Anti-Madde Nedir?

Potasyum-40: Antimadde parçacık hızlandırıcılardan (CERN'deki Büyük Hydron Çarpıştırıcısı gibi) en akla hayale gelmeyen şeylere, örneğin muzlara ve insan vücuduna kadar her yerde açığa çıkabilmektedir. Muzda bulunan Potasyum-40 izotopları, beta bozunumu geçirirken her 75 dakikada bir pozitron açığa çıkarırlar. Aynı potasyum-40 insan vücüdunda da bulunur ve aynı şekilde pozitron açığa çıkarmaktadır.

Alıntıdır: MADDENİN TAM ZITTI: ANTİMADDE

Bu linkteki "antimadde" konusunu en başından sonuna kadar okumanız kanımca çok yararlı olacaktır. Kolay gelsin.

Antimadde bir yazilimdir. Rezonans gibidir. Sartlarini olusturursaniz bir elmayi bir anda silebilirsiniz.

Anti madde zaten maddenin %99.99 udur. Bir atomun %99 u bosluktur deriz. Ama atmosfer boslugu degildir. Havasiz, atomsuz, gazsiz bir bosluktur. Daha dogrusu anti maddedir.

Merhaba. Tıp ve fizik, astronomi (yıldız) bilimlerinden bir benzetme karşılaştırma yaparsak;
Histamin: Organizmada yıkıcı ve öldürücü etki yapan zehirleyici kimyasal bir bileşik veya madde.
Anti-histamin: Histaminin zararlı etkisini sıfırlayıp yo eden bileşik veya madde, antidot.
Virüs: Hem PC'lerde, hem canlı insan organizmasında zararlı ve yıkıcı, hastalık etkilsi olabilen canlı yapılar.
Antikor (Tıp), antivirüs (PC) : Vucudun bağışıklık sisteminin virüsü yok etmek üzere aşı veya hastalıkla onu tam tanıdıktan sonra oluşturabildiği karşıt, canlı savunma yapısı. PC'lerde zararlı spamları yok edip temizleyebilen yararlı bir yazılım.
Elektron: Negatif yüklü kütlesi çekirdeğin kütlesine göre ihmal edilebilen bir atom paraçacığı, radyoaktif elementlerin daha kararlı hale dönüşürken yani bozunurken dışarıya verebildiği alfa, beta veya gamma ışınımlarından birisi, elektrik akımının en haylaz, en yaramaz çocuğu, elektrik kablolarından akan elektrik enerjisinin adeta ta kendisidir. (Bakınız; katı iletkenlerde elektrik akımı)
Pozitron: Artı yüklü elektron taneciği, elektronla birleşirse eğer nenrji patlaması eşliğinde iki madde enerjiye dönüşüp yok oluyor, evrenin yaratılışında veya gezegenlerin, galaksilerin diçsel dönüşümünde bu iç süreçlerin oluştuğu düşünülüyor. Big bang teorisinde de bu sürecin bir şekliyle işleyebildiği ayrıca farzediliyor, bazı bilim adamlarına göre.
Madde: Varlığı duyularla algılanabilen ve belirli şekil, hacim veya büyüklüktete olabilen nesne.
Anti-madde: Varlığı duyularla algılanamayan ama var olduğu madde ile birleşip her ikisinn yok olarak ortaya büyük enerji çıktısından belli olan sanal bir karşıt nesne. Doğadaki her maddenin bir anti madde bu boyutta olamasa bile karşılığı başka bir boyutta mutlaka bulunduğu varsayılır veya mutlaka bulunması gerekir. Kolay gelsin.

