Hedefleriniz Neler?

Kısaca uyku düzeni, Kur'an, spor, kitap, okuduğum üniversite, Japonca, Arapça, üniversite sınavı, Fortnite, seyahat, saç stili, para. Uzunca:

Bu Ramazan ayını iyi değerlendirmek, hayatımı biraz düzene sokmak istiyorum. Geceleri uyuyup gündüzleri oturmaya alışmak ve Kur'an-ı Kerim'i baştan sona okumak istiyorum (belki bir kısmı Ramazan ayı sonrasına kayabilir).

Akşamları ağırlık çalışmak, uygun beslenmeyle de beraber biraz zayıflamak; en azından daha az jöle hale gelip kırmızı çizgim olan 100 kilodan biraz uzaklaşmak istiyorum.

2020 yılı için 50 kitap okuma hedefi koymuştum, şuan bitirdiğim 9 kitapla programın 6 kitap gerisindeyim (yaklaşık olarak haftada bir kitap okumam gerekiyordu), programa yetişip birkaç kitap ötesine geçmek ve kitap okumayı günlük alışkanlık haline getirmek istiyorum.

Okuduğum ve 3. sınıfta olduğum bölümde alttan aldığım 8 dersin en azından 3-4 tanesini bu dönem verebilmek istiyorum.

Japonca'da katakana harfleri üzerine pratik yapmak ve derslerde gördüğüm yaklaşık 150 kanji harfini öğrenmek istiyorum. Sonraki JLPT (Japonca Dili Yeterlilik Testi) sınavına kadar Japonca'da N4, olabilirse N3 sertifikası alabilecek hale gelmek istiyorum. Geçen sene "hello, this is a book" düzeyindeki N5 sertifikasını almıştım (Japonca'da en düşük seviye N5, N1'e kadar yükselerek gidiyor).
Arapça öğrencilerine yönelik hazırlanmış hikayeleri harekesiz, hızlıca okuyabilecek ve üzerine biraz düşünerek de olsa anlayabilecek hale gelmek istiyorum.

TYT-AYT sınavlarına kadar sayısal çalışıp (dilciyim, 2-3 senedir doğru dürüst sayısal çalışmadım) bulunduğum şehir olan Ankara'da ciddi bir devlet üniversitesinde bilgisayar mühendisliği kazanmak ya da en azından ona yetmese bile iyi bir not alıp gelecek seneye tekrar girmek için ailemi ikna ve kendimi motive etmek istiyorum.
Bulunduğum şehirde ciddi bir devlet üniversitesi derken ODTÜ ve Hacettepe'yi kastediyorum, olmadı Gazi ve Yıldırım Beyazıt. Zaten Ankara'da bilgisayar mühendisliği bölümü olan başka bir devlet üniversitesi de bilmiyorum.

Şu sınav olayını falan atlattıktan sonra belki ciddi bir fare alıp (kullandığım G300S'den pek memnun değilim) Fortnite adlı video oyunu üzerine biraz yoğunlaşmak istiyorum. Video oyunlarını kendimi bildim bileli sevdim ama yine kendimi bildim bileli online oyunlar da dahil rekabetçi olan hemen hemen her şeyde başarısız oldum.
Sun Tzu'nun Savaş Sanatı ve Miyamato Musashi'nin Beş Çember Kitabı isimli kitaplarındaki strateji kavramı üzerine biraz kafa yorunca online oyunlara farklı bir gözle bakmaya başladım ve neredeyse ortalama bir oyuncuya yakın bir düzeyde başarılı hale geldim. Benzer bir etki oluşturabileceğini düşündüğüm Machiavelli'nin Hükümdar (Prens) adlı kitabı ve Erkan Göksu'nun Kutadgu Bilig'e Göre Türk Savaş Sanatı kitabını da okumayı düşünüyorum.

Fortnite, üzerine yoğunlaşmanın gerçekten eğlenceli olabileceği bir oyun. Oyunda bir dönem ışın kılıçlarıyla mermi savuşturuyorken başka bir dönem uçan kaykaya binip altımdaki oyuncuların kafasına kafasına patlayıcı oklar atabiliyorum. Siper olarak kullanmak veya üzerine çıkmak için platformlar inşa edebilmekle, çeşitli oyun modları ve etkinliklerle gerçekten o oyunda denenebilecek çok şey var. Mesela şu sıralar oyunda iki tane gizli ajan grubu ve onların üsleri var. İçeri giren oyuncular yakınlarına geldiğinde botlar oyunculara ateş ediyorlar. O üslerdeki telefon kulübelerine girip bot kılığına girmek mümkün. Bir bot gibi yürümeye çalışarak oyuncuları kandırmak ve uygun bir zamanda gidip saldırmak gerçekten çok zor ve eğlenceli. Aynı şekilde kullanan oyuncunun karakterinin klonlarını bir el bombası da var, sisin içinde görüntüsü oyuncuyla aynı botlar çıkıyor ve karşıdaki oyuncuyu kandırmak için o botlardan biriymiş gibi hareket etmek gerekiyor. Bu saydıklarım gibi oyunda yapılabilecek gerçekten çok eğlenceli şeyler var. Çok farklı mekaniklere sahip ve kendini sürekli yenileyen bir oyun.

