Akraba baskısı, gençlerin istediklerini yapamıyor olması!

Semih Demir

Kilopat
Katılım
29 Kasım 2015
Mesajlar
796
Makaleler
7
Yer
İzmir
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Meslek
Öğrenci
Beni en çok ilgilendiren konulardan biridir.
Türkiye'de ki ciddi anlamda "şunu oku, mutlaka bu ol" baskısı Anne - Baba ve diğer akraba bireyleri tarafından genç beyinlere çok fazla zikredilir. Kimse okuyan çocuğa "yeteneğin hangi yönde ise mesleğini buna göre seç" demiyor. Çünkü herkeste bir böbürlenme isteği var. "Oğlum doktor, kızım avukat" bilmem ne.

Gençlerin akrabaları ve ailesini tatmin etmekten başka bir mücadelesi kalmıyor bir süre sonra. Zaten sıradanlaşmış bir kapitalist sisteme adapte ediliyorlar.

-Oku, yıllarca mutlaka oku. Diploma olmadan olmuyor zaten, o yüzden bitirenlerin çoğu işsiz. Çünkü gençler istediğini okuyamıyor.

-Sosyalleşme. Kafanı derslerden kaldırma, gece gündüz çalış. Böbürlenmemiz lazım mutlaka çalış.

-Hemen evlen, işe gir. Köle gibi çalış, çünkü işini sevmeyecek bu genç kardeşlerimiz, hayatı buna göre şekillenecek. Ev, iş vs.

-Evlenmişsinizdir artık. Evlendiğiniz kişinin istekleri bitmez bu sefer, diploma almak için harcadığınız senelerin yarısını da evlendiğiniz kişinin isteklerine gösteriş için aldıklarına harcarsınız. Ne de olsa siz 'okumuş enayi' sayılırsınız birilerine göre.

Bu nedir ya? Bu gençler 'insan' değil mi?
Sabah akşam derslere çalış, evet okumak güzel ama insanlar sadece diploman için sana saygı gösteriyor. Seni bunun için seviyor. Türkiye'de durum böyle. Daha sonra bir işe gir, evlen, ev al, araba al, bir ömür boyu da borçları öde.

Gençler niye kaçıyor derler, parlak beyinlerimiz yurt dışına gidiyormuş derler.
Ne yapsın bu çocuklar? Yıllarını vermesine rağmen sizin gibi doyumsuzlara yaranamıyorlar ki! Para zaten çoğunluğunda yok, her dönem zengin bebelerin altında zaten eziliyorlar, iyice moralleri bozuluyor, psikoloji diye bir şey zaten kalmıyor.

Ama olur mu öyle? Büyük adam benim oğlum, kariyer sahibi benim kızım değil mi?
Bu insanların çoğu mutlu değil...
Sizin (kendileri bilir, okuyamazlar buraları ama söyleyelim yine) çocuğunuzun para kazansın sevdası, evlensin, araba alsın, ev alsın, bize baksın hırsınız yüzünden bir ömür mutsuz olanlar var.

Anne - Baba da haklı sayılıyor bir nebze. Onlar da istiyor ki çocuğum aç kalmasın açıkta kalmasın tüm çabam bu yüzden. Ama her şeyin bir sınırı vardır, bu gençlerin sınırını aşmayın.
 
Anamin babamin sözünü dinleseydim simdi ya muhasebeci ya da dönerci olmustum. Belki cok daha fazla kazanirdim ama mutlu olamazdim. Ben hep kendi hayallerimin pesinden gittim ve sevdigim meslegi yaptim. Cok sükür durumum iyi namerde muhtac degiliz.

Ailem bile olsa gelecegimle oynatmam, cocuklarimi da öyle yetistiriyorum ne istiyorlarsa onu yapacaklarini umuyorum.
 
Mânâdan çok maddeye önem verildiği için bu haldeyiz. Lüksü ve israfı çok seviyoruz. "İnsanlar ne der ?" kaygısını taşıdığımız için böyleyiz. Kredi kartı ve kolay alınan krediler ile alım gücümüzün arttığını zannediyoruz(!). Hal böyle olunca genci büyüğü ayırmaksızın hepimiz kendimiz bir şey sandığımız için bu haldeyiz. Sosyal medyada mutlu ve güler yüzler(gösteriş!), gerçek yaşamda geçimsizlik ve anlaşmazlıklar. Biz toplum olarak bozulduk maalesef.

Bu düşüncelerimden dolayı sorumsuz ve umarsız olduğumu söyleyenler var. Hepsi zamanı geldiğinde beni anlayacaklar.
 
Anamin babamin sözünü dinleseydim simdi ya muhasebeci ya da dönerci olmustum. Belki cok daha fazla kazanirdim ama mutlu olamazdim. Ben hep kendi hayallerimin pesinden gittim ve sevdigim meslegi yaptim. Cok sükür durumum iyi namerde muhtac degiliz.

