- Katılım
- 7 Şubat 2017
- Mesajlar
- 3.715
- Makaleler
- 4
- Çözümler
- 80
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
- Meslek
- müh.
Merhaba. Sadece ateistlere göre bu olayın baz alınabilmesi bence çok yanlıştır, asıl inananlara göre her şeyin ilk başlangıcı olarak kuvvetlice ele alınıp öylece düşünülmesi gereken çok hassas bir konudur.
Büyük patlamanın öncesinin açıklanması konusu ise ; felsefi, kozmik, bilimsel ve dini çıkarımların ortak bir bileşkesi şeklinde bir toplam (bileşke) olarak bence düşünülmelidir.
Büyük patlamadan önce evrenin inşasının çok ince bir mühendislik harikası olarak ve biyoloji, zooloji, tıp, vb. tüm detaylarıyla birlikte düşünülmesiyle muazzam ve akıl almaz olan bir projeyle (hata payı sıfır olarak gözetilerek) o an (Big Bang) anı geldiğinde bu karar verme veya uygulanma anı çok Yüce bir kudretle veya çok üstün bir iradeyle (İsevilikte Tanrı, Müslümanlıkta ise Cenab-ı Allah, vb.) o anda dünya üzerinde şimdi geçerli olan fizik ve kimya kanunları, vb. veya bizim dünyada belki henüz bilemediğimiz kanunlarla (zaman makinesi, ışınlanma olayı, vb.) ortaya çıkıp evren üzerindeki değişmez ve dengeli olan bir sistem saat gibi çok dakik olarak kusursuz işleyip hata yapmayan haliyle çalışır durumuna getirilmesiyle bu üstün mühendislik harikası ancak bu şekliyle (Bir mühendislik bürosunda ortaya çıkarılan çok uzun emekli olan bir proje gibi) Yüce Yaratıcının zihninde canlandırılıp (belki önce bir olası olarak ortaya konulan sıradışı bir simülasyonla) ortaya çıkarılabilmiştir.
Sadece bilimle, dinle değil diğer felsefi ve kozmik olayların, vb. bileşkesi olarak bizler büyük patlamayı tam olarak düşündüğümüzde ise; ondan önce bir hiçliğin, bir yokluğun var olup bu düzeni kuracak olan Yüce bir kudretin o anda halen var olabildiğini mutlaka ama mutlaka düşünmemiz gerekiyor. Çünkü büyük patlama denilen akıl almaz olayın kendiliğinden olabilmesi veya oluşan ve devam ede gelen bu düzenin aksaksız, çok kusursuz olarak kendiliğinden işleyebilmiş olması imkansızdır. Bu da büyük patlamadan önce Yüce bir kudretin mutlaka var olabilmesi gerekliliğini bize açık olarak söyleyebilmelidir.
En baştan da belirtebildiğim gibi bu konu oldukça derin bir konu olup birçok açıdan bu konu düşünülüp büyük patlamadan sonra ortaya çıkan asıl varoluş gerçeğinin tam olarak nasıl olabildiğine veya ondan önce var olabildiği düşünülen hiçliğin var olabildiğine de bu düşünce aşamalarından geçtikten sonra isabetli olarak düşünülüp öyle karar verilebilmesi gerekiyor. Kolay gelsin.
Büyük patlamanın öncesinin açıklanması konusu ise ; felsefi, kozmik, bilimsel ve dini çıkarımların ortak bir bileşkesi şeklinde bir toplam (bileşke) olarak bence düşünülmelidir.
Büyük patlamadan önce evrenin inşasının çok ince bir mühendislik harikası olarak ve biyoloji, zooloji, tıp, vb. tüm detaylarıyla birlikte düşünülmesiyle muazzam ve akıl almaz olan bir projeyle (hata payı sıfır olarak gözetilerek) o an (Big Bang) anı geldiğinde bu karar verme veya uygulanma anı çok Yüce bir kudretle veya çok üstün bir iradeyle (İsevilikte Tanrı, Müslümanlıkta ise Cenab-ı Allah, vb.) o anda dünya üzerinde şimdi geçerli olan fizik ve kimya kanunları, vb. veya bizim dünyada belki henüz bilemediğimiz kanunlarla (zaman makinesi, ışınlanma olayı, vb.) ortaya çıkıp evren üzerindeki değişmez ve dengeli olan bir sistem saat gibi çok dakik olarak kusursuz işleyip hata yapmayan haliyle çalışır durumuna getirilmesiyle bu üstün mühendislik harikası ancak bu şekliyle (Bir mühendislik bürosunda ortaya çıkarılan çok uzun emekli olan bir proje gibi) Yüce Yaratıcının zihninde canlandırılıp (belki önce bir olası olarak ortaya konulan sıradışı bir simülasyonla) ortaya çıkarılabilmiştir.
Sadece bilimle, dinle değil diğer felsefi ve kozmik olayların, vb. bileşkesi olarak bizler büyük patlamayı tam olarak düşündüğümüzde ise; ondan önce bir hiçliğin, bir yokluğun var olup bu düzeni kuracak olan Yüce bir kudretin o anda halen var olabildiğini mutlaka ama mutlaka düşünmemiz gerekiyor. Çünkü büyük patlama denilen akıl almaz olayın kendiliğinden olabilmesi veya oluşan ve devam ede gelen bu düzenin aksaksız, çok kusursuz olarak kendiliğinden işleyebilmiş olması imkansızdır. Bu da büyük patlamadan önce Yüce bir kudretin mutlaka var olabilmesi gerekliliğini bize açık olarak söyleyebilmelidir.
En baştan da belirtebildiğim gibi bu konu oldukça derin bir konu olup birçok açıdan bu konu düşünülüp büyük patlamadan sonra ortaya çıkan asıl varoluş gerçeğinin tam olarak nasıl olabildiğine veya ondan önce var olabildiği düşünülen hiçliğin var olabildiğine de bu düşünce aşamalarından geçtikten sonra isabetli olarak düşünülüp öyle karar verilebilmesi gerekiyor. Kolay gelsin.
Son düzenleme:
