Cennetin Sıkıcı Bir Yer Olması

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Gittiysen söylesene nasıl gidiliyor? İstediğim her şeyin olduğu bir dünyadan başka bir şey isteyemem çünkü şu hayatta. Yaşadığım vakitlerim bu kadar kötü iken.
 
Daha geçen tartışmıştık fazla rahatlık da insanı intihara iter mi diye.

Her istediğinin anında olması da insanı sıkar, bunaltır. Eskiden sevdiğin şeyler zevk vermez artık. Düşünün, en sevdiğiniz oyunu bile eninde sonunda bırakıyorsunuz. Yepyeni bilgisayar alıyorsunuz, 1 hafta sonra o sizin için normal bir şey oluyor artık, hevesiniz bitiyor ve daha iyilerine bakmaya başlıyorsunuz. Sıfır araba çekiyorsunuz, 1-2 ay sonra aynısı oluyor. O araba artık sizin için normal bir şey oluyor. Çok zenginler, ünlüler bu yüzden depresyona giriyorlar veya illegal işlere bulaşıyorlar işte. Zenginlerin hırsızlık oranı bu yüzden daha fazla. Adam her şeye sahip olmaktan sıkılıyor ve keyif almak için iyice aşırıya kaçmaya başlıyor. Ekstrem sporlar veya dediğim gibi illegal işler gibi.

Huriler olsun içkiler olsun bir elin yağda bir elin balda...

Bu şekilde düşününce cennet aslında 3-5 ay hevesini aldıktan sonra büyüsü bozulacak bir yer gibi duruyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Cennette yediğin yemeğin tadını hep farklı gelecek. Aynı tadı almicaksın. Aynı günü tekrar yaşamicaksın. Sadece mutluluk duygusu var. Sıkılma yok. Ama sıkılmak duygusuna hala inanıyorsan cehenneme girebilirsin.
 
Adam kendisinin 70 tane huri alacağını düşünüyor fakat demiyor ki "ben 70 tane huri alıyorum, kadınlar da nuri alacak mı?" Cennet tasvirlerinin hepsinde bütün vaatler, ödüller erkekler içindir. Kadınlara ne dünyada hak vermişler ne de cennette D:
 
Bu tartışmaya girmeyeceğim ama bu konunun işlendiği bir komedi dizisi olan The Good Place'i önerebilirim. Hem komik hem düşündürücü öğeler var diyebilirim.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Geri
Yukarı