Ailem bile olsa gelecegimle oynatmam, cocuklarimi da öyle yetistiriyorum ne istiyorlarsa onu yapacaklarini umuyorum.
İşte anlatmak istediğim tam olarak bu. Gençler hangi mesleğe eğilimliyse o yönde hayatını şekillendirsin. Ama yok illa birilerinin istediği olacak. Gençlerin çoğu mutsuz...

Kafana göre takıl, kimsenin lafına bakma, çokta dağıtmamak şartıyla.
Yazılarım şahsımı ilgilendiren değil genellikle toplumumuzda ki sorunları ilgilendiren içeriğe sahiptirler. Bu yüzden ben bunu aştığım için, aşamayacağını düşünen genç arkadaşlarımız adına yazmak istedim. Umarım herkes mutlu olabileceği bir hayatı tercih eder.

Mânâdan çok maddeye önem verildiği için bu haldeyiz. Lüksü ve israfı çok seviyoruz. "İnsanlar ne der ?" kaygısını taşıdığımız için böyleyiz. Kredi kartı ve kolay alınan krediler ile alım gücümüzün arttığını zannediyoruz(!). Hal böyle olunca genci büyüğü ayırmaksızın hepimiz kendimiz bir şey sandığımız için bu haldeyiz. Sosyal medyada mutlu ve güler yüzler(gösteriş!), gerçek yaşamda geçimsizlik ve anlaşmazlıklar. Biz toplum olarak bozulduk maalesef.

Bu düşüncelerimden dolayı sorumsuz ve umarsız olduğumu söyleyenler var. Hepsi zamanı geldiğinde beni anlayacaklar.
O insanlar gibi olmadığımız için bizleri "değişik bunlar ya" diye nitelendiriyorlar. Halbuki kendileri en başta yaşamadıkları hayatları sergiliyorlar.
 
Onlarında kendilerine göre haklı yönleri var. Eğer ülkemizde her alanda iş imkanı olsa tamam derim ama gerçekten öyle bişe yok. Herkes oğlunun avukat, doktor ve mühendis olmasını istiyor. Nedeni ise belli iş garanti. Kendileri büyük ihtimalle ay sonunu zor getiren insanlar. Çocuklarının rahat bir yaşam sürdürmesini istiyolar. Evlenme konusana gelirsek ben zorla evlendirmeye karşıyım. Yukardakiler gibi yıllardır oku çalış, elin okumamış kızı gelsin senin emeğine çöksün. Satrn böyle kızlarla anneler ve babalar sana hakkımı helal etmem vs vs diye zorla evlendiriyorlar.

Ama eminimki bu devran değişecek. Eski kafalaı oldukları için zamanın değişmediğini sanıyolar diye düşünüyorum ben. 1990-1995 den sonra ki nesilde düzeleceğimizi düşünüyorum ama 2005+ için durum vahim.
 
Kendi ailem bana hiçbir zaman bu şekilde yaklaşmadı ve hala yaklaşmıyorlar. O konuda çok şanslıyım diyebilirim. Yani çıkıp yarın "Ben müzisyen olacağım" desem, adım kadar eminim ki kimse de bana çıkıp "Hayır olamazsın!" falan demez.

Ama tabi ki herkes benim kadar şanslı değil. Onlar da mecburen ya ailelerine düzgün bir dil ile anlatmalılar ki (bu pek mümkün değil gibi), yeğenim var enişteme "Ben okumak istemiyorum" dedi. Ama adam hala gidip okuyacaksın diyor. Şimdi bu adama ne dersin?
 
Onlarında kendilerine göre haklı yönleri var. Eğer ülkemizde her alanda iş imkanı olsa tamam derim ama gerçekten öyle bişe yok. Herkes oğlunun avukat, doktor ve mühendis olmasını istiyor. Nedeni ise belli iş garanti. Kendileri büyük ihtimalle ay sonunu zor getiren insanlar. Çocuklarının rahat bir yaşam sürdürmesini istiyolar. Evlenme konusana gelirsek ben zorla evlendirmeye karşıyım. Yukardakiler gibi yıllardır oku çalış, elin okumamış kızı gelsin senin emeğine çöksün. Satrn böyle kızlarla anneler ve babalar sana hakkımı helal etmem vs vs diye zorla evlendiriyorlar.

Ama eminimki bu devran değişecek. Eski kafalaı oldukları için zamanın değişmediğini sanıyolar diye düşünüyorum ben. 1990-1995 den sonra ki nesilde düzeleceğimizi düşünüyorum ama 2005+ için durum vahim.
Eh bu ülkede işçi olmayacak mı? Anne Baba'lar da bunu biliyor, insanda gelecek kaygısı olmamalı.
 
Uyarı! Bu konu 7 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Geri
Yukarı