Annem beni deli ediyor

356463

Hectopat
Katılım
27 Temmuz 2020
Mesajlar
4.418
Makaleler
7
Çözümler
40
Olayı anlatıyorum. 3.sınıfta ailemin bana derslerime önem vermesi bende elimden geleni vermeme rağmen annemin gereksiz baskısı hala üzerimde duruyor. Babam sağ olsun bana güzelce baskı uyguluyor(yormadan sıkmadan alıştırarak ve mutlu ederek anlamında). Nasıl bilmiyorum ancak sinirlenince ya da aşağlanınca ağlayan biriyim. Bu gün annemin bana hazırladığı(kendim yaptığım programa sadık kalamadığımdan sağ olsun bana hazırlıyor) yaptım her zamanki gibi. Ben daha çalışmam gereken bir şey kalmadığından dolayı anneme bitirdiğimi söyledim. Annem dolaptan birkaç daha çıkardı. Bende rica ettim çıkarsan yapmaya başlamak istiyorum diye. Annemde bana bağırmaya başladı 8.30'dan sonra başlanan ders aklında kalır mı niye zamanında yapmıyorsun okuldan geldiğin gibi bilgisayarı açmayı biliyorsun diye bağırdı. Genellikle haklı olsam bile anlatamaycağım için özür diler geçerim ancak bir gün cidden sıkıldım ve cevap verdim. Benim aklımda kalmasaydı şu an bu kadar şeyi bitirmiş olmazdım( kalan sadece 2 dersten 5 ders bitti),dedim. Bunun üzerine ya sen ne diyorsun gibi ağır bir tavır sergiledi. Bende sinirden ağlayıp odama gittim. Ve o anki sinirimle “bıktım artık Allah'ım lütfen bana yardım et” gibi sessizce bağırdım. Aradan 10-15 saniye geçmeden ”ne bağrıyorsun içinden sen böyle ağlamaya devam et” dedi ve gitti. Arasan zaman geçti.
Ödevlerimi bitirdim ve telefonumu almaya salona gittim. Babamda bana dersin kaldı mı? Diye sordu ve ne oldu niye tartıştınız dedi. Bende bitirdiğimi izah ettim. Annem o anda atladı ya bu çocuğa bir şey söyle bu satte anlayamayacak falan bireyler dedi. Bende sordum nereden biliyorsun ben anlayabiliyorum neden bana içerde bağırdın diye sordu. Bana baktı ve cevap vermedi. Ver dedim vermedi. Bende sinirlenip odamda sinir krizi geçirdim. Allah onlardan razı olsun her kitabı alıyorlar her ihtiyacımı alıyorlar isteğimi 2 etmiyorlar Allah onlardan 1000 kere razı olsun ama ben artık yoruldum. Annemin bu baskıcı tavrından yoruldum. Sizce ne yapmalıyım? Nasıl onlara yorulduğumu anlatabilirim. Direkt söyleyemiyorum ama çok utangaçım. Dediklerim ile onların kalbini kırmak istemem. Özellikle annemin. Beni üzünce kendisinde çok üzüldüğünü söyler ve cidden üzülür. Özellikle onu hiç üzmek istemem. Ya da ne bileyim ergenlikte döneminde olduğum için bu kadar tepki gösteriyorum. Önerilerinizi bekliyorum, ayrıca 8.sınıfım.

”Moderatörler lütfen yanlışlarımı Affedin bu olaydan birkaç dakika sonra yazıyorum.”
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Önemli değil.

Sanırım bu sene sonu sınava gireceksin. Sene sonuna kadar dişini sık, zaten kendilerinin bir dediğini iki etmediklerini de belirtmişsin. Sınavdan sonra sana nefes aldıracaklarına eminim.

Zamanında rehberlik dersine giren hocamız bize aileniz baskı uyguluyorsa ders çalıştığınıza onları inandırmanız, bu bağlamda onların gözü önünde çalışmalısınız gibi bir tüyo vermişti. Dene istersen.
 
Önemli değil.

Sanırım bu sene sonu sınava gireceksin. Sene sonuna kadar dişini sık, zaten kendilerinin bir dediğini iki etmediklerini de belirtmişsin. Sınavdan sonra sana nefes aldıracaklarına eminim.

