Bilginin doğrulanması

Andar Han

Megapat
Katılım
17 Aralık 2019
Mesajlar
8.089
Makaleler
3
Çözümler
54
Zamanımızın getirileri sebebiyle, bir buçuk dakikalık bir video nedeniyle bile karar verilebilmektedir. Lakin gerçek denilenin bir buçuk dakikaya sığması mümkün müdür? Eldeki teknolojinin manipülasyona elverişli olduğu da bir diğer gerçek iken, bilginin kontrolü hususunun göz ardı edilmesindeki insani faktörler nelerdir? Neden insan, kararına destek olan kaynakları öncelerken diğerlerini göz ardı edebilmektedir?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
İnsanın işine öyle geldiğindendir. Kendi dediğinin doğru olduğunu düşünmek ister, bu yüzden de bahsettiğiniz bir buçuk dakikalık videolar ile kendini tatmin eder.

Bunu bir teknolojik ürün satın aldıktan sonra "Ne kadar iyi bir karar vermişim ya" demek için o ürünün SDN'deki incelemesine bakanlar gibi düşününürüm. Çünkü zaten öyledir.

Bir yerden sonra karşıt argümanlarla uğraşmak istemediği için insan, bir buçuk dakikalık video bile onun için ikna edici olur.
 
@brkyozell dediğiniz mümkün, "tercih" cevap olabilir lakin o vakit, "Gerçek nedir? Ben gerçeğin neresindeyim?" soruları göz ardı edilmiş olmaz mı? Keyfiyet ile hareket eden herhangi bir varlık, ne kadar ciddiye alınabilir?
 
@brkyozell dediğiniz doğru "tercih" cevap olabilir lakin o vakit, "Gerçek nedir? Ben gerçeğin neresindeyim?" Soruları göz ardı edilmiş olmaz mı? Keyfiyet ile hareket eden herhangi bir varlığık ne kadar ciddiye alınabilir?
Bahsettiğiniz "Gerçek nedir? Ben gerçeğin neresindeyim?" soruları göz ardı edilmiş olur, keyfiyet ile hareket eden varlık ise arkasında ciddiye alınabilecek hiçbir şey bırakmadan yok olur.
 
Bahsettiğiniz "Gerçek nedir? Ben gerçeğin neresindeyim?" soruları göz ardı edilmiş olur, keyfiyet ile hareket eden varlık ise arkasında ciddiye alınabilecek hiçbir şey bırakmadan yok olur.

Tekrar başa dönüp, doğrulamanın gerekliliğine ulaştık sanırım ki insan, yaptıklarının onaylanmasına da ihtiyaç duyan bir yaratıktır. Genele bakıldığında; kendi hâlinde, toplumunun doğrularından farklı insan sayısı gayet azdır.

Popper'ın yanlışlamacılığı şeklinde bir cevap verip kolaya kaçsam mı? Kaçtım gitti...

Aslında varılmak istenen bir yer bence pek olmadığı için ya da sözüm yıkilırsa ben yıkılırım diye düşünmediğim için (tabii bu, maddi ilimler harici konularda), herhangi bir yanlişlamayı konuşabilenle tartışma eylemi keyifli bir durum. Gitmeseydiniz iyiydi.
 
Son düzenleme:
Tekrar başa dönüp, doğrulamanın gerekliliğine ulaştık sanırım.
Evet. Doğrulamanın gerekliliği olmasaydı kanaatimce doğruların yanlışlardan farkı kalmazdı.

Objektif olarak görülen bütün kavramlar ve bilgiler yok olurdu çünkü zaten doğru olsa bile onun doğru olduğu, yanlış olsa bile onun yanlış olduğu gerçeği ne değiştirecekti ki?
 
@brkyozell
Evet. Doğrulamanın gerekliliği olmasaydı kanaatimce doğruların yanlışlardan farkı kalmazdı.

Gelişen teknolojinin bizi bilgiye yaklaştırması gerekirken, her geçen gün objektiflikten uzaklaşmamız da enteresan bir durum. O vakit gelişen nedir? Gelişimin sadece, işlemcinin kaç nanomikron ya da bağlantımızın kaç byte/saniye olduğu ile lişkilendirilmesi yanılgısı. Anlamları bir kenara itmenin sonucu galiba.
 

Geri
Yukarı