Aşı olacak mısınız?

Aşı olucak mısınız?

  • Evet

    Oy: 383 60,9%
  • Hayır

    Oy: 141 22,4%
  • Kararsızım

    Oy: 105 16,7%

  • Oy verenlerin toplamı
    629
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Aşı olanların maske takma zorunluluğu, toplu taşıma kullanma yasağı vs. ne yasak kalkarsa kalksın aşı olmayacağım.
 
Para mıknatıs mı da kolunuzda metal olsa yapışacak? Kombiye, buzdolabına yapışıyor mu para?

Veya size mıknatıs verdiler diyelim, hiç denediniz mi mıknatıs madeni parayı çeker mi diye? Ben cevap vereyim, mıknatıslar bozuk paraları çekmez.
Ya gerçekten mıknatıs falan mı dediğimi zannediyorsunuz? Ben gördüğüm durumu belirttin ablamadan konuşmayı kesin lütfen. Lütfen cevabımı etiketlemeyin cevap vermeyeceğim.
 
Sıra gelince olmak istiyorum ama alerjik bünyelere fena yan etki yapıyor diyorlar Biontech aşısı. Biraz kararsızım bu konu yüzünden.
 
Bu sözünüze ben cevap vermiştim. Aşı olanlar daha az hasta oluyor, daha az bulaştırıyor, daha hafif atlatıyor. Dolayısıyla sağlık sistemine de yük olmuyorlar. Aşı olmayanlar ise sağlık sistemini kilitleyecekleri çok ciddi bir halk sağlığı problemi kaynağı.

Dolayısıyla aşı olanların sosyal hayatlarına dönmesine izin verilirken olmayanlara izin verilmemesi ayrımcılık değil, son derece doğal ve mantıklı bir önlemdir.


"Acil Kullanım Onayı" yeni uydurulmuş, güvensiz bir şey değil, onun süresi, koşulları da bilimsel gerçeklere dayanıyor sonuçta. Aşıların yan etkileri ilk 2-3 ay çıkar, sonrasında zaten vücutta aşıya dair hiçbir şey kalmıyor, sadece bağışıklık sisteminde hafıza hücreleri kalıyor. Zaten bu süreci de aştık, milyonlarca insan aşılandı. Üzerinden aylar geçti.

Ayrıca, bu durum "Faz 3 bitmedi" demek değil. Acil kullanım onayı için 2 aylık Faz 3 yetiyor zaten. Siz isterseniz 15 sene devam ettirin çalışmanızı. Önemli olan bilimsel açıdan güvenliği kanıtlamış olmak. Bu açıdan Faz 3 tamamlanmıştır, sonuçları da yayınlanmıştır, ilerleyen süreç de dikkatle incelenip araştırılmaya devam ediliyor.
'Acil kullanım onaylı' ifadesini adı o olmasının dışında aksini açıklamaya çalıştığınız tanımlar çerçevesinde ve alt metninde kullanmamıştım. Ancak neden kullandığımı belirteyim gene de. Sizinde dediginiz gibi, 2 aylık bir faz 3 sonucunda 'acil kullanım onayı' almış bir aşı. Bana kalırsa güvenme konusunu geçtim, güvenmeyi düşünmek için yeterli değil.

Ancak işte bu nalet olasıca virüs için tek seçenek o olduğundan bu durum fazla göze batmıyor sanırım.

Yani 2 aylık süreçte bilimin acil kullanım onayı için aşının yeterliliğini ve guvenililirliğini kanıtlamış olması da güzelmiş bence. Gelecekte bilimin hızına yetişemeyeceğiz anlaşılan desenize.

Ayrı olarak kendi fikrimi de yeterince açıkladım sanırım, çeşitli veriler bu şekilde ortada iken herkes kendi seçimini ve güvendiğini özgürce yapabilir.
 
Aynen kanka, aşı çalışmalarına 2020 Mart ayında başladılar zaten. Az saksıyı çalıştırsan 2012 yılında mers, 2002 yılında sars virüsünün salgın oluşturduğunu anlardın ama nerdeeee... COVID-19 virüsü aynı familyadan geliyor, sandığın gibi 2020 Mart ayında başlanmadı çalışmalara. Daha önceden başlandı. Ufak bir değişiklik ile COVID-19'a karşı aşı üretilebilir.
Umuyorum bazı arkadaşlar bu cümlelerimde ''Virüs insan yapımı, biyolojik silah yeğenim.'' demediğimi idrak etmişlerdir. Burada anlatmak istediğim, korona virüslerine karşı zaten bir aşı geliştirilmekte olduğu. Covid-19'a karşı geliştirilen aşıların da neden diğer aşı çalışmalarına göre daha hızlı bir şekilde üretildiğini de anlatmak istedim. Umarım anlaşılabilmişimdir.
 
2 aylık bir faz 3 sonucunda 'acil kullanım onayı' almış bir aşı. Bana kalırsa güvenme konusunu geçtim, güvenmeyi düşünmek için yeterli değil.
O 2 aylık süreç tamamlanalı yarım yıl oldu. 8 aylık bir süreçten söz ediyoruz artık hala ortada bir şey yok.

Ömrünü virüslere, aşılara, bağışık sistemine adamış, yıllarca bu alanlarda uğraşmış bilim insanları 2 ayı yeterince uzun süre olarak değerlendirirken sizin “güvenli olduğunu düşünmek için bile yeterli değil” demeniz elbette kendi fikriniz, ama gereksiz endişe içeren bir fikir, bunu belirtmek istemiştim. Kimseyi aşağılamak, hor görmek niyetinde değilim elbette, bu şekilde anlaşıldıysa kusura bakmayın ama bazı konuları işin uzmanlarına, ve de kitap, bitki özütü, özel poliklinik gibi işin “ticari” kısmında değil de üniversitelerde “bilim” kısmında yer alan uzmanlara bırakmak en doğrusu açıkçası.


Yani 2 aylık süreçte bilimin acil kullanım onayı için aşının yeterliliğini ve guvenililirliğini kanıtlamış olması da güzelmiş bence. Gelecekte bilimin hızına yetişemeyeceğiz anlaşılan desenize.
Yine aynısını diyeceğim. 100 yıllık gözlemler diyor ki “Aşıların en ciddi yan etkileri ilk 2-3 ayda ortaya çıkar” Bilim, bilgi birikimi ve teknoloji ile tabii ki sizin yetişemeyeceğiniz hızda ilerliyor.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Geri
Yukarı