Birkaç senedir yazın sırtıma çantamı alıp, çanta içine bir kitap ve tablet veya laptop ile çeşitli yolculukta lazım olacak eşyalar koyup ülke genelinde farklı şehirlere günübirlik veya biraz daha uzun seyahatlere çıkmak istiyordum. Okulumda yurt dışına çıkmak için can atanları görünce hayret ediyordum, benim hiç öyle bir isteğim olmamıştı. Sebebinin daha içinde yaşadığım ülkeyi hatta şehri bile tanımadığımdan, mahallemden bilen neredeyse tanımamam olduğunu fark ettim. Zaten uzun otobüs yolculuklarını da çok seviyorum ve içinde yaşadığım şehir olan Ankara beni harbiden bunalttı. Yıllardır şehir dışına çıkmadım ve yazın gecenin ortasında dinlenme tesislerinde olan o serinliğe, üşüten soğuğa kadar yolculuk yapmayı özledim.
"Türkiye", "Türk insanı", "yurdum insanı" gibi kavramlar kullanırken sadece içinde bulunduğum şehre, hatta şehirdeki tek bir ilçenin birkaç semtine göre konuştuğumun farkına vardım. Bir çuval fıstığı içinden aldığım tek bir fıstıktan aldığım tek bir lokmaya göre değerlendirmek bana tutarlı gelmiyor.
Gidip gözlerimle görmeye ve yaşamaya alternatif olarak medya var. Evet, birkaç grup insanın kendi isteklerine göre alternatif dünyalar oluşturup yayınladıkları ortamdan bahsediyorum. Teşekkürler, kalsın.
Aynı şehrin başka bir ilçesine gidince bile insanların giyimlerinden kaldırımda yürüyüş şekillerine kadar sayısız detay değişiyor, farklı bir şehre gitmek zaman zaman farklı bir ülke gibi bile hissettirebiliyor. Bu hissiyatı önce büyük sonra küçük şehirlerle bol bol yaşamak istiyorum. Fakat şuan şu korona adlı sıkıntı ortadayken planımı bu sefer üşengeçlikten değil de zorunluluktan sonraki seneye ertelemek zorunda kalabilirim. İnşallah bu salgın kalıcı olmaz da bu sene başladığı gibi bu sene biter.

Uzattığım ve yüzüme düşmesinden nefret eden saçımı; üstleri aynı bırakıp fazla uzun olan yanları biraz kısaltmak için mahallemdeki bir kadın kuaförüne gitmiştim. Ben bunu dedikten sonra omzunda kulağına yasladığı cep telefonuyla tamam dedi ve omuz hizama yaklaşan kakülümü tutup göz hizama kadar kısalttı. Sinirlenip orayı terk ettim. Saçımı germeden arkada bağlayabileceğim kadar uzaması epey zaman aldı, yüzüme düşmesinden nefret ettiğimi söylemiş miydim? O olaydan beridir yani iki buçuk senedir saçımı kestirmedim ve hem fazla uzadı, hem de çok şekilsiz bir vaziyette.
Sakalımı da birkaç senedir uzatıyorum. Sakalımı normalinde kendim düzeltiyordum ama ona da bir seneden uzun süredir müdahele etmedim, komple saldım ve bir profesyonelin şekillendirmesi için bıraktım. Saçımı ve sakalımı boyatmak da istiyorum ama ne renklere ne de kesim şekillerine henüz karar veremedim. Pinterest'te saç ve sakalla ilgili epey pin kaydettim ama doğru dürüst organize etmedim. Renk ve stili netleştirip iyi bir kuaför bulmak ve kafamı biraz kırptırmak istiyorum.
Şimdilik aklımda saçımın yanlarını sadece arkadan toplamaya yetecek kadar kısaltmak, kırıklarımı aldırmak, yanları ara ara kızıla boyatıp saçımın genelini kahverengi ve turuncuya boyatmak, önlere doğru bir perçemi griye boyatmak, sakalımın üst kısımlarını kısaltıp aşağıyı salıp kırıklarını aldırıp genelini kahverengiye boyatıp bir perçemini kırmızıya boyatmak ve uçlarına beyaz renkle dikey bir şekilde zigzag yaptırmak var.

Biraz daha ilerisi için hedefim kendimi geliştirip online ve freelance olarak sunabileceğim hizmetlerle aylık 1000-2000 bir şeyler kazanabilir hale gelmek ve en azından bir süre yaşamıma bu şekilde devam etmek. Evlilik gibi bir planım yok, sosyal hayatım yok ve ailemin evinde yaşamaya devam etmeyi planlıyorum. 20 yaşındayım ve ailemin durumu iyi ama baba parası yiyor olmak zoruma gidiyor ve bunun hep böyle kalması konusunda çok endişeliyim. Tek kuruş bile kazanmışlığım yok ve bu yüzden kendimi biraz ezik gibi, çocuk gibi hissediyorum. Ayrıca istediğim şeye istediğim kadar para harcayabilme özgürlüğüne de sahip olmak istiyorum.
 
Son düzenleme:
Merhaba arkadaşlar. Bu konudan birkaç tane daha vardı ama hortlatma olmaması için daha güncel bir konu açayım dedim.
Kendi hedefim, üniversite sınavından yüksek bir puan almak. Bilgisayar mühendisliğini, iyi bir üniversitede okumak...
Peki, sizlerin hedefleriniz nelerdir?

Büyük otomotiv firmalarında mühendis olmak. Özelikle Volkswagen dresden fabrikasında çalışmak.
 
Donanımda kendimi daha çok geliştirmek ve Casper gibi bir kurum açmak, kazıklamadan elbette olmaz... Mavi ekran okuma, procces Monitor'ü de anlamak istiyorum ama hala en alt kademedeyim, ilerleyemedim.

Bizim milletin kafası anca bu kadar. Güzel kardeşim, neden kazıklama hayalin var. Elinden geleni F/P sunarsın.
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı