Atatürk hakkında düşünceleriniz

Mustafa Kemal Atatürk büyük Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusudur. Herhangi bir nefret,kin,kıskançlık duyulamaz. Yaptığı her eylem Türkiye Cumhuriyeti açısından faydalıdır.Bu günleri görmemiz bile onun sayesindedir. Bu mesajı hür bir şekilde yayımlayıp herkesin kendi düşüncesini hiçbir etki altında kalmadan yazması bile onun zekası ve ülkeye kattıkları sayesindedir.

Bilgisizci dedi:

İlk olarak örneğim ı. Tbmm'nin kapatılıp açılması sizce o mecliste önem kapsedebilecek bir kesim saltanatçıydı oyüzden ıı. Tbmm açıldı ondan sonra çok partili hayata geçiş denemesinde kazım karabekir rauf orbay gibi adamlar terakkiperver partisini kuruyor bu adamlar dinden çok uzaklaşıldığını düşünüyor sonra Atatürk'e suikast girişimi olacağı zaman terakkipervere haber veriyorlar biz böyle söyle yapacağız die terakkiperverler biz karışmayız diyorlar sonra aksiklikler oluyor girişim başarısız oluyor tutuklanıyorlar sonra terakkiperverleri de tutukluyorlar istiklal mahkemeleri o dönem hiç adaletli değil yargılıyorlar bu suikastçileri asıyorlar sonra ismet inönü diyor ki bunlar önemli komutanlar milli mücadele için çok önemli kişiler sonra ismet inönüyüde içeri alıyorlar sonra atatürkün arkadaşları falan çıkıyor ismet kazım karabekir vs. başka milli mücadele döneminde milli mücadele niçin yapılıyor deyince padişahın baskıdan kurtulması ve kurtulunca onun bir çaresine bakarız diyorlar sonra lozan antlaşması için çağırılınca padişahıda çağırınca saltanatı kaldırıyor. Nutuk'ta o dönemki padişah vahdettine sövüyor neredeyse fakat adam padişah o dönemde baskı var napsın benim düşüncelerim bunlar başka şeylerde vardı fakat aklıma gelmiyor sağ olsun şu an belki bu halde olamazdık.

Genişletmek için tıkla...

Öncelikle yazdıklarında bir konu bütünlüğü yok. Paragraf bıraksaydın anlamamız daha kolay olurdu.
Şunu unutmayın Türk devrimi tarihteki en kansız devrimdir. İlla ki haksızlıklar olmuştur fakat azınlık olaylar yüzünden bütün devrimi suçlamak haksızlık olur.
İstiklal mahkemeleri gerekliydi. Orada kimse durduk yere idam edilmedi. Haksız insanlar serbest bırakıldı.
Çok partili hayata daha erken geçilebilirdi fakat bence o toplum demokrasi için henüz hazır değildi.

Ayrıca Vahidettin'in savunulacak bir tarafı yok. Adam 1. dünya savaşında düşmanımız olan, 1922'de İstanbul'u işgal eden İngiltere'ye sığınarak Türkiye'den kaçtı.
Buradan ayrıntılı olarak okuyabilirsin.

Kendomen dedi:

Öncelikle yazdıklarında bir konu bütünlüğü yok. Paragraf bıraksaydın anlamamız daha kolay olurdu.
Şunu unutmayın Türk devrimi tarihteki en kansız devrimdir. İlla ki haksızlıklar olmuştur fakat azınlık olaylar yüzünden bütün devrimi suçlamak haksızlık olur.
İstiklal mahkemeleri gerekliydi. Orada kimse durduk yere idam edilmedi. Haksız insanlar serbest bırakıldı.
Çok partili hayata daha erken geçilebilirdi fakat bence o toplum demokrasi için henüz hazır değildi.

Ayrıca Vahidettin'in savunulacak bir tarafı yok. Adam 1. dünya savaşında düşmanımız olan, 1922'de İstanbul'u işgal eden İngiltere'ye sığınarak Türkiye'den kaçtı.
Buradan ayrıntılı olarak okuyabilirsin.

Vahdettin'in kaçışı

www.sozcu.com.tr

Genişletmek için tıkla...

Kesinlikle.

Her insanın hataları vardır. Sen doğru yanlarını örnek almaya bak.
Vatanını milletini seven, yabancı dili olan, geometri düşkünü bir lider.
Herkes kendine göre bir Atatürk tanımlıyor.
Benim gördüğüm Türkçü bir insan. Güneş Dil Teorisi, TDK, TTK bunun örnekleri. Milliyetçilik ilkesi de bunun en bariz örneği. Gerçi şu ara Atatürk milliyetçiliği deyip onun da içini boşalttılar ya neyse.

Büyük resme bakmanız gerektiğini düşünüyorum. Bize ne kattıklarına mesela. Bu konuda Mevlana'nın çok önemli bir sözü var, şu şekilde:"Kusur bulmak için bakma birine, bakarsan bulursun. Kusuru örtmeyi marifet edin, işte o zaman kusursuz olursun."

Bilgisizci dedi:

İlk olarak örneğim 1. Tbmm'nin kapatılıp açılması sizce o mecliste önem kapsedebilecek bir kesim saltanatçıydı oyüzden ıı. Tbmm açıldı ondan sonra çok partili hayata geçiş denemesinde kazım karabekir Rauf Orbay gibi adamlar terakkiperver partisini kuruyor bu adamlar dinden çok uzaklaşıldığını düşünüyor sonra Atatürk'e suikast girişimi olacağı zaman terakkipervere haber veriyorlar biz böyle söyle yapacağız die terakkiperverler biz karışmayız diyorlar sonra aksiklikler oluyor girişim başarısız oluyor tutuklanıyorlar sonra terakkiperverleri de tutukluyorlar istiklal mahkemeleri o dönem hiç adaletli değil yargılıyorlar bu suikastçileri asıyorlar sonra İsmet inönü diyor ki bunlar önemli komutanlar milli mücadele için çok önemli kişiler sonra ismet inönüyüde içeri alıyorlar sonra atatürkün arkadaşları falan çıkıyor ismet kazım karabekir vs. başka milli mücadele döneminde milli mücadele niçin yapılıyor deyince padişahın baskıdan kurtulması ve kurtulunca onun bir çaresine bakarız diyorlar sonra Lozan antlaşması için çağırılınca padişahıda çağırınca saltanatı kaldırıyor. Nutuk'ta o dönemki padişah Vahdettine sövüyor neredeyse fakat adam padişah o dönemde baskı var napsın benim düşüncelerim bunlar başka şeylerde vardı fakat aklıma gelmiyor sağ olsun şu an belki bu halde olamazdık.

Genişletmek için tıkla...

Terakkiperver Partisi bizzat Atatürk'ün kendi isteğiyle arkadaşlarına kurdurtuluyor.
Sonrasında ise partiye eski rejim yanlıları girdiği için kapatılıyor.

Atatürk; reformcu, deha, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusudur. Her insanı eleştirebildiğiniz gibi Atatürk’ü de eleştirebilirsiniz fakat ifade özgürlüğü adı altında kesinlikle hakaret edemezsiniz. Çünkü o adam hakareti hak edecek bir şey yapmadı. Aksine, övgüyü hak edecek çok şey yaptı. Bu da bir gerçek. Sırf bir insanı birkaç yanlışından dolayı tamamen kötü olarak nitelendirmek veya birkaç doğrusundan dolayı tamamen iyi olarak nitelendirmek doğru değildir. Atatürk’ün de zamanında hatası olmuştur. Örneğin, sağlığına çok dikkat eden birisi değildi. Alkol kullanımının ne derece olduğunu bilmem fakat sigara kullanımının fazla olduğunu söyleyebilirim. Alkol kullanması, onu kötü bir kişilik haline getirmez. “İçkici ayyaşın tekiydi.” gibi söylemler duyduğunuzda, bunu söyleyenlere şu cevabı verin: En azından içki masasında vatanına peşkeş çekmedi, senin ananın ve bacının namusunu ve şerefini savundu

