Tartışmaktam/düşünmekten çekinmek(bunlar genelde cahillerde oluyor)
Tartışmalarda hiçbir zaman başkasının görüşünü hiç ele bile almadan kendininkini doğru saymak, gerçek fark etmeksizin sadece haklı olmak istemek, kabullenme özürlülüğü(bu genelde yarı cahil dediğimiz kitlede oluyor)
Bu ikisinin en önemli ortak noktası: Objektif olamamak(genellikle olmaya gayret bile göstermemek).
Hayatta daha çok objektif olmak ve düşünceleri daha çok tartışarak doğrulamak gerekirken, yarı cahillerin hep haklı olmaya çalışıp aşağılayarak geçindiği ve bu yüzden ise karışmak veya laf yemek istemeyerek tartışmaktan çekinen karşı görüşlülerin de bu sebepten dolayı cahilleştiği bir durumdayız.
Neredeyse hiç kimse tartışma veya öğrenme peşinde değil. Herkes sadece bir ekip/toplum bulmak ve ne kadar yanlış olsa da onun doğrularıyla onlara bağlanarak her şeylerini doğru varsaymak ve zıt gelen şeyleri aşağılama/gömme peşinde. Ki bunun sebebi de aslında genellikle karşı tarafı gömerek yaptıkları şeyi kendilerinin yaşamaktan korkmaları.
Gerçek ve tarafsız tartışmalar olmadan, düşünmekten çekinme konusunun önüne geçmeden, her görüşü eşit ele alıp(en azından almaya çalışıp) saygı duymadan cahillik yenilemez. Sözde en zeki insan olabilecek kişiler bile bundan dolayı birçok hata yapar.
"Tartışmak" bir zevk değil, bir ihtiyaçtır.