Hayır yok.
Güney Amerika'da garip şekilde Türkler çok sevilir.
Avrupa hariç böyle bir şey söz konusu değil.
Amerika'da mı yoksa Almanya'da mı yaşam daha iyi?
- Konuyu başlatan Euronymous0121
- Başlangıç Tarihi
- Mesaj 15
- Görüntüleme 4B
Hayır yok.
Güney Amerika'da garip şekilde Türkler çok sevilir.
Avrupa hariç böyle bir şey söz konusu değil.
Rodok Nişancısı
Hectopat
Demek istediğim, bir gün bir restorana veya spor salonu gibi bir yere gittiğin zaman, Türk olduğun anlaşılırsa ön yargıyla yaklaşabilirler.
kruvasan
Decapat
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
- Meslek
- Grafik Tasarımcı
Ne olarak baktığına bağlı. Eğer okumak için gidiyorsan Almanya derim. Amerikada'da sağlık sistemi kötü. Ama çalışmak ya da yaşamak için falansa Amerika bana daha yakın geliyor.
Yararsız Üye
Kilopat
- Katılım
- 9 Ocak 2014
- Mesajlar
- 7.528
- Makaleler
- 10
- Çözümler
- 9
Almanya'da hiç yaşamadığım için yorum yapamam ama ABD için bir şeyler söyleyebilirim 1.5 yıllık okul ve iş tecrübesinden sonra. ABD'de yaşam sanıldığı kadar huzurlu ya da sorunsuz değil.
Barınma ücretleri çok yüksek, Oakland (San Francisco'nun karşı yakası) 1+1 ev fiyatları 2000 $ civarlarında aylık. Ucuza da ancak suç oranlarının yüksek olduğu ya da şehirden çok uzakta olan bölgelerde ev bulursun. Oakland'de öğretmen olan çocukluk arkadaşım 8 yıllık tecrübesine rağmen tek başına bir eve çıkamadı, yeni evlendi eşiyle çıktı. Rochester'da (tavsiye etmem) yaşadım, stüdyo daireyi 800-1500 $ arasına bulursun şu anda.
Sağlık sistemi çok büyük oranda özel sektöre dahil, şu ana kadar milyonlarca Amerikalı sosyal güvencesi işlemediği günlerde olan sağlık sorunu yüzünden battı ve batıyor. Sokaktaki insanlarla konuşursan bazılarının bu yüzden battığını öğrenirsin. Ücretsiz sağlık sistemi rezalet. Öğrenciler için sigortam olmasına rağmen basit bir kıl dönmesi ameliyatına öyle bir fiyat verdiler ki, Türkiye'ye THY ile doğrudan dönüş + özel hastanede ameliyat + geri dönüş masrafları söyledikleri fiyatın yarısı tuttu. Sigorta olmasa onun üstüne daha ne kadar geçiriyorlar siz hayal edin.
Eğitim sistemi de sektör olmuş durumda, ortalama üstü birinin iyi bir üniversiteye (çoğu özel, az olan iyi public okullara kabul o yüzden çok zor) gidiş maliyeti yıllık 60-100 bin dolar arasına kadar çıkabiliyor. Okul harcı, oda, günlük giderler nedeniyle tam burs bulunamadığı sürece (ki en iyi %4-5'lik yüzde bulabiliyor) o işte de sıkıntılı. St. Vasat okullara göndermek zorunda kalıyorsun.
Bazı eyaletlerinde ve çoğu büyük şehirde huzur diye bir şey yok. Türkiye'de diyoruz ya X şehirde Y mahallesi var, giren çıkamıyor diye. Orada bazı mahalleler var, oraya girerseniz şakası yok çıkamazsınız. Çevreyi iyi tanıyıp bazı mahallelerden gerçekten uzak durmak lazım, "Çinçin'e girdim ve çıktım" gibi bir hikayenizin olmaması düşük ihtimal değil.
Irkçılıkla ilgili pek bir şey söylememe gerek yok, Latin kökenli ABD vatandaşı arkadaşım bile ırkçılığa maruz kalıyor ve bu yüzden şikayetçi. Daha geçen hafta bunun hakkında konuşmuştuk. Ten renginiz beyaz değilse ırkçılıktan kaçamazsınız, aksanla ilgili de bazı art niyetli kişilere denk gelebiliyorsunuz. Ten rengim neredeyse albino düzeyinde beyaz olduğum için bu yönden bir sorunla ben karşılaşmadım ama aksanımdan ve özellikle de geldiğim ülkeden dolayı tepemin atıp gözümün döndüğü anlar oldu.
Görgüsüzlük inanılmaz boyutlarda. Türkiye'deki çoğunluğu düşünün, bir şeylerle hava atmak için yeterli parası olduğu zaman ne oluruz sorusunun cevabı: ABD.
Araba gibi şeylere ulaşım kolay ama kurallar ve masraflar can sıkıcı boyutlarda. Otoyolda bile bir yaya yola ayak bastığında durmazsanız, tanıdığım birine olduğu gibi ehliyetiniz alınıp bir süreliğine rehabilitasyon merkezine gitmek zorunda kalıyorsunuz. Kurallara garezi olan kişiler için tavsiye etmem.