@Bilgisizci adlı arkadaşımın söylediklerine gelirsek şunları söylemek istiyorum: Atatürk, çok okuyan ve reformcu bir kişiliğe sahipti. Bu yüzden saltanat ve din gibi baskıları, Türk Milleti üzerinden kaldırıp yepyeni ve çağdaş bir ülke oluşturmak istiyordu. Haklı olarak önüne çıkan engelleri de aşmak istiyordu, bunun için ise seçimleri konsensüs ile kazandı (Atatürkçü olarak geçinip bunu kabullenmek istemeyenler var ama gerçekler bunlardır.). Ayrıca Atatürk, zamanında tek adam da olmuştur yönetimde. Hukuki zeminde böyle bir durum gözükmese de el altından böyle bir yönetim benimsenmiştir. Kendisine suikast girişiminde bulunan insanları İstiklal Mahkemesi ile yargılayıp asması onun adaletsiz değil, akıllıca davrandığını gösterir. Kendisine suikast girişiminde bulunan ve o zihniyette olan kişileri -din adamları gibi- asması en doğru karardır çünkü böyle insanlar yaşadıkça Atatürk yanlış tanınacak ve ona karşı büyük bir kin beslenecekti. Padişah ise İngiliz baskısı altında ve Milli Mücadele’yi durdurma çabası içindedir. Padişahın yanı sıra Damat Ferit Paşa da İngiliz yanlısıdır ve Milli Mücadele’den hiç de hoşnut değildir. Zaten bu ve bu gibi insanlar vatan haini ilan edilmişlerdir. İngilizler, Padişahı ve TBMM heyetini aynı masaya davet ediyorlar çünkü iki taraf arasında kargaşa çıkarıp kendi lehlerine bir antlaşma yaratmak istiyorlardı fakat öyle olmadı ve Lozan Barış Antlaşması onlar için hezimet gibiydi. Zaten saltanat ve halifelik iç içe bir yönetim sistemiydi, önce bu ikisi birbirinden ayrıldı ve ilk olarak saltanat kaldırıldı. İngiliz oyunu da bozulmuş oldu. İlerleyen zamanlarda da halifelik kaldırıldı çünkü bu devam etseydi İngilizler ellerinde bulundurdukları sömürgeleri din safsatası ile rahat bir biçimde tutacaklardı.

Önemli olan, insanların size aşılayacağı tarih değil, gerçek olan tarihtir. İlber Ortaylı, Murat Bardakçı, Erol Mütercimler gibi tarihçileri takip ediyorum, senin de bu verdiğim isimleri takip etmeni tavsiye ederim. Ayrı ayrı hastanelerden 4 deli raporu olan, “Keşke Yunan galip gelseydi...” deyip vatan hainliği yapan Kadir Mısıroğlu’nu dinlememeli tavsiye ederim. Bu adamın daha çok saçmalıkları var fakat yazmaya gerek duymuyorum.

Vatanı kurtarıp düzgünce ülkeyi kurmuş, üzerine harika bir geometri kitabı yazmış bir adam. Her şeyine sövülse bile (malum kişiler tarafından) geometri kitabı yazdığı için övülmeyi hak ediyor.
Ama öldüğü için ve kendisinden bahsetmenin bir anlamı olmadığı için saçma şekilde anılması hoşuma gitmiyor. Keza kurduğu CHP gibi bir partinin Kılıçdaroğlu gibi birinin eline geçmesi de üzücü. CHP'li ya da başka partili değilim ama Deniz Baykal milyon kat daha iyi biriydi bence.

297689 dedi:

Örneğin, sağlığına çok dikkat eden birisi değildi. Alkol kullanımının ne derece olduğunu bilmem fakat sigara kullanımının fazla olduğunu söyleyebilirim.

Genişletmek için tıkla...

Atatürk çok içerdi ülkeyi mahvetti eğlence masalarında diyenler hiçbir şeyden haberi olmayan ve Atatürk'ü kötülemek isteyen kişilerdir. Atatürk asla zevk için içmezdi. Özellikle arkadaşlarıyla topladıkları zaman onların içmesine de karşı çıkardı her şeyi ciddi bir şekilde konuşmayı severdi. Bazı günler akşam yemeğinden önce biraz alkol alırdı. Sebebi sorulduğunda çok düşünüyorum bu ülkeye çok kafa yoruyorum haliyle bu da beni yoruyor. Alkolu ilaç niyetinde kafamı dinlendirmek için kullanıyorum demiştir.

87546 dedi:

Atatürk çok içerdi ülkeyi mahvetti eğlence masalarında diyenler hiçbir şeyden haberi olmayan ve Atatürk'ü kötülemek isteyen kişilerdir. Atatürk asla zevk için içmezdi. Özellikle arkadaşlarıyla topladıkları zaman onların içmesine de karşı çıkardı her şeyi ciddi bir şekilde konuşmayı severdi. Bazı günler akşam yemeğinden önce biraz alkol alırdı. Sebebi sorulduğunda çok düşünüyorum bu ülkeye çok kafa yoruyorum haliyle bu da beni yoruyor. Alkolu ilaç niyetinde kafamı dinlendirmek için kullanıyorum demiştir.

Genişletmek için tıkla...

Bir ekleme daha yapayım;
Sofrada içki içmeyen biri olsaydı o sofraya asla içki koyulmaz, içilmezdi.
Yılmaz Özdil'in Mustafa Kemal kitabını okuyanlar bilir, çok güzel açıklanmış bu mevzu.