Ya gerçekten mıknatıs falan mı dediğimi zannediyorsunuz? Ben gördüğüm durumu belirttin ablamadan konuşmayı kesin lütfen. Lütfen cevabımı etiketlemeyin cevap vermeyeceğim.Para mıknatıs mı da kolunuzda metal olsa yapışacak? Kombiye, buzdolabına yapışıyor mu para?
Veya size mıknatıs verdiler diyelim, hiç denediniz mi mıknatıs madeni parayı çeker mi diye? Ben cevap vereyim, mıknatıslar bozuk paraları çekmez.
Aşılar için gayet doğal bu yan etkiler.Bilmiyorum. Annemin kuzeni aşıyı olunca yorgunluk ve ateş gibi şeyler olmuş. Kararsızım.
'Acil kullanım onaylı' ifadesini adı o olmasının dışında aksini açıklamaya çalıştığınız tanımlar çerçevesinde ve alt metninde kullanmamıştım. Ancak neden kullandığımı belirteyim gene de. Sizinde dediginiz gibi, 2 aylık bir faz 3 sonucunda 'acil kullanım onayı' almış bir aşı. Bana kalırsa güvenme konusunu geçtim, güvenmeyi düşünmek için yeterli değil.Bu sözünüze ben cevap vermiştim. Aşı olanlar daha az hasta oluyor, daha az bulaştırıyor, daha hafif atlatıyor. Dolayısıyla sağlık sistemine de yük olmuyorlar. Aşı olmayanlar ise sağlık sistemini kilitleyecekleri çok ciddi bir halk sağlığı problemi kaynağı.
Dolayısıyla aşı olanların sosyal hayatlarına dönmesine izin verilirken olmayanlara izin verilmemesi ayrımcılık değil, son derece doğal ve mantıklı bir önlemdir.
"Acil Kullanım Onayı" yeni uydurulmuş, güvensiz bir şey değil, onun süresi, koşulları da bilimsel gerçeklere dayanıyor sonuçta. Aşıların yan etkileri ilk 2-3 ay çıkar, sonrasında zaten vücutta aşıya dair hiçbir şey kalmıyor, sadece bağışıklık sisteminde hafıza hücreleri kalıyor. Zaten bu süreci de aştık, milyonlarca insan aşılandı. Üzerinden aylar geçti.
Ayrıca, bu durum "Faz 3 bitmedi" demek değil. Acil kullanım onayı için 2 aylık Faz 3 yetiyor zaten. Siz isterseniz 15 sene devam ettirin çalışmanızı. Önemli olan bilimsel açıdan güvenliği kanıtlamış olmak. Bu açıdan Faz 3 tamamlanmıştır, sonuçları da yayınlanmıştır, ilerleyen süreç de dikkatle incelenip araştırılmaya devam ediliyor.
Umuyorum bazı arkadaşlar bu cümlelerimde ''Virüs insan yapımı, biyolojik silah yeğenim.'' demediğimi idrak etmişlerdir. Burada anlatmak istediğim, korona virüslerine karşı zaten bir aşı geliştirilmekte olduğu. Covid-19'a karşı geliştirilen aşıların da neden diğer aşı çalışmalarına göre daha hızlı bir şekilde üretildiğini de anlatmak istedim. Umarım anlaşılabilmişimdir.Aynen kanka, aşı çalışmalarına 2020 Mart ayında başladılar zaten. Az saksıyı çalıştırsan 2012 yılında mers, 2002 yılında sars virüsünün salgın oluşturduğunu anlardın ama nerdeeee... COVID-19 virüsü aynı familyadan geliyor, sandığın gibi 2020 Mart ayında başlanmadı çalışmalara. Daha önceden başlandı. Ufak bir değişiklik ile COVID-19'a karşı aşı üretilebilir.
O 2 aylık süreç tamamlanalı yarım yıl oldu. 8 aylık bir süreçten söz ediyoruz artık hala ortada bir şey yok.2 aylık bir faz 3 sonucunda 'acil kullanım onayı' almış bir aşı. Bana kalırsa güvenme konusunu geçtim, güvenmeyi düşünmek için yeterli değil.
Yine aynısını diyeceğim. 100 yıllık gözlemler diyor ki “Aşıların en ciddi yan etkileri ilk 2-3 ayda ortaya çıkar” Bilim, bilgi birikimi ve teknoloji ile tabii ki sizin yetişemeyeceğiniz hızda ilerliyor.Yani 2 aylık süreçte bilimin acil kullanım onayı için aşının yeterliliğini ve guvenililirliğini kanıtlamış olması da güzelmiş bence. Gelecekte bilimin hızına yetişemeyeceğiz anlaşılan desenize.
Bu sitenin çalışmasını sağlamak için gerekli çerezleri ve deneyiminizi iyileştirmek için isteğe bağlı çerezleri kullanıyoruz.