra joel yine aklına geliyor bu sefer sağ bırakıyor. Rezalet gerçekten oynuyosun oynuyosun ama sonunda tamamen saçmalık. Benim yorumlarım bunlar.

Yani eş cinsellik olayı zaten oyunu mahveden şey. Her sahnede gözümüze sokuyorlar.

Gerçekten benim içinde hayal kırıklığı olmuştu. Çıktıktan 3 gün sonra oynamıştım. Grafiklerine ve mekaniklerine hiçbir diyeceğim yok ama The Last of Us'ı The Last of Us yapan şey hikayesidir zaten. Bu arada sizin yazdığınıza gelirsem hocam ellieden tepki görüyoruz joel un ölmesine sıkıntı bu değil. Sıkıntı her zaman ellie intikam almaya çalışıyor abby onu sağ bırakıyor yine intikam almaya çalışıyor abby bir daha sağ bırakıyor. Sanki burada kötü karakter ellie, iyi karakter abby diye göstermeye çalışıyolar. Yok o çocuğu kurtarmış. O Wolf'lara daha yeni tanıştığı bir skar olan çocuk için ihanet etmesi zaten tamamen mantıksız. Abby ile o kadar oynamamız da mantıksız. Yani düşünce olarak güzel ama oyun bize hep abbynin haklı ellienin ve tommynin haksız olduğunu göstermeye çalışıyor. Bir de duygu olarak oyun tamamen eş cinsellik üzerine kurulu. Yani belirli sahnelerde olmasını anlarım ama bütün oyunu da bunun üstüne kurma yani. Ellie eş cinsel dina eş cinsel levi trans abby trans, gerçekten bayıcı. Sonu zaten başlı başına bir saçmalık. Abbyi öldürmeye gidiyosun kurulu düzenini bırakıp. Hadi gördün çarmıhta insafa geldin. Bırak gitsin. Sonra joel aklına geliyor öldürmeye çalışıyor. Sonra joel yine aklına geliyor bu sefer sağ bırakıyor. Rezalet gerçekten oynuyosun oynuyosun ama sonunda tamamen saçmalık. Benim yorumlarım bunlar.

Benim bir düşüncem var. Bence TLOU part 2'de Ellie'yi bilerek eş cinsel olarak daha ön plana çıkardılar, sanki özellikle abby karakterini sevdirmek için. Çünkü oyun zaten sürekli Abby'i haklı, Ellie'yi ise haksız göstermeye çalışıyor. Oyun; intikam temasını tek taraflı göstermek yerine, sürekli Ellie'nin yaptıklarının sonuçlarını yüzüne vurup Abby'i “daha olgun, daha doğru” karakter gibi konumlandırıyor. Sanki anlatı bilinçli olarak duygusal odağı Ellie'den kaydırıp Abby'ye çekmek istiyor. Bu da hikayenin doğal akışı yerine, oyuncuyu yönlendirmeye çalışan bir tercih gibi duruyor.
 
Son düzenleme:
Yani eş cinsellik olayı zaten oyunu mahveden şey. Her sahnede gözümüze sokuyorlar.



Benim bir düşüncem var. Bence TLOU part 2'de Ellie'yi bilerek eş cinsel olarak daha ön plana çıkardılar, sanki özellikle abby karakterini sevdirmek için. Çünkü oyun zaten sürekli Abby'i haklı, Ellie'yi ise haksız göstermeye çalışıyor. Oyun; intikam temasını tek taraflı göstermek yerine, sürekli Ellie'nin yaptıklarının sonuçlarını yüzüne vurup Abby'i “daha olgun, daha doğru” karakter gibi konumlandırıyor. Sanki anlatı bilinçli olarak duygusal odağı Ellie'den kaydırıp Abby'ye çekmek istiyor. Bu da hikayenin doğal akışı yerine, oyuncuyu yönlendirmeye çalışan bir tercih gibi duruyor.
Kesinlikle katılıyorum tlou 2 nin hikayesini beğenen oyun oynamaktan anlamıyordur . Mesela walking dead telltale games grafik ve mekaniklerine rağmen hikayesi ile kalbimde özel bir yeri vardır
 
Yani eş cinsellik olayı zaten oyunu mahveden şey. Her sahnede gözümüze sokuyorlar.

Benim bir düşüncem var. Bence TLOU part 2'de Ellie'yi bilerek eş cinsel olarak daha ön plana çıkardılar, sanki özellikle abby karakterini sevdirmek için. Çünkü oyun zaten sürekli Abby'i haklı, Ellie'yi ise haksız göstermeye çalışıyor. Oyun; intikam temasını tek taraflı göstermek yerine, sürekli Ellie'nin yaptıklarının sonuçlarını yüzüne vurup Abby'i “daha olgun, daha doğru” karakter gibi konumlandırıyor. Sanki anlatı bilinçli olarak duygusal odağı Ellie'den kaydırıp Abby'ye çekmek istiyor. Bu da hikayenin doğal akışı yerine, oyuncuyu yönlendirmeye çalışan bir tercih gibi duruyor.

Kesinlikle haklısın. The Walking Dead serisi çok daha bambaşka bir seviyedeydi. Grafikler ve mekanikler kötüydü, evet, ama hikayesi gerçekten oyuncuyu içine çekiyor ve büyülüyordu. Karakterlerin duygusal gelişimi, oyuncunun verdiği kararların sonuçlarını hissettirmesi ve olayların doğal akışı insanı kendiliğinden bağlayan bir deneyimdi.

The Last of Us Part II ise tam tersi şekilde oyuncuya bazı şeyleri zorla dayatıyor. Yani seçim hakkı tanımıyor; “biz böyle düşündük, sen de böyle oynamak zorundasın,” hissi veriyor. Sanki oyuncunun kendi duygusal yolculuğunu yaşamasına izin vermek yerine, seni belli bir bakış açısını kabul etmeye zorluyor. Bu da hikayenin doğal akışını bozup, deneyimi yapay bir anlatı yönlendirmesine dönüştürüyor.

Bu konudan çıkarmamız gereken ders şu: Bir oyunda sadece grafiğe bakılmaz; sadece oynanışa veya mekaniklere de bakılmaz. Hikayeye de bakılır. Oyunun sana ne hissettirdiği, nasıl bir anlatı kurduğu ve karakterlerle nasıl bağ kurduğun en az teknik detaylar kadar önemli. Ben bunu bu örnekle çok net anladım.
 

Technopat Haberler

Geri
Yukarı