Zamanında rehberlik dersine giren hocamız bize aileniz baskı uyguluyorsa ders çalıştığınıza onları inandırmanız, bu bağlamda onların gözü önünde çalışmalısınız gibi bir tüyo vermişti. Dene istersen.
Ders çalışmadığma inanmadıkları falan yok. Bazen odamda otururken derslerimi yapıyorum.
 
Bence yaptıkları doğru sonuçta çalışmadan bu ülkede yaşanmaz seni düşünüyor onlar da. Mesela beni zorla çalıştırmasalardı geçen sene LGS’de iyi yapamazdım.
 
Dostum ailen senin için yapıyor. Ama hayatı sana dar ediyorlar ise biryerde konuşman lazım. Gereken herşeyi yap.
Bazı aileler abartı derecede baskı uygulayıp ders ders diye çocuğa hayatı zindan ediyor. Arkadaşımın ailesi de öyleydi. Seni anlıyorum.
 
Önemli değil.

Sanırım bu sene sonu sınava gireceksin. Sene sonuna kadar dişini sık, zaten kendilerinin bir dediğini iki etmediklerini de belirtmişsin. Sınavdan sonra sana nefes aldıracaklarına eminim.

Zamanında rehberlik dersine giren hocamız bize aileniz baskı uyguluyorsa ders çalıştığınıza onları inandırmanız, bu bağlamda onların gözü önünde çalışmalısınız gibi bir tüyor vermişti. Dene istersen.

Saygılar moderatör abi.
 
Maalesef birçok ebeveyn aynı hataları yapıyor. Çocuklarına baskı uygulayarak, sürekli ders çalışmalarını söyleyerek ve onların bir insan olduğunu unutup başka aktiviteler yapmalarını gereksiz ve zaman kaybı olarak görerek çocuklarına en büyük zararı veriyorlar. Çıkış yolunun yalnızca ders çalışmaktan geçtiğini zannediyorlar, para kazanmaya endeksli yaşıyorlar ve çocuklarına da bunu dikte ediyorlar. Onlar için çocuklarının tek kurtuluşu para kazanmak. Bu uğurda yapılabilecek tek şeyin ders çalışmak olduğuna inanıyorlar. Onlar için çocuğunun oyun oynayarak eğlenceli vakit geçirmesi, arkadaşlarıyla dışarıya çıkıp gezmesi, film izlemesi vb. aktiviteler, hayatının o dönemi için gereksiz ve herhangi bir getirisi olmayan şeyler. Onlar için hayatın tek amacı para kazanmak. Onlara göre ne kadar çok para kazanırsan o kadar mutlu olurusun. Mutluluğun tek kaynağının para olduğuna inanıyorlar ve seni de buna inanmaya zorluyorlar. Onlar için resim, müzik, sanat, edebiyat boş ve gereksiz şeyler. Aslında bunların güzel şeyler olduğunu bilseler de, içten içe, parası olmayan insanların bu aktiviteleri yapmasını gereksiz buluyorlar. Bu tür şeylerin ancak mutlak refaha erdiğinde yapılması gereken şeyler olduğuna inanıyorlar. "Ne zaman ki para kazanır, hayatını kurar ve bir düzene sahip olursun, o zaman bunlarla ilgilenirsin." fikrine sahipler.
Elbette bu fikirlerin tamamı her ailede olmasa da, çoğu ailede bu çoğu fikir vardır.

Seni tanımıyorum, aileni tanımıyorum, söyleyeceklerim yanlış olabilir, tam tersi çıkabilir ancak bazı tahminlerde bulunacağım:

Yüksek ihtimalle ailende müzikle ilgilenen biri yok veya seni hiç müziğe teşvik etmediler. (tabii flütü veya melodikayı saymazsak. Onlar da müzik dersinden not alınacağı için satın alınıyor), belki müziği sever, ileride tüm dünyayı etkileyecek, herkesin hayranlıkla eserlerini dinleyeceği, insanların örnek alacağı bir sanatçı, müzisyen olabilir hayaliyle seni piyanoyla, gitarla, kemanla, ilgini çekebilecek, sevebileceğin, belki de hayatını adayabileceğin bir müzik aletiyle, müzikle tanıştırmadılar. Elbette bu kadar büyük hedefler olmasına, dünya çapında başarılı olmana gerek yok. Bir hobi olması, kendi çapında bir şeyler üretmek, boş vakitlerinde ilgilenmek yani kısaca hayatına mutluluk katması bile yeterli.

