Arkadaşlar merhaba, bilgisayarımda ki bir sorun hakkında çözüm ararken şans eseri bu konuya denk geldim. Tek tek tüm mesajları okudum ve hepsine genel bir cevap vermek istiyorum.
Bu zamana kadar duyduğunuz tüm şehir efsanesi tarzında ki
"biz var ya neler neler yapıyoruz onlara" cümlelerini unutun zira bir çoğu yalan.
1) Ülkemiz hazinesinden kesinlikle Suriyelilere maaş verilmiyor.
2) Hiç bir hastanede öncelikleri yok. Not: Onlara bizlerde de olduğu gibi ücretsiz hastane hakkı verildi ve onlarda eczanelere muayene masrafı çıkmaktadır.
3) Yargılandıkları durumlarda kesinlikle devlet tarafından tahsis edilen avukat hakları yok.
4) Şuanda yasadışı yolla çalıştırılan Suriyeli sayısı gelen Suriye nüfüsünün 3/1 kadar.
Arkadaşlar size net bir konuda net bir bilgi vermek istiyorum. İyilik yapmak zordur ve biz ise iyilik yapmayı şeref onur bilen bir millet iken, tamamen törpülenerek menfaat karı bekleyen bir millet olma yolunda gümbür gümbür gidiyoruz.
Ülkemizde ortalama 250bin Türk erkeği ile Suriyeli kadını resmi olarak evli görünmekte. ( Evlenen erkeklerin amacı seçmen sayısı mı arttırmak yoksaaa
her neyse konumuza devam edelim)
Ankara ilinde ikamet etmekteyim ve sadece bu ayda 3 ayrı Suriyeli 15 yaşının altında ki çocuğa tecavüz ihbarıyla emniyete başvuruda bulunuldu. Ve her ay nicelerini duymaktayız (3 ayrı olayında zanlıları Türk vatandaşı" (BUNU GÖRMEYENİN GÖZÜ ÇIKSIN İSTERİM)
Organize Sanayilerinde ve bir çok ağır sanayilerde Suriyeli Uyruklular, Türklerden daha fazla şekilde istihdam edilmektedir. İş verenler tercih olarak onların çalışmasının daha karlı olduğunu söylemekte. İş verenler neden tercih ediyor acaba? Bunu da iş arıyorum diyen gençlere sormak lazım. (Ayrıca Suriyeli çalıştırmak için asgari ücretten daha fazla maaş zorunluluğu var. Bunun sebebi ise Türk çalıştırmaya yöneltmek için) İş verenler daha fazla maaş verip Suriyeli çalıştırıyor.
Gençler soruyorum en son ne zaman kriteri beden işçisi olan bir işe başvurdunuz?
Yada her biriniz bilgisayar dahisiyim, Professional bilmem neyim diye CV 'ler oluştururken, diğer zor ve ağır işleri kimin yapmasını bekliyordunuz?
daha niceleri var. Ha diyeceksiniz ki bunlara bir yardım yapılıyor kimler tarafından?
En basitinden bir tanesini söyleyeyim; UNHRC Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği
Bünyesinde tam 40bin Türk çalıştıran bir AB kurumudur. 10bin'i öğretmendir.
İhtiyaç sahibi olan Suriyelilere gıda ve giyim konusunda destek olmak için kurulan ve ödeneği sadece AB'den gelen kurumlardan sadece bir tanesidir.
Diyeceksiniz ki o kadar çok şey yazmışsın. Sen nerden biliyorsun bunları;
Ben UNHRC 'de Koordinatörlük görevi yapan bir Türk evladıyım.
Orada savaş yok, bitti, olmadı ki, yalan, biz olsak kaçmazdık, onlar vatansız gibi yorumlar okudum ve aklıma geldi anlatmak istedim.
Türkiye'ye bağlı olan çok sayıda yardım kurum ve kuruluşları ile Suriye'ye gittik. Orada bir çok acılı olay gördük. Hatta oturduk biz bile üzüldük ağladık. O sırada bir gün öncesinde bombalanmış bir köy olduğunu duyduk. Aslında direk gitmemizin izni yoktu ama gelen haberler göre orada yaşayan insan sayısının çok olduğunun haberi geldi. Oraya geçip orada ki kalan insanlara yardım etmemiz gerektiğini düşündük. 3-4 sivil toplum kuruluşu kendimize bir imkan sağlayarak köye gittik. Köye girdik ve çok sayıda ölü ve kayıp olduğunu öğrendik hatta bir çoğuna da şahit olduk. Tam ekiplerimizle yardımlarımızı gerçekleştiriyorduk ve bir kadın ruh gibi yavaş yavaş içimize kadar geldi. Arapçayı çok iyi bilen bir arkadaş ona kimsin gibi benzeri sorular sorunca kadın kafasını kaldırdı ve arkadaşın yüzüne bakarak koynundan bir şey çıkardı, gösterdi ve bir şeyler söyledi. Arkadaş bir anda kendini geriye doğru attı ve sorduk sana ne dedi, ne gösterdi, niye korktun diye. Çıkardığı şeyin 2buçuk yaşındaki kızına ait eli olduğunu ve "Geri kalanını bulamıyorum" dediğini söyledi. Öğrendik ki delirmiş ve gerçekten kızını arıyormuş hala.
Allah orada ki yaşananları düşmanıma bile yaşatmasın. Yaşayacağımız ömrün bile ne kadar olduğunu bilemeyen biz aciz insanlar; şu kalplerimizi kötülük ile beslemeyelim. Yaratılanı sevelim Yatandan ötürü. Öyle zamanlar oluyor ki, başımıza ne geleceğini tahmin bile edemiyoruz.
Kimseye saldırmak ve aşağılamak için yazmadım bu yorumu. Kendinize iyi bakın.