Nukleer reaksyonlar, en fazla enerji aciga cikaran reaksyonlardir ( 21.yy da bildigimiz kadariyla )
Atom cekirdeginde meydana gelen degisikligin aciga cikardigi bu enerji, atomun parcalanmasiyla ya da farkli bir cekirdekle birlesmesiyle meydana geliyor. Ancak bu reaksyon sonucunda, madde yok olmuyor. Sekil degistiriyor. Atom agirligi cok yuksek olan kararsiz Uranyum gibi atomlar parcalanarak farkli atomlara donusuyor ya da atom agirligi dusuk Hidrojen gibi atomlar yuksek isi ve basinc altinda birleserek Helyum ya da daha agir atomlari olusturuyor. ( Yildizlarin merkezinde oldugu gibi. ) Bu reaksyonlarin ortak noktasi, cok cok kucuk miktar bir maddenin dahi cekirdeginde form degistirmesi ile inanilmaz bir enerji aciga cikarabiliyor olmasi.
Bunlarin anti-madde ile ilgisi ne?
Anti madde, antisi oldugu madde ile iletisime girdiginde birbirini yok ediyor ve enerji aciga cikariyor. Pozitron ile Elektron carpisarak birbirlerini yok ediyorlar. Bunu insanlar gozlemleyebiliyor ve hatta farkli amaclar icin kullanabiliyor. Ornegin tibbi gozlemleme icin PET Scan yapilir. Acilimi Positron Emission Tomography.
Belirli sartlar altinda belirli durumlarda, madde ile anti madde iletisiminin ortaya cikardigi enerji, bildigimiz tum nukleer reaksyonlardan daha fazla. Cunku ustte anlatmaya calistigim gibi, fizyon ve fuzyon reaksyonlarinda maddenin "bir kismi" enerjiye donusmekteyken, bu ozel durumda her sey yok oluyor ve yalnizca isima meydana geliyor.
Her parcacik icin, bir anti-parcacik olmasi gerektigi ongoruluyor. Ancak sasirtici bir sekilde, anti madde miktari madde miktarinda cok daha az. BigBang ile neden ayni oranda anti-madde ve madde "uretilmedigi" tam aciklanamayan bir durum. Anti-madde'nin kararsiz oldugu ve hemen yok oldugu one surulebilir bir arguman olsa da, sonucta yok olabilmesi icin kendi "ikizini" bulmasi gerekiyor. Yani neden bolca olmadiklari bir muamma. Ikinci problem de, BigBang'ten hemen sonra, neden bilinen anti-maddelerin eslenegi olan maddeleri yok etmedigi.
Kuantum dunyasinda teorize edilen enteresan parcaciklar var, ornegin notrino parcaciklarinin kendi kendilerinin anti maddesi olabilecegi dusunuluyor. Ancak elbette parcacik fizigi deney yapilmasi ve gozlemlenmesi cok mesakatli bir bilim dali oldugu icin cogu teorize edilen seyi gozlemlemek ve "is ustunde yakalamak" cok zor. Zira bir zamanlar notrino parcaciklarinin isiktan hizli hareket edebilecegi de teorize ediliyordu.

Mevcut periyodik sistem elementlerinin antimaddesi bulunursa ve silah yapımında kullanılırsa koca bir kıtayı yok edebileceği hakkında teoriler var. Ama şu anda sadece teoriden ibaret. Trilyonlarca katrilyonlarca dolar araştırma yapılması lazım. Mesela H2O'nun antimaddesi suya temas ederse anında dünyadaki bütün denizleri ve su kaynaklarını yok edebilir ve büyük bir patlamaya neden olur. Medeniyet biter. Ancak bunlar şu an teoriden ibaret. Bütün dünyayı yok etme riski olduğu için bunun silah yapımı için araştırılması çok zor ihtimal. Kafayı kırmış olmak lazım. Oppenheimer'ın atom bombası icadı bile başlı başına bir delilikti. Hadi diyelim yapıldı evren dahil hiçbir yerde denenmez. Marsa atılsa marsta büyük tahribata yol açar ve bu günlük hayatı etkiler mi etkilemez mi belirsiz. Ama dünya üzerinde bir yerde denemek kıyamete yol açar.

Teorik bir şema: