Kötü iktidarlar için her zaman düşman lazım. Çünkü, kötü fakirliği, yoksulluğu, yolsuzluğu, yasakları daha az görünür olur.
Mesela, Amerika her iki körfez harekatını meşru kılmak için terör korkusunu kullandı. Tüm dünya Irak'a yapılan harekatı ve Irak petrollerinin çalınmasına seyirci kaldı. Terörizm korkusunun böyle bir etkisi var işte. Öyle ki; TV'deki seçim debate'te (adayların karşılıklı konuştuğu program) yaptıklarından ve yapacaklarından daha fazla terörden bahsetmişti. Hatta Youtube'da videoları var. Arayıp bulabilirsiniz. Bir kaç dakikalık konuşmasında o kadar çok terörizm kelimesini kullanıyor ki, bununla dalga geçen klipler hazırladılar. Terörizm yasalara uymayan şeyleri görmemizi engelleyen bir dünya yaratır. Bu yüzden politikacılar çok sık bu yalana sarılırlar. Mesela İstanbul Belediyesi'ne yapmaya çalışılan operasyon gibi.
Türkiye güçlü bir ülkedir. Ne Pkk ne İşid ne de Fetö içeriden birileriyle işbirliği yapmıyorsa, ciddi bir tehdit olamaz. Muhalif veya yandaş, bunun aksine iddia eden de yoktur. Hepimiz Türkiye'nin potansiyelini ve gücünü biliriz. Ama terör veya terörist cümlelerini işitince; fakirliğe, hukuksuzluğa, yolsuzluğa, yasaklara sessiz kalıyoruz. Bizi seçmezseniz teröristler başa gelir, yalanıyla paralize oluyoruz. Oysa bu ülkenin güçlü kurumlara ihtiyacı var. Hukuk güçlü olursa, askerimiz güçlü olursa, polisimiz güçlü olursa, istihbaratımız güçlü olursa, demokrasimiz güçlü olursa; araya kaynayacak olan çürük elmaları kolayca ayıklarız. Hiç kimsenin en ufak endişesi bile olmasın. Bunun için refahımızdan, özgürlüğümüzden feragat etmemize hiç gerek yok. Bu ülkeyi ve bayrağı, sadece iktidar ve küçük ortağı sevmiyor. Cumhuriyet Bayramlarındaki coşkulu kutlamalara bakın. Büyük afetlerde kurduğumuz dayanışmalara bakın. 10 Kasım 09:05'te Dolmabahçe'de yatak başında nöbet tutan askerin yanağından akan gözyaşıyla, gözyaşını tutamayan milyonlara bakın; bu gerçeği göreceksiniz.