Hiç ölümden döndüğünüz bir an oldu mu?

70 küsür yaşında traktör kullanıp römork ile birlikte sağa sola bakmadan dönüp iki şeride de kaplayan traktöre çarpmamak için sola kayınca 3-4 metre derinlikte dereye arabayla uçmayı 1.5 metrelik kum tepesi kurtarmıştı. O günden beri traktörler den nefret ederim çoğunun aynası bile yok.
 
70 küsür yaşında traktör kullanıp römork ile birlikte sağa sola bakmadan dönüp iki şeride de kaplayan traktöre çarpmamak için sola kayınca 3-4 metre derinlikte dereye arabayla uçmayı 1.5 metrelik kum tepesi kurtarmıştı. O günden beri traktörler den nefret ederim çoğunun aynası bile yok.
Fast & Furious senaryosu gibi. Geçmiş Olsun.
 
Karadeniz'de amcam ile birlikte 50 derece açıyla olan topraklı bir yoldan gidiyordum. Yol değil aslında, neyse.
Solda olan ağaçların dallarını tutarak ve amcamın ayak izlerine basarak ilerliyorum güvenlik için. Soluma bakıyım dedim, bakmaz olaydım. Boş. Bildiğimiz boşluk. Ben panik oldum. Neyse ilerliyoruz ayağım kaydı düştüm gidiyorum boşluğa az kaldı ölücem. 2 Amcam vardı hemen kaptılar elimden ve ben ağlayarak ve bağırarak aklımda olan bütün küfürleri saydım.
"Yaylaya çıkmak" buymuş. Ve hala benle dalga geçerler.



Ve birdaha asla Karadeniz'e gitmedim. Gitmeyeceğimde.
Bizim her gün, hatta 4 saatte bir böyle geçiyor. Sanırım dağa çıkmaya çalışmışsınız bizim dedelerin kafası 12'den sonra durduğu için düz yere değil de eğimli araziye temel atmışlar. Sonuç? 😀

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

@BigBlue Konuya dönecek olursak, ilkokul 1.Sınıfta eğilmiş iken kilolu bir çocuk enseme oturmuştu bel kemiğim en alt kısmı katırt yaptı 2 hafta yürüyemedim. Tabi o an nefessiz kalmıştım biraz daha zorlasa omurga hasar görecekti felce kadar yolu var. Şimdikileri saymıyoruz her gün ölümden dönüyoruz...
 
Küçükken sarma yerken yaprak ağzımda açıldı ve bir tıkaç gibi soluk borumu tıkadı. Nefes alamamaya başladım. Benim o sırada sırtıma vuruyorlardı ama en son elimi soktum yaprağı ağzımdan kendim çıkardım.
 
Elektrige kapilma anilarim;

Elektrikli battaniyenin kablosu kopmus ve farkinda olmadan ayagimla uzerine basmistim o an elektrik akimina kapilmistim ardindan sigortalar atmisti kacak akim korumasindan dolayi buyuk ihtimalle.

Kucukken babam bir telefoncuya girdiginde ben disaridaydim ve telefoncuya ait bir elektronik tabelaya dokundugumda yine ayni sekilde elektrik akimina kapilmistim (akimi cidden hissettim ama 220V oldugunu sanmiyorum, 12-24V hiç degildir.). Saka gibi ama, dunyada 2 hakkimin kaldigini zannetmistim.

11-12 yaslarimda elektrikle cok ugrasirdim. Sigorta baglantisi yapmaya calisir, kablo kanallarini doseyip oynardim iste kucukluk akli. Sigortaya bir ampul baglayip, acarken elektrik akimina kapilmistim.
 
Küçükken boğazıma düdük kaçmıştı.
Hızla gelen bir Hyundai Accent'i görmeden önüne atladım. Fren sesi hala aklımda, ne yapacağımı şaşırmıştım. 50Cm kadar solumda durdu.
Bisikletle bayır aşağı giderken yola atlayan kamyonete vurmaktan son anda kurtuldum. Büyük ihtimal bisikletten fırlayarak yere çakılacaktım, bayağı hızlıydım.
Tek şeritli yolda karşı şeritten gelen araç hızlı bir biçimde viraja girmişti. Haliyle bizim şeride doğru yalpaladı, frene basarak kılpayı kurtarmıştı babam.
Kaldırımda yürürken Düzce'nin psikopat şoförlerinden biri tam önümde kaldırıma çıkmıştı. Frenle gazı mı karıştırdı, acemi mi bilmiyorum. Biraz ileride olsam ezilebilirdim.
Gerisi ani frenler vesaire, önemsiz.
Edit: Aklıma bir tane daha geldi. Yerden 2 metre yüksekteki duvarın üstüne oturmuş çekirdek kola yapıyorduk. Yanıma gelen arıyla birlikte ellerimi sallamam, dengemin bozulması... Son gördüğüm bana doğru yaklaşan zemindi. Birkaç dakikalık baygınlıkla atlattım, iyi yırtmışım.
 

Geri
Yukarı