Polis, ortada bir sorun olmadığı zaman güler yüzlüdür ama kanmayın. Bir sorun olduğu zaman asla cevap vermeyin, elinizi onun göreceği bir yere koyup art niyetli çıkmaması için dua edin. Polislerin silah kullanma yetkisi, en ufak bir tehdit hissettiği anda bile kullanmasına izin veriyor.
Türkiye'ye göre çok daha iyi olan tarafları yok mu? Var tabii ama bu birkaç sorun oraya gittiğinizde sizleri inanılmaz hayal kırıklığına uğratır gözünüzde büyüterek giderseniz. Mesaj çok uzadı, iyi taraflarını söylemem istenirse ayrıca yazarım. Onlar da kısa sürmez.
Barınma ücretleri çok yüksek, Oakland (San Francisco'nun karşı yakası) 1+1 ev fiyatları 2000 $ civarlarında aylık. Ucuza da ancak suç oranlarının yüksek olduğu ya da şehirden çok uzakta olan bölgelerde ev bulursun. Oakland'de öğretmen olan çocukluk arkadaşım 8 yıllık tecrübesine rağmen tek başına bir eve çıkamadı, yeni evlendi eşiyle çıktı. Rochester'da (tavsiye etmem) yaşadım, stüdyo daireyi 800-1500 $ arasına bulursun şu anda.
Sağlık sistemi çok büyük oranda özel sektöre dahil, şu ana kadar milyonlarca Amerikalı sosyal güvencesi işlemediği günlerde olan sağlık sorunu yüzünden battı ve batıyor. Sokaktaki insanlarla konuşursan bazılarının bu yüzden battığını öğrenirsin. Ücretsiz sağlık sistemi rezalet. Öğrenciler için sigortam olmasına rağmen basit bir kıl dönmesi ameliyatına öyle bir fiyat verdiler ki, Türkiye'ye THY ile doğrudan dönüş + özel hastanede ameliyat + geri dönüş masrafları söyledikleri fiyatın yarısı tuttu. Sigorta olmasa onun üstüne daha ne kadar geçiriyorlar siz hayal edin.
Eğitim sistemi de sektör olmuş durumda, ortalama üstü birinin iyi bir üniversiteye (çoğu özel, az olan iyi public okullara kabul o yüzden çok zor) gidiş maliyeti yıllık 60-100 bin dolar arasına kadar çıkabiliyor. Okul harcı, oda, günlük giderler nedeniyle tam burs bulunamadığı sürece (ki en iyi %4-5'lik yüzde bulabiliyor) o işte de sıkıntılı. St. Vasat okullara göndermek zorunda kalıyorsun.
Bazı eyaletlerinde ve çoğu büyük şehirde huzur diye bir şey yok. Türkiye'de diyoruz ya X şehirde Y mahallesi var, giren çıkamıyor diye. Orada bazı mahalleler var, oraya girerseniz şakası yok çıkamazsınız. Çevreyi iyi tanıyıp bazı mahallelerden gerçekten uzak durmak lazım, "Çinçin'e girdim ve çıktım" gibi bir hikayenizin olmaması düşük ihtimal değil.
Irkçılıkla ilgili pek bir şey söylememe gerek yok, Latin kökenli ABD vatandaşı arkadaşım bile ırkçılığa maruz kalıyor ve bu yüzden şikayetçi. Daha geçen hafta bunun hakkında konuşmuştuk. Ten renginiz beyaz değilse ırkçılıktan kaçamazsınız, aksanla ilgili de bazı art niyetli kişilere denk gelebiliyorsunuz. Ten rengim neredeyse albino düzeyinde beyaz olduğum için bu yönden bir sorunla ben karşılaşmadım ama aksanımdan ve özellikle de geldiğim ülkeden dolayı tepemin atıp gözümün döndüğü anlar oldu.
Görgüsüzlük inanılmaz boyutlarda. Türkiye'deki çoğunluğu düşünün, bir şeylerle hava atmak için yeterli parası olduğu zaman ne oluruz sorusunun cevabı: ABD.
Araba gibi şeylere ulaşım kolay ama kurallar ve masraflar can sıkıcı boyutlarda. Otoyolda bile bir yaya yola ayak bastığında durmazsanız, tanıdığım birine olduğu gibi ehliyetiniz alınıp bir süreliğine rehabilitasyon merkezine gitmek zorunda kalıyorsunuz. Kurallara garezi olan kişiler için tavsiye etmem.Polis, ortada bir sorun olmadığı zaman güler yüzlüdür ama kanmayın. Bir sorun olduğu zaman asla cevap vermeyin, elinizi onun göreceği bir yere koyup art niyetli çıkmaması için dua edin. Polislerin silah kullanma yetkisi, en ufak bir tehdit hissettiği anda bile kullanmasına izin veriyor.
Türkiye'ye göre çok daha iyi olan tarafları yok mu? Var tabii ama bu birkaç sorun oraya gittiğinizde sizleri inanılmaz hayal kırıklığına uğratır gözünüzde büyüterek giderseniz. Mesaj çok uzadı, iyi taraflarını söylemem istenirse ayrıca yazarım. Onlar da kısa sürmez.
Son düzenleme:
Benzer konular
