Kıza açılma korkumu nasıl yenebilirim?

248615

Hectopat
Katılım
9 Şubat 2019
Mesajlar
71
Merhaba arkadaşlar, başlıkta da belirttiğim üzere ben bir kiza açılmaya korkuyorum beni reddederse diye, bunu nasıl yenebilirim? Hoşlandığım kız benden büyük, tanışırız veya benden 1-2 yaş küçük, ona karşı nasıl açilabilirim acaba?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Reddedilsen ne olur? Kendine bunu sor. Ben sana söyleyeyim en fazla arkadaşlığın biter. 3 gün sonra da görmezsin genelde. Çok büyütmemek lazım bu konuları bence. O da insan sen de insansın sonuçta. Kendin ol yeter.
 
Dostum merhaba. Şimdi seni gaza getirmek için atıp tutmayacağım. Kendi başıma gelen bir olaydan bahsetmek istiyorum.

Birkaç aydır bir kız ile konuşuyordum. Tamamen tesadüf eseri tanıştık. O kadar güzeldi ki her şey..

Beni sevdiğini iliklerime kadar hissediyordum. Ayağım kırıldı, ciddi bir operasyon geçirdim. Bana geçmiş olsun demişti sadece. Sonra konu aldı başını yürüdü. Gerçekten birbirimizi seviyorduk, hayallerimiz vardı. Yapacaklarımızın listesini yapmıştık, hayallerimizin. Birlikte dinlediğimiz şarkılar vardı, birlikte yatıp birlikte kalkıyorduk mesafelere inat. Ben de doğru düzgün evden bile çıkamadığım bu süreçte, ona açılmayı tercih etmedim. Çünkü beni sevdiğinden emindim, sevgi aniden bitemezdi. Hep canlı tutmaya çalıştım, her gün biraz daha tutuldum ona. Her gün biraz daha sevdim.

Konuşmaya başladıktan bir süre sonra yeniden yüz yüze konuşmaya karar verdik. Tabi işler ilerlemişti. Birbirimizi uzun aradan sonra görünce nasıl utandık anlatamam. Çok tatlı bir telaştı bu. Gözlerimiz parlıyordu. Utançtan sarılmayı unuttuk bile. Hiç sarılmadım ona, hiç kokusunu içime çekmedim, hiç tutmadım elini.

İlk kez gerçek anlamda birini seviyordum.

Daha bu pazar konuşurken bir şey itiraf etmek istediğini söyledi. Sevgili değildik tabi, durumumdan dolayı biraz daha beklemek istemiştim. İstememeliymişim.

Benden hoşlandığını ama bana olan duygularının öldüğünü söyledi. Nedeni de benim ondan hoşlanmadığımı düşünmesiymiş. Duyguları yavaş yavaş ölmüş. Çünkü ben utangaç biri olduğumdan, bu konuyu hiç ciddi bir şekilde konuşamadım.

Ama dedim, ben seni seviyorum. Gerçekten seviyorum seni. Ama duyguları ölmüş bir kere. Yapamayacağını söyledi. Dedim ki sevgi bu kadar çabuk ölür mü gerçekten. Ben böyleyim dedi, aniden severim ama aniden sevgimi kaybedebilirim de. İnanamadım. Yıkıldım resmen. Oturup ağladım ben ne yaptım diye. Şimdi sadece onunla beraber dinlediğimiz şarkıları tek başıma dinleyip düşlere dalabiliyorum. Ama iş işten geçti artık.

Diyeceğim o ki, sevgi beklemez. Birini seviyorsan, onu kaybetmeden git söyle. Bu kayıp illa böyle bir hikaye olmak zorunda değil, ölüm de var bu hayatta. Ailene onları sevdiğini söyle, sevdiğin kıza söyle, kimi seviyorsan ona söyle. Sevdiğini hissettir. İşte o zaman mutlu olacağına inanıyorum.

"Ben derim utanma iftihar et, sevmeyenler utansın. "
 
Dostum merhaba. Şimdi seni gaza getirmek için atıp tutmayacağım. Kendi başıma gelen bir olaydan bahsetmek istiyorum.

Birkaç aydır bir kız ile konuşuyordum. Tamamen tesadüf eseri tanıştık. O kadar güzeldi ki her şey..

Beni sevdiğini iliklerime kadar hissediyordum. Ayağım kırıldı, ciddi bir operasyon geçirdim. Bana geçmiş olsun demişti sadece. Sonra konu aldı başını yürüdü. Gerçekten birbirimizi seviyorduk, hayallerimiz vardı. Yapacaklarımızın listesini yapmıştık, hayallerimizin. Birlikte dinlediğimiz şarkılar vardı, birlikte yatıp birlikte kalkıyorduk mesafelere inat. Ben de doğru düzgün evden bile çıkamadığım bu süreçte, ona açılmayı tercih etmedim. Çünkü beni sevdiğinden emindim, sevgi aniden bitemezdi. Hep canlı tutmaya çalıştım, her gün biraz daha tutuldum ona. Her gün biraz daha sevdim.

Konuşmaya başladıktan bir süre sonra yeniden yüz yüze konuşmaya karar verdik. Tabi işler ilerlemişti. Birbirimizi uzun aradan sonra görünce nasıl utandık anlatamam. Çok tatlı bir telaştı bu. Gözlerimiz parlıyordu. Utançtan sarılmayı unuttuk bile. Hiç sarılmadım ona, hiç kokusunu içime çekmedim, hiç tutmadım elini.

İlk kez gerçek anlamda birini seviyordum.

Daha bu pazar konuşurken bir şey itiraf etmek istediğini söyledi. Sevgili değildik tabi, durumumdan dolayı biraz daha beklemek istemiştim. İstememeliymişim.

Benden hoşlandığını ama bana olan duygularının öldüğünü söyledi. Nedeni de benim ondan hoşlanmadığımı düşünmesiymiş. Duyguları yavaş yavaş ölmüş. Çünkü ben utangaç biri olduğumdan, bu konuyu hiç ciddi bir şekilde konuşamadım.

Ama dedim, ben seni seviyorum. Gerçekten seviyorum seni. Ama duyguları ölmüş bir kere. Yapamayacağını söyledi. Dedim ki sevgi bu kadar çabuk ölür mü gerçekten. Ben böyleyim dedi, aniden severim ama aniden sevgimi kaybedebilirim de. İnanamadım. Yıkıldım resmen. Oturup ağladım ben ne yaptım diye. Şimdi sadece onunla beraber dinlediğimiz şarkıları tek başıma dinleyip düşlere dalabiliyorum. Ama iş işten geçti artık.

Diyeceğim o ki, sevgi beklemez. Birini seviyorsan, onu kaybetmeden git söyle. Bu kayıp illa böyle bir hikaye olmak zorunda değil, ölüm de var bu hayatta. Ailene onları sevdiğini söyle, sevdiğin kıza söyle, kimi seviyorsan ona söyle. Sevdiğini hissettir. İşte o zaman mutlu olacağına inanıyorum.

"Ben derim utanma iftihar et, sevmeyenler utansın. "
Hayat işte. Böyle insanlar ile de karşılaşabiliyoruz. Üzüldüm senin adına :(
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Technopat Haberler

Geri
Yukarı