Yüksek ihtimalle hiçbir zaman seninle birlikte resim çizmediler, Belki resmi sever, ileride tüm dünyayı etkileyecek, eserleriyle insanlara ilham verecek, insanların örnek alacağı bir ressam olabilir hayaliyle seni resimle, çizimle tanıştırmadılar. Bu kadar büyük hedefler olmasına, dünya çapında başarılı olmana gerek yok. Hayatına mutluluk katması yeterli.

Yüksek ihtimalle hiçbir zaman birlikte film izlemediniz, birlikte kitap okumadınız, birlikte oyun oynamadınız, birlikte şarkı söylemediniz, birlikte müze gezmediniz, birlikte kamp yapmadınız, birlikte şiirler yazmadınız, birlikte hikayeler yazmadınız... Oyun olması için, eğlenmek için, birlikte vakit geçirmek için ve belki yeni ilgi alanları keşfetmek için bunları yapmadınız ve yapmayacaksınız.
Tabii ki bunların bazılarını hepimiz yapıyoruz ancak bunlar o kadar nadir gerçekleşiyor ki, ya bunları unutuyoruz ya da nadir anlar oldukları için bir anı olarak kalıyor. Önemli olan, bu güzel şeyleri hayatta birkaç kez yapmak değil, adeta rutin hale getirip yaşanılan hayatı daha da güzelleştirmek. Bu saydıklarımı yapan ve gerçekten mutlu ve güzel hayatlara sahip aileler, insanlar mutlaka vardır. Umarım hepimiz böyle bir yaşama erişebiliriz.

Eğer tahminlerim doğruysa; Dünya'ya hoş geldin. Pek çok insan bu ve buna benzer şeyleri yaşıyor. Bu noktada yapman gereken, senin yerine geleceğini planlayan, hangi mesleği yapacağını seçen, nasıl bir insan olacağına karar veren insanlara değil, kendi sesine kulak vermen olacaktır. Ailenin ve diğer insanların senin hakkında söylediklerini, sana biçtikleri rolü bir kenara bırak ve olmak istediğin insan olmak için çalış. Onları tamamen bir kenara at demiyorum, ancak söyledikleri her şeyin doğru olmadığını bil, söylediklerini önce akıl süzgecinden geçir, eğer doğru veya mantıklıysa güzel, değilse kendi bildiğin şekilde devam et. Ama kendi bildiğinin de doğru olduğuna emin ol.

Ailen seni beceriksiz biri olarak görebilir, işe yaramaz biri olarak görebilir, başarısız, vizyonsuz, hayalleri olmayan biri olarak görebilir. Ancak emin ol sen bunlar değilsin. Bunları söyleyenler ailen dahi olsa seni tam olarak tanımıyorlar. Seni, gördüklerinden ibaret zannediyorlar. "Aile"nin kutsal olmadığını, onların da hatalar yapabileceğini, söyledikleri her şeyin mutlak doğru olmadığını tekrar söylememe gerek yok.

Böyle yazınca aile kötüdür olarak algılanabilir. Hepimiz biliyoruz ki ailelerimiz bizi her daim seviyor ve her zaman mutlu olmamızı istiyorlar. Ancak sevmek, bir insanı kaliteli bir şekilde yetiştirmek ve ebeveyn olmak için tek başına yeterli değil. Bu yüzden bir çok aile aslında, farkında olsunlar veya olmasınlar, evlatlarına en büyük kötülüğü yapanlardır. Bu durumun aksine, olması gerektiği gibi, doğruları yapan, kaliteli aileler ve ebeveynler de var elbet ve bizler de bu ailelerden/ebeveynlerden olmaya çalışmalıyız.

Eğer yapabilirsen, ailenle bu konuları konuş. Ama yüksek ihtimalle buna cesaret edemeyeceksin veya bunun fayda etmeyeceğini düşüneceksin vs, vs.

Bu yazıyı sadece @356463 için değil, bu durumu yaşayan veya yaşamayan herkes için yazdım. Bu yazıdaki "sen" öznesi, şu anda bu satırları okuyan kişiyi ifade ediyor.

Bu yazıda anlatılanlar gözlemlerden ve yaşanmışlıklardan ortaya çıkmış fikirlerdir. Lütfen, yanlış olduğunu düşündüğünüz fikirleri doğrularıyla beraber yazınız ki mutlak doğruyu bulabilelim.

Umuyorum hayat hepimize doğru yolu gösterir.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı